Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
NEYİN BAŞARISI
23.10.2019
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 72183
Oy Sayısı : 3452
Değerlendirme : 5
Popülarite : 17,69
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Başkan D.Trump, her şeye kendi görüş açısından hükümde bulunan benmerkezci -egosantrik bir düşünce yapısıyla ABD dış politikasını yönetmekle eleştiriliyor....
Astları çoğu zaman Trump'ın fikirlerini ve tercihlerini uygulamak yerine kendi uygulamalarını sürdürürken Washington politikaları altüst oluyor.
Öyle ki, ABD dış politikasında neyin aranacağının bilinmesinin çok zor olduğu bir süreç yaşanıyor...

*
Başkan'ın egosantrizmi kişisel görevlerinde kendini ortaya çıkaran kötü bir felsefedir.
Strateji yerine blöf yapmak, tehdit etmek, yaltaklanarak kazanmak gibi taktiklere dayanıyor.
Taktikleri çelişkili olabiliyor ama herhangi bir stratejik düşünceye ihanet etmiyor!
Bu tuhaf durum ABD Kongresini, halkını ve tüm dünyayı şaşkına çeviriyor, genellikle yönetiminin diğer üyelerinin kendisini terketmesine yol açıyor...

*
Mesela Başkan'ın egosantrizmi;
1- Rusya'ya uygulanan yaptırımlara gerek kalmadığı,
2- Rusya ile ortak menfaatler alanı bulunmasına,
3- Birlikte çalışma kabiliyetini test etme alanı olarak Suriye'nin seçilmesine,
4- İki ülkeye de tehdit teşkil eden IŞİD veya diğer terör örgütlerinin birlikte yenilmesi amacına dayanıyor...

*
Ya da Başkan'ın egosantrizmi, Birleşmiş Milletler Örgütünün;
1- Dünya barışını korumak,
2 Hak eşitliği ve halkların kendi geleceğini belirleme ilkelerine saygıyla uluslararası dostça ilişkiler geliştirmek,
3- Uluslararası ekonomik, sosyal, kültürel, insani sorunların çözümünde işbirliği yapmak,
4- Temel insan hak ve özgürlüklerine karşı saygıyı teşvik etmekte uluslararası uyum sağlayıcı bir merkez olmak misyonunun yeniden tesis edilmesine dayanıyor.

*
Ya da söz konusu Suriye olunca, Başkan BM'in bu misyonu için;
1- Suriye İç Savaşında tek taraflı olarak tüm günahlardan Esad rejiminin suçlandığı kadar,
2- Teröristlerin, muhalif güçlerin ve ülkelerin de yaptıkları zulüm ve işlediği insani hukuk ihlallerinin uluslararası hukuk denetiminden geçmesini istiyor.
3- Böylece BM Genel Kurulu kararlarının tek taraflı kabul edilmesini engellemeyi düşünüyor.

*
Bu yüzden Aralık 2015'te BM Güvenlik Konseyi 2254 sayılı " Suriye'de ateşkesin sağlanması ve ülkede siyasi çözüme ulaşılması" kararıyla yeni bir süreç başlarken,
Bir süre sonra ABD Başkanı D.Trump ve Rusya Devlet Başkanı V.Putin Suriye ihtilafının çözümünde anlaşmıştır.
Astana ve Soçi Zirveleri ile tarafların görüşlerini BM koordinasyonu altında yapılacak Barış görüşmelerinde ortaya koymaları için teşvik edilmeleri,
Suriye'de işlenen suçların savaş ve terörle mücadele hukukunun gelişmesi doğrultusunda kategorize edilebilmesi için,
Kimin terörist kimin muhalif olduğunun ayırt edilmesi mesaisine başlanılması süreci başlamıştır.

*
Dünya Suriye İç Savaşına çözüm için hukukla bağıtlanan bir siyasal çözüme dönerken,
Trump egosantrizm; Türkiye'de Erdoğan'ın tek adamlığı üzerinde göz kamaştırmaktadır!
İşte, Trump 9 Ekim'de Erdoğan'a hitaben " Sert bir adam olma. Aptal olma" ifadelerini kullandığı,
"Sorunlarının bazılarını çözmek için çok çalıştım" dediği bir mektup yazıyor!

*
"Sert bir adam olma. Aptal olma" ifadesi kullanıyor.
Çünkü;
1- Erdoğan'ın liderliğini sağlamlaştırması, ABD liderliğinin İŞİD radikal terör örgütü ile sürdürdüğü mücadeleyi zayıflatacaktır.
2- Erdoğan Rusya'ya daha da yakınlaşacak, birlikte mali ve dini araçlarla Balkanları ve Ortadoğu'yu zayıflatarak Hıristiyan Avrupa'yı baltalayacaklardır.
3- Kendini Müslüman Kardeşler örgütünün hamisi olarak tanıtan Erdoğan, Sünni dünyanın umudu haline gelecek,
4- Gazze'de Müslüman Kardeşler Örgütü'nün İslam Tugayları' nın bir bölüğü olan HAMAS'a desteğini sürdürecek ve İsrail-Filistin barışını beklemeye alabilecektir.
5- Erdoğan'ın Kuzey Suriye, Kuzey Irak ve Doğu Akdeniz'de hidrokarbon kaynaklarından hak talebi sürecek,
6- Suriye trajedisine bir siyasi çözüm bulunmasını engelleyebilecektir..
7- Türkiye, Orta Asya ve Çin'de savaşacak vekil güçlere bir yuva olurken,
8- Bazı gelenekler ve belgeler üzerinden inşa edilen İslamcılık, bir taraftan İslamofobiye neden olurken öte yanda İslam dinine bir meydan okuyuş olacaktır...

*
Böylece Başkan D.Trump'ın egosantrizmi;
1- Washington'un Türkiye'yi kabulünde zayıflığa yol açmıştır.
2- Erdoğan'ı sağlama almak, Türkiye'nin muassır medeniyete ulaşmasının engellenmesi,
3- Anti-demokratik ve anti-Amerikan eğilimlerin şiddetlenmesi,
4- Trans-Atlantik İttifakın çıkarlarının baltalanması anlamında düşünüldüğü bir süreçte ilerliyor...

*
Başkan'ın mektubunda ki, "Sorunlarının bazılarını çözmek için çok çalıştım" ifadesiyle de;
1- Halkbank'ın 2012 ve 2016'da İran'ın uluslararası piyasalarda petrol ve doğal gaz satışından elde ettiği geliri harcamasına imkan veren bir tezgaha,
Erdoğan ve ailesinin kimi kişiler ve şirketleri ağını kullanarak uygulanmasına yardımcı olduğu,
Söz konusu tezgahın hem İran hem de Türkiye'deki üst düzey yetkililerin sağladığı korumayla uygulandığı,
Bu yetkililerin bazılarının milyonlarca dolar rüşvet aldıkları, bütün bunların ABD yaptırımlarının ihlalini oluşturduğu iddianamenin temelini oluşturduğu dosyanın mı,
2- Rusya'nın iddiaları doğrultusunda; Türkiye'nin İŞİD'le ilişkilerini belirleyen, üst düzey siyasi yönetim kadrosunun ve bizzat Erdoğan ve ailesinin karıştığı iddia edilen,
Irak'ta İŞİD ile birlikte yürütülen yasadışı petrol ticareti: Suriye'ye gönderilmek üzere yabancı teröristlerin sınırdan geçmelerinin kolaylaştırılması:
Suriye'de harekât yürüten terörist gruplara silah tedâriki: IŞİD ile birlikte yapılan tarihi eser kaçakçılığı: Türkiye'den Suriye'deki IŞİD kontrolündeki topraklara yönelik silah ve cephane sevkiyatına ilişkin istihbarat raporları dosyasının mı,
3- Erdoğan'ın Gülen'in tasfiye edilmeye karşı Temmuz 2016 darbeye yeltenmesini;
İstihbarat, Emniyet ve bir kısım askeri güc ile gönüllü paramiliter güçlerinin desteğiyle kırması,
ABD'nin talebini yerine getirerek Gülen'i ve cemaatini tasfiye etmesi,
Ama bu kez ABD'ye rağmen F.Gülen'in işgalinde olan devletin tüm kadrolarına kendi kadrolarını yerleştirerek parti devlet kurması dosyasının mı kast'edildiği bilinmiyor.

*
Bu tehditlerden sonra ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile Erdoğan'ın,
Halk Koruma Birlikleri'nin (YPG) Türkiye-Suriye sınırında kurulması amaçlanan güvenli bölgeden çekilmesi için beş günlük ateşkes ilan edilmesi;
Trump'ın egosantrizminde;
Erdoğan'ın bölgedeki emellerinin; hem B. Esad'ı destekleyen hem de ABD'nin geri çekilmesiyle oluşan boşluğu doldurmak isteyen Rusya tarafından belirlenmesine dayandı..

*
Erdoğan, Suriye sınırında en az 400 kilometre boyunca ve en az 32 kilometre derinlikte askeri kontrollü "güvenli bölge" oluşturmayı öngörüyordu.
Böylece Münbiç'i de kapsayan güvenli bölge ile ilgili toprak şeridinin Kamışlı'da kesilmesiyle, bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasını engellemeyi düşünüyordu.
Suriye rejimi ise Türkiye'nin harekâtına karşı koymak için PYD liderliğinde Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDF),
Stratejik öneme sahip kasabaları olan Münbiç ve Kobani kentlerinde konuşlanmalarına yol açan bir anlaşma yaptı..

*
Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı V.Putin ile Soçi'deki altı saat süren güvenli bölge tartışması;
Astana Mekanizması çerçevesinde Suriye ihtilafına kalıcı bir siyasi çözüm bulunması amacıyla çalışmaların sürdürülmesi ve Anayasa Komisyonu'nun faaliyetlerinin desteklenmesi koşuluyla;
Türkiye'nin Suriye'deki operasyonunu durdurması ve ülkeden geri çekilmesi ile ilgili bir anlaşma ile sona erdi.

*
Astana Mekanizması;
1- Türkiye'nin kuzey Suriye kaynaklı güvenlik kaygılarının ancak Kürtlerle sorununu diyalogla çözmüş bir Suriye'nin egemenliğini tüm topraklarında kurmasıyla giderebileceği,
2- Türkiye'nin güvenlik kaygılarını gidermek ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü sağlamak üzere Adana Mutabakatı'yla hukukî bir zemin oluşturulması,
3- Bu mekanizma aracılığıyla Suriye ile siyasi ilişki kurmayı hedeflemesini,
4- Böylece Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyi ve Fırat'ın doğusu ile ilgili olarak ABD ile güvenli bölge pazarlığını sonlandırmasını öngörüyor.

*
Dünkü tartışmada ana hususlar olarak;
1- Tel Abyad ve Resulayn'ı içine alan 32 km derinliğindeki mevcut Barış Pınarı Harekatı alanındaki yerleşik statükonun muhafaza edilmesi,
2- Menbiç ve Tel Rıfat bölgelerinden tüm YPG unsurlarının silahlarıyla birlikte çıkarılması,
3- Çarşamba saat 12'den itibaren Rus askeri polisi ile Suriye sınır muhafızlarının, Türkiye'nin harekât alanının dışında kalan Türkiye-Suriye sınırının Suriye tarafına,
YPG unsurları ve silahlarının Türkiye-Suriye sınırından itibaren 30 km?nin dışına çıkarılmasını temin etmek üzere girmesİ,
4- Söz konusu işlemin 150 saat içerisinde tamamlanacağı ve bu andan itibaren 'Barış Pınarı Harekatı' alanı sınırlarının "batısı ve doğusunda 10 kilometre derinlikte Kamışlı şehri hariç Türk-Rus ortak devriyeleri başlayacağında, mutabık kalındı.
5- Türkiye'nin, kuzey Suriye'deki Kürtlere karşı askeri operasyonunu sonlandırmayı kabul etmesinde mutabık kalındı..

*
Ancak herşey Türkiye ve Suriye arasında Adana Mutabakatı'yla hukukî bir zemin oluşturulmasına,
Bu mekanizma aracılığıyla iki ülkenin siyasi ilişki kurmasına bağlıdır.
Rusya Dışişleri Bakanı S.Lavrov, "Ankara ile Şam arasında diyaloğun, 1998'de imzaladıkları Adana Mutabakatı'na dayandırılması gerektiği açıktır.
Türkiye ve Suriye liderliklerinin gerekli görmesi halinde, Adana Mutabakatı'nda birtakım değişiklikler yapılmasını destekleriz" diyor.

*
Bu noktada Suriye, Adana Mutabakatı gereğince Türkiye'nin sınır güvenliği eylemleri gerçekleştirmesi gerekirken,
Hem de Suriye için bir terör örgütü olan Özgür Suriye Ordusu çeteleriyle birlikte Suriye topraklarında askeri güçlenmesini düşmanlık olarak tanımlıyor.
Operasyonun uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurguluyor.

*
Soçi'de Erdoğan ve Putin, güvenli bölgeyi görüşürken,
Rejim karşıtlarının son kalesi İdlib?e giden Suriye Cumhurbaşkanı B. Esat, Erdoğan?a sert sözlerle yükleniyor.
Esat, Erdoğan için ?O bir hırsız, fabrikalarımızı çaldı, buğdayımızı çaldı. IŞİD'le ortaklık yaptı ve petrolümüzü çaldı. Şimdi de toprağımızı çalmaya çalışıyor? ifadelerini kullanıyor...

*
Suriye ve Türkiye arasında Adana Mutabakatı temelinde bir hukuki zemin oluşturulması zor iştir...

23.10.2019

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org