Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
BU ÇAĞ VE ERDOĞAN
25.07.2019
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 68643
Oy Sayısı : 2640
Değerlendirme : 5
Popülarite : 17,11
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Erdoğan, Mısır'da Müslüman Kardeşler Hareketi'nin siyasi lideri Muhammed Mursi'nin Türkiye'deki siyasi ardılıdır.
Türkiye'yi İslam ülkeleri içinde tüm müslümanların haklarını savunan dini bir çekirdek haline getirme siyasetini şekillendiriyor.

*
ABD, Erdoğan'ı İslamcılığın demokrasiye aykırı olmadığı iddiasıyla iktidar etti.
Sonra bir siyasi partinin dini alanda vesâyet sağlamasının bir yararının olmayacağı,
İslami dava faaliyetleriyle siyasi parti faaliyetlerinin birbirinden ayrılması gereğine inandı.
Önce "Dünya İmamı" Fethullah Gülen'in tasfiyesini emretti.

*
Erdoğan, Gülen'in tasfiye edilmeye karşı 15 Temmuz 2016'da darbeye yeltenmesini bir punduna getirdi.
İstihbarat, Emniyet ve bir kısım askeri güc ile gönüllü paramiliter güçlerinin desteğiyle darbeyi kırdı.
ABD'nin talebini yerine getirdi, Gülen'i ve cemaatini tasfiye etti.
Ama F.Gülen'in işgalinde olan devletin tüm kadrolarına kendi kadrolarını yerleştirdi.
Türkiye'yi kendine kişileştirdi...

*
Erdoğan ABD'den Fethullah Gülen'i teslim alsa kendisini ve irredantizmini meşrulaştıracaktır.
Şimdilerde Yunanistan'dan Batı Trakya ve On iki Adaları, Kıbrıs'ı,
Suriye'den İdlib, Halep ve Haseke dahil Kuzeyi,
Musul dahil Kuzey Irak topraklarını talep ediyor.
Balkanlarda, Kafkasya'da, Güney Asya'da, Afrika'da İslamcılık sürümünde bulunuyor.
Bu sürümü peşinde Doğu Akdeniz'de Hızır Reis'in, Oruç Reis'in, Seydi Ali Reis'in rüzgarını estiriyor.
Rusya'dan satın aldığı S-400 Hava Savunma Sistemi ile ABD ve NATO'ya başkaldırıyor.

*
Çünkü, devletlerin uluslararası güç dengelerinde açık kamplaşmadan yana tavır aldıkları bir zamandan geçiliyor.
ABD uluslararası düzenin kurucusu ve bu alanda sorumluluğunun daha fazla olduğuna işaretle,
Son zamanda dile getirilen BM'yi yeniden yapılandırma görüşünün doğru olmadığına vurgu yapıyor.
BM değerlerine saygılı olmayan ülkeleri ekonomik ve siyasal yaptırım mekanizmalarıyla cezalandırmakla tehdit ediyor.

*
Ama başta Rusya, Çin, İran ve Türkiye olmak üzere kimi ülke,
ABD'nin kendi lehine gelişen düzenin korunması için oluşan gücünü başka devletlerle paylaşmak istemeyişinden rahatsızdır.
Çatışma konularında taraflar arasında kalıcı çözümlerin sağlanabilmesi için BM statüsünün değiştirilmesi çabası veriliyor...

*
Doğrusu, ABD'nin askeri ve ekonomik gücünü tüm dünyada hâkim güç olmak, küresel ilişkileri domine etmek, tek yanlı kendi çıkarlarına kullanmak üzere,
Başka ülkelere baskı yaparak Washington'ın politikalarını savunmaya zorlaması ve rejim değişiklikleri için uğraşması o kadar kolay olmuyor.
Çünkü büyük güçler arasında savaş ile siyasetin: asker ile sivilin: barış ile çatışmanın: cephe ile emniyetli bölgenin:
Dost ile düşman kavramlarının arasındaki hatlar belirsizleşmiştir...

*
O yüzden ABD'nin uluslararası güvenlik ve dünyada tahmini 7,5 milyar insanın refahı ile ilgilenmeye devam ettiği mesajını verebilmesi için,
Salgın hastalıklar, insan hakları, terörizm, uyuşturucu kaçakçılığı, organize suç, dini özgürlük ve insanlığa karşı diğer suçlar gibi konularda;
Bu suçların faillerini mağlup etmek için diğer hükümetler ve uluslararası kurumlarla birlikte önderlik etmesi, çalışması ve cezai işlemler uygulamasının ötesinde;
Daha iyi bir iş yapması gerekiyor.

*
1953'te Dwight D. Eisenhower ABD Enformasyon Ajansını (USIA) kurdu.
Ajans yabancı halkları anlamak, yabancı çıkarları ulusal çıkarlar çerçevesinde etkilemek misyonu yürüttü.
Dış kültürlerde güvenilir politikalar geliştirmek için Başkan ve hükümetin politika yapıcılarına tavsiyelerde bulundu.
ABD'nin dünyada tanınırlığında büyük bir rol oynadı
Amerikalıları, ABD'nin daha iyi bir dünya için çalıştığına inandırdı.
Bu misyon 1999'da Sovyetler Birliğinin dağılması ve Soğuk Savaş'ın sona ermesinden 10 yıl sonra ABD Dışişleri Bakanlığı'na verildi ve USIA kapatıldı.
Çalıştığı sürede ABD dışındaki yabancılara sayısız kültürel ve akademik değişim programlarında bir mıknatıs görevi yaptı.

*
Ne ki, ABD'nin 1945?ten bu yana ve II. Dünya Savaşı?nın sonundan beri ,
Ekonomik ve sosyal istikrarı bozulan ülkelerde, Marshall Planı ve diğer uluslararası girişimlerle yaptıklarının unutulması hızlı ve kolay oldu.
Bu dönemde bazı hatalar yapıldı ancak gösterilen çabalar, ABD'ye sosyoekonomik konularda tüm ulusları etkileyen uluslararası liderlik sağladı.
Avrupa ve diğer bir çok bölgeye tehdit oluşturan uluslararası komünist hareket yenilgiye uğradı...

*
Dünya, uluslararası liderlik için ABD'ye bakmaya devam ediyor.
Çünkü ABD?yi diğer ülkeler için model yapan değerlerden sadece bir kaçı;
Özgür ve bağımsız ülkeleri korumak, başkalarına demokrasi ve hukukun üstünlüğü konusunda yardım etmek gibi yıllarca süren çalışmalar göz önüne alındığında,
ABD'ye karşı muazzam bir iyi niyet rezervi bulunuyor...

*
Çünkü ABD sermayesi her biri bir önceki aşamaya nazaran eşsiz diyalektik bir gelişme göstermiştir.
Her bir aşamanın farklılığı, niteliksel gelişimi belirleyen bilgi ve teknoloji olan,
Piyasa kapitalizmi, emperyalizm ve çok uluslu sermaye süreclerinden geçilmiştir...

*
Bu süreçte ABD ileri sürdüğü askeri sanayisiyle diğer sektörlerini ivmeler, rezerv doları güçlendirirken,
Ülkelerin güçlü doları satın almasıyla finansal sistemini ve ekonomisini etkili kılmıştır.
Nihayet ABD emperyalizmine ait tekellerin ve mali sermayenin egemenlik kurmak için bolca sermaye ihracı yaptığı,
Bundan faydalanan ülkelerin dünyayı çok uluslu tröstler arasında paylaştığı,
Yerkürenin en büyük kapitalist güçler arasında bölüşümünün tamamlandığı bugüne gelindiğinde;

*
Uluslararası ilişkiler tek taraflılık veya iki taraflılığın ötesine geçmiştir.
Ülkeler pragmatizm ile belirli konularda kendilerine müttefik gördükleri ve işlemsel koalisyon kurdukları bir durumu oluşturmuş,
Geleneksel aktörler küçükler kendileri için daha büyük bir rol oynamaya çalıştıkları için güçlerini önemli ölçüde kaybetmiştir.
Neticede ABD, kendinden güçsüz ülkelere yaptığı savaş harcamalarının masraflarını dahi kaldıramaz hale gelmiştir...

*
Bilhassa Başkan B.Obama yönetiminin dış siyaseti, ABD'nin dünya liderliğini sorgulanır hale getirirken,
Statüko karşıtı devletler cesaretlenmiş,
Uluslararası sistemde normları belirleyen ve diğer aktörleri peşinden sürükleyecek bir süper güç eksikliği tartışılmaya başlanmıştır...

*
İşte bu noktada ABD Başkanı Trump yeni bir çağın alt yapısını oluşturuyor.
Bu Enformasyonel Emperyalizmdir.
Bu sayede hem gelişmiş ve istikrarlı ülkelerin hem de emperyal küreselleşmeyle henüz bütünleşmemiş istikrarsız devletlerin,
Yeniden ABD ekonomisine yatırım yapmalarının sağlanması öngörülüyor...

*
Bu yüzden Pentagon ve CIA ABD Ulusal Savunmasına geri dönüyor.
Uluslararası ticaret anlaşmalarından geri çekiliniyor.
Eski düzeni belirleyen hükümetlerarası yapıları tasfiye ediliyor.
Bu türev başlıklarda Ticaret Savaşları yürütülüyor...
Bunların hepsi ABD'nin uluslararası güvenlik ve dünyada tahmini 7,5 milyar insanın refahı ile ilgilenmeye devam ettiği mesajını verebilmek içindir.

*
Ama uluslararası ilişkiler her zaman tek taraflılık ya da iki taraflılığın ötesine geçmenin dinamiğindedir.
Nitekim ülkeler belirli konularda kendilerine müttefik gördükleri ve işlemsel koalisyon kurdukları bir durumu hızla geliştiriyorlar.

*
İşte iki statüko karşıtı Çin ve Rusya arasında işbirliği artıyor.
ABD bu gelişmeyi kontrol edemediği takdirde büyük bir stratejik sorunla karşılaşacaktır.
Başkan Trump, bu iki rakibin birbirine yakın hizalanmasını engellemek için stratejik düzenlemeler taahhüt ediyor.

*
Erdoğan "Dünya 5'ten büyüktür " sloganıyla Sünni İslam ülkelerini küresel statikoya karşı kışkırtıyor.
Bir türlü siyasetini meşrulaştıramıyor.
Yaşanan süreçten vazife çıkarıyor ve Sünni İslam ülkelerini kendisine müttefik görüyor.
Müslüman Kardeşlere bir ülke, bir vatan, bir ümmet oluşturmanın teojeopolitiğine hizmet ediyor.

*
Ama o çok güvendiği İslam ümmetinden hiçbir ülke,
Erdoğan'ın yeniden oluşum sürecindeki yeni Osmanlıcılığına,
45 yıldır Kuzey Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tanınırlığına prim vermiyor.
Türkiye Doğu Akdeniz'de uluslararası hukuk nezdinde işgalci sayılıyor,
Üstelik Suriye'nin Kuzey-Batısını ve Irak'ın küçük bir bölümünü işgalde tutarken,
Enformasyonel Emperyalizm çağına son derecede güçsüz giriyor.

*
Erdoğan ile birlikte Türkiye, ekonomiden siyasete uluslararası ilişkilerden uluslararası hukuka bir çok durum karşısında,
Zorbalık gösterilerinden ileri gidemiyor.
Türk insanının çağdaşlaşma amacı sekteye uğruyor.

25.7.2019

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org