Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
NATO, BARIŞ PINARI OPERASYONU VE YAPTIRIMLAR
10.11.2019
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 70025
Oy Sayısı : 5071
Değerlendirme : 5
Popülarite : 18,53
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Berlin Duvarı'nın yıkılışının 30. yılında Transatlantik ilişkilerin geleceği tartışıldı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un başlattığı tartışmanın,
3-4 Aralık'ta Londra'da NATO Zirvesi'nde de gündeme gelmesi bekleniyor...

*
Macron, İngiliz " The Economist "e verdiği röportajda;
"NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti.
Stratejik kararlarda ABD ile NATO'daki müttefikleri arasına hiç bir şekilde eşgüdüm kalmadı.
ABD, Avrupalı müttefiklerine sırtını döndü" dedi.

*
Bir süredir AB'nin iki güçlüsü Almanya ve Fransa, NATO üzerinden Transatlantik ilişkilerin geleceğini tartışıyor.
Fransa AB Ordusu'nun kurulması için çaba harcıyor.

*
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Cuma günü Brüksel'de NATO karargahında konuştu.
Modern dünyanın meselelerine uyum sağlayamadığı takdirde NATO'nun "eski" olabileceğine dikkat çekti.
"Eğer milletler NATO'ya ihtiyaç duydukları kaynakları sağlamadan güvenlik yardımı alabileceklerine inanıyor ve taahhütlerini yerine getirmiyorlarsa;
NATO'nun etkisiz kalması veya eski hale gelmesi riski vardır" dedi.

*
Macron, aynı zamanda NATO üyesi Türkiye'nin "eşgüdümsüz ve agresif" olduğunu da söyledi.
Örnek olarak Suriye'nin kuzeyine düzenlenen askeri operasyonu gösterdi.

*
Gerçekten Türkiye, son zamanda "eşgüdümsüz ve agresif" bir ABD müttefiki ve NATO üyesi olarak görülüyor.
Ama işte;
6 Ekim'de Erdoğan, ABD Başkanı D. Trump ile bir telefon görüşmesi yaptı.
Türk kuvvetlerinin, IŞİD'le mücadelede ABD müttefiki olan Kürtlere saldırmak için Suriye'yi işgal edeceğini bildirdi.
ABD'nin Kürtleri terk edip-etmeyeceğine yönelik bir tartışmayı başlattı.

*
7 Ekim'de, Trump olağanüstü bir uyarı yayınladı.
"Daha önce de belirttiğim gibi eğer Türkiye harika ve eşsiz bilgeliğim çerçevesinde çizgiyi aştığını düşünürsem,
Türkiye ekonomisini tamamen yok edeceğim, daha önce yaptım" dedi.
ABD'nin büyüklüğüne atıfta bulundu.
Türkiye'de alaya alındı!

*
Aslında Başkan Trump çok öncesinde;
Rusya ile ortak menfaatler alanı bulunmasını,
Birlikte çalışma kabiliyetini test etme alanı olarak Suriye'nin seçilmesini,
İki ülkeye de tehdit teşkil eden IŞİD veya diğer terör örgütlerinin birlikte yenilmesi amacını kurgulamıştı.

*
Nitekim müdahale etmeyeceğini,bölgeden uzaklaşacağını söyledi
9 Ekim'de, Türkiye "Barış Pınarı" operasyonuyla Suriye'ye girdi...

*
11 Ekim'de, Türk Topçusu Kobani yakınında bir ABD birliğine ateş açtı.
Kimseye bir zarar olmadı ve Pentagon bunun bir kaza olmadığını açıkladı.
Türkiye kasabanın yeni şerifi olduğunu ilan etmişti!
Ama ABD'de Türkiye'nin ne ABD ne de NATO'nun bir müttefiki olmadığı düşüncesi yayıldı...

*
Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı V.Putin'le bir araya gelmek için Soçi'ye uçtu.
İkisi Suriye'de kimin kontrol edeceği konusunda anlaşmaya vardı.
Yaptıkları ilk değildi, yılın başlarında Erdoğan NATO müttefiklerinin çok kuvvetli itirazlarına rağmen Rus S-400 hava savunma sistemlerini satın almıştı.
Karşılığında "Amerika'nın Düşmanlarına Yaptırımlar Yasasıyla Mücadele Etme- CAATSA" yaptırımlarını tetikledi.
Türkiye'yi çok rollü bir uçak olan F-35'ten mahrum etti!

*
Erdoğan'ın Barış Pınarı Operasyonu'nun öngördüğü resmi hedefin aksine;
Kısa sürede Suriye'de iç barışın inşasına ve Esad'ın egemenliğini genişletmesine yol açtığı görüldü.

*
Aslında Trump operasyonla birlikte bölgedeki güçlerini çekerken, Suriyeli Kürtlerde himayesiz kaldıklarının duygusunu yaratmıştı..
Kürtler Suriye'nin bir parçası olduklarını farkettiler ve Rusya'yı aracı kılarak Şam'la anlaştılar.
Suriye rejimi de halkının bir kesimi olan Kürtler ile yeniden devlet- vatandaş ilişkisi kurdu.

*
Bir kaç gün içinde Barış Pınarı operasyonu, Suriyeli Kürtlere yeniden devlet, Suriye devletine de yeniden vatandaşlar armağan etti.
Operasyon sayesinde Esad hükümeti beklendiğinden çok daha kısa sürede egemenliğini Türkiye sınırındaki topraklarda yaydı.
Suriyeli Kürtler ise bağımsızlık veya federasyon gibi gerçekçi olmayan hedeflerinden tamamen uzaklaşmış olsa da;
Suriye'de başka hiçbir azınlığa nasip olmayacak siyasi imtiyazlar elde ettiler.

*
Arap Birliği, Türkiye'ye karşı Suriye'nin yanında yer aldı.
ABD çekildiği Menbic ve Kobani'yi Türkiye'ye değil, Rusya'ya dolayısıyla Suriye ordusuna bıraktı.
2011'de Türkiye ile birlikte Suriye'ye karşı olan ne kadar devlet veya uluslararası örgüt varsa,Türkiye'ye karşı saf tuttu...
Tüm bu alanlarda Kürtler meşruiyet kazandı.
Doğrusu Trump, "Bilgeliğini" göstermişti!

*
Zaten NATO'nun Türkiye'ye güveni sarsılmıştı.
Nitekim 27 Ekim'de İŞİD'in lideri El Bağdadi öldürüldüğünde ABD operasyonla ilgili Türkiye'ye bilgi vermemişti.
Bağdadi, Türkiye sınırından 5 km. ötede Barisha köyünde saklanıyordu.
ABD kuvvetleri, operasyona Irak Kürdistan'ının başkenti Erbil yakınlarındaki bir hava üssünden 70 dakikalık tehlikeli bir uçuşla geldiler.
Hedefe çok daha yakın olan İncirlik Hava Üssü'nü kullanmadılar.
Bagdadi baskınında ABD gizliliği, NATO'nun Türkiye'ye güvensizliğini gösterdi...

*
10 Ekim'de Erdoğan, Avrupa'ya sert bir mesaj verdi.
"Ey Avrupa Birliği, bizim ordumuzu işgalci olarak nitelerseniz kapıları açarız, 3.6 milyon mülteciyi size yollarız" dedi.
Buna rağmen, birçok AB ülkesi Türkiye'ye silah ambargoları dayatarak Barış Pınarı operasyonuna yanıt verdi.
Ayrıca bir grup AB ülkesi BM Güvenlik Konseyi'ne, Türkiye'nin Barış Pınarı Hakekatı'nın kınanması teklifinde bulundu ama ABD ve Rusya onay vermedi.

*
NATO, 1949'da II. Dünya Savaşı sonrasında Soğuk Savaş'ın başlangıcında oniki ülke tarafından kuruldu, şimdi 29 üyesi bulunuyor.
Bir toplu savunma ittifakıdır.
Aynı zamanda felsefi veya politik olarak başlangıç demokrasisi, bireysel özgürlük ve hukukun üstünlüğü ilkeleri üzerine kurulu;
Halkların özgürlüğünü, ortak mirasını ve medeniyetini koruyor.

*
Ama Erdoğan, Müslüman Kardeşler'in "Batı Medeniyetine Cihadizm" ideolojisinin siyasi lideridir.
Bu ideoloji onda Müslüman Kardeşler'in dünya çapında meşruiyeti için Türkiye'nin bölgesel bir oyuncu değil,
Büyük bir güç olarak ele alınması gerektiğine dair bir yükleme yapıyor!

*
Temmuz 2016?da Erdoğan'a karşı bir darbe girişimi oldu.
Kim başlattı? Kim sorumluydu?
Bu bir zaman önce başka bir yerde yaşanmış olan çok ve ilginç tartışmaların konusudur.
Ama Erdoğan her halükarda darbe girişimini ?Tanrı'dan bir hediye? olarak kabulle "yeni bir Türkiye"yi ilan etti.
Türkiye'de milliyetçilik ve İslamcılık unsurlarını birleştiren kötü bir otoriter rejim kurdu

*
Şimdi Erdoğan, Batı ağının bir parçası olmak yerine serbest bir sürücü gibi davranıyor.
Soğuk Savaş'ın ardından çok kutuplu bir uluslararası sistemi inşa edenlerden biri olmayı hesaplıyor.
Türkiye'nin Lozan Anlaşması ya da NATO ittifakının belirlediği statüsünden çok daha fazlasını istiyor.
Ama Türkiye'nin bütün değerli müttefikleri Erdoğan'ın askeri provokasyonları, güvenilmezliği ve tahmin edilemezliği ile uğraşıyor!

*
Türkiye; Avrupa ile Asya arasında Arap dünyasını, İran'ı, Karadeniz'i, Ege'yi ve Akdeniz'i çevreleyen bir köprü olarak büyük bir stratejik öneme sahiptir...
Müslüman bir ülke olarak uluslararası anlaşmazlıklarda çok yararlı olma potansiyelindedir.
Türkiye'de yaklaşık 2 bin Amerikan askeri ve İncirlik Hava Üssü'nde ABD nükleer savaş başlıkları bulunuyor.

*
Herşeye rağmen Türkiye büyük bir güçtür.
NATO'nun en büyük ikinci ordusuna sahiptir.
Resmi olarak Türkiye, standart bir NATO üyesi olmaktan hâlâ gurur duyuyor...

*
Ancak Erdoğan, müttefikleri ve özellikle ABD'nin endişelerine saygı duymadığını ve kendisine dost olarak davranmadığını düşünüyor.
Çok geç olmadan Washington'ın tek taraflılık ve saygısızlık eğilimini tersine çevirmesini aksi taktirde Türkiye'nin kendisine yeni müttefikler arayacağını söylüyor.

*
Bu tavır ABD kongre üyeleri, AB bakanları ve diğer yetkililerin, Türkiye'nin NATO üyeliğinin askıya alınması ya da kovulması çağrısında bulunmasına yol açıyor.
Bununla birlikte, NATO Anlaşmasının 13.Maddesi; "Antlaşma 20 yıl boyunca yürürlükte kaldıktan sonra herhangi bir Taraf,
Ayrılma bildirimini ABD Hükümeti'ne vermesinden bir yıl sonra Taraf olmaktan çıkabilir" hükmü dışında,
NATO'nun bir üyesini askıya alması ya da kovması için bir mekanizması bulunmuyor.

*
Bir çoğu Türkiye'nin çıkıp gideceğini umuyor.
Birçok kışkırtıcı sorular soruluyor.
Mesela, Esad rejim ordusu Türkiye'ye saldırırsa, NATO'nun diğer 28 ülkesi 5. madde de belirtildiği üzere Türkiye'nin savunmasına katılmalı mıdır?
Bu sorunun yanıtı resmen "evet" tir.

*
Ama Türk kuvvetleri ve bağlı Özgür Suriye Ordusu milislerinin Suriye Kürtlerine karşı operasyonlarında,
NATO'nun 5.maddesini işletecek, bunu sağlayacak araçlarının olmadığı görülmüştür.
Tam tersi üye ülkeler istihbarat paylaşımını durdurmuş, teknolojiyi paylaşmayı bırakmış ama Türkiye'yi de marjinalleştirmişlerdir!

*
Çünkü Türkiye'nin NATO üyeliğini dondurmak demek, Türkiye'nin ittifaktaki getirisini değiştirmek anlamını taşıyor.
NATO, istenen pozisyonda başka bir hava üssünü nereden bulacaktır?
Nükleer silahlarını nerede saklayacaktır?
Liman kolaylıkları ya da keşif ve gözetleme yetenekleri nasıl sağlanacaktır?

*
Bir çoğu da Erdoğan'ın sonsuza kadar buralarda olmayacağına inanıyor.
Bu noktada uluslararası düzenin kilidini oluşturan "güvenlik" konusu gündeme geliyor.
ABD dünyanın en büyük askeri gücüdür ama kıyamete yol açacak dünya silah gücünün karşısında,
Dört ana açmaz yaşıyor:

*
Düşük başarı olasılıklı askeri merkezli stratejiler seçme eğiliminde olması gerekiyor.
Bilişsel engeller, iç sorunlar ve ev sahibi ülke hükümetindeki kullanıcı-müşteri zorluklarıyla kaybedilen ya da etkisiz olan stratejileri değiştirmekte yavaş kalıyor.
Savaştan yorulduğu için çekilmeyi seçtiğinde, pazarlık asimetrileri başarılı geçişleri ya da müzakereleri engelliyor.
Bir çok kriz oyalanmaya ve gecikmeye bırakılıyor.

*
Bu yüzden şimdilerde ABD, NATO müttefiklerine;
Stratejik nükleer silahların büyük ölçüde aşağı çekilerek projeksiyondan ayrılması,
Dünyada giderek artan nükleer silah tehditlerine karşı nükleer silahların yayılmasını önleme ve nükleer silah sayısını azaltma,
Ama düşük verimli, daha kullanışlı nükleer başlıkların konuşlandırılması çağrısında bulunuyor.

*
Başka bir ifade ile ABD; ekonomik, politik, teknolojik ve askeri alan eğilimleriyle insani çabanın büyük ölçüde arttığı, mekanın devrildiği bu süreçte;
Stratejik karar vermeyi "Uzay'dan Alan Kontrolüne " taşımaktadır...

*
Bu arada,mesela Türkiye'nin Barış Pınarları operasyonunun oluşturduğu krizi;
Oyalama, geciktirme ama mutlaka kendine yarar sağlayacak seçeneklere sürüklüyor.
Bu yüzden ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, modern dünyanın meselelerine uyum sağlayamadığı takdirde NATO'nun "eski" olabileceğine dikkat çekiyor..
"Eğer milletler NATO'ya ihtiyaç duydukları kaynakları sağlamadan güvenlik yardımı alabileceklerine inanıyor ve taahhütlerini yerine getirmiyorlarsa;
NATO'nun etkisiz kalması veya eski hale gelmesi riski vardır" diyor.

*
Bu yüzden ABD Savunma Bakanı Esper, Türkiye'nin yanlış yönde ilerlediğini belirtiyor.
Ama "NATO müttefiki Türkiye ile savaşacak değiliz. Hep beraber Türkiye ile ortaklığımızı güçlendirmek için çalışmalıyız.
Türkiye'nin eskiden olduğu gibi güvenilir ve güçlü bir müttefik olmasını sağlamalıyız "diyor.

10. 11. 2019

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org