Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
DEMOKRASİYE DARBE
07.05.2019
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 65893
Oy Sayısı : 3312
Değerlendirme : 5
Popülarite : 17,6
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

DEMOKRASİYE DARBE

Beyaz Saray'da Müslüman Kardeşler Hareketi'nin terör örgütü olarak kabul edileceğine yönelik bir konuşma,
Terörist bir örgütün zorlayıcı soruları ortaya çıkarmasına yol açtı.
Başkan D.Trump bu adımı neden atıyor?
ABD yönetimi bu tip hareketler arasındaki farklılıkları nasıl çözecektir?
Karar yasal olarak nasıl formüle edilecektir?
Ve karar gerçekleşirse ne gibi tepkiler olacaktır?

*
Suudi Arabistan ve Mısır'da yasaklı olan Müslüman Kardeşler'in terör listesine alınmasının en muhtemel sonuçlarından biri,
Maksimum baskıdaki İran'ın Devrim Muhafızları Ordusu'nun bir terörist grup olarak belirlenmesi,
Ardından Müslüman Kardeşler Hareketi'nin Orta Doğu'da ABD'nin çıkarlarına karşı Şiiler ve Sünnileri bir araya getirme eğilimi olacaktır.
Bu Sünnileri Şii İran karşıtı yapan ABD eski başkanları G.W. Bush ve B.Obama stratejilerinin tersine çevrilmesi anlamındadır.

*
Bu noktada Türkiye, Sünni köktenci bir lider ile emperyal Osmanlı emellerine önderlik eden İslami otokrasiye dönüşmüş bir ülkedir.
Müslüman Kardeşler Hareketi'nin lideri Erdoğan ile Türkiye'nin neredeyse dünyanın her yerinde gösterdiği Sünni İslamcılık girişkenliği;
Bu bölgelerin işkence görmesine neden olurken, bu bölgelerde istikrar ve büyüme arzusuna da engel oluyor.

*
Köktenci liderin "tuttuğumu koparırım" inadı ve bunu her gündeme taahhüt etmesi,
Türkiye'yi ekonomik, siyasi ve sosyal açmazlarla karşı karşıya bırakmıştır.
Batı, Türkiye'nin yeniden bağlı olduğu ittifakların güvenilir bir ortağı olmasını istiyor.
Ama Erdoğan Türkiye'si, I. Dünya Savaşı'ndan sonra kaderini karara bağlayan uluslararası antlaşmaların sadece bir adım uzağında bulunuyor!

*
Erdoğan'ın 31 Mart'ta tamamlanmış olan İstanbul seçimlerinin iptal edilmesine yönelik kararını YSK eliyle kesinleştirmesi, bu çerçevede okunmalıdır.
YSK kararının kesin olması, onun hukuksuz ve mantıksız olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Erdoğan'ın karar vermesinin ya da kararını kesinleştirmesinin bu kadar uzaması ise ne derinleşen siyasi krizle ne de ülkenin keyfi bir biçimde yönetilmesiyle ilgilidir.
Mesele Müslüman Kardeşler Hareketi karargahının eğilimlerinin zamanlamasıyla ilintilidir.

*
ABD ve Türkiye'nin yolu Arap Baharı süreciyle gelişti.
Bu dönemde Anadolu'da islami inançları kapsayan ideoloji ve siyasal tercihlerde farklılaşma başladı.
Yap-satçı, ticaretçi, yerel küçük sanayiciler ve tefeci erbabı kendi aralarında kolonileştiler.
Saf oluşturdukları kolonilerde cemaatler şeklinde örgütlendiler ve birliklerinden güçlendiler.
Büyük sermayenin kendilerine bellettiği inkâr siyaseti, siyasal tercihlerinin rotasını oluşturdu.
Siyasal tercihlerini batı mahfilleriyle ortaklaşıp büyük sermayeyi de aldatmayı başararak AKP'yi iktidar yaptılar.

*
Dini Lider Fethullah Gülen ve siyasi lider Tayyip Erdoğan önderliğinde AKP iktidarı,
Oluşturulan "İslam Burjuva Demokrasi " sine devlet himayesi sağlıyordu.
Birlikte Batı burjuva demokrasisi yerine ikame edilmenin mücadelesini yaptılar.
Onların gelecek garantisinin tek yolu temel hak ve özgürlüklerden ekonominin işleyişe, sosyal yaşamdan hukuka kadar her alanda meşrulaşmalarının sağlanabilmesiydi.
Tüm devlet kadrolarını ele geçirdiler.
Ekonominin tüm musluklarını kendilerine çevirdiler.
Sahip oldukları ekonomi, Avrupa'da küçük bir ekonomik kriz oluşturabilecek bir bombaya eşdeğer hale geldi...

*
Özellikle güvenlik bürokrasisini yeniden yapılandırdılar.
Yeniden yapılanma sadece ordu, polis, yargı ve istihbarat kurumlarının kurumsal yapısını ve sivil siyasetle ilişkisini değil zihniyetini de konu ediyordu.
Batı Burjuva Demokrasisi ise İslam Burjuvası Demokrasisi yönünde kendini yeniden şekillendirmeye başlamıştı.
İslam Burjuvasının bekası için AKP iktidarıyla birlikte TSK nezdinde Cumhuriyetin temel esaslarını iğdiş ettiler...
TSK; Batı Burjuva Demokrasisi adına Türkiye Cumhuriyeti ve kutsal topraklarını güvenle koruma ve savunma kudretinden ödün üstüne ödün verdi.
Elbette Amerika; Türkiye ve Ortadoğu coğrafyasında beklentileri ve AB çıkarlarının yeniden şekillenmesine kılıf görevi yapıyordu...

*
O sırada beklemeyen bir şey oldu.
Dünya Arap Baharı ile birlikte farklı sosyal, etnik özelliklere sahip, değişik mezhep, cemaat, aşiret, kabile ailesinden gelen asla kutsal savaş amacını taşımayan,
Fakat kardeşlik fikri ve dayanışma hissi içerisinde dünyevi bir dinî eğilimle yetiştirilmiş Müslüman Kardeşler ve benzerlerinin islamcı cihatçılarıyla yüz yüze kaldı...
Türkiye'de, Müslüman Kardeşler Hareketi Erdoğan iktidarından İslam ülkelerine yayılmacı bir felsefe işliyordu.
İslam dininin bir siyaset teorisi olmamasına rağmen Tunus'ta, Libya, Mısır gibi İslam ülkelerinde değiştirilen sosyolojiler üzerinden,
Bireysel dini duyguları ağır basan halklar yerine dini arayışları öne çıkaran partileşmeye inanan,
Batılı kafirlerin canına-malına kastetmeye iman eden bir insan modelinden milyonlarca yetiştirildiği dehşetle görüldü...

*
Batı Burjuva Demokrasisi harekete geçti...
İslami Cihad ideolojisi olmazsa olmaz tasfiye edilecekti.
Henüz İslamcı politikalarını devlet kurumsallaşmasına yansıtmamış olan Mısır'da;
Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve Müslüman Kardeşler örgütünün Hürriyet ve Adalet Partisi kolayca iktidardan düşürülüverdi.
Sıra Türkiye'yi Müslüman Ortadoğu'nun bir parçası olarak algılayan,
Müslüman Kardeşler örgütünün ekonomik ve siyasal anlayışıyla sosyo kültürel yapıyı değiştirmeye-yazan
İslami Cihad örgütlerini besleyen Gülen Cemaati ve AKP iktidarına gelmişti...

*
Erdoğan Temmuz 2016 darbesinden istifadeyle İstihbarat ve Emniyet güçlerinin desteğinde hem ABD'nin talebini yerine getirdi ve Fethullah Gülen'i tasfiye etti,
Hem de bu defa ABD'nin zıddına F.Gülen'in işgalinde olan devletin tüm kadrolarına kendi kadrolarını yerleştirerek benzeri görülmemiş biçimde güç kazandı.
Aynı zamanda yargıyı; medya kuruluşlarını, gazetecileri, akademisyenleri, askerleri ve STK'ları süpürmek için kullandı.
Atatürk'ün ortaya koyduğu laik sistemi değiştirerek, din adamlarına devlet meselelerinde daha fazla söz verdi.
Siyasi otoritesini büyük ölçüde pekiştirdi.
Kendisini dünya lideri yapmak için dolu dizgin diğer ülkelerdeki Müslümanları kazanmaya çalışıyor...

*
Bugün Batı Burjuva Demokrasisinin, Türkiye'deki İslam Burjuvası Demokrasisine teklifi açıktır.
"Dilediğine inan, dilediğine ibadet yap, istediğin gibi yaşa, giy-tak-takıştır fakat kamu alanında din uygulama!"

*
Bunun sağlanabilmesi için Erdoğan'ın dini lider Fethullah Gülen ve cemaati çerçevesinde yürüttüğü tasfiyeyi ,
Mutlaka Müslüman Kardeşler Hareketi ve benzerlerinin İslamcı felsefesini takip eden tüm siyasi kadrolarda ve İslam Burjuvazisi kapsamında da sürdürülmesi gerekiyor.
Ama Erdoğan neden bu yükümlülükten kaçıyor?

*
Halbuki Batı Burjuva Demokrasisinın Türkiye'deki iktidara bu tasfiyeleri yaptırmakta bir çok enstrümanı bulunuyor.
Suriye'de "Fırat Kalkanı- Zeytin Dalı Operasyonları, İdlib Macerası, PKK-PYD ve İŞİD terör örgütü, Ekonomik Sorunlar, Uluslararası suçlar ve yolsuzluklar,
ABD, AB , NATO daha neler neler...

*
Derinleşen siyasi krize aldırmadan ve ülkeyi keyfi bir biçimde yönetme görüntüsü vermekten kaçınmadan,
Erdoğan'ın şimdi 31 Mart'ta tamamlanmış olan İstanbul seçimlerinin iptal ettirmesi ,
Müslüman Kardeşler Hareketi'nin Orta Doğu'da ABD'nin çıkarlarına karşı Şiiler ve Sünnileri bir araya getirme amacını taşıyor.

*
Bu güne kadar bir defa olsun, Türkiye rejiminin Erdoğan eliyle İslamcı bir rejime dönüştürülmekte olduğundan söz etmeyen,
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise "Çok güzel şeyler olacak, hiç kimse meraklanmasın. Bu ülkeye demokrasiyi getireceğiz " gibi yuvarlak ifadelerle konuşuyor.
Millete hikaye anlatıyor.
Çünkü Müslüman Kardeşler'in çok şeye gücü yeten bir hareket olduğunu, eğer böyleyse işbirlikçileriyle yenilenecek İstanbul seçimini asla kazanamayacağını önemsemiyor.
Belki de en fenası Türkiye'nin bunca büyük sorunlarının altından kalkamayacağını düşünüyor ve kaytarıyor!
Türkiye'de kaos giderek derinleşiyor...

*
Ama Türkiye'deki silahlı kuvvetler Batı Burjuva Demokrasisinin koruyucusu ve caydırıcı gücü olan NATO'nun her an tetiklenebilir bir alt birimidir.

8. 5. 2019

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org