Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
İDLİB FİYASKOSU
16.01.2020
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 71520
Oy Sayısı : 4408
Değerlendirme : 5
Popülarite : 18,22
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Orta Doğu süreci ABD Başkanı D.Trump'ın politikalarına dayanıyor.
Rusya ile ortak menfaat alanları bulunması:
Birlikte çalışma kabiliyetini test etme alanı olarak Suriye'nin seçilmesi:
Dünyayı tehdit eden Cihad terör örgütlerinin birlikte yenilmesi,
Bu yönetimin şablonunu ve amacını belirliyor.

*
Bu politikayla, Suriye savaşını bir insani müdahale olarak satma girişimlerinin sona erdiği:
Sıranın Suriye'deki savaşa siyasi çözüm bulunmasında olduğu:
İsrail'i kuşatan bu bölgede İran'ın bütün ağırlıklarıyla Suriye'den çekilmesi:
Müslüman Kardeşler ideolojisiyle Türkiye'nin Sünni İslamcılık girişkenliğini Suriye ve Irak'tan başlayarak sonlandırması,
Yeniden ABD ve NATO ittifakının güvenilir bir ortağı olması öngörülüyor...

*
Geçen hafta ABD bir saldırıda İran'ın güçlü ismi Kasım Süleymani'yi öldürdü.
İran ve tüm hükümetler acil moda geçti.
Bölge tehlikeli bir şekilde çatışmaya yakınlaştı.
Doğu Akdeniz her an karışabilir, İran Amerikalılara karşı çılgın bir misillemede bulunabilir,
Süper güçler orantısız bir yanıt verir, bölge alevlenirken;
Rusya'nın kazanımları ve beklentileri zarar görebilirdi!
Ama Putin siyasi kazanç için fırsatlardan yararlanma ve tehlikeyi tespit etmenin ustasıydı!
Şam'a sürpriz bir ziyarette bulundu...

*
B.Esad ile görüştü.
Görüşme bölge ülkelerine net mesajlar olarak yansıdı...
Rusya'nın Orta Doğu hedeflerini açıkça gösterdi.

*
Putin, Suriye'nin bölgede gerçekleşen siyasi ve askeri yansımalardan etkilenmemesini,
Süleymani krizinden uzak durulmasını telkin etti.
Suriye topraklarının Rusya'nın himayesinde olduğuna dikkat çekti.
Ama Esad rejiminin Suriye egemenliği için topraklarını yeniden kazanma başarısını övdü.
Böylece İsrail, İran, Türkiye ve diğerlerine payları nisbetinde birer uyarı verdi, görevini yaptı!

*
Türkiye ve Suriye Demokratik Güçleri ile ilgili siyasi girişimleri için Esad'tan rıza istedi.
Çünkü, İdlib bölgesinde Hayat Tahrir al-Sham'ın (HTS) tasfiye edilmesinde anlaşmaya varmak için Suriye ve Türkiye'yi yakınlaştırmaya çalışıyor.
Ama Türkiye sözlerini yerine getiremediğinde önce bir ateşkes ardından Suriye ile birlikte askeri kampanya düzenliyor!

*
Rusya, bir kazan-kazan senaryosuyla Şam'ın kuzeybatı Suriye'de de egemenliğini sağlamayı amaçlıyor.
Bununla birlikte bölgedeki güçlerini koruyan ABD ile Kürt çıkarlarını da esas alıyor.
Suriye ile Suriye Demokratik Güçleri koalisyonunu desteklerken;
Kürtler üzerinden ABD ve müttefiklerinin uluslararası hidrokarbon şirketleriyle, Suriye'nin bütünlüğünde bir şirket devletini inşa etmeye çalışıyor...

*
Bu sırada Şam'da Emevi Camii'ni ziyarette "En kısa zamanda Şam'a gideceğiz, Emevi Camii'de namaz kılacağız" diyen Erdoğan'a,
"Zaferi Esad kazandı" mesajını da veriyor.
Suriye krizinde diplomatik anlaşmaların ardındaki güç olduğunu gösteriyor.

*
Putin, Şam ziyaretinin ardından Suriye ve Doğu Akdeniz'deki gerilimi hafifletmek üzere Ankara'ya geldi.
Libya; K Haftar'ın Rusya'nın desteğinde laik ordu ile Türkiye'nin desteklediği İslamcı hükümet arasında patlamanın eşiğindedir.
Erdoğan'a İdlib'te ateşkes, Libya'da ateşkes görüşmeleri öngörülerini getirdi.

*
9 Ocak'ta Rusya ve Türkiye, Suriye'de savaşta tahrip olan son terörist kalesi İdlib'te bir kez daha yeni bir ateşkes konusunda anlaştı.
Türkiye Rusya'dan geçen ay ateşkes ilan etmesini istemiş ve konuyu görüşmek üzere Moskova'ya bir heyet göndermişti...
Rusya, Esad'ı desteklemek için Suriye'nin uzun süredir devam eden savaşına müdahale ederken, Türkiye isyancı grupları destekliyor.
19 yıldır iktidarda olan Esad ise isyancı bölgeyi kazanmaya tekrar tekrar söz veriyor.
Sabır taşı çatlamıyor!

*
Rusya'nın İsrail ile müzakereleri sonrasında oluşan Astana sürecinde,
Suriye'de, Ürdün sınırında: Guta: Humus kuzeyinde: İdlib'te olmak üzere dört de-eskalasyon bölgesi oluşturuldu.
Böylece Suriye'de İsrail lehine kurtarılmış Arap Bölgeleri kuruldu.
Rejim savaş alanını daralttı, muhalefete karşı birden fazla cephede savaşan güçlerini yeniden toparladı,
Rusya ve İran'ın desteği ile topraklarını özgürleştirdi.
Geriye ülkenin kuzeybatısında Kürtler ve yıllardır silahlı direnişin ve El Kaide bağlantılı operasyonların merkezi İdlib kaldı...
İdlib'de görevi Türkiye yükümlendi!

*
İdlib, karmaşık ve kaotik görünümüyle giderek diplomatik çözümün merkezi oldu.
Türkiye İdlib'te, Suriye yönetimiyle işbirliği yolu çizerek çatışmaların bitmesine çaba göstermeyi:
İdlib'teki yönetimi silahlı terör gruplarından alarak sivil idareye devretmeyi:
Radikal unsurları elimine ederek kentteki çatışmasızlığı denetlemeyi ve güvenliği yerel polis güçlerine bırakmayı görev edindi.

*
Bu görev, Suriye toprak bütünlüğü ve bölgedeki nufusunun artacak olmasıyla sağlanabileceği bir strateji ile yürütülecekti.
Türkiye bu görevi aldığı andan itibaren bölgeye çok sayıda Arap taşıyacak ve yeni bir demografik yapı oluşturacaktı.
Ama bir süre sonra Erdoğan'ın başka niyetleri orta çıktı.

*
4-6 Haziran 2011'de İdlib/ Cisr el Şuğur'da silahlı kişiler bir karakolda 123 polisi öldürdü.
Akan kan, 9 Mayıs 1980'de Müslüman Kardeşler'in başlattığı isyanı bitirmek için kanlı bir operasyon düzenleyen Suriye Ordusu'ndan alınan rövanşa sayıldı!

*
Nitekim Erdoğan'ın, kuzeybatı Suriye'nin kontrolünü Müslüman Kardeşler ile ele geçirme konusunda yaptığı riskli yatırım,
Bugün İdlib'in siyasi gerçeğini oluşturuyor.
Türkiye bu bölgede ekonomik kaynaklar üzerinde egemen olma senaryosunu Müslüman Kardeşler ile birlikte yürütüyor.

*
Rusya ve Suriye Kasım 2018'den beri İdlib taarruzunu sınırlı müdahalelerle gerçekleştiriyor.
Sınırlı müdahalenin Müslüman Kardeşler ve HTS unsurları ve aynı zamanda Türkiye üzerindeki baskıyı arttıracağı,
Türkiye'nin de insanların sınır ötesi kitlesel hareketini önlemek için hazırlık yapabilmesine yol açacağı öngörülüyor.

*
Buna karşı Putin, Erdoğan'dan Türkiye'nin isyancı vekil gücü Özgür Suriye Ordusunu ve bileşenlerini İdlib'ten çekmesini,
İdlib merkezinde silahsızlandırılmış bir bölge kurulmasını istiyor.
Böylece İdlib'in kurtarılmasını ve olası direnişi kaldırmayı hedefliyor.

*
Hay Allah! Erdoğan ise ABD'nin İdlib'te hayat kurtaran bir gecikmeye yol açmasını ve Ruslarla ilgili olası bir çöküşü umuyor!
Bu sayede Suriye'nin kuzey sınırlarındaki askeri ayaklarını sağlamlaştırabilecek,
Ardından HTS'yi, ABD çıkarlarına hizmet eden ve özerklik isteyen Suriye Kürtlerinin üzerinde bir tehdit olarak kullanabilecek,
Müslüman Kardeşlere bir yurt oluşturacaktır!

*
Ancak Türkiye, bugüne dek ne üstlendiği görevi ne de umud ettiklerini başarmıştır!
Çünkü Ankara, isyancıları Sünni halkın ordusu olarak ele alıyor,
Sonuçta isyancılar da rejimin geri dönüşüne izin vermiyor...

*
Ama Suriye ve Rusya, Türkiye'den İdlib'ten çekilmesini ve bölgeye sığınmış cihatçıları kendi kaderleriyle baş başa bırakması ısrarındadır.
Türkiye ise İdlib'te Suriye rejimine asla bir girişimde bulunmamasını istiyor.
İnsanların sınır ötesi kitlesel hareketini önlemek için hazırlıklar yapmamıştır ama kitlesel bir göçe uğramayı reddediyor!

*
Bu noktada Putin, Suriye'nin kurtuluşu olan İdlib eyaletine yapılan taarruzların ertelenmesi için Erdoğan aldatmalarına izin veriyor.
Sivilleri rehin tutan teröristler artık daha zorlu bir savaş gücüdür.
Putin ve Erdoğan'ın üzerinde anlaştıklarını açıkça ihlal etmeye devam etmeleri;
Kabul edilemez gecikmeli kurtuluş kampanyalarına karşı Suriyeli ve bölge halkları bir çığlığa dönüşüyor.
ABD, Orta Doğu sorunlarının çözümü için NATO'yu bölgeye davet ederken,
Rusya'nın eylemsizliği başta ABD ve İsrail olmak üzere Arap ülkelerini endişeye sevk ediyor...

*
İşte Rus ve Suriye güçleri yine İdlib kenti ve birkaç kasabayı bombaladı.
Son isyancı kalesinde kırılgan ateşkesi ihlal ettiler.
Yine insanoğlu katledildi, artık bu hercümerçe son vermek gerekiyor.

16. 1. 2020

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org