Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
ELİNİ MERKEZ BANKASINDAN ÇEK
03.05.2019
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 66952
Oy Sayısı : 3815
Değerlendirme : 5
Popülarite : 17,91
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Türkiye ekonomisi yanlış ve yönlendirilebilir bilgiye açık bir dönemden geçiyor.
Faizler yüzde 25 seviyelerinde seyrettiği için sıcak para girişi azalmıyor.
Mevduatlarda yabancı para ağırlığı artıyor, sıcak para tekrar zirveye tırmanıyor ve dolarizasyon artıyor.

*
Sıcak para kısa vadeli işlemleri tercih ediyor.
Gelirken gitmeyi düşünüyor.
Giderken getirdiği parayı ve elde ettiği yüksek geliri hemen dövize çevirip çeviremeyeceğinden emin olmak istiyor.
Bunu yapamazsa ne kadar yüksek gelir elde ederse etsin Türk Lirasının işine yaramayacağını iyi biliyor.

*
Bu yüzden sıcak para ilk olarak merkez bankasının döviz rezervlerine bakıyor...
Brüt ve net olarak rakamları öğrenmek istiyor.
Azalırsa neden azaldığını, kendisine olumsuz bir etkisi olup olmayacağını anlamaya çalışıyor.

*
Türkiye'de ekonomik faaliyetlerin dörtte biri kadar sıcak para ekonomiyi etkiliyor.
Bunun parasal karşılığının 183,5 milyar dolar olduğu hesaplanıyor...

*
Birkaç hafta önce Londra?da swap (takas) piyasalarında yaşananların etkisi hâlâ sıcaktır.
Onun etkisi sürerken şimdi gündemi T.C. Merkez Bankası?nın rezervleri oluşturuyor.
19 Nisan'da Merkez Bankası'nın net uluslararası rezervlerinin 26.9 milyar dolara geriledi..
Bu durumun piyasada rezervin artmasını engelleyen başka bir işlem olduğu görüşüne yol açtı.
Merkez Bankası'nın bir an evvel konuya açıklık getirmesi gerektiği belirtirdi.

*
Şeffaflığı ve hesap verilebildiği ilke edinen her merkez bankasının yapması gereken şey;
Piyasalar ve karar alıcıların tepki vermesinden önce açıklayıcı bir bilgi sunmasıdır.
Çünkü rezervlerdeki bu gelişmeler Türk lirasında baskı yaratıyor.

*
Ne ki, Merkez Bankası hafta içinde yılın ikinci enflasyon raporunun tanıtımına ilişkin düzenlediği basın toplantısında,
Net uluslararası rezervlerinin 26.9 milyar dolara gerilemesinin nedenini açıklamadı!..
Aslında bu sorunun cevabını herkes biliyordu.
Merkez Bankası eksilen rezervindeki parayı kamu bankalarına geçiriyor,
Onlar da piyasada satıp doları düşürmeye çalışıyordu.

*
Merkez bankalarının bağımsızlığı dünya genelinde giderek daha fazla risk altına giriyor.
ABD'de, potansiyel aday Herman Cain'in sert bir muhalefet karşısında çekilmesinden sonra bile,
Başkan D.Trump'ın Federal Rezerv'e siyasi müttefiklerini aday göstermeyi planladığı bildiriliyor...

*
İtalya'da hükümet Banca Italia'nın kontrolünü ele geçirmeyi önerdi.
Banca Italia'nın harcama planlarını finanse etmek için kullanacağı,
Yaklaşık 100 milyar ABD doları tutarındaki altın rezervini ve merkez bankasının bağımsızlığını tehdit etti.

*
Türkiye, İngiltere, Hindistan ve diğer birçok ülkede hükümetler ve milletvekilleri de,
Ekonomiyi kanıtlara ve verilere dayanarak değil siyasi amaçlarına göre yönetmek için,
Merkez bankasının tek başına bırakılması gerektiği fikrini sürekli olarak işliyorlar.
Bu birçok yazarı da merkez bankasının bağımsızlığı kavramına veda yorumları yazmaya motive ediyor...

*
Halbuki para politikasının bağımsız bir merkez bankasının kararlarına bırakmak,
Kararları popülist idealler yerine kanıtlara ve verilere dayandırmak,
Güçlü bir ekonominin gereği olan enflasyonun düşürülmesine ve ekonomik istikrarın artmasına yol açıyor.

*
Çünkü politik karışıklık çok ağır bir fiyat etiketi ile geliyor.
Yatırımcılar ve vatandaşların güvendiği sağlam bir merkez bankası oluşturmak inanılmaz zor olsa da;
Bankanın kredibilitesi yıprandıktan sonra bunu sağlamak daha zordur .

*
Politikacıların merkez bankası üzerinde kontrol sahibi olmak istemelerinin en önemli nedeni kolay kredi vaadidir.
Merkez Bankaları kanun koyuculara en azından kısa vadede, düşük faiz oranlarıyla,
Yani ucuz parayla iş yaratma ve büyümeyi hızlandırma yolunu sağlayan güçlü bir kurumdur.
Sınırsız ekonomik refah vaadiyle dünyanın dört bir yanında iktidarda olan popülist hükümetler bu olanağı kullanıyor...

*
Bu yüzden kanıtlara ve verilere dayanmadan faiz oranları düşürülüyor.
Ayrıca merkez bankaları teknik olarak nakit basmasalar bile temel olarak zayıf ekonomik vasatta para yaratabilirler.
Böylece hükümetler muhtemelen bütçe açığını doldurabilir ve yeni harcama programlarını finanse edebilirler.
Muhtemelen Seçim Günü'nde de daha fazla oy alabilirler!

*
Ekonomistler elbette bu tür siyasi baskılara dayanma ve ekonominin finansal yönünü tutarlı bir şekilde parasal güvenilirlik olarak yönlendirmede yetkindirler.
Ne ki, faiz oranlarını manipüle etmek ya da para politikasının politika kazancı üzerindeki kontrol kazanma girişimleri bu güvenilirliği zayıflatıyor...

*
Bir hükümetin merkez bankasına karışınca ne olabileceğini gösteren işte bir kaç örnek:
1971'de ABD Başkanı Richard Nixon, Federal Rezerv Başkanı Arthur Burns'e;
Ekonomiyi hızlandırmak ve ertesi yıl yeniden seçilmesine yardımcı olmak üzere faiz oranlarını düşürmesi için baskı yaptı
Ancak düşük faiz oranları 1970'lerde çift haneli enflasyonu artırmaya yardımcı oldu ve ABD dolarının değerini düşürdü.
Amerikalılar Nixon'ın kazandığı zafer için acı bir bedel ödedi.
Federal Rezerv'in faiz oranları yükselmeye başladı ve Amerikalılar bu yükselen fiyatlarla mücadele etmeye çabalarken ekonomide iki kez durgunluk yaşandı.

*
Para politikasına yapılan politik müdahaleler;
Hükümetlere ve özel sektöre fon sağlamak için uluslararası yatırımcılara büyük ölçüde güvenen ülkelerde daha da kötü etkilere neden oluyor.
Macaristan'ın 2011'de merkez bankasının bağımsızlığını iptal etme kararı;
Para birimi olan Macar Forinti'nin düşük seviyelere düşmesine, ekonominin resesyona girmesine neden olurken ülkeyi temerrüdün eşiğine getirdi.

*
Türkiye'de aslında mesleği İmam olan R.T. Erdoğan, defalarca İslamcılık damarıyla "faiz oranlarını tüm kötülüklerin anası" olduğu söylemi ile Merkez Bankasına saldırdı.
Düşük faiz oranları için popüler bir baskıyı harekete geçirmek girişiminde bulundu.
Her defasında Türk lirası üzerinde ve ülkenin finansal piyasalarında ekonomik kargaşaya yol açtı.

*
Oysai politik karışmanın sonuçlarını geri almak,
Merkez Bankasına ve ülkenin para birimlerine olan inancı yeniden kazanmak,
Çoğu zaman acı veren bir ekonomik durgunluğa yol açıyor.

*
1980'lerde FED Başkanı Paul Volcker, bankanın kredibilitesini geri kazanmak ve enflasyonu kontrol almaya çalışırken,
ABD ekonomisii iki kez durgunluğa girdi, bu süreçte FED faiz oranlarını yüzde 20'ye yükseltti .
Türkiye Merkez Bankası da liradaki spekülatif saldırıları telafi etmek ve kredibilitesine bağlı kalmak için faiz oranlarını yüzde 24'e çıkardı.
Sonuç olarak Türkiye ekonomisi durgunluktadır ve Türk halkı acı çekiyor.

*
Açıkça söylemek gerekirse: Merkez bankalarına politik olarak karışmak, inanılmaz derecede kötü ve tehlikeli bir fikirdir.

*
Türkiye'nin dış borç stoku, 2018 sonunda 445 milyar dolardır.
Dış borçların yüzde 67'si 298,4 milyar dolarla özel sektöründür.
Yaşadığım küçücük Ayvalık'ta, Belediye'nin taktığı borç 285.242.735 TL'dir.

4. 5. 2019

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org