Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER 74. GENEL KURUL AÇILIŞINDA TÜRKİYE
25.09.2019
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 70012
Oy Sayısı : 3277
Değerlendirme : 5
Popülarite : 17,58
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Salı günü New York'ta Birleşmiş Milletler (BM) 74. Genel Kurulu çalışmalara açıldı.
İklim değişikliği, eşitsizliğin artması, nefret ve hoşgörüsüzlük, barış ve güvenlik sorunları, bölgesel çatışmalar, Orta Doğu'da tüm gezegende dalgalanabilecek bir anlaşmazlık;
BM'deki yıllık toplantıların açılışına katılan 193 üye ülke ve 3 gözlemci ülke liderlerinin karşı karşıya kaldığı zorluklardı.

*
BM çok taraflı bir dünyayı teşvik etmek için tasarlandı.
Ancak ABD'nin savunduğu küresel birliğin işbirliği markası üzerinde tek taraflılığı artırma mücadelesi verdi.
Pek çok ülkeyi hayal kırıklığına uğrattı hatta usandırmış görünüyor...

*
Çünkü küreselleşme ile devlet iktidarları, münhasır yönetim ilkelerine göre değil küreselleşmenin icapları doğrultusunda bir yapıya kavuşmuştur.
Bu durum dünyadaki mevcut milliyetçi ve korumacı tepkilerle birleşince, küresel rekabetin negatif canlanmasına yol açabiliyor.
Devletler giderek artan düşmanca bir çevrede jeopolitik hedeflere ulaşmak için daha güçlü stratejiler kullanarak daha fazla agresifleşebiliyor..
Esasen bu durumun düzeltilmesi gerekiyor.

*
Ama bu noktada güvenlik konusu giderek uluslararası düzenin kilidini oluşturuyor.
ABD başta olmak üzere dünyanın en büyük askeri gücleri kıyamet gibi dünya silah gücünün karşısında açmazlar yaşıyor.
Bu olumsuz imaj, BM'nin son dönemde tehlikeli bir gidişat gösteren krizler karşısında siyasi bir aktörden ziyade bir izleyici görüntüsü çizmesine yol açıyor.

*
Bu sırada doğal bir kural işliyor; bir kere üstünlük sağlayan bir güç kendi gücünü başka devletlerle paylaşmak istemiyor.
Diğer devletler de bu duruma tahammül edemiyor ve revizyonist davranarak mevcut statükoyu değiştirmek istiyor.

*
ABD, SSCB'nin çöküşünden sonra kendi lehine oluşan düzenin korunması için Rusya ve Çin gibi kendisine rakip olabilecek devletlerin statükoyu delecek davranışlarını istemiyor.
Latin Amerika'da ABD karşıtı söylemlerin yükselmesinden ve bu ülkelerin Rusya'ya yakınlaşmasından,
Çin'in Doğu Asya ile yetinmemesi ve Afrika kıtasında nüfuz bölgesini genişletmesi gibi bir çok gelişmeden,
Rus ve Çin liderlerinin sürekli olarak dünyanın artık çok kutuplu olduğu söylemlerinden rahatsız oluyor...

*
Öyle ki, ABD Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi "Uluslararası Düzen" bölümünde,
BM'nin bugün halen devam eden uluslararası düzenin ABD ve ona benzer değerleri savunan ülkeler tarafından 2. Dünya Savaşı sonrasında kurulduğuna,
ABD'nin bu alandaki sorumluluğunun daha fazla olduğuna dikkat çekiliyor.

*
Revizyonist ülkelerin son dönemde sıklıkla dile getirmeye başladığı BM'i yeniden yapılandırma görüşünün doğru olmadığına,
Dünya ülkelerinin büyük çoğunluğunun Amerikan liderliği ve BM yapısı altında bu şekilde bir düzenle hayatlarına devam etmek istediklerine vurgu yapılıyor.

*
Aksi halde?
ABD'nin uluslararası anlaşmalar ve sözleşmeler gereğince üzerine düşen sorumlulukları yerine getireceği,
Bu değerlere saygılı olmayan ülkelerin ekonomik ve siyasal yaptırım mekanizmalarıyla cezalandırılacağı ifade ediliyor...

*
Ama revizyonist ülkeler Genel Kurulda dahi BM'nin meşruiyeti ve güvenilirliğini tartışıyor.
ABD'nin ulusal çıkarları için ayrıcalıklı pozisyonunu dünya siyasetinin belirleyicisi yapan "mevcut statüko" nun değişebileceğini,
Bugünün dünyasını düzenleyen NATO, IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü ve AB gibi;
Gerek ekonomik gerek siyasi gerekse askeri kuruluşlarla uluslararası sistemin yeniden düzenlenmesini,
Bu suretle bugünün paylaşım kavgasının karşılıklı olarak "paylaşımın dengelenmesi"ne dönüştürülmesi isteniyor...

*
İşte BM 74. Genel Kurulu'da ev sahibi sıfatıyla kürsüye gelen ABD Başkanı D. Trump,
Küreselleşme, serbest ticaret, göç, Çin, İran ve Venezüela'yı hedef alıyor.
Trump, "ABD dünyanın en güçlü ulusudur.
Umarım asla bu gücü kullanmak zorunda kalmayız.
ABD tüm ortaklarından savunma yükünün adil paylaşılmasını bekler" diyor...

*
Trump, Orta Doğu'da tüm gezegende dalgalanabilecek bir anlaşmazlık ile ilgili olarak da,
" Orta Doğu'da ülkelerin aşırılıkçılıkla mücadele etmesi ve İsrail ile komşuları arasındaki ilişkilerin normalleşmek zorunda olduğu giderek daha fazla kabul ediliyor" diye konuşuyor.

*
O sırada Erdoğan, Instagram hesabından son 15 yılın fotograflarından oluşan,
"Nasıl ki yıllardır BM kürsüsünden tüm dünyaya gerçekleri ve hakkı haykırdıysak, bugün de aynı inançla, daha güçlü bir şekilde haykırıyoruz:
Dünya 5?ten Büyüktür!" dediği bir gönderi paylaşıyor...
Halbuki, Erdoğan 15 yılda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini hiç bir ülkeye tanıtamamıştır!

*
Çünkü Erdoğan, açıkca Batı'nın tüm Müslümanlara karşı düşmanlığı olduğunu iddia ettiği şeylerden dolayı kahrediyor.
İslamcılığın şampiyonu olarak kendini icat etmeye çalışıyor.
Arap dünyasında hayranlık kazanabilmek için Türkiye'nin gurur verici laik geleneklerini geri almaya kararlıdır...
Ağırlıklı olarak İslam din ve gelenekleri ile uyumlu bir ekonomik ve siyasi düzeni teşvik ediyor...
Türkiye'yi AB ve ABD'ye kapatabilecek bir orta sınıf süper güç olarak düşlüyor...

*
15 yıl sonra BM 74. Genel Kurulunda yine bilinen tiradını atıyor:
"Sizlerin huzurunda tekrar ediyorum.
Dünya 5'ten büyüktür.
Zihniyetimizi de, kurumlarımızı da, kurallarımızı da değiştirmenin zamanı gelmiştir" derken,
Aslında aşırılıkçı siyasi İslamcılığının meşruiyetini arıyor!

*
Aşırılıkçı siyasi İslamcılığını;
" Bugün adaletsizliğin en çok yaşandığı yerlerden biri, İsrail işgali altındaki Filistin topraklarıdır.
Ben merak ediyorum bu İsrail neresidir?
Bu İsrail'in toprakları nereleri kapsıyor? 1947'de neresiydi, 1949-67'de neresiydi ve şu anda İsrail neresidir? İsrail doymuyor!
BM'nin İsrail'le ilgili aldığı kararları uygulamıyor. O zaman BM ne işe yarıyor?
Türkiye olarak bizim bu konudaki tavrımız nettir, çözüm 1947 anlaşması temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulmasıdır.
Yüzyılın anlaşması denen girişimin amacı Filistin'i tamamen ortadan kaldırmak mı?
Bunlar dünyayı kana mı bulamak istiyorlar?
BM başta olmak üzere, uluslararası camianın tüm aktörleri vaatlerin ötesinde somut destek vermelidir.
Türkiye, mazlum Filistin halkının yanında yer almaya devam edecektir " ifadesinin derinliklerinde patlatıyor...

*
Ah! Erdoğan ABD'den Fethullah Gülen'i teslim alsa kendisini ve irredantizmini meşrulaştıracaktır.
Yunanistan'dan Batı Trakya ve On iki Adaları, Kıbrıs'ı,
Suriye'den İdlib, Halep ve Haseke dahil Kuzeyi,
Musul dahil Kuzey Irak topraklarını talep ediyor.
Balkanlarda, Kafkasya'da, Güney Asya'da, Afrika'da İslamcılık sürümünde bulunuyor.
Bu sürümü peşinde Doğu Akdeniz'de fırtına estiriyor.
Rusya'dan satın aldığı S-400 Hava Savunma Sistemi ile ABD ve NATO'ya başkaldırıyor.

*
Bir çok devletin uluslararası güç dengelerinde açık kamplaşmadan yana tavır aldıkları bu zamanda,
Aslında Türkiye'nin yapması gereken şey;
Küresel mekanizmayı çalıştıran ve çalışmasını devam ettiren;
Yeni tüketim maddeleri, yeni üretim metotları, yeni ulaşım metotları, yeni pazarlar, yeni endüstriyel örgütlenme tiplerinde durmadan yenilenmedir.
Çünkü yaşam devamlı olarak eski faktörleri yok ediyor ve yenileri oluşturuyor.
Bu küreselleşmenin temeli olan "Yaratıcı Yıkım Gelişimi"dir.

*
Türkiye dünya insanlarının özgür akıl ve vicdanla ilerlediği,
Demokratik hukuk devletine giden zahmetli yoldan geçerken edindiği,
Yaşam kültüründen ve demokratik geleneklerden kopmamalıdır.

25. 9. 2019

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org