Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Bülent Şenver'in Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

SÜLEYMAN SEBA ile bir anım. Ruhu Şad Olsun
13.08.2014
Okunma Sayısı : 8614
Oy Sayısı : 13
Değerlendirme : 5
Popülarite : 5,57
Verdiğiniz Puan :
 

 

SÜLEYMAN SEBA ile bir anım. Ruhu Şad Olsun

.

Beşiktaş Jimnastik Spor Kulübünün efsane Başkanı Sayın Süleyman Seba'nın vefatını televizyondan duyduğumda çok üzüldüm.

Onursal Başkan ile birlikte yıllar once gerçekleştirdiğimiz dünyadaki bir ilk olan uygulamayı hatırladım.

"BAŞARDİN" (Başarı Hapı)  isimli kitabımda yazdığım bu unutamadığım anımı sizlerle paylaşıp büyük Başkan Sayın Süleyman Seba'ya veda etmek istedim.

Ruhu şad olsun.

Mekanı Cennet olsun.
 

SÜLEYMAN SEBA ile bir anım. Ruhu Şad Olsun 

.


Süleyman Seba 05 Nisan 1926 - 13 Ağustos 2014 
.

"Taraftar kartları"


Birbirlerine güvenmeyen insanları ikna etmenin ne kadar zor olduğunu kanıtlayan,   Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor futbol kulüplerinin başkanları ile yaşadığım bir olayı sizlere anlatayım.

1990'lı yıllardı.

Bankalar kredi kartı uygulamasına yaygın bir biçimde henüz başlamamışlardı.

Bir iki banka birkaç bin kart  ile plastik kart hizmetini müşterilerine sunmuştu.

Biz, ATM para makinelerini sınırlı sayıda şubesine yerleştiren üç bankadan biriydik.

Kart hacmimizi arttırmak ve kartları bireysel müşterilere tanıtmak için aklıma bir fikir geldi.

Futbol, ülkemizde çok ilgi çeken bir spor olduğu için banka ödeme kartlarımızın sayısını arttırmak için futbolu kullanmaya karar verdim.

"Taraftar Banka Kartı" yaparak yüz binlerce insanı bankamızın müşterisi yapabiliriz diye düşündüm.

Banka kartlarının üzerini sarı lacivert, sarı kırmızı, siyah beyaz ve bordo mavi boyayıp diğer bankalardan farklı bir uygulama başlatabilirdik.

1990 yılının başında, kart işine başlamış piyasada sadece üç adet bankanın bulunduğu bu dönemde Türkiye'de bir ilki başlatacaktık.

Bu yeni uygulama için banka genel müdürü olarak öncelikle ikna etmem gereken iki taraf vardı.

Birincisi bankanın yönetim kurulu ve  çalışan yöneticilerimiz.

İkincisi ise dört büyük futbol kulübümüzün başkanları.

Bankanın içini kolay ikna ederim diye düşünmüştüm.

Ama kolay olmadı.

Önce yönetim kurulumuza fikrimi açtığımda özellikle yaşlı yönetim kurulu üyelerimizden tepkiler geldi.

Sadece kurumsal bankacılık konusunda çalışmışlardı.

Bireysel bankacılık onlar için önemli değildi.

Bankaların bireysel bankacılık konusuna yatırım yapmayı gereksiz görüyorlardı.

Şirketlerle çalışıp çok para kazanmak dururken bireylerle niçin uğraşalım diyorlardı.

Kepçeyle kazanmak dururken çorba kaşığı ile kazanmak için zamanımızı ve enerjimizi harcamayalım diyorlardı.

Ben ise bankacılığın geleceğinin bireysel bankacılıkta olduğunu söylüyordum.

Yönetim Kurulumuzu ikna etmek için bireysel bankacılık yaptığımız takdirde riskimizi dağıtacağımızı, kar marjlarımızı arttıracağımızı, rakiplerimizin önüne geçeceğimizi anlatıyordum.

Şimdi rahmetli olmuş yönetim kurulumuzun en yaşlı üyesinin bana söylediği şu cümleyi hiç unutmam:

"Bülent Bey, siz bankacısınız. Futbol işine girmek, kartların üzerlerini boyatıp taraftarlara satmak, bizim işimiz mi? Siz ciddi bankacılık yapsanız daha iyi olmaz mı?"

Bu rahmetli yönetim kurulu üyemiz şimdi yaşasaydı, kredi kartları işinin bankaların en ciddi işlerinden biri olduğunu görseydi, eski günleri hatırlayıp herhalde birlikte kahkahalarla gülerdik.

Yönetim kurulu üyelerimizi ikna etmekte ben zorlanıyordum.

Yaşlı ve ciddi yönetim kurulu üyelerimizin önünde zor durumda olduğumu gören Mehmet Emin Karamehmet Bey imdadıma yetişti.

Bankamızın hakim ortağı Mehmet Emin Karamehmet Bey'in şu sözleri bu konuya son noktayı koydu:

"Bırakalım Bülent Bey bildiği gibi yapsın."

Mehmet Bey'in bu cümlesiyle yönetim kurulu engelini aşmayı başardım.

Sıra dört büyük futbol kulübünün başkanlarını ikna etmeye gelmişti.  

Bu da hiç kolay olmadı.

Önce kendi tuttuğum takım olan Beşiktaş kulübünün o dönemki başkanı Süleyman Seba Bey'i ziyaret etmeye karar verdim.

Akaretler'deki BJK merkez binasına gittim.  

Projemi anlattım.

Sakin, saygılı, olgun ve pozitif enerjisi ile beni can kulağı ile dinledi.

"Bülent Bey, bu çok güzel bir proje. Türkiye'de bir ilk olacak. Sizi bu düşüncenizden dolayı kutlarım" dedi.

Beşiktaş Başkanı Süleyman Seba, projemi beğenmişti.

Ama emindim ki içinden "Bu projenin kulübümüze faydası ne olacak?" diye düşünüyordu.

O sormadan ben anlatmaya başladım.

"Süleyman Bey, biliyorsunuz banka kartları müşterilerimize bedava veriliyor.

Biz kartın üzerini BJK renkleri olan siyah beyaz çubuklu formanızın renginde boyayıp, kartın adına "BJK Gönül Üyesi Kartı" dersek bu kartı müşterimize 20 TL karşılığında satabiliriz.

10 TL sini kulübünüze verebiliriz." dedim.

"Diğer kulüpler bu projeye katılıyor mu?" diye sordu.

"Dört büyük kulübümüz ile bu projeye başlamayı hedefledim. İlk önce sizi ziyaret ediyorum. Siz kabul ederseniz diğer kulüp başkanları ile konuşacağım."

"Münasiptir Bülent Bey" dediğinde dünyalar benim olmuştu.

İlk takımın başkanını ikna etmiştim.

Sıra şimdi diğer üç başkandaydı.

Taraftar sayısı en fazla olan Fenerbahçe kulübünü ikinci ziyaret etmemin doğru olacağını düşündüm.

Eğer Fenerbahçe kulübünü de ikna edersem iki büyük kulüpten sonra Galatasaray'ı ve en son da Trabzonspor kulübünü ikna etmem kolaylaşır diye düşündüm.

İkinci ziyaretim Fenerbahçe kulübünün o dönemki başkanı Sayın Metin Aşık oldu.

Randevu alındı.

Metin Bey'in Kızıltoprak'taki şirket binasındaki ofisinde buluştuk.

Projemi ona da anlattım.

"Metin Bey, Fenerbahçe kulübü Türkiye'de en çok taraftarı olan kulüp. Bankacılıkta bir ilk olacak Fenerbahçe Gönül Üyesi Kart uygulamasını sizinle başlatmamız gerekiyor.

Bu proje size yakışıyor.

Siz dahil olmazsanız bu proje ölü doğar.

Mutlaka sizinle birlikte çalışmak istiyorum" dedim.

Metin Aşık Bey, ticari tecrübe ve becerilerinin kendisine verdiği güvenle bana ilk sorusunu sordu.

"Bülent Bey, bize kaç para vereceksiniz?"

Ona da kartları 20 TL ye satıp, 10 TL sini kulübe verebileceğimizi söyledim.

"Peki diğer kulüplere ne kadar veriyorsun?" diye sordu.

"Aynısını" dedim. "Kulüpler arasında hiç bir ayrıcalık yapmayacağım."

Metin Aşık Bey'in bu konuda kuşkulu olduğunu yüz ifadesinden anladım.

Bana tam inanmamış gibi alt dudağını yukarı doğru kaldırmış, yumuk gözleri daha da kısılmıştı.

Onu ikna edebilmek için bir öneride bulundum.

"Metin Bey, isterseniz dört kulüp başkanı ile birlikte bir toplantı yapalım. Fiyatlamayı birlikte konuşup birlikte karar veririz" dedim.

Metin Bey bu fikrimi çok beğenmedi.

Niçin beğenmediğini o toplantıda anlamamıştım.

Konuyu düşüneceğini söyledi.

Öpüştük ayrıldık.

Toplantıdan sonra yaptığım araştırmalardan anladım ki Metin Bey bu konuda diğer başkanlar ile bir araya gelmeyi istemiyormuş.     

Üçüncü olarak Galatasaray başkanı Sayın Alp Yalman'ı ziyarete gittim.

Mecidiyeköy'deki Büyükdere Caddesi üzerindeki şirket binasında tam vaktinde ofisinde oldum.

"Galatasaray Gönül Üyesi Kartı" projemi anlattım.

Güler yüzlü, nazik ifadesiyle beni dinledi.

"Metin Aşık ne diyor bu projeye?" diye sordu.

"Sizden önce ona gittim. Proje ile ilgilendi. Düşünüp bana geri dönecek. Süleyman Bey kabul etti" diye cevap verdim.

"Dört başkan birlikte bu konuda bir toplantı yapalım mı?" diye sordum.

Alp Yalman Bey;

"Gerek yok. Siz zaten hepimizi dolaşıyorsunuz. Yalnız Fenerbahçe kulübüne bize verdiğiniz kart başına 10 TL den daha fazla para vermeyeceğinizden nasıl emin olacağız?" diyerek bir karşı soru sordu.

Baktım ki hem Alp Bey hem de Metin bey kulüpler arasında farklı uygulama yapılması konusunda tedirginler.

Onların bu tedirginliklerini nasıl gideririm diye düşündüm.

Aklıma gelen son çareyi Alp Bey'e teklif ettim.

"Alp Bey, bana inanın, güvenin. "Taraftar Gönül Üyesi Kart" projesi Türkiye için çok önemli bir proje.

Ben banka genel müdürü olarak bu projeyle ve bankamıza zarar verecek hiç bir davranışta bulunmam.

Eğer kulüpler arası farklı uygulama yaparsam bu eninde sonunda ortaya çıkar.

Projemiz zarar görür. Size söz veriyorum.

Eğer sizden sonra başka bir kulüp ile 10 TL üzerinde bir anlaşma yapmak zorunda kalırsam, sizi tekrar arayıp, sizinle mutabık kaldığımız 10 TL ücreti yükseltip tüm kulüplerin alacakları parayı eşit duruma getireceğim" dedim.

Alp Yalman'ın, içinin rahatladığı tebessüm ederken, yanağının kenarlarında beliren gamze gibi çukurlardan fark ettim.

Teklifimi kabul etti.

"Hayırlı olsun" dedi.

El sıkıştık, öpüştük, ayrıldık.

Bankaya döner dönmez önce Süleyman Bey'i sonra da Metin Bey'i telefonla arayıp, Alp Bey'e yaptığım son teklifi onlara ilettim.

Hepsinin içi rahat etmiş oldu.

Metin Aşık Bey telefonda kendisine aktardığım bu konuşmayı çok takdir ettiğini söyledi.

Şeffaf olmam ve samimi davranmam onu etkilemiş olmalı ki bana:

"Bülent Bey tamadır. Ben de projenizi kabul ediyordum" dedi.

En son Trabzonspor kulübü Başkanı Sayın Mehmet Ali Yılmaz'ı ziyaret ettim.

Mehmet Ali Yılmaz Bey o dönemde İkitelli Organize Sanayi Bölgesi inşaatını yapıyordu.

İkitellideki şantiye binasında buluştuk. Bana inşaatını durumu hakkında bilgi verdi.

Ben de ona "Trabzonspor Gönül Üyesi Kartı" projemizi anlattım.

Kendisine has Karadenizli mertliği ve dobralığı ile hiç bir sorgu sual etmeden;

"Tamamdır Bülent Bey. Sen de dersen biz yaparız" dedi.

İkitelli'den Mecidiyeköy'deki genel müdürlük binamıza dönerken içim, ilk defa bisiklet sahibi olmuş bir çocuğun sevinci ve coşkusuyla dopdoluydu.

Arabamdaki telefonu kaldırım kartlardan sorumlu olan genel müdür yardımcımızı aradım.

"Hakan Bey, dört başkan da kabul etti. Taraftarlar için düşündüğümüz Gönül Üyesi Kart işini tamamlamak için daha hızlı çalışmaya başlayın" talimatını verdim.

Araba genel müdürlüğe doğru yol alırken çantamdan küçük cep teybimi çıkarttım.

Kayıt düğmesine bastım. Teybe konuşmaya başladım;

"Gönderen: Bülent Şenver. Gönderilen: Ali Kırval. Konu: Gönül Üyesi Kartlarının teknolojik altyapı hazırlığını 3 ayda bitirelim"

Koskoca projede ikna etmem gereken pek çok taraf vardı.

Hepsini ikna edebilmiştim.

Hedeflediğimiz gibi üç ayda projeyi tamamlamıştık.

Dört büyük futbol takımımızın banka ödeme kartı olarak kullanılabilen Gönül Üyesi Kartları hazırdı.

Kartların lansmanı ses getirsin ve etkili olsun diye dünyaca ünlü futbolcu Pele'yi Türkiye'ye davet ettik.

Kabul etti İstanbul'a geldi. İnönü stadyumunda bir derbi maçı öncesi anonslarla Pele ve ben sahaya indik.

Gönül Üyesi Kartlarının televizyon reklamlarını yapan Beşiktaş'tan Metin, Fenerbahçe'den Oğuz, Galatasaray'dan Tanju ve Tranzonspor'dan Ünal ve dört başkan Pele ile orta sahada buluştuk.

Benim konuşmam bir cümle oldu;

"Türkiye'de bir ilk olan Gönül Üyesi Kartları Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonsporlu tüm taraftarlarımıza hayırlı ve uğurlu olsun."

Benden sonra mikrofonu eline alan Pele'nin şu cümlesi bu proje için benim ve ekibimin döktüğümüz tüm alın terlerimizin en değerli mükafatı oldu;

"Bu uygulama sadece Türkiye'de değil dünyada yapılan ilk uygulamadır. Bülent Bey'i ve takımını kutluyorum." 

.

 . 

.

BANK24 Gönül Ütesi Kartları

BANK24 Tarftar Kartları




.
.

PELE İstanbul'a Geldi

"Taraftar Kartların" lansman toplantısı için dünyaca meşhur efsane futbolcu PELE, Pele'yi İstanbul'a getirmiştik.  

Bir basın toplantısı yaptıktan sonrası Mithatpaşa (Beşiktaş'ın Dolmabehçe'deki stadı) stadında bir maç öncesi "Taraftar Kartları" tanıtmıştık.

Pele ile bol bol fotoğraflar çektirmiştik.

.


PELE
.


PELE Banka Ekibi ile
.


PELE
.


PELE Bülent Şenver
.


PELE
.


PELE
.


PELE
.


PELE
.



.



.


PELE
.
.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org