Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
PANDEMİ, MÜLTECİ VE GÜVEN
12.03.2020
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 72924
Oy Sayısı : 3061
Değerlendirme : 5
Popülarite : 17,43
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

27 Şubat'ta Türkiye ve Suriye çatışması 33 Türk askerinin ölümüyle doruğa ulaştı.
Erdoğan bölgenin kontrolünü kaybetme riskiyle karşı karşıya idi.
Suriye sınırı boyunca güvenli bir bölge için planını canlandırdı.
Ancak en azından İdlib'te güvenli bölge için Avrupa'nın desteğine ihtiyaç vardı.
Zaten defalarca Avrupa'yı mülteci kapılarını açmakla tehdit ediyordu!

*
28 Şubat'ta, "Kapıları Aç" planı harekete geçirildi.
Binlerce talihsiz göçmen Yunanistan'a yönlendirildi.
Yunan Polisi, 25-27 Şubat'ta Midilli, Sakız ve Sisam adalarındaki mülteci kamplarında aşırı kalabalıklaşmayı protesto eden bölge sakinleriyle çatıştı.
3 Mart'ta, Doğu Yunan Ortadoks Kilisesi'nin en önemli bayramlarından biri, 3 günlük Kathari Deftera kutlanıyordu ki;.
Aynı gün binlerce mülteci Yunanistan kapılarına dayandı.

*
Atina, bu eylemi Erdoğan'ın yeni seçilen hükümette bir liderlik krizi oluşturma planı olarak algıladı.
Bu algıya göre Yunanistan siyasi bir kargaşaya kışkırtılıyordu.
Erdoğan mülteci krizini kullanarak Atina'nın Avrupa'yı istikrarsızlaştırma yeteneğini göstereceği düşünüyordu!

*
Ama Erdoğan'ın taktiği başarısız oldu..
Birincisi . Başbakan K..Mitsotakis, Türkiye'den yasadışı gelen mültecilerin kabul edilmeyeceğini, sınırların korunmasının pekiştirildiğini ilan etmişti.
İkincisi; Mülteciler, Yunanistan'ın en iyi koruduğu kuzeydoğu kara sınırına gönderilmişti ki, bu bir hataydı.
Üçüncüsü; Koronovirüs salgını mülteci faaliyetinin ruh halini ciddi biçimde azaltmıştı....
Ama Erdoğan, bir kez daha hedeflerine ulaşmak için aşırı olsa da her tür önleme başvurma konusundaki şöhretini tazeledi...

*
Çarşamba günü Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 114 ülkede 118 bin koronovirüs vakası görüldüğü kaydıyla pandemi (salgın) ilan etti.
Örgüt bir salgını "virüsün dünyaya yayıldığı ve çoğu insanın bağışıklığı olmadığı" bir durum olarak tanımlıyor.
DSÖ Genel Sekreteri T. A.Ghebreyesus "Pandemi, dikkatsizce kullanılacak bir kelime değildir.
Yanlış kullanılırsa, mantıksız korkuya, mücadelenin bittiğine dair haksız kabullenmeye, gereksiz acı ve ölüme yol açan bir kelimedir" dedi.

*
Ancak dünyada kamu yetkilileri, koronovirüs tehdidine yanıt verme konusunda ciddi zorluklarla karşı karşıyadır.
Şu anda devletler iki rota izliyor.
Birincisi; virüsle mücadele etmek için ekonomi oluşturmaya,
İkincisi; virüsle mücadelede temel hijyeni teşvik etmeye, yerleşimleri ya da okul gibi halka açık yerleri kapatmaya kadar uzanan önlemlerle,
Virüsün yayılmasını önlemeye çalışıyor....

*
Bu noktada kamu otoritesinin sorunu, her iki rotayı da tam olarak kontrol edememeleridir.
Otokratik ülkelerde, insanlar itaatsizlik ettikleri takdirde sonuçların korkusuyla hükümetleri takip etmek zorunda kalabilirler.,.
Ancak, demokratik ülkelerde hükümetler insanları bu şekilde kontrol edemezler.
Kamu sunulan bilgi ve rehberliğe kulak vermek isteyen vatandaşlara güvenmek zorundadır.
Ama insanlar genellikle önyargılı ve kısmi olduğunu düşündükleri için resmi bilgi ve rehberliğe direnir,
Hükümet yetkililerinin verdiği bilgiler ya da rakamları objektif kabul etmez genellikle gizli gündemleri veya çıkarları yansıttığını düşünürler.

*
Bu yüzden şimdi koronovirüs salgınına karşı hükümetlerin;
Öncelikle halkın nasıl tepki vereceğini, güvenirliklerini şekillendirmede hangi rolü oynayabileceklerini düşünmeleri gerekiyor.

*
Bu noktada ölümcül koronavirüsü yavaşlatmak için insanların doktorlara, sağlık kurumlarına kolayca ulaşabilmesi gereklidir.
Ancak mülteciler için bu zordur.
Onların ilgili ülkede kalmaları hükümetlere güvenmeyi gerektiren bir durumdur.

*
Halbuki Türkiye'de de koronavirüs yayılırken,
Göç politikasının; mültecileri tıbbi yardım alarak koruyabileceğine yönelik ciddi endişeler bulunuyor
Çünkü Erdoğan hükümetinin, göçmenlere inanmaları için çok az neden verdiği,
Zorunlu koşullar dışında sağlık tesislerinin mülteci ve göçmenlere hizmet vermediği düşünülüyor...

*
Bu potansiyel, gerçekten büyük bir halk sağlığı sorunudur.
Göçmen ve mültecilerin karantinalara uyumu için "Tedavi görecek olursan, rapor edilir ve sınır dışı edilirsin" formatından çıkarılmaları gerekiyor.
Gerçek şu ki, dünyada göçmenlik kurumları bulaşıcı hastalığı olan herkesi tutuklamak ve alıkoymak konusunda isteksizdir.
Tutuklama riski düşük olsa bile göçmen topluluklardaki korku gerçektir.
Genel olarak yönetimlerin göçmenler için yarattığı endişe dolu bu ortam, göçmenlerin öne çıkma olasılığını büyük ölçüde azaltıyor.

*
İşbu arka fonun önünde,; Erdoğan partisinin grup toplantısında gürlüyor!
Yunanistan'ın Türkiye sınırında sığınmacılara yönelik tutumunu Nazi işkencelerine benzetiyor.
Yunanistan'a hitaben "Ya bunlar sende durmayacak ki. Sen de aç kapıyı Batı'nın o zengin memleketlerine!,
Avro zengini, Dolar zengini memleketlerine senin üzerinden gitsinler.
Niye bu kadar engelliyor da bunlara bu Nazi işkencelerini yapıyorsunuz?" diyor!.

*
Devamla, "Kimseyi ülkemizde zorla tutma gibi bir sorumluluğumuz yok.
50 bin civarında sığınmacı Yunanistan sınırına yığıldı.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Cenevre Sözleşmesi gereği bu kişilerin Yunanistan'a ve oradan da diledikleri ülkelere geçişlerine müsaade edilmesi gerekiyordu.
Ancak hem uluslararası anlaşmaları hem de insani tüm duyarlılıkları bir kenara bırakan Yunanistan,sığınmacıları şiddet uygulayarak durdurmaya ve geri göndermeye çalıştı.
Göçmenleri iç çamaşırlarına kadar soyup üzerlerindeki tüm paraya, telefonlarına, pasaportlarına el koyduktan sonra döverek geri göndererek insanlık suçu işleyen,
Yunanistan'a maalesef kimse ses çıkarmıyor" diyor!.

*
İçişleri Bakanı S.Soylu ise bir icmal veriyor.
"Türkiye topraklarından ayrılıp Edirne Meriç?ten Yunanistan?a geçen göçmen sayısı 142.175'tir" diyor!
Vay Canına! Bu hükümetin devamlı söylemine benziyor!
Sanki Türkiye'nin Cumhuriyet tarihindeki en iyi ihracaatına işaret ediyor!
Soylu, Türkiye?de geçici koruma statüsüyle 3 milyon 600 bin Suriyeli yaşadığını söylerken,
Aslında ülkenin her yerinde bu kadar sayıda insanın koronovirüsten azade ama canlı bomba gibi dolandığını vurguluyor!

*
Türkiye'de vatandaşların politik sistem ve politik söyleme karşı ciddi endişesi vardır.
Toplum mevcut siyasi söylemden kaynaklanan tehlikelerle bozunmuş ve kutuplaşmıştır.
En kötüsü politikacıların gerçeğin yanında olduklarına dair görüş tükenmiştir.
Bir ulusal birlik koalisyonundan söz edilemiyor...

*
Koronavirüs sadece vatandaşın ve tıbbi kurumlarının sağlığını etkilemiyor.
Aynı zamanda ülke ekonomisini de mahvediyor.
Bu noktada vatandaşların devam eden güven sorunlarının asla unutulmaması gerekiyor.

*
Bu yüzden şimdi fırsat penceresi kapanmak üzereyken,
Türkiye'nin birlik koalisyonuna yükselmesi,
Dar görüşlü, mazisever İslamcı politikalardan vazgeçerek,
Öncelikle dış politikada "Yurtta Barış, Dünyada Barış" ilkesine dönülmesi,
Ve "İnsan'ın" başüstüne konulması gerekiyor.

*
Hastalığı önlemenin, yaraları iyileştirmek zamanı gelmiştir...

12.3. 2020


Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org