|
|
|
|
Tüm Yazıları
 ShareThis
|
FANTASTİK ÖYKÜ
25.02.2013
Belgin Alagöz |
|
|
| Okunma Sayısı : |
11992 |
|
|
| Oy Sayısı : |
15 |
|
|
| Değerlendirme : |
5 |
|
|
| Popülarite : |
5,88 |
|
|
| Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Ses Gazetesi 2000 yılında yayınlanmıştır.
Bundan binlerce yıl önce insan nesli o kadar çoğalmış ki, yapılan incelemeler ve edinilen bulguların sonuçlarına göre : İnsanlar dünya üzerinde hareket edemez olmuşlar. Bu çokluktaki aşırı yakınlık, insanların, birbirinden etkilenmesini de o denli hızlı ve akışkan bir hâle getirmiş.
Artık beyinlerde gelişen düşünceler, istekler, eylemler, cinsel ihtiyaçlar, güdülenmeler bile aynı anda harekete geçiyormuş. Bu durum, dünya yaşıyanlarını karmaşa içine sokuyor, yaşanan kaos insanları yıldırıyormuş. Üstelik aynı anda aynı hareketleri yapacak yer yokmuş. Ancak ilginç bir şekilde bu aynılıktan şikayet etmiyor olsalarda soruna çözüm aramak gereği, hareket olanaksızlığından başgöstermiş. Bir kişinin beyninde oluşan düşünce, tüm dünya insanlarının beynine güneş ışığı hızıyla yayılmış. Bu düşünce; bedenleri küçülterek yaşam alanlarını genişletmekmiş. Araştımalara girişmişler ve insanı, küçülen dünyasından koparıp küçülen bedenlere kavuşturan bir ilaç bulmuşlar. Aynı anda tüm insanların içtiği bu ilaçla dünya yüzeyinde büyük alan genişlemesi olmuş. Ve insanlar birbirinden kilometrelerce uzakta yaşar olmuşlar.
Yalnız ve kendileri ile başbaşa yaşayan insanlar artık birbirlerinden etkilenmiyor, kendi özgür düşünce ve tavırlarını geliştiriyorlarmış. Her insanın kendi alanında yarattığı etkin güç farklılıklar gösteriyor, dünya içinde milyonlarca dünya oluşuyormuş. Bu dünyalarda, kimsenin kimseye ihtiyacı yokmuş. Zaten böylesi çoğalmanın yaşandığı dönemlere gelinceye kadar, toplumların din ve kültür farklılığı da üstünlük kavramı da yok olmuş.
Artık insanlar yeni dünyalarında kendileri olmayı, özgür irade kullanmayı öğrenmeye başlamışlar. İşte bu noktada yeni bir çağ açılmış. İnsanlar geçmişte yaşadıkları yılgın dönemlerine dönmemek ve aynı hataların oluşmasını önlemek için, insan neslinin çoğalmasını durdurmaya ve yaşamlarını sonsuzlaştırmaya karar vermişler. Çünkü artık her insan yaşadığı durumdan hoşnutmuş. Ve kendini keşfetmekle, düşünce geliştirmekle meşgulmüş. Bir de neslin devamında, yeniden insanların aynı toplumsal yapıya dönüşme tehlikesi olduğundan, hiçbir insan bir başkasını etkilemek ve etkilenmek istemiyormuş. Kendilerini, kendilerine yönelik geliştirme sürecini yaşamaya başlamalarıyla birlikte geçmişlerini silmeye karar vermişler. Çünkü artık gerçek anlamda 'insan olmayı' geliştirmek istiyorlarmış. Bunun ise çok uzun zaman alacağını biliyorlarmış. Olumsuz her yapılanmaya konan noktaların tamamlanması sonunda, işte yine bu noktada da yeni bir çağ açılmış. Geçmişteki hiçbir yapılanmaya dönmemek üzere...
Kendilerine ait kavramlar geliştirmiş her bir birey. Kendi mutlulukları, zevkleri, amaçları ve hatta kendi teknolojik konforlarını yaratarak, tüm duygusal ve fiziksel gereksinimlerini, kendi yaşam kültürlerini toplumsallıktan uzak geliştirmeye başlamışlar. Geçmiş yaşantılarında baskısal yapılanma olan cinsellik bile sorun olmaktan çıkmış.
''A'' yerleşiminde yaşayan insan kendi kimliği ile hesaplaşmaya başlamış bile. Cinsel kimlik ayrıştırma makinesi yapmış ilk olarak seçim yapabilmek için. Tüm cinsel kimlik yapılarınıda gezinip, kendisini, kadın/erkek/homoseksüel/lezbiyen/hetoroseküel yapılara sokmuş. Ve her oluşumun hayal sürecini başlatmış. Önce, kimlikleri ayrı ayrı kendinle kaynaştırıyor, cinsel zevklerini, kişiliğe uyum sağlamasını, imgesinde yarattığı toplumsal rolünü ve bu rollerdeki baskı gücünü izlemiş. Bu hayal çok sıkıntı vermiş ona. Çünkü, her rolün dayatmaları, aşağılamaları onu hem öfkelendirmiş hem de yaralamış. Ama artık tek başına olduğuna göre seçiminde serbest olduğunu düşünerek keyiflenmiş.
Statü seçimlerinde, buna bağlı olarak dış görünüşü, uyması gereken davranışları, insanlarla kuracağı iletişimler, takmak zorunda olduğu maskeler, başkalarına duyacağı sevgiler-nefretler, yaşamı yaşanır veya yaşanmaz kılan her türlü kavram (kader-çaresizlik) ve oluşumu hayret ve dehşetle hissetmiş. Hele aç ve yoksun insanlar, buna karşılık çılgınca ve sorumsuzca tüketenler.
O, geçmişi ile ile yaptığı karşılaşmalar sonunda, tüm yönleriyle insan olmaya karar vermiş. İnsanın, toplumsal bir varlık olabilmesi için neler gerektiğini, ortak bileşimlerin neler olabileceğini, milyonlarca yıl sürecini başlatarak düşünmeye başlamış.
Belgin Balanoğlu Alagöz
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları
ShareThis
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|