|
|
|
Tüm Yazıları
 ShareThis
|
34 Yıl Sonra Bankacılığa Nokta
26.07.2020 |
|
|
| Okunma Sayısı : |
4866 |
|
|
| Oy Sayısı : |
8 |
|
|
| Değerlendirme : |
5 |
|
|
| Popülarite : |
4,52 |
|
|
| Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
34 Yıl Sonra Bankacılığa Nokta
Bankacı Gözüyle
Bülent Şenver
34 Yıl Sonra Bankacılığa Nokta
Ersin Güneralp (soldan ikinci)
.
.
34 Yıl Sonra Bankacılığa Nokta
Halkbankası Teftiş Kurulu Başkanı Ersin Güneralp'den bir mail aldım. Otuzdört yıl süren bankacılık hayatına nokta koyma kararı almış.
Akbank, Interbank, Etibank, Pamukbank ve Halkbank derken sonunda yeter artık demiş. Dile kolay, kırk yıllık iş hayatı. Noktalamayı çoktan hak etmiş.
Ersin Güneralp'in veda mesajı ile onunla yaptığım yazışmalarımı, genç bankacılarla paylaşmak istedim.
Bir gün gelecek hepimiz noktayı koyacağız...
Ersin Güneralp'ın Veda Mesajı
Herkese Merhabalar,
Evet, 1 Ağustos 1965'te başlayan ve Bankacılık kariyeri olarak da 17
Kasım 1971'den bu yana sürdürdüğüm çalışma hayatımı bugün itibarıyla noktalıyorum.
Bundan sonra artık tam bir emeklilik yaşamı planladığımdan, herşeyin başı sağlık diyerek, yeni bir takım uğraşlar içinde olmayı düşlüyorum.
Sizlere zaman zaman, ancak eskisi kadar sık olmamakla birlikte gene önemli konularda bilgi aktarmaya çalışacağım.
Sağlıklı günlerde görüşmek ve her şeyin gönlünüzce olması dileğiyle,
Sağlıcakla kalın.
Ersin Günerlap
Ersin Beye Gönderdiğim Mesaj
Ersin Bey,
Tam bir emeklilik hayatı planladığınızı yazmışsınız.
Hayırlısı Olsun.
İnsan hayatta kendisini mutlu ve huzurlu hissettiği şeyleri yapmalı.
Hayat uzun değil.
Çabucak gelip geçiyor.
Hayatta iyi ki yapmışım dediğimiz şeyler çogaldıkça, insan huzurlu ve mutlu oluyor.
Keşke yapsaydım veya keşke yapmasaydım dediğimiz şeyler çoğaldıkça huzurumuz kaçıyor, mutsuz oluyoruz.
Eskiden olduğu gibi benimle görüşlerinizi paylaşmaya devam ederseniz mutluluk duyacağım.
Müsade ederseniz aramızdaki bu yazışmaları bir makalemde talebelerimle paylaşmak isterim.
Planladığınız her şeyin size huzur ve mutluluk getirmesini dilerim.
Sevgilerimle,
Bülent Şenver
Ersin Güneralp'ın Cevabı
Merhaba Bülent Bey,
Nazik mesajına ve iyi dileklerine çok teşekkür ediyorum.
Olur ne demek, tabii ki çok mutlu olurum böyle bir makaleye konu oluşturmaktan.
Şimdi düşündüm de, tarih 22 Mart 1986. GMY Saide Kuzeyli beni almış, Oyal Han'ın 9. katına götürmüş ve sakallı bazı arkadaşların da bulunduğu Uluslararası Endüstri ve Ticaret Bankası'nın Teftiş Kurulu'na tanıştırıyor.
Başkanlık odası, fiilen bir Başkan o anda bulunmadığından ve bu görev GMY Bülent Şenver tarafından vekâleten yürütüldüğünden ve kendisi de kendi odasında bulunduğundan, boş ve biraz da dağınık.
Kıdemli Müfettiş arkadaşlar tarafından alel acele toplanan odadaki masaya oturuyorum.
Bir tedirginliğim var.
Yeni bir ortama girmişim.
Bankacılık yaşamıma başladığım ve 15 yılımı tamamlamama 5-6 ay kala ayrıldığım Akbank'tan sonra yeni bir banka.
Modern, dinamik ve GMY Mehmet Kuzeyli'nin deyimiyle, 'Ersin Bey, Akbank Türk Ordusuysa, burası İsrail Ordusu gibidir.
Kesin kalıplar yoktur, biz daha bir liberal bakış açısıyla Bankayı yönetiyoruz. Siz de buna alışacaksınız mutlaka zamanla.' diye tanımlanan bir çalışma ortamı.
Eh, kökenim Akbank ya, nazikçe uyarılıyorum.
Gözlerim odada bir takım eşyalar arasında, köşede duran bir çiçeğe takılıyor.
Küçük bir palmiye gibi, yerden yüksekliği en fazla 30-35 santim.
Birden bir elektrik oluşuyor çiçekle aramızda ve o elektrik o günden bu yana ve UETB Interbank olup, ben oradan Ağustos/2001'de emekli olarak ve birleştiği Etibank'tan ayrılana kadar tam 15 yıl sürekli benimle beraber oluyor.
Yetmiyor, çünkü o çiçek benim kendimi en yalnız ve tedirgin hissettiğim ilk günden itibaren can yoldaşım olduğundan, yönetimden izin alarak onu da beraberimde eve getiriyorum.
Şimdi boyu benden uzun ve dostluğumuz devam ediyor.
Ona gözüm gibi bakıyorum.
O da bana hâlâ çok güzel ve diri yapraklar vermeye devam ediyor.
Yine ilk günlere dönersek, bir gerçek dost daha var beni yalnız bırakmayan Oyal Han'ın o katında. GMY Bülent Şenver.
Gün sonunda mesai bittiğinde odasında yaptığımız teknik sohbetler ve kısa sürede tedviren yürüttüğü Başkanlık görevini bana devretmesi halen dün gibi canlı ve gözlerimin önünden film şeridi gibi geçiyor.
Aslında anlatacak çok şey var ama en anlamlısı da, kendisinin Pamukbank Genel Müdürü olarak atandığında, beni alıp Boğaziçi Üniversitesi'nde bir öğle yemeğine götürmesi.
Arabayı kullanırken izlediğim kadarıyla zihni atandığı göreviyle o kadar meşgul idi ki, bu durum yüz hatlarına olanca şiddetiyle yansımıştı.
Diyebilirim ki bir görevin sorumluluğunu, daha göreve başlamadan bu denli duyumsayan birisiyle ilk kez karşılaşıyordum.
Çok etkilenmiştim. Bu veda yemeği de yaşantımın unutulmaz anıları arasında yerini çoktan almıştı bile.
İşte böyle Bülent Bey,
Gerçekten tüm bu satırlarda anlattıklarım bende hâlâ o denli canlı ki, bir çırpıda dökülüverdiler ekrana.
Artık nasıl olsa serbestim ve inşallah, önceden haber vererek bürona ziyaretine gelebileceğim.
Her şey için tekrar teşekkürler.
Her zaman görüşmek üzere sağlıcakla kal.
Ersin Güneralp
İyi insan, iyi bankacı, Ersin Güneralp;
Her noktadan sonra yeni bir cümle başlar.
Yeni hayatınızda sağlık, huzur ve mutluluk yanınızdan eksik olmasın.....
.
.
Ersin Güneralp (soldan ikinci)
.
.
.
.
( - Geri - Yazdır - Yorumlar - Yazara e-mail gönder - Arkadaşıma gönder - )
( Bu yazıya yorum ekle )
.
.
Melih Özdamar yazmış:
Sevgili Başkan . Dayımın ağırlaşması nedeniyle dört gündür samsundayım,
Hak vaki olacak , bekliyoruz.
Sevgili Başkan,
Baki kalan kubbede hoş bir Seda imiş.
Her şartta yüzünden ,gülüşü eksilmeyen, sakin duruşun ile , çevrene pozitif enerji transfer ettin.
Çok zor dönemi birlikte yaşadık , belalı bir dönemdi,
Kaçış yerimiz, buluşma odamız Kaya beyin odasıydı.
Kaya beyin vizyoner , sakin havası, senin her zaman pozitif sakin bakışın ,benim agresifliğimi törpülerdi, kriz ortamlarımız çogu zaman mösyö Carmelich in katılımı ,onun neşesiylede keyifli bir hale dönüşürdü.
Kaya beyin olgun bakışı , sizin pozitif yaklaşımınız, mösyönün köşeli ama neşeli yaklaşımıyla oluşan, güzel bir karemiz vardı.
Hepiniz ayrı ayrı yaşamıma değerli katkılarda bulundunuz.
Herbirimiz o kareyi özlediğimizi birbirimizle paylaştık.
Melih Özdamar YAZMIŞ:
Sevgili Başkan ,
Tüm güzel insanlar gibi sende o güzel atlardan birine binip gittin.
Arkanda seni her zaman , saygı , sevgi ve rahmetle anacak dostlar bırakarak.
Allahın rahmeti üzerinde olsun🙏 ışıklar içinde uyu.🙏
En derin saygı ve sevgilerimle.
.
Yorumlar ( 10 ) Sıralama Türü : Tarihe Göre -*- Yazara Göre Erbuğ Akın
- 21 Ocak 2020 Salı 21:50 UETB veya daha sonraki adıyla İnterbank,1980'li yıllarda Türkiye'nin dış ticaret hacminin neredeyse %10'una aracılık eden,dış ticaret konusunda bilgili ve tecrübeli personele sahip bir bankaydı.Yurt dışı muhabir banka ağı sürekli genişliyordu.Orta ve üst düzey yönetici kadrosunu diğer bankaların başarılı personelini transfer etmek suretiyle oluşturmaktaydı.Diğer bankalarda ağırlığı fazla hissedilmeyen orta vadeli krediler konusunda bile başlı başına ayrı bir birime sahipti.O yıllarda Türkiye'de çok yeni olan bilgi işlem konusunda çok ciddi yatırımlar yapıyor,tüm şubeleri hızlı bir şekilde bilgisayarlarla donatılıyordu.Eğitim Müdürlüğü,personelin mesleki bilgilerini güncel tutması ve geliştirmesi için sürekli eğitim programları düzenlemekteydi.Personel maaşları da sektör ortalamasının üzerinde seyrediyordu.Bankanın bu parlak ve renkli durumundan Teftiş Kurulu da soyutlanamazdı.Teftiş Kurulu da çoğunlukla başarılı bir müfettiş kadrosunu barındırıyor ve bankadaki işlemlerin âdeta röntgenini çekiyordu.Röntgen benzetmesinden yola çıkarak,duruma göre,Teftiş kurulunun erken teşhis yapabildiğini de ifade etmek mümkündür.Yani deyim yerindeyse, bir hastalık söz konusuysa,Teftiş Kurulu bu hastalığın erken teşhisini yapabilecek özelliğe ve güce sahiptir.Ne var ki, görev tanımı gereği,Teftiş Kurulunun fonksiyonu,mevzuata uygun olmayan ve hatalı olan işlemleri üst yönetime raporlamakla sınırlıdır.Üst yönetim,teftiş Kurulundan gelen raporları inceleyip,değerlendirir ve bir karara varır.Üst yönetimin aldığı kararlar,çeşitli sebeplerden ötürü,her zaman Teftiş kurulun görüş ve önerilerine uygun olmayabilir.Bu husus üst yönetimin takdiridir. Eğer problemli bir durum varsa,teşhisini koyan Teftiş Kurulu,problemin veya hastalığın tüm aşamalarını izleme olanağına sahiptir.İşin acı tarafı,eğer ölümcül bir hastalık varsa,Teftiş Kurulu Başkanı bu durumu bir taraftan üst yönetime bildirirken,diğer taraftan uygulamaya müdahale edemediği için,durumu üzüntü ve sabır ile izlemek durumundadır.Halk arasındaki deyim ile "bir bankanın batması" veya başka bir anlatım ile "artık yükümlülüklerini yerine getiremiyor olması",o bankanın gelmiş olduğu son istasyonu ifade eder.Bu noktada devletin ilgili organları gelir ve şöyle der: "sizi izledik,direksiyonu çok hatalı kullandınız,çok kaza yaptınız,araba neredeyse pert olmak üzere,artık direksiyonu bizim gösterecğimiz kişiye devredin!"... Elbette,bankanın geçirdiği tüm evreleri yıllar boyunca yakınen takip eden bir Teftiş Kurulu Başkanının,bu kötü akıbete adım adım tanık olması,oldukça üzücü,rahatsız edici,yıpratıcı bir durum olmalıdır. 15 yıl boyunca,aşama aşama,bankanın geldiği bu üzücü durumuna tanık olmak,katlanmak,görev tanımı ve sınırı gereği elden bir şey gelmemesi,personelin bir kısmının iş akitlerinin feshini görmek,İsrail ordusunun üstün özelliklerinden bahsedilirken,bir üçüncü dünya ordusunun seviyesine düşüldüğünü izlemek,oldukça geniş bir sabıra sahip olmayı gerektirir.Bu tablo içinde, en iyi günden,en kötü güne kadar geçen 15 yıl boyunca göstermiş olduğunuz ve birçok Teftiş Kurulu Başkanının sahip olamayacağı sabır ve metanet, kesinlikle takdire ve dikkate şayan niteliktedir.Ersin Güneralp
- 10 Haziran 2009 Çarşamba 14:22 Merhaba arkadaşlar,Şu anda sizlere yurdumun nezih bir sahil kasabasından yazıyorum, umarım sıhhattesinizdir. Sağlıcakla kalın...ahmet yener
- 24 Mart 2007 Cumartesi 13:13 ben bu yazıyı yazmakta biraz değil çok geç kaldım.ben interbankta kısada olsa bu sektörün duayenleri arasında olan Ersin beyin şoförlüğünü yaptım.ondan kısa zamanda hayata dair çok şeyler öğrendim.kendisi iş hayatıyla özel hayatını okadar güzel ayıran bir insandıki ailesine bile taviz veremeyecek kadar şimdi nerede bilmiyorum ama ellerinden öpüyorum onun gibi bankacılar zor gelir.sevgiler.Didem Yönel
- 6 Mart 2007 Salı 23:48 Bir araştırma yaparken yazınıza rastladım ve bu vesile ile çok değerli üstadım Ersin Bey'in mesajını okumaktan çok memnun oldum. Yer verdiğiniz emekliliğe dair mesajın alıcılar listesinde ben de vardım ve kendisine kıyasla yolun çok başında olduğum iş hayatında, kendisi ile birlikte çalışmak ve bu mesajın alıcısı olmak bana ancak gurur verebilir. Aynı kurumda birlikte çalıştığımız süre içerisinde deneyimlerini bizlerle paylaşması, bilgi ve tecrübesini bizlere aktarması iş hayatında bizler için önemli kilometre taşları olmuştur. Bizlere aktarmaya çalıştıklarını biz de bizlerden sonraki arkadaşlarımıza aktarabiliyorsak kendisine olan görevimizi yerine getirebiliriz sanırım. 16.11.1998 tarihinde İnterbank Teftiş Kurulu Başkanlığı'nda göreve başladığım ilk günden bu yana bizleri asla unutmayan ve yalnız bırakmayan değerli üstadım Ersin Bey'in emeklilik günlerinin dilediğince güzel geçmesini dilerim. Didem YönelBaran Koksal
- 9 Temmuz 2005 Cumartesi 00:56 Bulent Bey,Cok degerli Ustadim Ersin Guneralp'in size gonderdigi postanin alicilar listesinde ben de vardim. Ersin Bey'in hosgorusune siginarak emeklilik mesajina karsilik kendisine gonderdigim mesajimi sizlerle de paylasmak isterim. Bu vesile ile Sevgili Ersin Ustadimiza'da sevgi ve saygilarimi bir kez daha gonderiyorum. Mesajim soyleydi:'Ersin Bey, cok cok tebrik ederim. Sizinkine kiyasla daha baslarinda oldugum is hayatimin gelecekteki her asamasinda sizden ogrendiklerimi, sizi minnetle anarak uygulayacagimi bilmenizi isterim. Benim icin isyerinde saygi duydugum bir buyugum olmaktan cok daha ote bir anlaminiz var ve ben sizinle ayni kurum altinda, sizin yonetiminizde gecirdigim her dakika icin size mutesekkirim. Hayatinizdaki bu en guzel donemin,basta Nesrin Hanim ve siz olmak uzere, tum ailenize ve sevdiklerinize mutluluklar getirmesini dilerim.Sevgi ve SaygilarimizlaBerna & Baran KoksalErsin Güneralp
- 18 Mayıs 2005 Çarşamba 13:27 Başta Bülent Bey olmak üzere bu sayfaya yorum gönderen ve güzel dileklerde bulunan dost ve meslekdaşlarıma çok teşekkür ediyor, yaşamları boyunca sağlıklı, mutlu ve başarı dolu huzurlu günler sürmelerini diliyorum.Saygı ve sevgilerimle,EMRE AYHAN
- 22 Nisan 2005 Cuma 16:29 Boğaziçi Üniversitesi'nde sizin dersinizi almaya karar verdiğimde Bankacılığa hevesliydim; dersinizden geçtiğimde ise Bankacı olmak benim için bir yaşamımda yer edecek bir perspektif ve tercih edeceğim meslek haline gelmişti. MNG Bank'ta MT Eğitimi aldıktan ve bir süre daha burada çalıştıktan sonra, FinansBank'tan terfian bir teklif almış ve Marmara Kurumsal Şubesi'ne geçmiştim.Sitenizde Sn. Ersin Güneralp ile ilgili yazdığınız makalede şöyle diyorsunuz: 'İnsan hayatta kendisini mutlu ve huzurlu hissettiği şeyleri yapmalı.Hayat uzun değil. Çabucak gelip geçiyor.Hayatta iyi ki yapmışım dediğimiz şeyler çogaldıkça, insan huzurlu ve mutlu oluyor.Keşke yapsaydım veya keşke yapmasaydım dediğimiz şeyler çoğaldıkça huzurumuz kaçıyor, mutsuz oluyoruz.' Ben- Bankacılığı seçtiğim için;- MNG'de başladığım için;- Finansbank'a geçtiğim için 'iyi ki yapmışım' diyorum'İyi ki yapmışım'ların çoğunlukta olacağı bir yaşamı hepimize diliyorum.Saygılarımla,MİRAY ALTUNBAŞ
- 20 Nisan 2005 Çarşamba 22:53 Ne kadar yoğun bir iş hayatına sahipte olunsa,insanın hayatındaki bazı değerler unutulmuyor ve hatta daha da önem kazanıyor.Ersin Bey'in iş hayatında olduğu gibi.Ersin Bey'in emekliliğini en iyi şekilde geçirmesini diliyorum!MEHMET NUHOGLU
- 18 Nisan 2005 Pazartesi 15:30 ersin bey gec de olsa bazı degerlerin farkına varmıs hayatta en onemlı sey saglıktır o da bunun farkına varmıs kendisine basirilar diliyorum umarim emeklilik hayati da is hayati kadar basarili olurBelma ÖZÇOBAN
- 21 Mart 2005 Pazartesi 11:17 Ersin Bey'e emeklilik hayatında sakin, huzur dolu, gönlünce geçecek günler dilerim! Yoğun ve başarılı bir çalışma hayatının ardından böylesine bir hazzı yaşamak umarım bizlere de nasip olur!Kaleminize sağlık!( Bu yazıya yorum ekle )
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| Tüm yazıları |
|
ShareThis
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|