Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
SURİYE, YENİ DÜNYA VE TÜRKİYE
25.10.2019
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 76689
Oy Sayısı : 4113
Değerlendirme : 5
Popülarite : 18,07
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

II. Dünya Savaşı, Milletler Cemiyeti'ne son verdi.
Rus Çarı II. Nikola ve Fransız siyasetçi Leon Bougeois?nın ilkelerine dayanan yeni bir uluslararası örgüt Birleşmiş Milletler doğdu.
Dünya uluslararası tröstler arasında paylaşıldı ve tüm topraklar en büyük kapitalist güçler arasında bölüşüldü..
Küreselleşme; oyunun kurallarını değiştirmiş, şirketleri güçlendirmiş, artık devlet gücü ulusötesi devlet-şirket ilişkilerinde realize olmuştu..

*
Ancak bu durum dünyadaki mevcut milliyetçi ve korumacı tepkilerle birleşince, küresel rekabetin negatif canlanmasına yol açtı.
Devletler giderek düşmanca bir çevrede jeopolitik hedeflere ulaşmak için daha güçlü stratejiler kullanarak daha fazla agresifleşti..
Üstelik hiçbiri Amerikalıların çıkarlarına hizmet etmedi..
Aksine ABD devletinin imkanlarını çıkarlarını en yüksek düzeyde tutmak için araçsallaştırdılar...

*
Bu yüzden uluslararası dengeler ABD, Rusya ve Çin'in gerek ekonomik, gerekse siyasi alanda hem bölgelerinde hem de küresel bazda artan güçleri beraberinde,
Yeni askeri ve ekonomik birliktelikleri ortaya çıkardı.
Tek kutuplu bir siyasi sistemin var olduğu yapı çok kutuplu bir yapı ile tehdit edilmeye başlandı.
Dönüşümde üreyen türlü tehdit küresel barışı tehlikeye attı.

*
Şimdilerde Başkan D.Trump, mali kapitalistlerin talepleri yönünde hem gelişmiş ve istikrarlı ülkelerin, hem de mali kapitalistlerle bütünleşmemiş istikrarsız devletlerin;
ABD ekonomisine yeniden yatırım yapmasını sağlamayı kurguluyor.
Dünyanın nirengi noktalarıyla oynuyor...
ABD'yi uluslararası ticaret anlaşmalarından geri çekiyor.
Eski düzeni belirleyen hükümetlerarası yapıları tasfiye ediyor, dünyanın orasında-burasındaki askerlerini çekiyor, "Ticaret Savaşları"nı başlattı!
İşte şimdi mali kapitalistlerin emriyle ABD'nin Suriye?den çekilmesiyle birlikte yeni dünyanın son ayarlarını düzenliyor.

*
Ancak "güvenlik" konusu uluslararası düzenin kilididir.
Bugün ABD dünyanın en büyük askeri gücüdür ama kıyamete yol açacak dünya silah gücünün karşısında,
Dört ana açmaz yaşıyor:

*
1- Düşük başarı olasılıklı askeri merkezli stratejiler seçme eğiliminde olması gerekiyor.
2- Bilişsel engeller, iç sorunlar ve ev sahibi ülke hükümetindeki kullanıcı-müşteri zorluklarıyla kaybedilen ya da etkisiz olan stratejileri değiştirmekte yavaş kalıyor..
3- Savaştan yorulduğu için çekilmeyi seçtiğinde, pazarlık asimetrileri başarılı geçişleri ya da müzakereleri engelliyor.
4- Bir çok kriz oyalanmaya ve gecikmeye bırakılıyor.

*
Bu noktada Başkan Trump yönetimi dünyaya yeni bir yön verirken dayandığı biricik garanti;
ABD'nin nükleer caydırıcılık ve savunmasına yönelik ana politikası Nükleer Doktrinidir.

*
Doktrinin ana teması, stratejik nükleer silahların büyük ölçüde aşağı çekilerek projeksiyondan ayrılması,
Dünyada giderek artan nükleer silah tehditlerine karşı nükleer silahların yayılmasını önleme ve nükleer silah sayısını azaltma taahhüdünü kapsıyor.
Ama düşük verimli, daha kullanışlı nükleer başlıkların konuşlandırılması çağrısını içeriyor.

*
Başka bir ifade ile ABD; ekonomik, politik, teknolojik ve askeri alan eğilimleriyle insani çabanın büyük ölçüde arttığı, mekanın devrildiği bu süreçte;
Stratejik karar vermeyi "Uzay'dan Alan Kontrolüne " taşımaktadır.
İşte, ABD Hava Kuvvetleri Uzay Kuvvetleri Komutanlığı kurulmuş, "Yıldız Filosu" oluşturulmaya başlanmıştır.

*
Bu sırada 24 Ekim'de, Brüksel'de başlayan NATO savunma bakanları toplantısında,
Türkiye'nin Barış Pınarları harekâtı gündemi belirliyor!

*
NATO, Türkiye'nin kuzeydoğu Suriye'deki askeri harekâtından kaynaklanan ayaklanmalarla başa çıkmakta zorlanırken,
Yaşanan bu krizin ittifakın tabutunda başka bir çivi olabileceği ihtimaliyle sarsılıyor.
Halbuki Soğuk Savaş'ın ardından NATO'nun geleceğinin Avrupa'daki geleneksel nüfuz alanı dışında hareket etme kabiliyetiyle belirleneceği iddia ediliyordu...

*
Ama NATO; Afganistan ve Libya'da Balkanlar'da olduğu gibi barış ve istikrar getirme konusunda başarılı olamadı.
Suriye krizinde de fazla etkili olma potansiyeli bulunmuyor.
Bu noktada Erdoğan'ın harekâtın başlangıcından itibaren PYD unsurlarının güvenli bölge dışına çıkmadığı sürece operasyonu durdurmayacağı kararlılığı daha etkin görülüyor.

*
Türkiye'nin harekâtına başlamasından iki gün sonra, 11 Ekim'de NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg , İstanbul'da Erdoğan ile bir araya geldi .
Stoltenberg, Türkiye'ye askeri eylemini durdurmasını söylemek yerine "kısıtlama" istedi!
"Türkiye bu bölgede büyük bir güç ve büyük bir güç büyük sorumluluk getirir" dedi...

*
Dün Brüksel'de ABD Savunma Bakanı Esper, Türkiye'nin yanlış yönde ilerlediğini belirtti.
Operasyona atıfla, ?NATO müttefiki Türkiye ile savaşacak değiliz. Hep beraber Türkiye ile ortaklığımızı güçlendirmek için çalışmalıyız.
Türkiye'nin eskiden olduğu gibi güvenilir ve güçlü bir müttefik olmasını sağlamalıyız " ifadelerini kullandı.

*
Türkiye'nin, Rusya ile özellikle yakın askeri bağlar geliştirmesi,
Ege Denizinde Yunanistan ile yaşanan anlaşmazlık,
Avrupa kapılarını İŞİD savaşçılarına ve mültecilere açma tehditleri,
Ardından Suriye harekâtı NATO üyeleri arasında endişelere yol açmıştır.
Bu çerçevede NATO'nun şu anki meselesi, Türkiye'yi ittifak içinde tutmanın siyasi ve stratejik maliyetinin değerli olup olmadığıdır...

*
Ancak Türkiye, ABD'nin arkasındaki ittifakta en büyük ikinci ordusuna sahiptir.
Avrupa, Orta Asya ve Orta Doğu arasındaki bir kavşakta olmasıyla Türkiye'nin stratejik önemini inkar edemiyor.
NATO müttefikleri de Türkiye'nin Suriye sınırına 110 km. mesafedeki İncirlik üssüne güveniyor.
ABD nükleer silah stokuna ev sahipliği yapan üs, geleneksel olarak Orta Doğu'ya NATO'nun erişim noktası olarak kullanılıyor.

*
Batı, Rusya'nın Orta Doğu'daki artan gücünden endişelidir,
Ama NATO'nun Türkiye'yi Suriye'deki ihlali için cezalandırması hali, Ankara'nın Rusya'nın yörüngesinde ilerlemesine neden olabilir...
Rusya, Başkan D.Trump'ın ABD askerlerini Suriye'den geri çekme kararıyla Rusya bölgedeki konumunu sağlamlaştırmıştır.
Amerika'nın geri çekilmesiyle ihanete uğramış hissinde olan Kürtler, korunmaları için Suriye'de Esad ile bir anlaşma yapmaktan başka çare bulamamışlardır.
Anlaşmadan sonra Rus destekli Suriye hükümet güçleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki Menbiç'e ve son zamanlarda ABD destekli Kürt kuvvetleri tarafından tutulan diğer bölgelere yönelmiştir.
Bu durum Rusya'yı, Kürtler ve Esad rejimi arasında olduğu kadar Türkiye ile Kürtler arasında da aracı olarak krizde çok daha önemli rol oynamaya zorluyor.

*
NATO, Kuzey Suriye'de ABD' nin desteği olmadan harekete geçmek için çok az olanağa sahip olduğunu görmüştür.
Başkan Trump NATO'ya destek vermeyince, müttefikler ABD'nin NATO'nun yükünü taşımama kararında samimi olduğuna inanmışlardır.
Trump ve Esper, 14 Ekim'de ABD'nin Suriye'deki askeri harekâtı nedeniyle Türkiye'ye karşı savaşmayacağı kararını açıkladığında,
Üstelikı NATO üyelerini bölgedeki yabancı İŞİD savaşçılarının sorumluluğunu almaya çağırdığında daha da şaşırmışlardır.

*
Türkiye'nin harekâtı, Orta Doğu'daki ittifakları değiştirmeye yazıyor
Rusya ve ABD kendilerini diğer Avrupa ülkeleri gibi Türkiye'ye karşı daha sert adımlar atma girişimlerine karşı uyumludurlar.
Bu Rusya ve ABD'nin 11 Ekim'de BM Güvenlik Konseyi'nde veto ettiği 5 Avrupalı NATO üyesi İngiltere, Almanya, Fransa, Polonya ve Belçika'nın,
Suriye'deki Türk operasyonunu kınamalarını veto ettiğinde açıkça ortaya çıkmıştır.

*
Türkiye'nin NATO'dan çıkarılması ya da NATO üyeliğinin askıya alınması olasılığı çok zayıftır.
Antlaşmada Türkiye'nin üyeliğini sonlandıracak hiçbir mekanizma bulunmuyor.
Ve temel olarak, Türkiye'yi üyeliğin içinde tutmak NATO'nun çıkarlarına yarıyor.

*
Ancak son Suriye krizi, NATO'nun Suriye'deki müttefikleri arasındaki sürtüşmeyi pekiştirmiştir.
Bu Avrupalıların tehdit algısını ya da bu tehditlerle başa çıkma politikasıyla ilgili fikirlerini Amerikalı müttefikleri ile paylaşmadıkları anlamına geliyor.
ABD'nin desteği olmayınca kollektif politika geliştirmek elbette yetersiz oluyor!

*
Başkan Trump, Amerika'yı Büyük Güç Yarışması için hazırlıyor.
Oyun planı, baskıyı arttırmak ve uygun şartlarla aşağı çekmektır.
Bir gün var olabilecek tehlikelere hazırlıklı olmak istiyor.

*
Hey! Dünya değişiyor.
Ve Erdoğan oluşan yeni dünyada, iş yapmanın zannıyla Türkiye'nin kas gücünü gösteriyor
Farkında değildir ama Türkiye'yi mali kapitalistlerle bütünleşmemiş istikrarsız devletler düzlemine yerleştiriyor.
Ama afra tafrasından da geçilmiyor...

25. 10. 2019

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org