Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Bülent Şenver'in Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Çıkar Çatışması!
03.08.2022
Okunma Sayısı : 4204
Oy Sayısı : 20
Değerlendirme : 5
Popülarite : 6,51
Verdiğiniz Puan :
 

 

  • "Çıkar Çatışması"


  •  
    "Çıkar Çatışması" nedir?

    "Çıkar Çatışması" kurumlarda sık sık rastlanan bulaşıcı bir "Etik Hastalıktır".

    Bu hastalığa kurumun en tepesindeki yakalanırsa, hastalık süratle aşağıya doğru yayılır.
    Kurum içinde karar verenlerin çoğu bu hastalığa yakalandığında kurumun menfaatleri değil karar verenlerin şahsi menfaatleri ön plana çıkmaya başlar.

    Kurumun varlıklarını korumak ve büyütmek yerine, yöneticilerin şahsi varlıklarını büyütmek alışkanlığı başlar.

    Bu hastalık kurumu sinsice içeriden kemirir.

    Bu hastalığa kurumun en altındakilerden birkaç kişi yakalanırsa tepe yönetim bu hastalığın giderilmesi için hemen tedbir alabilir.

    Bu tür iş yapan çalışanları işten çıkartır.

    Kuruma büyük zarar vermeden hastalık önlenir.

    Ancak hastalığa yakalanan tepe yönetim ise, hastalığı önlemek hiç de kolay olmaz.

    Bu durum kuruma büyük zarar verir.

    "Balık baştan kokar" derler.

    Kurumunuz tamamıyla kokmadan önce tepe yönetimini değiştirmeniz gerekir.

    Bunu bazen patronlar, bazen ortaklar, bazen de yönetim kurulu yapabilir.

    Zaman kaybetmeden tepe yönetim değiştirilmelidir.

    Şimdi de basit bir cümle ile "Çıkar Çatışması" nedir anlatmaya çalışayım.

    Bir kurumda yetki sahibi bir yönetici karar verirken, uygulamalar yaparken

    kurumun çıkarlarını değil de kendi çıkarını, ailesinin çıkarlarını veya yandaşlarının çıkarlarını

    ön planda tutarak davranırsa

    bu durumda o yönetici

    "Çıkar Çatışması" hastalığına yakalanmış demektir.

    İster özel sektörde ister kamuda ister sivil toplum kuruluşlarında görev alan yöneticilerin birinci görevi çalıştıkları kurumun menfaatlerini diğer menfaatlerden üstün tutmaktır.

    Bunu başardıkları takdirde çıkar çatışması hastalığına yakalanmazlar.

    "Çıkar Çatışmasının" zararı nedir?

    "Çıkar Çatışması" bir ortamı, bir durumu ifade eder.

    Bir eylem değildir.

    Her yönetici "Çıkar Çatışması" ortamı içinde yöneticilik yapar.

    Burada amaç bu ortam içinde görev yaparken bu ortamdan bulaşabilecek "Çıkar Çatışması" hastalığına yakalanmamaktır.

    İnsan oğlu her zaman "Önce can, sonra canan" demeye müsait bir varlıktır.

    Bu nedenle yöneticiler "Önce ben, sonra kurumum" demeye yatkındırlar.

    Yöneticiler "Çıkar Çatışması" ortamında yapacakları uygulamalarda, tercihlerde, davranışlarda ve alacakları kararlarda kurumun yararını düşünmek yerine kendi menfaatlerini düşünerek davranmaya başlarlarsa yönettikleri kurum zarar görmeye başlar.

    Bazı yöneticiler "Kurumum zarar görmedi. Hem kurumum kazandı hem de ben kazandım"

    diyerek yaptıkları işin etik dışı bir uygulama olmadığını söylerler.

    Bunu söyleyen yöneticilerin unuttuğu bir şey vardır.

    Kurumsal ilişkilerde hiç kimse kimseye, kara kaşı kara gözü için bir menfaat sağlamaz.

    Bir tedarikçi bir genel müdüre maddi veya manevi bir menfaat sağlıyorsa muhakkak bunun maliyetini kurumla yapacağı ilişkiden çıkaracaktır.

    Sağladığı imkanın faturasını dolaylı da olsa kuruma kesecektir.

    Aslında "Çıkar Çatışması" ortamını bir yönetici kendi şahsi çıkarları için kullandığında sadece kurumuna zarar vermez.

    Kendisine de zarar verir.

    Kısa vadede şahsına maddi veya manevi bir menfaat sağladığı için mutlu olabilir.

    Ancak uzun vadede bu tür yöneticilerin foyası meydana çıkar.

    "Yalancının mumu yatsıya kadar yanar" derler.

    Bir kez yaptığı iş duyulur ve ortaya çıkarsa kendisi ile bir daha hiçbir erdemli patron çalışmak istemez.

    Etik değerlere önem veren hiçbir kurum kendisine sorumluluk vermez, kurumunu ona emanet etmez.

    "Çıkar Çatışması" örnekleri

    "Çıkar Çatışması" ile yöneticinin şahsına, ailesine, yakınlarına, dostlarına, arkadaşlarına veya menfaat paylaştığı yandaşlarına sağlanabilecek çıkarları iki ayrı gözle sınıflandırmak mümkündür.

    Birincisi sağlanan menfaatin çeşidine göre;

    1) Maddi Menfaatler
    2) Maddi Olmayan Menfaatler
     
     
    İkincisi ise menfaatin gerçekleşip gerçekleşmediğine göre;

    1) Fiilen şahsi menfaat sağlanmış
    2) Sağlanmış gibi bir intiba yaratılmış.

    Bir yöneticinin kendi kurumu ile menfaat ilişkisi bulunan karşı kurumlardan şahsına sağlayabileceği

    maddi menfaatlere bazı örnekler:

    Rüşvet almak

    Yüksek değerde hediye kabul etmek

    Yapılan işten şahsına komisyon almak

    Kurumun malını veya hizmetini şahsi çıkarı uğruna müşterilere çok düşük fiyatla satmak

    Şahsi menfaat sağlamak için kuruma bir tedarikçiden fahiş fiyatla mal veya hizmet satın almak

    Kurumdan elde ettiği gizli bir bilgiyi şahsi çıkarı için kullanıp menfaat temin etmek

    Karşı taraftan düşük fiyatla şahsına bir mal, hizmet veya gayrimenkul satın almak

    Bedelini ödemeden karşı taraftan şahsına bir yardım bir hizmet temin etmek

    Karşı taraftan şahsına çok özel indirim veya iskonto temin etmek

    Masrafları karşı tarafça ödenen yurt için veya yurt dışı seyahatler yapmak

    Karşı tarafın şahsına veya aile fertlerine ücretsiz araba, ev, telefon, abonelik tahsisi yapmasını kabul etmek

    Bir Vakıfa, derneğe veya kulübe şahsi üyelik aidatlarını karşı tarafa ödetmek

    Karşı tarafın önereceği pahalı bir eğlence aktivitesini kabul etmek

    Kurumun insan gücünü veya araç, gereç veya makinalarını şahsi işleri için kullanmak

    Bir yöneticinin kendi kurumu ile menfaat ilişkisi bulunan karşı kurumlardan şahsına sağlayabileceği

    maddi olmayan, manevi menfaatlere bazı örnekler:

    Karşı tarafa ait bir kurumda yönetim kurulu üyeliği veya danışmalık gibi bir unvanı kabul etmek

    Karşı tarafın yaptığı bir ödül projesinde şahsına ödül verilmesini kabul etmek

    Karşı tarafın organize ettiği bir etkinliğin sertifikasını veya diplomasını şahsen almayı kabul etmek

    Şahsen üyesi veya kurucusu olduğu bir vakfa veya derneğe karşı tarafın bağış yapmasını teklif etmek

    Aile fertlerinden birine veya dostlarından birine karşı kurumda bir iş verilmesini teklif etmek

    Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.

    Ancak birçok yönetici ben fiilen bunların hiçbirini yapmıyorum diyebilir.

    Ancak çıkar çatışması konusunda yöneticilerin unutmaması gereken bir başka konu daha vardır.

    O da fiilen kendilerine şahsi menfaat sağlayarak kurumlarına zarar vermeseler dahi çevreye karşı çıkar çatışması hastalığına yakalanmış görüntüsü de vermemeleri gerekir.

    Yöneticiler davranışlarına dikkat emelidirler.

    Paydaşlar ile olan ilişiklerde topluma şahsi menfaat sağlamış intibaını doğuracak ilişkilerden kaçınmalıdırlar.

    Böyle bir görüntü vermemelidirler.

    İnsanları böyle bir düşünceye sevk edecek ilişkilerden, davranışlardan ve kararlardan kaçınmalıdırlar.

    Buna bir örnek vereyim.

    Bir zamanlar ulaştırma bakanlığı yapan ve enerji projelerinden de sorumlu olan bir bakan İstanbul'da işlerini bitirdikten sonra Ankara'ya dönmek için alana gider.

    Tarifeli uçağın üç saat gecikeceğini öğrenir.

    Ankara'dan özel kalemini arar.

    Ankara'da yapılacak bakanlar kurulu toplantısına katılmak için bir çözüm bulmasını ister.

    Özel kalem on dakika sonra bakanı arar.

    "Efendim alanda XYZ şirketinin özel jet uçağı var. Sizi Ankara'ya getirecek. Bakanlar kuruluna yetişebileceksiniz" der.

    Bakan şirketin özel jet uçağına biner toplantıya yetişir.

    Bir hafta sonra büyük bir gazetenin ön sayfasında XYZ şirketinin Türkiye'nin bugüne kadar yapılmış en büyük enerji projeni kazandığı haberi çıkar.

    Haberin verildiği sayfada bakanın İstanbul'dan bindiği XYZ şirketinin jet uçağının fotoğrafı vardır.

    Fotoğrafın altında şöyle yazmaktadır.

    "Enerji projelerinden sorumlu bakan geçtiğimiz hafta İstanbul'dan Ankara'ya ihaleyi kazanan XYZ şirketinin özel jet uçağı ile gelmişti.

    Bakan, üç ay önce de aynı uçakla Amerika seyahati yapmıştı".

    İşte bu Bakan bu ihaleden hiçbir şahsi menfaat sağlamamış olsa dahi çevresine şahsi menfaat sağlamış olabileceği kuşkusunu yaratacak bir davranış yapmıştır.

    Bakan ne derse desin insanların algısı bakan ile XYZ şirketi arasında şahsi bir menfaat ilişkisinin olabileceği yönünde oluşmuştur.

    Hastane zinciri sahibi bir iş insanını sağlık bakanı,

    Turizm şirketi ve otelleri olan bir iş insanını turizm bakanı,

    Armatörlük yapan ve bir sürü gemisi olan bir iş insanını ulaştırma bakanı

    yaparsanız,

    bu bakanlar ne kadar etik davranırlarsa davransınlar,

    etik dışı hiçbir iş yapmasalar dahi,

    bulundukları mevki, elde ettikleri içeriden bilgiler ve ilişkileri nedeni ile kendi şirketlerine menfaat sağlayacak işler yapabilecekleri algısını insanların gözünde yaratmış olursunuz.

    İşte bu durumu yaratmak da fiilen şahsi menfaat sağlamak kadar uygunsuz ve istenmeyen etik dışı bir durumdur.

    "Çıkar Çatışması" nasıl önlenir?

    İster özel sektör ister kamu sektörü olsun her çeşit kurumda çıkar çatışmalarını önlemek için bazı tedbirler alınabilir.

    Devlet yönetiminde de çıkar çatışması sorunun yaratılmaması için aynı yöntemler kullanılabilir.

    Çıkar çatışmasını önlemek için kurumlarda aşağıdaki önlemler alınabilir:

    Kurum uygulamalarında şeffaflık, saydamlık ve açıklık sağlanması

    Çıkar çatışmasını tanımlayan ve nelerin yapılmaması gerektiğini açıklayan yazılı kuralların bulunması

    Çıkar çatışması sorununun oluşmaması için neler yapılması gerektiğini personele anlatan eğitimlerin verilmesi ve bilinçlendirmenin yapılması

    Çıkar çatışması yaratabilecek durumlardan uzak durmak, buna mahal vermemek menfaat ilişkilerinden kaçınmak için neler yapılmalı, neler yapılmamalı örneklerinin kurum içinde yayınlanması

    Çıkar çatışması sonucu şahsi menfaat sağlayan yöneticilerin tespit edilip cezalandırılmasını sağlamak için düzenli denetim, teftiş, gözetim ve kontrol faaliyetlerinin yapılması

    Kurum içinde alınan kararların kurum içinde tüm yöneticiler ile paylaşılmasının sağlanması. Kararların gizli kalmamasının sağlanması

    Kurum içinde önemli kararları bir kişinin alması yerine birkaç kişiden oluşan bir komitenin almasının sağlanması

    Yöneticilerin herkese eşit mesafede olmasını ve eşit davranmasının sağlanması

    Yöneticilerin çıkar çatışmasına çanak tutacak görevlere atanmamasının sağlanması

    Kurum içinde çıkar çatışmasını doğuracak ortamların yaratılmamasının sağlanması

    Kurumun yazılı etik kodu içine çıkar çatışması yaratacak olayların detaylı olarak açıklanması, bu konuda yap ve yapmaların detaylı olarak yazılmasının sağlanması

    Kurumun tepe yönetimde erdemli, dürüst, etik değerlere önem veren insanların çalışmasının sağlanması

    Son söz: Çıkar çatışmasına çanak tutan yöneticilerin çanağı, etik dışı işlerle dolar.


    Çıkar Çatışması sorunları yaratmak istiyorsanız,

    Hastane Zinciri sahibini olan kişiyi Sağlık Bakanı yapın!
    Turizm ve seyahat şirketi olan kişiyi Turizm Bakanı yapın! 
    Özel okulları olan kişiyi Milli Eğitim Bakanı yapın!


    .
    .
    .



     
     

    Şema Kaynağı: Bülent Şenver'in "İşletme Etiği" ders notlarından



  • .
    .
    .
    .


  • Kötü         Çok İyi  Oyla  
      Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
     
    Tüm yazıları
    ShareThis

        Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

    Türk Liderler:

    Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

    Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org