Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Yelda Cumalıoğlu Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

YELDA CUMALIOĞLU Soru Yağmuru
04.01.2017
Okunma Sayısı : 13906
Oy Sayısı : 1
Değerlendirme : 5
Popülarite : 0
Verdiğiniz Puan :
 

 

YELDA CUMALIOĞLU Soru Yağmuru

.
.

 izlemek için    

.
.

 dinlemek için  

.
.



.
.

YELDA CUMALIOĞLU Soru Yağmuru

Deşifresi

Yelda Cumalıoğlu (YC)
Bülent Şenver (BŞ)

BŞ: Bülent Şenver'in Odasında konuğum Sayın Yelda Cumalıoğlu ile birlikteyiz. 

Gençlerle tecrübelerini, birikimlerini, ve zenginliklerini paylaşıyor. 

Şimdi soru yağmuru bölümüne geldik. 

Soru yağmuru diyorum çünkü size kısa kısa sorular soracağım, yağmur damlaları gibi, damlalarımı burada hazırladım, sizlerden de bu  damlalara kısa kısa cevaplar rica ediyorum. 

Soru yağmurunda ıslanmaya hazır mısınız?

YC:
 Hazırım.

BŞ:
 Destek yayınevini kurdunuz. 

Türkiye'de bir yayınevinin başarılı olabilmesi ve yaşayabilmesi için neleri yapması gerekir? 

Ve neleri yapmaması gerekir. 

Önce yapması gerekenleri söyleyelim.

YC:
 En önemli yapması gereken şey, yayıncılığı sevecek, kitabı sevecek ve yüz de yüz aşk ile yapacak bu işi. Aşksız olmuyor. 

BŞ:
 Kitabı öpecek mi?

YC:
 24 saat kitap ile yaşayacak. Piyasayı takip edecek. İnsanları takip edecek. 

Dünyayı takip edecek. 

Nereye gidiyor? 

Toplum nereye gidiyor?

İnsanlar ne okuyor? 

Devamlı düşünecek. 24 saat aklı fikri yayıncılıkta olacak. 

Bir insan ile tanışıyorum hemen kitap gözü ile bakıyorum o insana. 

Bundan ne çıkar? 

Bunu yazabilir mi? 

Yok kitap yazamaz? 

Hayata kitap olarak bakıyorum. 

Yüz de yüz kendini buna adayacak. 

Türkiye'de 3 bin den fazla yayınevi var. 

Bir yayıncının tutulması, kendini göstermesi, piyasaya girmesi, dağıtımını yapması, yazarını bulması o kadar zor ki. 

Mesela her sektörde bir şirkette çalışanlar ve başarılı olanlar aynı şirketin medical malzeme şirketinde çalışan birisi medical malzeme şirketi kurabilir. 

Bu kolaydır. 

Yayıncılık öyle değil. 

Yayıncılığın içinde bir nevi kumarda var içinde. 

Bir şeyi yapıyorsunuz ama onun tutup tutmayacağını bilmiyorsunuz. 

Hissetmek lazım. 

Yayıncılığa harcadığım emeği kamyon lastiği satmaya harcasaydım milti milyarder olurdum. 

Fıstık yeşiline boyardım lastikleri, kırmızıya boyardım, ayda kaç lastik satacağımı bilirdim. Kitap öyle değil. 

Okunacak mı? 

Okunmayacak mı?

İnsanların eğilimleri ne?

Trend ne?

İnsanlar nereye gidiyor? 

O kadar zor ki, ancak yaşanır.

BŞ:
 Bir de kesinlikle yapmamsı gereken.

YC:
 Gaza gelmeyecek. 

BŞ:
 Ne demek gaza gelmek?

YC:
  Benim kapımdan giren kitap yazmış her yazarın söylediği şu: 

"Bir kitap yazdım 50 binden az satmaz." 

Ama Türkiye'de 50 bin satan kaç kitap var?

Biz biraz romantik bir toplumuz. 

Herkes kendi hayatını roman olabileceğini zannediyor ama ne yazık ki insanların hayatı 7 sayfada bitiyor kitap olduğu zaman.

Tabii ki yazarların romanları çocukları gibi, bebekleri gibi, her yazarın romanı kendileri için çok değerli. 

Öyle hissettikleri için size de onu çok değerliymiş gibi sunuyorlar. 

Değersiz olan yok, herkesin hayatı değerli ama okunacak var okunmayacak var. 

Sizi yazarın yönlendirmesine izin vermeyeceksiniz. 

BŞ:
 İkinci yağmur damlamız; Sizce iyi bir iş kadınında bulunması gereken belli başlı özellikler?

YC:
 Hedef odaklı olacak. Önce hedef olacak.

BŞ:
 Bu hedef nasıl bir şey olsun? 

Belirli bir ciro hedefi mi yoksa ben şunu yapmak istiyorum diye "Ben Türkiye'nin en iyi lastik üreticisi olmak istiyorum" Nasıl tanımlasın o hedefi?

YC:
 Ben yayıncılığa başladığım zaman ikinci kitabımı yayınlamıştım. 

Rahmetli Aytunç ALtındal'ın kitabıydı.

Ulusoy'ların düğününde Aydın Doğan ile karşılaştım. 

Aydın Bey'in yanına gittim, bende kırmızı bir elbise var, 

"Aydın Bey merhaba ben Yelda Cumalıoğlu" dedim.

"Merhaba" dedi elini uzattı, 

"Ben sizin rakibinizim" dedim. 

"Nasıl yani?" dedi.

"Benim de yayınevim var" dedim. 

Güldü ve bana sempatik sarışın muamelesi yaptılar. 

Hoşuna da gitti Aydın Bey'in. 

2014'de Destek Yayınları olarak biz bir numaralı yayıncı olduk o yıl satışlar bazında. Ama ben hep bir numara olacağım diyordum.

BŞ:
 Hedef bir numara olmak. Konunuzu seçtiniz bu konuda bir numara olacağım. Beş numaraysa o da bir hedeftir. 

YC:
 Tabii ki illa bir numara olmanıza gerek yok.

BŞ:
 Bir hedefiniz olsun. "En iyi 10 arasına gireceğim." Bu da bir hedeftir. 

YC:
 Forbes Dergisi de kapaktan verdi bizim başarımızı o zaman.

BŞ:
 Hedef önemli iş kadınında. 

YC:
 Ciro bazında da olabilir ayıp değil. Benim bu seneki cirom şu kadar olacak. Ben hiç para odaklı olmadım. 

Zaten başarının parayı beraberinde getireceğini biliyorum. 

BŞ:
 Hedeften başka iş kadınında ne olması lazım?

YC:
 Bir kere zorluklardan korkmayacak. Risk alabilecek. 

Her şeyi kendi kontrol etmeyecek, elemanlarına güvenecek. 

Elemanlarınıza siz güvendiğiniz zaman onlarda elinden gelenin en iyisini yapıyorlar. Bunun bir takım oyunu olduğunu elemanlarına hissettirecek. 

BŞ:
 Bir başka damla. "Benim kaderim böyleymiş. Yapacak bir şey yok. Kader utansın" diyen bir genç kıza ne söyler siniz?

YC:
 Aşk olsun'u al oku derim. 

Çünkü orada yazdım, ah ah larla, vah vah larla ömür geçmez. 

Hayatta en sevmediğim cümledir kaderim böyleymiş.

Zaten kitabımın sloganı da "Acı eylemsizlikten meydana gelir. 

Hüzün tercihtir. 

Mutluluksa devrim" Lütfen kaderim böyleymiş, diye hüzünlenen insanlar harekete geçsinler ve kendi hayatlarının devrimini gerçekleştirsinler. 

Çünkü emek harcamadığınız zaman hiçbir şey olmaz. 

Bizim ne güzel bir sözümüz var. "Harekette bereket vardır" diye.

Bir çok ev kadını var, kocası onu aldatır gider veya araları bozulur,

"Ben sana saçımı süpürge ettim" der. 

Etmeseydin süpürge. 

Süpürgeyi kim sever? 

Süpürgeyle kim evli olmak ister?

İş hayatında değil bu, evlilik hayatında da devamlı hareket edeceksin, devamlı kendini yenileceksin. 

En büyük rakibin kendin olacaksın. 

Daha fazla, daha fazla, kendin ile rekabet edeceksin.

BŞ:
 Hayatta en çok yapmak istediğiniz şey neydi? 

YC:
 En çok istediğim şey yayınevini Türkiye'de başarılı yapmaktı. Onu çok şükür gerçekleştirdim. 

Şimdiki hayalim ise bunu burada tutmak. 

Zirveye çıkmak kolay ama onu orada tutmak zor. 

Şimdi daha uluslararası çapta hedeflerim var. 

Zaten dört yayınevi olduk. 

Şu anda çizgi roman edebiyatı getirdik. Süper kahramanların değil ama iyi edebiyat romanlarının  olduğu çizgi olanları büyükler için yayınlıyoruz ve yeni  yol açtık. 

Dergimiz çıkıyor. 

Mizah, edebiyat ve kültür dergisi. 

Devamlı hareket halindeyiz. 

BŞ:
 Bir insan bu dünyadan ayrılmadan önce o insana yapması gereken üç şey söyleseniz.

YC:
 Yağmurun altında belki hiçbir şeyi düşünmeden umarsızca yürüyebilmek. 

Çok güzel. Neyse hayali onunla ilgili bir adım atması. S

evdiği bir insan varsa ve ona söyleyemediyse arayıp seni seviyorum demesi.

BŞ:
 En son en zaman gülmüştünüz?

YC:
 İki saniye önce.

BŞ:
 En son en zaman ağlamıştınız?

YC:
 Geçen hafta metroda. 

Niye bilmiyorum , çok duygulandım. Müzisyenler geldi metroya ve ben o müzisyenlere çok değer veriyorum. 

Sokak müzisyenlerine çok değer veriyorum. 

Öyle güzel bir şey çaldılar ki, ne kadar güzeller, benim şuan ki handelerimi güzelleştirdi bu insanlar, gözlerimden yaş aktı.

BŞ:
 Hayatınızda en sık karşılaştığınız etik dışı davranış? İş hayatında da olabilir bu.

YC:
 İnsanlar birbirlerini kazıklamayı çok seviyorlar.

BŞ:
 Ne demek kazıklamak?

YC:
 Bir şeyi farklı şekilde göstermek. 

Yalan söylemek. 

Devamlı bankalar arıyor telefonumu "Size çok iyi şartlarda kredi vereceğiz" 

Ben istemiyorum, "Sizi düşünüyoruz" diyorlar. 

Hayır sen beni düşünmüyorsun, sen kendini düşünüyorsun. 

Bir mağaza tüm ürünlerde yüzde 75 indirim diyor, giriyorsunuz bunda yüzde 10 indirim. 

Dışarıda yüzde 75 indirim yazıyor. 

O sadece bu reyondaki ürünler için geçerli. 

Herkes birbirini aldatma peşinde şuanda ve beni en çok üzen bu. 

Bu insanlarda güven eksikliği yaratıyor. 

Artık kimse birbirine güvenemiyor.

Bu ülkede güzel şeyler de oluyor. 

Ama inanın ben bile güzel bir kampanya gördüğümde, LIV Hospital 10 kitap getirene kalp analizi yapıyor. 

Bir kuşku ile yaklaşıyorsunuz doğru mu diye. 

Kötü bir şey bu.

BŞ:
 Bu dönemde kimseye güvenemiyorsunuz. 

Maalesef bugünkü ortam bunu yarattı. 

İnsanlar sadece kendini düşünen ve kendi menfaati için başkalarına yapılmaması gereken davranışları yapan ve bir şekilde sorumluluğu almadan bizim etik ve ahlak dediğimiz bazı değerler var, değerleri hiçe sayarak, yokmuş gibi davranarak, uygulamalar yapıyorlar, kararlar alıyorlar. 

Bu iyi bir şey değil.

YC:
 Geçen gün çorap alıyorum. 

Bir tane çorap aldım. 

Beş tane daha alırsanız bir tane bedava vereceğim dedi. 

İki tane demiyorsun, beş tane daha alırsan. 

Beni ne kadar düşünüyorsun sen. 

Komik olaylar da var tabii.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org