Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Bülent Şenver'in Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

BKM Türkiye'nin Kartlı Ödeme Sistemleri Tarihi Kitabı
06.07.2016
Okunma Sayısı : 7262
Oy Sayısı : 8
Değerlendirme : 5
Popülarite : 4,52
Verdiğiniz Puan :
 

 

BKM Türkiye'nin Kartlı Ödeme Sistemleri Tarihi Kitabı

"PAMUK" ELLER CEBE

.
.


Bülent Şenver, Koç Holding Kurucusu ve Onursal Başkanı Vehbi Koç'a Türkiye'nin ilk Migros Kart'ını takdim ederken.
.



.



.



.



.



.
.

BKM Türkiye'nin Kartlı Ödeme Sistemleri Tarihi Kitabı

"PAMUK" ELLER CEBE


Pamukbank, kart pazarını  genişletmede futboldan  ve futbol kulüpleri arasındaki  rekabetten yararlanmak  düşüncesiyle 1990'da "sahaya inme" kararı alır. 

Banka o yılın eylül ayı  sonlarında dört büyük  kulübün taraftarlarına özel ek olarak  geliştirdiği  "Bank 24 Gönül Üyesi" adı verilen  bir kartın  duyurusunu yapar.

20 Bin TL ödeyerek takımının  renklerin  kart sahibi olabilecek  taraftarlar maçlara özel kapılardan kuyrukta beklemeden  gireceklerdir.

Kartlarda son kullanma tarihi  satırının  karşısında , "Ömür Boyu" yazmaktadır.

Banka ile kulüpler arasında gelir paylaşımı  esasına dayanan  anlaşma gereğince kulüpler taraftarların ilgisi nispetinde gelirden pay alacaklar.

Bu amaçla gazetelere ilk verilen  "teaser" nitelikli  ilanlarda taraftara "Kulübünüze Destek Olun. Gönül Üyesi  Olun" mesajı  verilmekte ve kulüpler arasındaki  rekabeti  kart pazarına da yansıtmak  üzere, "En Büyük Kim" diye sorulmaktadır.

Projeye destek veren Beşiktaş Başkanı  Süleyman Seba, Fenerbahçe Başkanı  Metin Aşık,  Galatasaray  Başkanı Alp Yalman ile Trabzonspor Kulübü Başkanı  Mehmet Ali Yılmaz, bu amaçla düzenlenen  basın toplantısında yerlerini alır. Pamukbank Genel Müdürü Bülent Şenver, projeyi  kulüplerin mali bağımsızlığa adım atmaları yolunda önemli bir adım olarak  nitelemektedir.

Kartlar, kısa süre içinde popüler olur.

Üç ay süren  kampanyanın  sonunda Pamukbank 80 bine yakın  "Gönül Üyesi" kartı dağıtır.

Kart dağıtımında;

30  bin  307 adet ile Fenerbahçe birinci, 
24 bin  495 adet ile Galatasaray ikinci, 
18 bin 155 adet ile Beşiktaş  üçüncü,
5 bin 679 adet ile de Trabzonspor dördüncü  sırada yer almaktadır. 

Elde edilen gelirden  Fenerbahçe'nin  kasasına 250 milyon TL, Galatasaray'ın kasasına 150 milyon TL, Beşiktaş'ın  kasasına 100 milyon TL, Trabzon'un kasasına ise 30 milyon TL girmiş ve kampanya büyük başarıya ulaşmıştır.

İLK FOTOĞRAFLI KREDİ KARTI

Aynı yıl içinde Türkiye bankacılığı ilginç  bir yeniliğe imza atar. 

Dünyada ilk kez fotoğraflı  ve imzalı  kredi kartı , Pamukbank tarafından , 1992  yılı Mayıs ayında kullanıma sunulur.

Amaç, kart hamilinden  provizyon  alımı sırasında ayrıca kimlik istememektedir.

Kartın kendisi bizzat  kimlik yerine geçsin  istenmektedir.

Aslında fotoğraflı kredi  kartı  fikrini dünyaya ilk ortaya koyan Citibank'tır ama ilk hayata geçiren Pamukbank olur.

Fotoğraflar karta termografi tekniğiyle uygulanmaktadır.

O tarihlerde Pamukbank'ta Kredi Kartları  Bölümü'nün  başında olan Mehmet Sezgin  bu projede Çukurova Grubu'nun  diğer bankası  Yapı Kredi ile rekabet  halindedir.

"O zamanlar PIN filan yok , güvenlik  önemli. POS sayısı çok az. Daha ziyade imprinter kullanılıyor. Dolayısıyla kartta fotoğraf olması önemliydi. Bank 24 kartlarını  üreten İsviçreli  firma bir gün  fotoğraflı  bir kart yapıp  bana getirdi.

Ve "Bu  teknoloji çıktı, bakmak ister misin" dedi.

Bunun üzerine ben Genel Müdürümüz Bülent Şenver'e gidip, 'böyle bir fikir geldi, ben çok beğendim. Türkiye'de çok tutar, gelin  bunu yapalım' dedim. Ama o zaman  kartın üzerine fotoğraf  basma makinesi  çok az üretiliyor.

Biz araştırmaya başlayınca fikri Yapı Kredi  de duydu ve onlar da sipariş verdi. Burhan (Karaçam) Bey ile Bülent (Şenver) Bey'in  Çukurova Grubu içerisinde sıkı rekabeti  vardı. Gümrükte neredeyse kavga çıkıyordu. Biz makineye el koyduk, aldık getirdik. Ve ilk resimli kartları  biz çıkardık."

Banka, o yıl gazetelere verdiği ilanlarda, kartın  çalınması ya da kaybolması  halinde bir risk  oluşturacağına dikkat  çekerek , önce "Ya Çalınırsa" diye sormakta, daha sonra da "Korkmayın  Arkasında Siz Varsınız" demektedir.

Pamukbank, kredi kartlarının  kullanımını yaygınlaştırmak  için kartta kullanılacak  fotoğrafın  çekimi konusunda da müşteriye ilave bir sıkıntı  yaratmamaktan yanadır. 

Zira iş  müşterinin kendi  fotoğrafını getirip başvurusunu  yapmaya kaldığında kart sahibi  olan müşteri sayısı  çok hızlı artmamakta,  Pamukbank'ın  hedefleri  tutmamaktadır.

Bunun üzerine Genel Müdürü Bülent Şenver, çareyi  tüm şube müdürlerine, hatta genel müdürlükteki satış/pazarlama ekiplerinin  müdürlerine dahi  polaroid fotoğraf  makinesi almakta bulur.

Ancak şubelerde polaroidle çekimlerin  yapıldığı  "foto-şipşaklı köşeler" kurulması  talimatı  yoğun bir mesaisi olan  şubelerde başta pek hoş karşılanmaz.

Bülent Şenver
anlatıyor:

"Bu kez şube müdürleri diyorlarmış ki, 'biz fotoğrafçı mıyız'.

Tabii,  'burada milyonluk krediler dururken , üç kuruşluk kartın  fotoğrafçısı mı olacağız' anlayışı yatıyor altında. Sırf bunu kırmak için Etiler Şubesi Müdiresi Gülhanım Yağcı'ya 'şubede İstanbul Hatırası gibi bir köşe hazırlayın,  kart başvurusu yapacak  birini de bulun,  ilk fotoğrafı ben çekeceğim' dedim. 

Gülhanım Yağcı
müşterilerimiz arasından  herhangi biri olmaz diye, Levent Kırca ve eşi Oya Başar'ı bulmuş. Ben gittim şubeye, basın mensupları da gelmiş, Levent Bey ile Oya Hanım da orada. Ben de onların  resmini çektim.

Böylece personeldeki o direnci  tatlı bir şekilde aştık. 

Yaz aylarıydı, tabii hedefler tam tutmuyor. Hakan (Binbaşgil), "Millet  yazlıkta, tatilde, Antalya'da, Bodrum'da," diyordu.

Bütün  arkadaşlara 'Uçak bileti alıyorsunuz. Hepiniz makinelerinizle Bodrum'a, Antalya'ya gidiyorsunuz, orada da çekeceksiniz fotoğrafları', dedim.

Fotoğraflı kart özellikle kadınlar arasında ilgi görse de işlevine dair farklı  pazarlarda farklı  bilgiler vardır. 1999'da katıldığı MasterCard'da bugün  Avrupa Müşteri Güvenliği  ve Risk Hizmetleri  Direktörü olarak görev yapan Cem Kibaroğlu, o farklı  bilgiye sahip olan isimlerden:

"Biz o dönemler eğitim  verirken, iş  fotoğraflı  kartın hikayesini  anlatmaya gelince, hep maymun  örneğini verirdik. Çünkü hep aynı soru gelirdi.

Kartın üzerinde fotoğraf olmasının  gerçekten  işlevi  var mı?

Bu noktada yurtdışında yapılmış deneyi anlatırdık hep .

Bu  deneyde kartın üstüne maymun resmi basmışlar, sonra da sarışın güzel bir kadına vermişler.

Kadın gidip kullanmış.

Ama kimse karttaki fotoğrafa bakmamış, herkes kadına bakmış.

Yani fotoğrafın bir esprisi olmadığı ortaya çıkmış.

1992 yılında epeyce yenilikçi işe imza atan Pamukbank aynı yılın eylül ayında, bu kez ilk üniversite kartı uygulamasını  Boğaziçi Üniversitesi'nde başlatır.

Karta sahip olacak üniversiteliler, bankanın  bütün bireysel hizmetlerinden faydalanabilecektir.

1990'da duyurduğu  Gönül Üyesi Kartının  penetrasyonunu artırmak isteyen Pamukbank, 1992 yılında yeni bir kampanya yapar. 30 Eylül – 15 Kasım tarihleri arasında bu karta sahip olup  bir işlem gerçekleştirenlerin  katılabileceği kampanya taraftarlar imzalı  Pele fotoğrafı kazanacaklardır.

Aynı yılın  Nisan ayında futbolun  efsanevi  kralı Pele, Master Card'ın resmi sözcüsü olur ve Pamukbank'ın  konuğu olarak, kampanyaya destek vermek üzere Eylül sonlarında Türkiye'ye gelir.

Pamukbank 24 ile MasterCard arasındaki işbirliği anlaşmasına da şahitlik eden Pele, 31 Eylül 1992 tarihinde Dolmabahçe Stadı'nda oynanan Beşiktaş – Göteborg  karşılaşmasını  da Pamukbank  yöneticileriyle birlikte izler.

Pamukbank  yıl içinde yaptığı bu  atılımlarıyla kart ihraç eden kuruluşlar arasında Yapı Kredi  ve İş Bankası'nın ardından  Türkiye pazarında üçüncü olan konumunu iyice sağlamlaştırır.

TELEFON BANKACILIĞI CEPHESİ

Bankaların  şube otomasyonlarını tamamlamalarıyla kat edilen  teknolojik  dönüşümün, yeni hizmet  ve ürünler sunulmasını mümkün  kıldığından söz etmiştik.

Gerçekten de özellikle 1990'lı yılların  sonlarına doğru banka müşterilerinin bankaya gitmeden , hatta oturma odasındaki koltuklarından  dahi kalmadan bankacılık işlemleri yapabilmesi mümkün  hale gelir.

Bazıları  bu döneme başlarda "şubesiz bankacılık" dese de terimin  çağrıştırdığı  olumsuzluklar nedeniyle bir süre sonra "interaktif bankacılık" terimi daha yaygın kabul görür.

Bankaların bu interaktivite girişimlerinin temel hedefi  maliyetleri aşağıya çekmektedir.
Zira şubede yapılan bir işlemin bankaya maliyeti  100 birim ise, ATM 'de gerçekleştirilen bir işlemin maliyeti 40, telefon bankacılığında 30, internet şubesinde ise 10 birimdir.

İşlem maliyetlerinin ciddi biçimde düşmesini sağlayan alternatif bankacılık kanalları, alsında bankaların teknoloji  kullanımının odağına müşteriye yönelik hizmetleri koymasına yol açar.

Telefon bankacılığı bu alternatif kanallardan biri olarak 90'lı yılların özellikle ikinci yarısından itibaren yaygın bir kullanıma erişir.

Ancak bankalar bu konuda ilk adımları 1991 yılı Nisan ayında atmaya başlarlar. Telefon bankacılığı alanında liderlik  yapmak azminde olan Yapı Kredi , 8 Nisan  1991 tarihinde IBM Türk ile telefon  bankacılığının  altyapısını oluşturmak üzere bir anlaşma imzalar.

Levent'teki Yapı Kredi Plaza'da gerçekleştirilen imza töreninde, IBM Genel Müdürü Miray Tekelioğlu , Bilpa Genel Müdürü Recep Göknil ve IBM Finans Sektörü Satış Müdürü  Saydam Gündüz hazır bulunmaktadır.

Kurulacak  IVR (Interactive Voice Response Etkileşimli  Sesli Yanıt Sistemi) tabanlı  sisteme (Alobanka) telefon edecek olan Telecard sahipleri , şifrelerini  girdikten  sonra yapmak istedikleri işlemin kod numarasını  tuşlayarak para çekmek  dışındaki  pek çok  işlemi  yapabileceklerdir.

En önemlisi, telefonla ev kirası ödenebilecek, elektrik, su, telefon faturaları evden telefonla yatırılabilecek, banka hesapları arasında yer değiştirme yapılabilecek,  kredi kartı  veya ferdi kredi ödemeleri  ile döviz alım satım  işlemleri gerçekleştirilebilecektir.

Banka 10 Nisan  1991 tarihinde gazetelere verdiği  ilanlarda gururla ilan eder: "Türkiye Telefon  Bankacılığı Çağına Giriyor."

Yapı Kredi Bankası'nın  kurmakta olduğu  Alobanka sistemi telefon  bankacılığının  da öncülerinden biri olmak üzeredir.

Ancak o yıllarda, her ikisi de Çukurova Grubu altında yer alan Yapı Kredi ve Pamukbank ile İş Bankası arasında yeni ürün ve hizmetler geliştirme konusunda kıyasıya bir rekabet sürmektedir.

Üç banka da hemen her alanda "ilk" olmak için birbirleriyle yarışmaktadır.

Buradaki ilk olma yarışını, teknik olarak  Yapı Kredi, halkla ilişkiler bakımından  ise Pamukbank kazanır.

Pamukbank'tan ayrıldıktan sonra telefon bankacılığı alanında hizmet  vermek üzere ITD şirketini  kuran ve pek çok  bankayı  bu alanın  çeşitli  cepheleriyle tanıştıran Coşkun Ural, IVR sistemindeki "ilk olma" yarışının sonucunu  bakın nasıl hatırlıyor:

"Yazılımı ilk hazır eden Yapı Kredi oldu ama hizmeti ile duyuran olmadı.

İlk olmak konusunda öyle çılgınca bir rekabet  vardı ki; sistem  hazır olmamasına rağmen Pamukbank Alo 24'ü ki sonradan adı Dialog oldu- medyaya ilan etti. 30 kişiden oluşan  bir çağrı merkezi  kurulmuştu ama IVR hizmeti  vermiyorlardı henüz.

Yapı Kredi AloBanka adını verdiği  ve IVR tabanlı  Çağrı  Merkezi  hizmetlerini 1991 yılı  19 Haziran'ında duyurur. 180 01 01 numaralı sabit telefon  numarası ile ulaşılan Çağrı Merkezi  için gazetelere verilen Yapı Kredi  Bankası ilanlarında "Göreceksiniz ki  bankanız telefonunun ucunda ve size danışma hizmetinin  ötesinde bankacılık hizmeti veriyor" denilmektedir.

Pamukbank Alo 24 adını  verdiği  hizmetini yazılım  altyapısı hazır olmasa da Yapı Kredi'den  bir ay kadar önce , 1991 tarihinde gönderilen  basın bültenlerinde Pamukbank Genel Müdürü Bülent Şenver, "Alo 24 ile Türkiye'nin  bankacılık zincirine yeni bir halka ekledik" demektedir.

Bu arada İş Bankası da benzer şekilde 9 Haziran'da ilanlarını gazetelere çıkar.
Şimdi sırayla Pamukbank ile İş Bankası'nın  bu çalışmaları nasıl yaptıklarını hatırlayalım.

Pamukbank Genel Müdürü Bülent Şenver,  çağrı merkezi hizmetine başlamada en azından  PR cephesinde kendilerini rakiplerinin  önüne geçiren  taktiklerini şöyle anlatıyor.

"Amerika'da bize özel geliştirilen  çağrı merkezi yazılımını bekliyorduk. Bir türlü bitirilemiyordu. Bir gece yine sabahlamak  üzere çalışırken birden  aklıma şu soru geldi: "Ya rakip banka bizden önce çalışmasını  bitirip ilk  uygulamayı  başlatırsa?" Hemen  genel  müdür yardımcılarını çağırdım. 'Yarın Alo 24 Çağrı Merkezi hizmetinin başladığını  duyuran reklam  filmimizi  televizyonlarda yayınlamaya başlayalım' dedim.
Bir genel müdür yardımcımız itiraz etti: "Efendim olmaz. Çağrı merkezi yazılımı  Amerika'dan gelmeden  sistemi çalıştıramayız" dedi. 

"Kaç gün sonra yazılım  programı Amerika'dan gelir? Diye sorunca, "dört-beş gün  içinde elimizde olur" cevabını aldım.

Ben de "Beklemeyelim. Biz altıncı kata 30 adet ekran koyalım.

Başına otuz personel  oturtalım. Biz arayanlara şimdilik sadece bankacılık bilgileri verelim. Mevduat  faiz oranlarımız, kredi  faiz oranlarımız, döviz kurlarımız gibi bilgiler verelim" dedim.

Sonra da şöyle sordum: "Toplum  çağrı merkezi  hizmeti nedir bilmiyor. İlk defa bu hizmeti insanlara tanıtacağız.  İlk dört gün sadece bankacılık bilgileri  versek  ve dört  gün sonra yazılımı alınca bankacılık işlemlerini  yapmaya birer birer başlasak  bir sakınca olur mu?"

"Sakınca olmaz.

Hemen dediğiniz gibi başlayalım" cevabını aldım. Ertesi akşam  televizyonlarda reklamlarımız yayınlanamaya başladı.

Türkiye'de ilk Çağrı Merkezi 1990 yılında Alo 24 Pamukbank tarafından  gerçekleştirilmişti
."

Pamukbank Genel Müdürü  Bülent Şenver, telefon  bankacılığı rekabetinin kolay kolay  dinmediğini de hatırlıyor.

"Daha sonra Yapı Kredi'nin  Alo 24 adını  kendilerinin tescil  ettirdiklerini  ve kullanmaya devam etmemiz durumunda bizi mahkemeye vereceklerini  söylemeleri üzerine Alo 24 adı sonraki yıllarda "Dialog" olarak değiştirilmiştir. Aslında iki kardeş arasında mahkemelik  bir durum olmasın diye Sayın Mehmet  Emin Karamehmet de devreye girmiş ve mahkemeye vermeyi  durdurmuştur. Ancak daha fazla sürtüşme çıkmasını istemeyen Pamukbank yönetimi, Alo 24 adını "Dialog" olarak  değiştirme kararı almıştır.

"Kim Yaptı Bu kartı  Kardeşim?


Pamukbank'ın  eski Genel Müdürlerinden Bülent Şenver, sektörde fazla kibrin  pek işe yaramadığını  1992'de deneyimlemiş bir isim. Bankasının  fotoğraflı  kredi  karını bin bir yaratıcılıkla Türkiye'de pazara sunan Bülent Şenver,  Londra'da kendisini bekleyen  sürprizi hatırlıyor:

"Bir müşterimizin  çok hoşuna gitmiş bu bizim  Pamukbank 'ta 1992'de çıkardığımız kredi kartları, aradı 'Bülent Bey, sağol, eksik olma, ilk defa Amerika'da göğsümü gere gere Türk  olduğumdan memnun  oldum' dedi. Ben 'hayırdır' deyince anlattı:

'Amerika'da alışverişe gittim. Kasaya geldim, sizin fotoğraflı kredi kartınızı verdim. Karta baktı kasiyer ve 'Bu hangi  ülke,  nerede' diye sordu.

Söyledim, hiç görmemişler öyle fotoğraflı  kartları. Ben de 'Türkiye' diyerek  övündüm' dedi.

Harika bir olay bu benim aklıma yer etti.  Sonra bir sendikasyon   kredisine imza törenine gitti Londra'ya. Saat 15:00'te bitti tören. Ne yapayım derken , Oxford Street'e gidip eşim Hülya'ya bir şeyler almaya karar verdim.

Büyük  mağazaların birinde bir şeyler aldım. Kasaya geldiğimde o müşteri  aklıma geldi.

Ben de "Türkiye diyerek  şöyle bir hava atayım' dedim.

Çıkarttım  fotoğraflı  kredi  kartını verdim.

Kasadaki  kadın da ihtiyar, ekşi suratlı bir tip.

Kadın  bir karta bir de bana baktı. 

Şimdi ben  bekliyorum ki "Aa, hangi ülke falan' desin diye. Sonra şöyle dedi:

'Did you do yourself?"

Beklediğim an  gelmişti. G

ururlanarak,

'Yes , I did' dedim. 

Keşke demez olaydım! Anında bastı düğmeye, zil zır zır öterken  ortalık  bir anda karıştı, güvenlik  personeli geldi.

Ben , "I'm  the general manager of this bank" diye derdimi anlatmaya çalışıyorum ama ne mümkün.

O tarihte cep telefonu da yok!

"Eyvaah, kaldık  burada" diye düşündüm.  

Sonra müdür beni odasına çıkardı.

Odada adama Türkiye'yi  arayabilir miyiz' diye sordum.

Neyse 15-20  dakika sonra telefonlar bağlandı.

Hakan Binbaşgil'i aradım. 

'Ya Hakan  , böyle böyle, hemen Londra'daki Visa'yı ara, burayı  arayıp , durumu izah etsinler' dedim.

Neyse, ben  orada yarım saat kırk beş dakika hapis kaldıktan  sonra Vİsa'dan aradılar, işin doğrusunu anlattılar.

Müdür de özür diledi  falan ama ben  'bir daha ego mego yok kardeşim' dedim  kendi kendime.

Hapse bile atarlardı yani. 

Artık 'I did it' falan yok! 'Who did it' derlerse, diyeceksin ki:

'Bilmiyorum valla kim yaptı!..."

BÜLENT ŞENVER


Türkiye'de 25 tane bankanın bağımsız dış  denetimini yapan duayen  bankacı  Bülent Şenver, Türk bankacılık  sistemine getirdiği  yenilikle tanınmaktadır. 

Uzun yıllar  Pamukbank'ın  Genel Müdürü olarak görev  yapan Şenver, farklı  sektörlerde faaliyet  gösteren  şirketlerde Yönetim Kurulu Üyeliği  ve Başkanlığı görevlerinde bulunmuş, altı yıl  süreyle ise Türkiye Bankalar  Birliği'nin denetçisi  olarak Yönetim Kurulu'nda görev yapmıştır. 

Türk bankaları  için tekdüzen  hesap planı, uzaktan  gözetim sistemi,  erken  uyarı sistemi ve standart  raporlama paketi  hazırlama ve geliştirme projelerine de liderlik  yapmış olan  Şenver,  "Banka Bilanço Analizi", "Kulağınıza Küpe Olsun", "Gençlere Mektup" ve "Başardin"  isimli  kitapların  yazarıdır.

.


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org