Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Bülent Şenver'in Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

ENDÜSTRİ RADYO "İş Etiği" Bülent Şenver ile Söyleşi
25.12.2019
Okunma Sayısı : 5935
Oy Sayısı : 3
Değerlendirme : 5
Popülarite : 2,39
Verdiğiniz Puan :
 

 

ENDÜSTRİ RADYO "İş Etiği" Bülent Şenver ile Söyleşi

.



.
.

 Dinlemek için Çetin Ünsalan ile Bülent Şenver "İş Etiği" Sohbeti

.
.

ENDÜSTRİ RADYO "İş Etiği" Bülent Şenver ile Söyleşi

.


 soldan Çetin Ünsalan ile Bülent Şenver

.



ENDÜSTRİ RADYO "Etik Değerlere Önem Veriyor Muyuz?" Bülentv Şenver

Bülent Şenver (BŞ)

ENDÜSTRİ RADYO : 10 Aralıkta gerçekleşen bir etkinlik vardı.

İş dünyasında etik konuşuldu. Uzun süredir üzerinde durulan, konuşulan , derneği olan bir mesele..

10 Aralıkta ki toplantıyı vesile ederek biraz konuşmak istiyorum.

Telefon hattımızda Etik Değerler Merkezi Derneği Kurucu Onursal Başkanı ve aynı zamanda o günkü panelde konuşmacılardan biri olan Sayın Bülent Şenver var.

Sayın Şenver, yayınımıza hoşgeldiniz efendim

BŞ:
Hoşbulduk.

ENDÜSTRİ RADYO:
Genel bir başlık gibi görünüyor ama neden hayati noktasında iş dünyasında etik , şöyle bir fotoğraf çekebilir misiniz?

Ne görüyorsunuz işin takipçisi olarak?

BŞ:
Etik aslında önemsiz gibi bazıları tarafından görünüyor ama iş aleminde son derece önemli.

Hatta başarı için , şirketlerin sürdürülebilir başarısı için, uzun yıllar devam edebilmeleri için yapmaları gereken ve yapmaları gereken işler sırasında birinci sıraya koymaları gereken etik.

Etik dediğimiz zaman insanlar "Etik nedir?" sorusunu soruyorlar.

Ahlak mıdır? İyi ahlak mıdır ?

Basit olarak ifade ettiğim zaman etiği ben diyorum ki; "Her zaman, her yaptığımız işte, her davranışta, doğru ve iyileri yapabilme özelliğidir etik."

Bu şekilde tanımlandığı zaman etik, doğruların neler olduğunu, iyilerin neler olduğunu, yanlışların neler olduğunu belirlemek gerekiyor.

Bu belirlemeyi şirketler kendi içlerinde de yapmalılar.

Birtakım iş adamaları dernekleri bu konularda bazı yol gösterici tavsiyelerde de şirketlere bulunuyorlar ama işin en zor tarafına geliyoruz, işin en zor tarafı, bu belirlemeleri yapsak bile , şirketler kendilerine etik kurallar yazsalar dahi, bunları uygulamaları gerekiyor ki işin en zor kısmı budur.

Uygulama safhası.

Çoğu şirketimiz etik konusundaki etik uygulamaları, bugünkü Türkiye şartlarında, bugünkü ekonomik şartlarda ve bu ortamda uygulamakta zorluk çekiyoruz diyorlar.

Zorluk çekmelerindeki en önemli nedenlerinden bir tanesi , biz doğru işler yapmak istiyoruz, doğru şeyler yapmak istiyoruz , iyi şeyler yapmak istiyoruz ama ortam buna müsait değil.

Biz zaman zaman da olsa, doğrudan sapmak zorunda kalıyoruz. Bizi şartlar zorluyor diye kendilerine bir takım mazeretler söylüyorlar.

Biz Etik Değerler Merkezi olarak tepe yöneticileri ile bir anket yaptık.

Çok ilginç birkaç rakam sizinle paylaşayım.

Tepe yöneticilere sorduk:

"Türk toplumu için sizin görüşünüz nedir? Etik önemli midir?" diye sorduğumuzda, ben "Çok önemli" desinler diye beklerdim.

Çok önemli diyenlerin yüzdesi sadece yüzde 5. Yöneticilerin gözünde Türk toplumunda etik dediğiniz zaman çok önemli değil diyorlar.

Çok önemli diyen yüzde 5.Toplum etiği tam benimsememiş, sahiplenmemiş, uygulama konusunda da bir takım ciddi çabalar harcamıyor.

Etik olmayanları cezalandırmıyor.

Tepe yöneticilere sorduk:

"Siz iş hayatında etik dışı davranmaktan çekinir misiniz?"

Ben şunu beklerdim; yüzde 90, 95'i "Kesinlikle" diye cevap versin.

Kesinlikle diye cevap verenler sadece yüzde 48.

Bu yüzde 48'in bazıları da içten gelen duygular ile söylüyor, uygulayamıyor olabilir.

Ama yine de çok az yüzde 48.

Çekinmek lazım.

Etik dışı davranmanın bir yaptırımı olmalı. Cezası olmalı.

Toplum içinde dışlanmaya neden olacak, bir şirketsen ürünlerinin satın alınmamasına neden olacak.

Toplumda bir şekilde dışlanacak bir takım yaptırımlar olursa belki bu şirketlerimiz bu şekilde davranmaktan vazgeçebilir.

Ama bir de ortamı etik olmaya müsait hale getirmemiz gerekiyor.

Ortamı dediğimiz; eğer ben küçücük bir KOBİ'ye öyle kurallar, kaideler, yasalar, uygulamalar, bürokrasiler, öyle şeyler koyarsam ortaya mecburen o KOBİ'de hayatta kalmak için , yaşamak için "İstemiyorum böyle davranmak ama ne yapayım" diyerek bir takım etik dışı uygulamalar başvuruyor.

"Üzüm üzüme baka baka kararır" diyoruz ya, o yapıyor, o da yapıyor,, bende mecburen ben de yapıyorum.

Herkes etik dışı davranıyorsa sanki etik dışı davranmak normalmiş gibi, etik dışı davranmalar artıyor.

Tepe yöneticilere sorduk:

"Siz iş hayatınızda etik dışı davranışlarla karşılaştınız mı hiç?"

Yüzde 84'ü çıkıyor etik dışı olay, davranış ve uygulama olmayan bir iş alemi biz görmedik .

Yüzde 84'ü "Tabii ki karşılaştık" diyor.

Peki "Nelerle karşılaştınız?

Karşılaştığınız etik sorunlar, şöyle bir liste yapsanız, hangi etik sorunlarla iş hayatınızda karşılaştınız.?"

Verilen cevaplardan en ağırlıklı olanları ben size ifade etmeye çalışıyorum.

"Adaletsiz yönetim var iş aleminde" diyorlar.

ENDÜSTRİ RADYO:
Neye göre adaletsiz tanımını yapıyorlar?

BŞ:
Adaletsiz yönetim derken biz de diyoruz ki yöneticim sen yönetiyorsun, ne kadar güzel adaletsiz yönetim diyebiliyorsun.

Yönetici dahi yapmış olduğu yönetim konusunda gönül rahatlığı yok.

Adaletsiz demek; eşit davranmamak, adil davranmamak herhangi bir olayda, kararda.

Yöneticiler gün içinde çeşitli kararlar alıyorlar.

Şirket ile ilgili kararlar, müşteriler ile ilgili kararlar, ürün ile ilgili kararlar, tedarikçi ile ilgili kararlar alıyorlar.

Bu kararları akıllarında değerlendirdikleri zaman "Ben bu kararları alırken adil davranıyor muyum?

Ben bu uygulamaları yaparken adil oluyor muyum? " Maalesef adil olamıyoruz, bunları yaparken" diyor.

ENDÜSTRİ RADYO:
Ondan sonra da ankette adaletsiz davranışlar var diyor.

BŞ:
Bu çok hoşuma gitti. Sebep de kendi görüşlerini ifade ettiği için, İş aleminin etik sorunları başında adaletsiz yönetim yapılıyor deniliyor.

İkinci konu:

"İşe alımlarda ve terfiler de etik ."

İşe alırken birini, içerde birini terfi ettirirken, bunu yapan kendisi belki ama bunu şeffaf olarak ifade etmesi bence olumlu.

Niye olumlu?

Ortam bu gibi şeyleri yapmama haline gelince o kişi de vicdanen ben bunu yapmamayım diyecektir.

Belki yapmak istemeden yaptığı şeyler bunlar.

Onlarında şikayetçi olduğu konular bunlar. Üçüncü konu da:

"Ayrımcılık" diyor.

Ayrımcılıktan şunu yapıyor; insan kaynaklarında ayrımcılık. İşe alırken, terfi ettirirken.

Tedarikçide ayrımcılık.

O firmadan almayın, bu firmadan alın.

O firmaya başa muamele, bu firmaya başka muamele. İhale verirken ona başka, buna başka fiyat.

Müşterilerde ayrımcılık.

O müşteriye böyle, bu müşteriye böyle.

Her konuda eşitlikten uzak.

Eşitlikte eşit olmayı hak edenler arasında eşitlik olması lazım.

Eşitler arasında siz ayrımcılık yapmaya başlarsanız bu haksız bir davranış olur.

O da çok önemli ayrımcılığı vurgulamaları. Bir başka sorun da.

"Emek sömürüsü."

Kim sömürüyor?

Biz yöneticiler diyor.

Demek ki ülkenin genel bir sorunu bu.

Bu anket, bunları biz söylemiyoruz.

Tepe yöneticisi dediğimiz yönetim kurulu, genel müdür, genel müdür yardımcısı seviyesinde olanlar.

Müdürün altındaki seviyede olan kişiler ile bu anket yapılmadı.

ENDÜSTRİ RADYO:
En azından kendi şirketinde düzeltmesi gerekenler veriyor bu cevabı.

BŞ:
Evet ama sistem böyle. Herkes bunu bir şekilde söylüyor.

Demek ki bunda bir doğruluk var.

Biz bu beyanları yok sayamıyoruz.

Aklımızdan da birazcık sorguladığımızda , asgari ücret konuşuluyor, insanlar 8 saat yerine 14 saat çalıştırılıyor.

Bu emek sömürüsü ile ilgili örnekleri aklımızdan geç

irebiliyoruz.

ENDÜSTRİ RADYO:
Dün yeni bir veri açıkladı TUİK. Aynı eğitim seviyesinde olup aynın işi yapan kadın ve erkek çalışanları arasındaki ücret farkı.

Bu dünyaya oranda bizde çok daha iyiydi, burada da bir açılma başlamış.

Aynı eğitim, aynı vasıf, aynı iş ama erkeğe başka, kadına başka maaş veriyoruz.

: Biz aslında kural koymak, yasa yapmak konularında becerikliyiz.

Yasalarımız var, etik kurallar yazıyoruz. Bir şirketin etik kurallarına baktığınız 20 sayfa, 30 sayfa kural yazmış.

Ama bunu uygulamada bir şekilde hayata geçiremiyoruz.

Biz diyoruz ki, sizin söylediğiniz bu örnekte: İş adamları derneği demekten uzaklaştık, iş insanı diyoruz.

Aynı seviye de aynı işi yapan kadına başka ücret, erkeğe başka ücret niye yapıyoruz?

Sözümüz ile uygulamamız birbirini henüz tutmuyor.

Ben diyorum ki bu da bir başlangıçtır.

Önce sözümüzü düzelttik.

Sonra kurallarımızı düzelttik. Yavaş yavaş uygulamalarda da düzeltmek zorunda kalacağız.

Bir başka sorun da. Yine yöneticilerimiz söylemiş, Türkiye'de etik sorun diyor..

Nedir ? diyoruz.

"Haksız rekabet" diyor.

ENDÜSTRİ RADYO:
Çok doğru altına da imza atarım.

O zaman bizim derneklerimizin ,mesleki sivil toplum kuruluşlarının daha aktif olması gereken bir pozisyonda olmak zorunda değil miyiz Sayın Şenver.

Belki gerçekten haklı olabilirler, kimse tek başına bu sorunların üzerinden gelemez ama burada mesleki sivil toplum kuruluşlarına çok büyük görevler düşmüyor mu?

BŞ:
Bu konuda çok haklısınız.

Sivil toplum kuruluşları, odalar, dernekler, bu tür konulara daha fazla önem vermek zorundalar. Biz de bir takım sözler vardır.

"Üzüm üzüme baka baka kararır."

"Armut dibine düşer."

"Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş."

O kadar çok sözümüz var ki. Sivil toplum kuruluşunun içinde dahi olabilir bu haksız rekabet.

Biz neremizi düzelteceğiz.

Hep birlikte etik seferberliği gerekiyor.

Bu işi sadece biz Etik Değerler Merkezi Derneği olarak ele almamız yetmiyor.

Şuanda 8 üniversitede Etik Lider Akademileri diye sertifika programı başlattık. 1500'ü aştı mezun sayımız.

Gençlere etik aşısı yapmaya çalışıyoruz.

Mezun olduktan sonra bu gençleri şirketlere emanet ediyoruz.

Şirketlerin içerisinde bu gençler mümkün olduğunca etik olmaya çalışacaklar.

Bir şirketin etik olması yetmiyor.

Tüm kurumlarımızın, ekonomi içerisindeki tüm kurumlarımızın etiğe sahip çıkması lazım.

Siz inşaat şirketiyseniz, Belediye ile çalışıyorsanız, Belediye etik olmuyorsa siz de etik olamamaya başlıyorsunuz. Ya dükkanı kapatacağım, ya Belediye ile iş yapmayacağım ya da onun kuralları neyse onu yapacağım diyor. Her işin kendine göre değişik etik kuralları olmaya başlıyor.

ENDÜSTRİ RADYO:
Sayın Şenver, bu işi bir fantezi bir entelektüel tartışma gibi algılamaktan vazgeçmeliyiz. Anketiniz o kadar güzel şeyler söylüyor ki, aslında sorun hepimiziz, çözüm hepimiz olduğu gibi.

BŞ:
Çok doğru söylüyorsunuz.

ENDÜSTRİ RADYO:
Yüzleşmemiz gerekiyor bununla.

Ben ümitliyim.

Türkiye'de kredi kartı uygulamaları, bankacılık sistemi ile ilgili inovasyonlar, bununla ilgili yapılan açılımlardaki öncü rolünüzün buraya da mutlaka sirayet edeceğini, Türkiye'de ki belki eski yıllarda iş hayatımızın ayrılmaz bir parçası olan etiği iş dünyasına hatırlatacağınızdan çok ümitliyim.

Emeklerinize sağlık efendim.

BŞ:
Madem ki umut ve ümitten bahsettik.

Öyle bir soru sorduk tepe yöneticilerimize.

"Sizce ileride bize tenkit ettiğiniz etik konusundaki hoşlanmadığınız durumumuz düzelecek mi?

Daha iyiye doğru gidecek mi?" diye.

Ben şunu beklerdim "Kesinlikle düzelecek. En az yüzde 75'idüzelecek" demelerini beklerdim.

Kesinlikle ifadesini kullanan sadece yüzde 7 çıktı.

Çok enteresan. Umutsuz, ümitsiz olmak en kötü şey bence.

Bugünkü fotoğraf doğrudur, böyle olabiliriz ama ileriye yönelik bir umudumuz olmalı, ileriye yönelik bir ümidimiz olmalı.

Bunu biz değiştirmeliyiz.

ENDÜSTRİ RADYO:
Biz etik iş yapan insanlardır eskiden. Sözün senet olduğu yıllardan geldik.

BŞ:
Biz böyle değildik. Yavaş yavaş bu hale geldik ama böyle gelmiş böyle gider demememiz gerekiyor bence.

Biz bunu düzeltmeliyiz bir şekilde.

İsterseniz size benim bu konuda şahsen yazdığım bir etik duam var.

Benim kendime yazdığım etik duam şöyle. Diyorum ki:

Allahım,

Doğru yoldan ayrılırken,

Başkasının hakkını yemeye çalışırken,

Yalan dolan ile iş yapmaya başlarken,

Canlılara ve çevreme zarar vermek için düzen kurarken,

Hak etmediğim lokmayı ağzıma atarken,

Ahlak dışı bir davranışa niyetlenirken,

Paylaşamayacağım bir zenginliği elde ederken,

Adaletsiz kararlar alırken,

Beni başarısız kıl.

Bu konularda bana başarı yüzü gösterme.

Amin

Diyorum.

ENDÜSTRİ RADYO:
Ben de altına imza atıyorum Amin diyerek.

Çok teşekkür ediyorum efendim.

Devam. Bu konuyu anlatmaya devam edeceğiz.

Etik Değerler Merkezi Derneği Kurucu Onursal Başkanı Bülent Şenver.

Çok teşekkürler efendim.

 

 

 

 

 

.



.




Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org