Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
TAHTEREVALLİ
02.11.2019
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 72838
Oy Sayısı : 3743
Değerlendirme : 5
Popülarite : 17,87
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

17 Ekim'de Erdoğan, Ankara'da ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, 22 Ekim'de Soçi'de Rusya Devlet Başkanı V.Putin ile görüştü.
Kuzeydoğu Suriye'de Türkiye ve Kürt güçleri arasındaki soruna güven inşası için ateşkes kararı alındı.

*
Sonuçta Erdoğan'ın Barış Pınarı Operasyonu, öngördüğü resmi hedefin aksine;
Suriye'de iç barışın inşasına ve Esad'ın egemenliğini genişletmesine yol açtı.
Nasıl?
Başkan Trump operasyonla birlikte bölgedeki güçlerini çekerken, Suriyeli Kürtlere himayesiz kaldıklarının duygusunu yarattı.
Kürtler Suriye'nin bir parçası olduklarını farkettiler.
Bu durum, Suriyeli Kürtleri Rusya'yı aracı kılarak Şam'la anlaşmaya zorladı.
Suriye rejimine de halkının bir kesimiyle yeniden devlet- vatandaş ilişkisi kurma fırsatı sundu.
Barış Pınarı Operasyonu birkaç gün içinde Suriyeli Kürtlere yeniden devlet, Suriye devletine de yeniden vatandaş armağan etti.

*
Nitekim Barış Pınarı operasyonu sayesinde Esad hükümeti beklendiğinden çok daha kısa sürede egemenliğini Türkiye sınırındaki topraklarda yaydı.
Suriyeli Kürtler ise bağımsızlık veya federasyon gibi gerçekçi olmayan hedeflerinden tamamen uzaklaşmış olsa da;
Suriye'de başka hiçbir azınlığa nasip olmayacak siyasi imtiyazlar elde ettiler.
Suriye'yi üyeliğinden çıkaran Arap Birliği, Türkiye?ye karşı Suriye?nin yanında yer aldı.
ABD çekildiği Menbic ve Kobani'yi Türkiye'ye değil, Rusya'ya dolayısıyla Suriye ordusuna bıraktı.
2011'de Türkiye ile birlikte Suriye'ye karşı olan ne kadar devlet veya uluslararası örgüt varsa, Barış Pınarı sebebiyle Türkiye'ye karşı saf tuttu...
Tüm bu alanlarda Kürtler meşruiyet kazandı.

*
Dün ABD Başkanı Trump, TSK ve Kürt güçleri arasındaki çatışmanın sonlandırılması için imzalanan ateşkese ilişkin değerlendirmede bulundu.
"Ateşkesin çok güzel bir şekilde gittiğini " belirtti.
Tayyip Erdoğan ile çok iyi bir ilişkisi olduğunu söyledi!
"Biz Suriye'de petrolü aldık bırakın diğerleri savaşsın. Bırakın sınırları başkaları korusun" dedi...

*
Yine dün Rusya Dışişleri Bakanı S. Lavrov' da konuştu.
"Genel duruma bakacak olursak, Soçi'de yapılan mutabakatla ciddi boyutlara ulaşan akan kanı durdurduk.
Türkiye-Suriye sınırının geri kalan bölümünde Kürt güçlerinin geri çekilmesi sağlandı!
Bu bölgeye Suriye sınır muhafızları ve Rus askeri polisi girdi" dedi...

*'
Ayrıca dün, Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nde 150 üyenin katılımıyla çarşamba günü başlayan Suriye Anayasa Komitesi toplantılarının ilk bölümü de sona erdi.
BM Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen, komite toplantılarının ilk bölümünü başarıyla tamamladıklarını vurguladı,
"45 kişilik yazım kurulu pazartesiden itibaren toplantıya devam edecek" dedi.

*
Çarşamba günü, sekiz yılda 500 binden fazla insanı öldüren ve yerinden olmuş milyonlarca insanın katıldığı bir çatışmanın barışa evrilmesi umuduyla,
BM sekreteryasında, Suriye hükümeti ve muhalefet üyeleri Cenevre'de yeni bir anayasa hazırlanması görevi ile bir araya geldiler.
Savaş alanındaki gelişmeler siyasi bir sürecin ne kadar çok gerekli olduğunu gösteriyordu.
Böylece anayasa komitesinin oluşturulması önemli değişikliklerin yolunu açması olasılığını doğurdu.

*
Şimdi sonuçsuz bir dizi görüşmeler:
Muhalif güçlerin yabancı güçlerin etkisi altında yeniden şekillendirilmesi:
Şam'ın müzakerelerde üst sırada yer almasına yapılan itirazların ardından demokratik Suriye'yi öngören yeni bir anayasa hazırlanmasına çalışılıyor.
Suriye Hükümeti, muhalefet ve sivil toplum liderlerinden eşit oranda belirlenen 150 üyeli anayasa komitesi;
Herşeyden önce birbirlerine düşmanlıktan ziyade hızlı bir şekilde yeni bir sözleşme yapmanın bileşkesinde olmayı öngörüyor.

*
Komite, yeni anayasanın onaylanmasında bir tarafın diğerine herhangi bir kararı yüklemesini önlemek için çok yüksek bir eşik olan yüzde 75 oy çoğunluğunu,
Çok partili bir sistem ve çok adaylı bir cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılmasını,
Cumhurbaşkanının istihbarat teşkilatı ve ordunun başkomutan olarak kontrolünü elinde tutup tutmayacağını,
Adli sistem üzerinde başkanlık kontrolü konusu gibi tartışmalı konularını ele alacaktır.

*
Cenevre'deki komitenin dışında bırakılan, Suriye Demokratik Güçlerini oluşturan Kürt milislerin, yeni anayasal çerçeveyi kabul edip etmeyeceği sorusu ise devam ediyor .
Suriye hükümetinin Kürt Halkının Koruma Birimleri (YPG) ile ilişkilerini tartışmaya açık bırakmasına rağmen,
Türkiye'nin YPG'nın katılımına itiraz etmesi ve Kürtleri komitenin dışında bırakmasıyla,
Kürt liderlerin yeni siyasi düzenlemede dışlanması ve kendilerini marjinalleşmiş hissedecekleri bir durumun bir barış anlaşması için sorun yaratacağı çok açıktır.

*
Bu noktada B. Esad, olan herşeyden sonra Kürtlerle ilgili olarak,
"Biz aslında çeşitli Kürt partileri ile uğraşıyoruz.
Kürtlere gelince, çoğunun Suriye devletiyle iyi ilişkileri vardı, her zaman bizimle temas halinde oldular ve vatansever fikirler önerdiler.
Girdiğimiz bölgelerde Kürtlerin tepkisi, oradaki diğer insanların tepkisinden daha az olumlu ya da daha az mutlu değildi.
"Evet" birbirimizle tekrar yaşayabiliriz.
"Hayır" ise Suriye'nin bir daha asla istikrarlı kalamayacağı anlamına gelir "diyor...

*
Esad, Cenevre'de başlayan Anayasa Komitesi görüşmeleriyle ilgili;
"Teröristler hala oradayken anayasal bir komite sorunu çözecek, nasıl? Bu imkansız!
Çözüm, Suriye'deki terörizme saldırmakla, dış müdahaleyi durdurmakla başlar...
BM'in 2254 sayılı kararının Suriye devletinin tek başına egemenliğini ifade ettiğini hatırlatırım.
Bunun dışında bizi ilgilendiren şey, bu komitenin toplantıları tarafından üretilen her şeyin ulusal çıkarlarla uyumlu olmasıdır.
Ancak bu taktirde yeni bir anayasayı A'dan Z'ye onaylayacağız.
Anayasada ulusal çıkarlara aykırı olan tek bir hükümde değişiklik yapılması halinde, karşı çıkacağız" diyor ve Özgür Suriye Ordusu'na ve Erdoğan'a işaret ediyor...

*
Gelişmeler farklı bir mantık ve momentum izlediği için anayasa komitesinin yeni bir anayasa hazırlanması uzun süre devam edebilir.
Bu noktada Rusya Devlet Başkanı Putin;
"Önce ateş kesilmeli ve şiddete son verilmeli sonra müzakereler, çözüm arayışları, gelecek toplum için anayasa temellerinin belirlenmesi ve yapısal değişiklikler sağlanmalıdır.
Bunun tersi kaosa götürür.
Rusya, Esad'ın anayasal olmayan yollarla görevden alınmasından çekinmektedir.
Bu durumda muhalefet ile şu anki Suriye yönetimi arasında sadece yer değişikliği olacak, savaş ise sonsuz bir şekilde sürecektir.
Suriye'de siyasi çözüme paralel olarak küresel barış, istikrar ve gelişmeye katkı sağlamak üzere,
Suriye İç Savaşı suçlularının yargılanması ve BM merkezinden yenilenmiş bir Uluslararası Hukuk Sistematiğinin küresel sistem ağlarına yansıtılması gerekir"diyor.

*
Ve ABD, Uluslararası Hukuk Sistematiğini kendi liderliğinde küresel sistem ağlarına yansıtmak üzere;
İki hasım Erdoğan ve Esad'ı adalet terazisinde bir şekilde dengelemenin adımını atıyor:

*
Erdoğan ailesi ve şürekasının milyonlarca dolar rüşvet karşılığında "Halkbank" vasıtasıyla,
2012 ve 2016'da İran'ın uluslararası piyasalarda petrol ve doğal gaz satışından elde ettiği geliri harcamasına imkan veren bir tezgah kurdukları,
Söz konusu tezgahın hem İran hem de Türkiye'deki üst düzey yetkililerin sağladığı korumayla uygulandığı,
Bütün bunların ABD yaptırımlarının ihlali olduğu konusunu,
Dünya kamuoyuna sunmaya hazırlanıyor.

*
Bu noktada Esad gerçekçi bir tutum izliyor
"Şahsen Erdoğan, grubundan bir kişi ya da benzer eğilimli biri ya da ideolojisini temsil eden biriyle el sıkışmak zorunda kalırsam nasıl hissederim?
Kendimi bıkkın hissediyorum.
Ancak, ulusal çıkarlar söz konusu olduğunda kişisel duygularımızı bir kenara bırakmak zorundayız.
Bir toplantı sonuç verirse, ulusal çıkarlarla yapılacak her şeyin gerekli olduğunu söyleyebilirim" diyerek, Erdoğan'a davetiye çıkarıyor...

*
Suriye'deki askeri gelişmeler ve müzakereler ABD ve Rusya'nın stratejik çıkarlarınca belirleniyor.
ABD'nin tutarsız ve öngörülemez politikalarının aksine, ülkelerle yapıcı ilişkiler geliştiren ve Suriye'de savaş boyunca tutarlı bir konumda olan Rusya;
Suriye'de sınırsızlığın çözüm anahtarını elinde tutuyor.
Bakalım Rusya, bu gelişmede nasıl bir yer tutacaktır?

2. 11. 2019

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org