Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Bülent Şenver'in Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat Nedir? Ne Değildir?
28.12.2021
Okunma Sayısı : 1276
Oy Sayısı : 3
Değerlendirme : 5
Popülarite : 2,39
Verdiğiniz Puan :
 

 

Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat Nedir? Ne Değildir?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından yaptığı konuşmada, yeni ekonomi modelinde "Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat"ın da aralarında olduğu yeni destekleri açıkladı.

Yapılan açıklama sonrası birçok kişi "Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat" nedir ne değildir anlayamadı.

Bu yeni ürünün ne olduğunu ekranlarda konuşanları dinleyerek, web ortamında yazılan çizilenleri okuyarak anlamaya çalıştı.

Anlamaya çalıştıkça ve her kafadan başka bir izahat duydukça akılları daha da karıştı.

"Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat" denilen bu ürün aslında "Değişken Faizli" bir mevduat ürünüdür.

Türkiye'de bugüne kadar kullanılan TL mevduat hesapları "Sabit Faizli" mevduatlardı. Türk halkı daha önce "Değişken Faizli" mevduat uygulaması ile tanışmamıştı.

"Sabit Faizli Mevduat Hesabında" faiz oranı hesap açılırken belirlenir ve vade sonuna kadar faiz oranı değişmez sabit kalır, %15, %17 gibi.

"Değişken Faizli Mevduat Hesabında" ise mevduat sahibi mevduatına ne kadar faiz alacağını hesap açılışında bilemez.

Hesap açılışında mevduatına alacağı verimin formülünü öğrenir, LİBOR + 5 puan, enflasyon + 6 puan, interbank faizi + 3 puan gibi.

Yani mevduata alınacak verim hangi göstergeye endekslendi ise onun ileride ulaşacağı rakama göre mevduat verimi belirlenir.

"Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat" ürünü ile bankalar "Değişken Faizli" mevduat hesabı açmaya başladı.

TL vadeli mevduat verimi döviz kuruna endekslenmiş oldu.

Döviz kuru artış oranı veya %17 faiz oranı hangisi yüksekse mevduat sahibine verim olarak bunun verileceği söylendi.

Hesabın açıldığı tarihteki kur ile üç ay sonra hesabın kapandığı tarihteki kur aynı kaldığı veya daha aşağıya düştü takdirde, mevduat sahibi faizini %17 olarak alır denildi.

Hesabın açıldığı tarih ile kapandığı tarih arasında kur %17'nin üzerinde mesela %20 artmış ise bu takdirde mevduat sahibine mevduatına %20 verim alabileceği söylendi.

Türkiye'de vadeli mevduatın büyük bir kısmı bir ay vadeli olmasına rağmen, bu yeni mevduat ürününün üç ay ve daha uzun vadeli mevduatlara uygulanabileceği açıklandı.

Ayrıca devlet bu mevduata bir de faiz sınırı getirdi.

Bu tür mevduatların faiz oranı Merkez Bankası politika faizinin %3 üzerini aşamaz dedi.

Buna göre kur korumalı mevduatlarda bankalarca uygulanacak azami faiz oranı Merkez Bankası'nın belirlediği politika faiz oranının en fazla 300 baz puan üstünde belirlenebilecek.

Buraya kadar her şey çok güzel formüle edilmiş oldu.

Bu formülü kullanarak mevduat kabul etmek isteyen bankalar ve mevduat yapmak isteyen mudiler olduğu sürece bu yeni "Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat" hesaplarının işleyişinde bir sorun olmayacaktı.

Finansal bir ürünü olarak bu mevduat türünün Türk bankacılık sisteminde kullanılması bir sakınca yaratmayacaktı.

Bankalar bu ürünü kullanırken temkinli davranacaklardı.

Mevduatlarının yaklaşık %60'ı zaten dövizli mevduat (DTH) olduğundan geriye kalan %40 TL mevduatlarının büyük bir bölümünün bu yeni mevduata dönüşerek bankayı daha fazla kur riskine maruz bırakmasını istemeyeceklerdi.

Yani risk yönetimini yapmasını iyi bilen bankalar "Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat" hesaplarının sağlıklı ve kontrollü bir şekilde sisteme girmesini sağlayacaklardı.

Ancak böyle olmadı. Hükümet bu ürünün zaman içinde bankacılık sistemine kontrollü bir şekilde girmesini sağlamak yerine çıldırmış döviz kurlarını aşağıya çekmek için "Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat" hesaplarının süratle artmasını istedi, gaza bastı.

Bir akşam aniden bu yeni mevduat ürününü topluma duyurdu.

Üstelik finans sistemini şaşırtacak ilave bir karar daha aldığını ilan etti.

Döviz kur artışına karşı mevduat sahibini korurken eğer verilecek %17 faiz oranı döviz kur artışını karşılamayacaksa aradaki kur farkını Maliye Bakanlığı ödeyecektir dedi. Mudilere devletin döviz kuruna endeksli verim garantisi vereceğini söyledi.

Yani mevduat sahibinin mevduatını kura karşı koruyan Maliye Bakanlığı oldu.

Bu karar bankaları sevindirdi. "Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat" ürünü "Değişken Faizli Mevduat" hesabı gibi çalışması gerekirken ve kur riskini bankaların üstlenmesi gerekirken hükümetin aldığı bu karar ile kur riskini devlet üstlendi.

Bankalar açısında bu yeni ürün %17 ile alınan "Sabit Faizli" bir mevduat hesabı oluverdi.

Şimdi şu iki soruyu sorabilirsiniz.
Maliye Bakanlığı bu iyiliği kimin için yaptı?
Maliye Bakanlığı bu iyiliği niçin yaptı?

Birinci sorunun cevabı kolay.

İyilik üç tarafa yapıldı.

Bankada parası olanlara, banka patronlarına ve manipülasyon yapabilenlere.

İkinci sorunun cevabı ise biraz zor.
Bankada parası olanları sevdiği için mi? Hayır.
Bankaların ortaklarını sevdiği için mi? Hayır.
Manipülasyon yapanlara para kazandırmak için mi? Hayır.

Peki bu karar niçin alındı?


Geçmişte yapılan yatırım, borçlanma, harcama, vergilerin doğru yerlere kullanılmaması, dış ilişkiler, siyasi ve politik kararlarda yapılan hataların yol açtığı ekonomik tahribatın yarattığı güvensizlik nedeniyle döviz kurlarındaki önü alınamayan aşırı artışın frenlenmesi için yapıldı.

Uzun yıllar sürdürülen üretmeden tüketmek ve kazanmadan harcamak politikası ile güvensizlik ve belirsizlik ortamının da etkisi ile döviz kurları süratle yükseldi.

Denize düşen yılana sarılır refleksi ile alınmış bir karar olarak mevduata devletin kur garantisi vermesi ekonomi tarihimize yazılmış oldu.

Uzun süreli uygulanması mümkün olmayan, devletin vadeli TL mevduat sahiplerine döviz kur artışına karşı koruma garantisi vermesi uygulaması bir gün gelecek sonlandırılacaktır.

Yapılan uygulamanın faturasının kaç milyar liraya ulaşacağı ise uygulama sona erdiğinde belli olacaktır.
 
Tasarruf sahibi neye karşı korunmalı?

Öncelikle kendi milli parasıyla tasarruf eden vatandaşlarınızın tasarruflarını korumak isteyip istemediğimize karar vermemiz gerekiyor.

Vatandaşın TL birikimlerini korumak istemiyorsanız, onların TL birikim yapmalarını özendirmek istemiyorsanız o zaman vatandaşın TL mevduatına enflasyon oranının altında faiz verirsiniz.

Vatandaşın TL birikimlerinin satın alma gücü zaman içinde azalır, erir gider. Bunu gören vatandaş da TL birikim yapmaktan kaçar.

Dövize, altına, mala, gayrimenkule veya başka kağıtlara birikimlerini bağlamaya başlar.

Bu seferde döviz, altın, mal fiyatları artmaya başlar.

Sonra eyvah döviz kurları çok arttı ne yapsak da kurları düşürsek diye kara kara düşünmeye başlarsınız.

TL tasarruflara enflasyon oranının altında faiz verdiğiniz için aslında döviz kuru ateşinin altına kendinizin çıra koyduğunu ve ateşi bir anda harlatıp arttırdığınızı geç de olsa fark edersiniz.

Ne yapsak diye düşünürken aklınıza uzun süreli uygulaması mümkün olmayan "Hazine Garantili Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat" ürünü gelir.

Apandisti patlama riski olan bir hastanın ağrısını gidermek için hastaya ağrı kesici iğnesi yapıp ağrısını geçici süreyle dindirmiş olursunuz.

Kendi milli parasıyla tasarruf yapanların parasını korumak ve TL mevduatı özendirmek isterseniz öncelikle onları neye karşı korumak istediğinize karar vermeniz gerekir.

Ülkemizde gerçek kişilerin tasarruf mevduatı bankanın batması durumunda her banka için 2000 bin TL'ye kadar Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kapsamında devlet garantisi altındadır.

Şimdi yeni "Hazine Garantili Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat" ürünü ile mevduat sahibine ikinci bir devlet garantisi daha verilmiş oluyor.

Hükümet mudilerin paralarını enflasyona karşı korumak isteseydi "Enflasyon Korumalı TL Mevduat" hesabı da yaratılabilirdi.

Üç sihirli top
 

Piyasadaki üç sihirli topu havaya atıp yere düşürmeden topları dengeli bir şekilde havada tutmak kolay değildir.

Üç sihirli top, enflasyon oranı, faiz oranı ve döviz kurudur.

Bu toplar içinde bir tanesi vardır ki onu kontrol altına aldığınız zaman diğer ikisine de kontrol etmeniz kolaylaşır.

Bu sihirli topun adı enflasyondur.

Öncelikle enflasyonu düşürmek için çalışma yapmak gerekir.

Enflasyonu düşürürseniz faiz oranları da düşmeye başlar.

Döviz kur artışını da yavaşlatmış olursunuz.

Eğer önce faizi düşüreyim bunun sonucunda enflasyon düşer zannederseniz yanılırsınız.

Üç sihirli toptan önce enflasyon topunu elinize alıp onu doğru yönetmeye çalışmalısınız.

Enflasyonu doğru yönetirseniz, faiz ve kuru da doğru yönetmeyi başarabilirsiniz.

Oyunu kuralına göre oynamak

Serbest piyasa ekonomisinin uygulandığı ülkelerin ekonomilerinde kur, faiz, altın, hisse senedi, mal fiyatları gibi alım satıma esas olan fiyatlar piyasa tarafından serbestçe belirlenir.

Oyunun kuralı budur.

Bunlara "Piyasa Riskleri" denir.

Piyasa risklerini oluşturan bu fiyatların piyasada serbestçe belirlenmesi yerine bazılarının devlet tarafından belirlenmesi manipülasyona, kayıt dışına, haksız kazanca, karaborsaya, stokçuluğa velhasıl iş ahlakına uygun olmayan uygulamalara çanak tutar.

Serbest piyasa ekonomisinin uygulandığı gelişmiş ülkelerde, mevduat sahiplerine devlet kur garantisi vermez.

Şirketlerin bankalardan aldığı kredilere devlet geri ödeme garantisi vermez.

Müteahhitlerin yaptığı köprü, tünel, hastane ve yollara devlet gelir garantisi vermez.

Ekonomi içinde yer alan taraflar kendi ekonomik risklerini kendileri üstlenir.

Durum böyle olunca da taraflar yapılmaması gereken işleri yapmaz, girilmemesi gereken işlere girmezler.

Her taraf kendi yaptığı yanlış işlerin cezasını kendisi çeker ve faturasını kendisi öder.

Başkasının yanlışının faturası bir başkasına ödetilmez.

Altı kaval, üstü şişhane


Yıllar önce Habertürk kanalında bir TV programı yapıyordum.

"Kulağınıza Küpe Olsun" isimli yazdığım kitabın içinde gençlerle tecrübelerini paylaşan iş insanlarını televizyona davet ediyordum.

Stüdyoya çağırdığım gençlerle birlikte değerli iş insanları ile sohbet ediyorduk.

Hiç unutmuyorum.

Benim programımdan önce televizyonda haberler okunuyordu.

Erkek spiker masanın başına geçer prompterdan haberleri okurdu.

Çok sıcak bir yaz günüydü.

Stüdyoya girdim.

Erkek spiker haberleri okumaya başlamıştı.

Grand tuvalet giyinmişti.

Beyaz gömleği, üzerinde şık bir kravatı ve havalı koyu renk ceketi ile tril tril görünüyordu.

Gözüm birden spikerin oturduğu masanın altına katıldı.

O da ne?

Gözlerime inanamadım.

Masanın altında bir çift çıplak kıllı bacak duruyordu!

Kendimi tutamayıp çömelip masanın altına baktım.

Meğerse hava çok sıcak olduğundan o gün stüdyoya spiker spor kıyafeti ile gelmiş.

Üstünde kısa kollu bir tişört ve altına kısa pantolon.

Haberleri okumak için de sadece üstünü giyinmiş.

Altı ile uğraşmamış.

O gün altı kaval, üstü şişhane, haberleri okumuştu.

"Hazine Garantili Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat" ürünü hakkında yazı yazarken aklıma bu anım geldi.

Bizim uyguladığımız serbest piyasa ekonomisini spikerin "Altı Kaval, Üstü Şişhane" durumuna benzettim.

 
 
 

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org