Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Suna Kıraç Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

İnan'la Tanışma
27.07.2009
Okunma Sayısı : 16084
Oy Sayısı : 5
Değerlendirme : 4,8
Popülarite : 3,36
Verdiğiniz Puan :
 

 

İnan'la  Tanışma
Suna Kıraç

.
.


Yaşamımın en güzel  rastlantısında abim Rahmi Koç'un rolü vardı.

1960 yılında Rahmi, Çiğdem ile evlendi ve Ankara'da yaşamaya başladılar. Aynı yıl Mustafa doğdu. Yazları Kartal'da yazlığa geliyorlardı.

Rahmi, Bernar Nahum'un yanında staj yapıyordu. O arada İnan (Kıraç) Ankara'da yaşıyordu ve Ormak Şirketi'nde müdür muaviniydi. İnan'ın  Koç Grubu'na gelişi olaylı olmuştu. Babam Siemens Ailesi'nin  iş prensiplerini kendi  şirketlerinde de uyguluyordu.

Bu prensipler arasında "aynı aileden olanların" grup  şirketlerinde çalışmaması da vardı.Bu nedenle Can Kıraç'ın  bulunduğu bir Koç Topluluğu'nda,  ikinci bir Kıraç fazla olabilirdi.

Can Kıraç  babamdan randevu alıp kardeşi İnan'ı  anlatmış. Bernar Bey'in yanında üç aylık  deneme süresi içinde izin vermesini  istemiş. Bir de "biz kılçıksız balığız" demiş. Sohbetin tam ortasında yapılan bu benzetmeyi babam merak etmiş, "Ne demek o" diye sorduğunda, Can Kıraç "Bizim anamız babamız yok. Benimle çalıştınız ve hissediyorum ki bana önem veriyorsunuz. Dolayısıyla aynı şansı neden İnan'a vermeyeseniz ki?" deyince babam ikna olmuş.

İnan'ın Koç Holding serüveni böyle başladı. Karizmatik, sözü dinlenen, düzdün biri olarak  kısa sürede çevresinde sevildi.

Rahmi ve Çiğdem  ile arkadaş olmuştu. Benim  başımda ise o aralar kavak yelleri esiyordu.

İstanbul'da çalışmaya başlamıştım.

Babamın  bir baba ve işadamı olarak bana  dair çelişkili bir vizyonu vardı. Bir yandan  evlenince çalışmayı bırakmamı istiyordu. Ama bunu açığa vurmuyordu, bir yandan da beni yetiştirmeye devam ediyordu.

Bilinçaltında bende potansiyel  görüyor, ancak  benim  mutluluğum  ev  hanımlığında olabileceğini de göz ardı etmiyordu. Ben ise yeni kurduğum  yaşamda bir yandan çalışıyor bir yandan da okuyordum.

Yaşamımın merkezinde iş vardı.

Pek  çok talibim çıkıyordu, ancak ne gariptir ki hiçbiri beni tanımıyordu. 

Sadece "Vehbi Koç'un  kızı" olmam onlara yetiyordu.

Ankara'ya her gidişimde Rahmi , İnan'ın  da katıldığı bir davet organize ediyordu.

İlk karşılaşmamızda İnan'ın  da dahil olduğu bir grup  olarak Ankara Palas'ta yemeğe çıkmıştık.

Yemekte Ömer İnönü de vardı.  İnan  beni dansa kaldırmak istedi. "ben  dans etmem" yanıtını verince kös kös yerine oturdu. Kızdığı  her halinden belliydi. Yani  ilk tanıştığımızda onda olumlu bir izlenim  bırakmadığımı sanıyorum. İnan bana bakıp "vay bu kızı alacak adamın  haline" diye düşünmüş.

Aradan zaman geçti , İnan Londra'ya yerleşti. Hen İngilizcesini ilerletecek, hem de ekonomi tahsili yapacaktı.

Bernar Nahum, İnan'ın  çalışma stilini  çok beğenir ve ona çok güvenirdi. Koç Grubu, Elginkan'dan  Otoyol  fabrikasını satın alınca, Bernar bey'in aklına İnan gelmiş. İnan'ın ağzından girip, burnundan çıkıp sonunda İnan'ı kandırdı. İnan bir yıl sonra İstanbul'a geri döndü.

Üç yıl boyunca İnan'la aramızda iş ilişkisinden  kaynaklanan  mesafeli  bir duruş  vardı. İş yaşamı  dışında bir aray ageliyor, yemekler yiyor, eğleniyorduk. Ancak iş  yaşamında koyduğum  sınırlar, İnan'ı  benden uzak tutmaya yetmiyordu.

Başımda esen  kavak yelleri  nedeniyle İnan'a dönük  projelerim  başkaydı. İnan'ı  arkadaşlarımla evlendirmek  gibi bir niyetim  vardı. Önceliği  de Çiğdem 'in kardeşi Gülden'e vermiştim. Ancak İnan  her defasında namzedi beğenmiyor, ben de iştiyakla "gelin adayı" aramaya devam ediyordum.

Günler geçiyor, işte ve özel yaşamda kurduğumuz ilişkiler nedeniyle İnan'la daha sık görüşüyorduk. İnan'ın bana olan ilgisini  hiç kaale almıyordum. Deyim yerindeyse iki farklı kişilik  ve iki farklı dünyanın insanlarıydık. Ben çılgındım, İnan ise düzgün , olgun  bir adamdı. Benim ilgileneceğim  insanın "Küçük Prens"i okuyup, zevk alması  gerekirdi. Klasik müzik  dinleyip etkilenmesi şarttı.

Oysa aile içinde İnan beğenilen , takdir edilen bir damat adayı olarak sivriliyordu. Ablam Semahat (Arsel) İnan'ın en önemli  müttefikiydi. İnan o ünlü restini  çekmeden  bir gün önce Semahat bana "senin yerinde olsam  hemen İnan'la evlenirdim" deyince, "o kadar beğeniyorsan Nusret'i boşa sen al" demiştim. İnan kaleyi içeriden  fethetmişti.

.
.
.

İnan Kıraç, Suna Kıraç

.
.
.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org