Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
KÜRESEL EKONOMİNİN GÜVENLİĞİ
24.09.2019
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 69070
Oy Sayısı : 3888
Değerlendirme : 5
Popülarite : 17,95
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

1917 Ekim Devrimi önderi V. Lenin, " Emperyalizm, ABD kapitalist tekellerinin ve mali sermayesinin egemenliğinin kurulduğu aşamadır.
Bu aşamada, sermaye ihracı hissedilir bir önem kazanır.
Dünya'nın uluslararası tröstler arasında paylaşılması başlamış ve tüm toprakların en büyük kapitalist güçler arasında bölüşümü tamamlanmıştır" dedi..

*
Bugün birleşme ve satın almaların etkisiyle ulusötesi şirketler, küresel egemenlerdir.
Ama hiçbiri Amerikalıların çıkarlarına hizmet etmiyor!
Aksine çıkarlarını en yüksek düzeyde tutmak için ABD devletinin imkanlarını araçsallaştırıyorlar...

*
Devletler uluslararası politikalar söz konusu olduğunda şirketlerin çekimlerini arıyor.
Uluslararası ilişkilerin, devlet ya da şirket gücünün tek taraflı bir öyküsünden başka bir şey olmadığı açıktır.
Küreselleşme; oyunun kurallarını değiştirmiş, şirketleri güçlendirmiş, artık devlet gücü ulusötesi devlet-şirket ilişkilerinde realize oluyor.

*
Küreselleşme ile artık devlet iktidarları, münhasır yönetim ilkelerine göre değil küreselleşmenin icapları doğrultusunda bir yapıya kavuşmuştur.
Şimdi nüfuz ve politik güç için şirketlerle rekabet ediliyor.
Ancak bu durum dünyadaki mevcut milliyetçi ve korumacı tepkilerle birleşince, küresel rekabetin negatif canlanmasına yol açabilir:
Devletler giderek artan düşmanca bir çevrede jeopolitik hedeflere ulaşmak için belki daha güçlü stratejiler kullanarak daha fazla agresifleşebilirler...

*
Uluslararası dengeler ABD, Rusya ve Çin'in gerek ekonomik, gerekse siyasi alanda hem bölgelerinde hem de küresel bazda artan güçleri beraberinde,
Yeni askeri ve ekonomik birliktelikleri ortaya çıkarıyor, tek kutuplu bir siyasi sistemin var olduğu yapı çok kutuplu bir yapı ile tehdit ediliyor...
Dönüşümde üreyen türlü tehditler küresel barışı tehlikeye atıyor...

*
Bu yüzden Başkan D.Trump, kapitalizm öncesi devlete geri dönmeyi taahhüt etmiştir...
Hem gelişmiş ve istikrarlı ülkelerin, hem de emperyal küreselleşmeyle henüz bütünleşmemiş istikrarsız devletlerin;
ABD ekonomisine yeniden yatırım yapmasını sağlamayı kurguluyor.

*
ABD uluslararası ticaret anlaşmalarından geri çekiliyor.
Eski düzeni belirleyen hükümetlerarası yapılar tasfiye ediliyor, "Ticaret Savaşları" başlatılmıştır.
Başkan Trump, emperyalizme yeni bir yön vermenin iddiasını sürüklüyor...

*
Ancak ticaretle birlikte "güvenlik" konusu da, uluslararası düzenin kilidini oluşturuyor.
Bugün ABD dünyanın en büyük askeri gücüdür ama kıyamete yol açacak dünya silah gücünün karşısında,
Dört ana açmazı yaşıyor:

*
1- Düşük başarı olasılıklı askeri merkezli stratejiler seçme eğiliminde olması gerekiyor.
2- Bilişsel engeller, iç sorunlar ve ev sahibi ülke hükümetindeki kullanıcı-müşteri zorluklarıyla kaybedilen ya da etkisiz olan stratejileri değiştirmekte yavaş kalıyor..
3- Savaştan yorulduğu için çekilmeyi seçtiğinde, pazarlık asimetrileri başarılı geçişleri ya da müzakereleri engelliyor.
4- Bir çok kriz oyalanmaya ve gecikmeye bırakılıyor.

*
Bu nedenle ABD Afganistan'dan, Irak'tan, Suriye'den çekilemiyor, Kuzey Kore ve İran'dan zorluklarla karşı karşıyadır...
Ya da Müslüman Kardeşler örgütü ve lideri M.Mursi'yi iktidardan darbe ile düşürttüğü Cumhurbaşkanı Sisi'yi,
Mısır meydanlarında yükselen Cihatçı protestolardan koruyamıyor...

*
Ancak cezai tarifeler sayesinde yürüyen küresel ticaret savaşında;
Trump yönetiminin emperyalizme yeni bir yön verirken dayandığı biricik garanti;
ABD'nin nükleer caydırıcılık ve savunmasına yönelik ana politikası olan Nükleer Doktrinidir.

*
Doktrinin ana teması, stratejik nükleer silahların büyük ölçüde aşağı çekilerek projeksiyondan ayrılması,
Dünyada giderek artan nükleer silah tehditlerine karşı nükleer silahların yayılmasını önleme ve nükleer silah sayısını azaltma taahhüdünü kapsıyor.
Ama lütfen dikkat! Düşük verimli, daha kullanışlı nükleer başlıkların konuşlandırılması çağrısını içeriyor.
Doktrinin gerektirdiği modernizasyon programı maliyetinin gelecek 30 yıl boyunca 1.2 trilyon dolar olacağı hesaplanıyor

*
Bir başka ifade ile ABD; ekonomik, politik, teknolojik ve askeri alan eğilimleriyle insani çabanın büyük ölçüde arttığı, mekanın devrildiği bu süreçte;
Stratejik karar vermeyi "Uzay'dan Alan Kontrolüne " taşıyor.

*
1921'de Mustafa Kemal Atatürk'ün " Savunma hattı yoktur, savunma sathı vardır. O satıh bütün vatandır" söyleminin bugüne yansıyan izdüşümünde,
ABD yönetimi de " Alan kontrolü, dünyanın kontrolü anlamına gelir" ilkesinden yürüyor.
Stratejik karar vermede Uzay Alanını, ulusal gücün kilit bir unsuru olarak işaretliyor.

*
2015'te başlatılan çalışmalarla Hava Kuvvetleri Müsteşarlığı, Uzay Ufukları Araştırma Görev Gücü, Uzay Üniversitesi, Silahlı Hizmetler Komitesi derken,
İşte ABD Hava Kuvvetleri Uzay Kuvvetleri Komutanlığı kurulmuş, "Yıldız Filosu" oluşturulmaya başlanmıştır.
ABD uzayı artık "biraz daha yüksek, biraz daha hızlı" bir hava gücü ve kara savaşçıları için destek işlevi olarak değil,
Uzay alanında nasıl bir manevra kuvveti olabileceği ve nasıl bağımsız etkiler yaratabileceği düşüncelerine lider olmak için kullanıyor.

*
Öncelikli amaç dünya gezegeninin savunmasının üstlenilmesi, insanlığın dinozorların yolunda gitmemesinin sağlanmasıdır.
Derin uzay operasyonları için itme ve yakıt ikmali yetenekleri geliştirecektir.
Bu sırada asteroit madenciliği ile ABD ekonomisine trilyonlarca dolar kazandıracak bir teknoloji amaçlanıyor..

*
İkinci amaç, ABD'nin küresel uyanıklıkta liderliğidir.
Genişbant iletişimiyle dünya gezegeni üzerinde bütünüyle neler olduğunu bilme yeteneği,
Küresel uzay tabanlı hava gözetimi komuta ve kontrol ağı ile karada hareket eden hedefler üzerinde gözetim sağlanacaktır

*
Üçüncü amaç, ulaşımın hızlandırılmasıdır.
Bugün ABD yeniden kullanılabilir roketler üzerinde çalışıyor.
Mekanda yakıt ikmali teknolojisi geliştiriliyor.
1 Eylül 2024'te dünya yörüngesine yeniden kullanılabilir iki aşamalı bir taşıt gönderilmesi hedefleniyor.

*
Dördüncüsü, Uzay Birlikleri için manevra avantajı sağlanmaya çalışılıyor.
Böylece uzayda istikrar ve varlık sağlamak için dünya yörüngesi , ay uzayı ve ötesinde derin uzay operasyonlarında yetkinlik geliştiriliyor.
Bu paralelde, derin alan itiş gücü geliştirilerek, operasyonel bir alanda yakıt ikmal kabiliyetiyle birlikte,
Yörüngede güç kaynağı kullanımı, yörüngede servis hizmeti artacak ve inşaat yapılabilecektir.

*
Sonuçta ABD, büyük bir ekonomik güç ve bir alanın kurallarını ve kurumlarını yapılandırma yeteneğinden gelen güçle;
Uluslararası düzenin kilidini oluşturan "Güvenlik" konusunu elinde tutacaktır.

*
Bu sırada Milli Savunma Bakanı H.Akar, ABD'ye bir müttefiki olarak değil bir rakibiymiş gibi konuşmaktadır.
"Oyalama ve geciktirilmeye artık tahammülümüz yok. Mutabık kaldığımız konuları hemen gerçekleştirelim..
Bu yapılsın ki güvenlik endişelerimiz giderilsin ve sınırlarımızın güvenliği sağlansın.
Bu işi çözme noktasında sıkıntı olursa, B ve C planlarımız hazırdır.
Harekâtı yazın da kışın da yaparız
Gece de gündüz de yaparız." diyor.

*
Şöyle de yapar, böyle de yaparız.
Hakikaten de yapar, gerçekten de yaparız.
Vallahi de yapar, billahi de yaparız.
Yaparız,
yapar,
yap...


23. 9.2019

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org