|
Tüm Yazıları
ShareThis
|
Üzüntü ve Sevinç: Koç Üniversitesi
15.09.2009 |
|
Okunma Sayısı : |
5677 |
|
|
Oy Sayısı : |
2 |
|
|
Değerlendirme : |
5 |
|
|
Popülarite : |
1,51 |
|
|
Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Üzüntü ve Sevinç: Koç Üniversitesi Suna Kıraç . .
Suna Kıraç'ın asıl düşü bir üniversiteydi. Üniversitenin kuruluş sürecini aldığı notlarlarla şöyle anlatıyordu:
Babama Koç Üniversitesi kurma fikrini 1988'de halam Zehra Kütükçü'nün vefatından sonra taziyeye gelen Prof. İhsan Doğramacı vermişti. Eğitime olan tutkusu ve zaten kafasında olan böyle bir düşüncesinden dolayı babam bu fikir üzerine araştırmaya başladı.
Üniveriste kurmaya karar erdiğimizde Vehbi Koç mutat veçhile güvendiği , eğitimin içinden gelen birkaç dostuna proje ve maliyet hakkında fiikir sordu. Özellikle çok değer verdiği Rodney Wagner, Talat Halman ve Prof İhsan Doğramacı'ya danışıldı.
Rodney Wagner, 50 milyon dolar gibi bir bütçe öngörerek "Boğaziçi özelleştiriliyor, onu devralıni bu pahalı bir iş" derken: Talat Halman, "100 milyon dolardan aşağı, bu iş olmaz" dedi. Vehbi Bey, " bu adam şair, ya dayak yememiş, ya hesap bilmiyor" diyerek bu rakamlara inanmadı. Prof. Doğramacı ise Vehbi Bey'i çok etkiledi, çünkü kendisi Ankara'da sağladığı imkanları göz önünde bulundurarak bu işin maliyetini çok cazip gösterdi. 6 milyon dolar fon için, 6 milyon dolar da inaşat maliyeti için gerekeceğin söyledi. Tabii iş içine girince Rodney Wagner ile Talat Halman'ın yanılmadıklarını gördük.
Vehbi Koç , ilk etapta itidalli olmaktan yanaydı. Bu nedenle de Koç Okulu'nun Kurtköy'deki arazisinden yararlanılması gerektiği görüşündeydi. Koç Vakfı'nın genel eğilim böyleydi. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün izni alınabilirse bu arazinin bir kısmının üniveristeye tahsis edilebileceği düşünülüyordu.Ancak bölgenin üniversite için uygun olmadığı görüşü hakim olunca bundan vazgeçildi.
Üniversitenin kurulması konusunda tereddüt kalmamıştı. Vehbi Koç projeye dört elle sarılmış, Suna Kıraç, holding içinde üniversite ile ilgili bütün gelişmeleri bizzat takip etmeye başlamıştı. Üniversitenin Vehbi Koç Vakfı tarafından kurulması uygun bulundu. Başlangıçta Fen-Edebiyat Fakültesi bulunacak bir üniversite için ne kadar yatırım gerekeceğinin araştırması yapıldı.
Ancak ilk araştırma sonuçları böylesine mütevazı bir başlangıcın bile İhsan Doğramacı'nın öngördüğü rakamların çok ötesinde bir yatırım gerektirdiği ortaya koyuyordu. Bunun üzerine Vehbi Koç ikinci seçeneğin yeniden değerlendirilmesini istedi. Rodney Wagner'in tavsiyesi doğrultusunda Boğaziçi Üniveristesi'nin İşletme/İş İdaresi ile Mühendislik fakültelerine kaynak aktarılacak , böylece inşaat maliyetlerinden sarfı nazar edilecekti. Bu bölümlerin kaliteli bir yönetim anlayışına kavuşturulması için çalışılabilirdi.
Ancak bu fikir Koç Ailesi'nin içine sinmemişti. O güne kadar pek çok sektörde öncü olan bir topluluk , eğitim alanında bu üstünlüğünü terk etmeli miydi? Bu sorunun yanıtı Koç Ailesi ve Koç Holding üst yönetimi olarak yapılan görüşmelerde tartışıldı ve sonunda üniversitenin sıradan bir üniversite olmak yerine , Türkiye'nin en fazla ihtiyaç hissettiği konularda ihtisaslaşmasının ve öncü olmasının çok yararlı olacağı kararlaştırıldı.
Bu karardan sonra hızla harekete geçildi. Vehbi Koç üniversite için ne kadar para lazımsa bunu karşılayacağını, vasiyetnamesini de bu doğrultuda yeniden düzenleyeceğini söyledi. Bu önemliydi zira, Suna Kıraç'ın başlıca kaygılarından biri de ailenin ikinci ve üçüncü kuşaklarının da üniversite projesine destek vermesiydi. Suna Kıraç kaynak sorununa radikal ve kalıcı bir çözüm getirmek için geliştirdiği bir projeyi Koç Toplulupu İcra Komitesin'nin bir toplantısında arkadaşlarına açtı.
Koç Topluluğu ortaklarını ikna etti. Kaynak sorununa kolektif bir çözüm getirildi. Koç Şirketleri kazançlarının yüzde 5'ini Koç Üniveristesi için harcayacaktı.
Komitenin aldığı başka bir karar ise sonraki yıllarda Koç Topluluğu'nu ve özellikle Suna Kıraç'ı çok üzecek ve yıpratıcı bir süreci başlatacaktı. Devlet Özel üniversitelere arazi tahsis ediyordu ve bunun için başvuruda bulunulmasına karar verilmişti.
Koç Vakfı ise arazi ile ilgili yer arayışlarını sürdürüyordu. Kurtköy arazisi, bir seçenekti ancak devletin vereceği yerlerin de beklenmesine karar verilmişti. Suna Kıraç arazi seçimini bizzat takip ediyor Gebze'den Trakya'ya kadar arazileri tek tek geziyordu. Ancak ne uçsuz bucaksız araziler ne de ilçe belediyelerinin parlak vaatleri onu ikna edebiliyordu. Zira aklında Boğaziçi Üniveristesi'ninkine benzer bir arazi vardı. Ancak Anayasa Mahkemesi kararı gereği tahsis yapılamadığı için beklenmesi gerekiyordu. 1991 yılı Koç Topluluğu'nun 65.yılı olduğundan , Koç Üniversitesi projesinin kutlamalar çerçevesinde komuoyuna duyurulması amacıyla 1990 yılı sonunda YÖK'e müracaat edilmesi kararlaştırılmıştı.
Üniversite arazisi için Tarım , Orman ve Köyişleri Bakanı, Lütfullah Kayalar ile Vehbi Koç bir görüşme yaptı. Teklif bakandan geldi. Mavromoloz Devlet Ormanı'ndan bir alanın tahsis edilebileceğini söylüyordu. Bu öneri dıoğrultusunda Koç Vakfı, Orman Kadastro ve Milkiyet Daire başkanlığı'nın istediği değişklikleri yaparak arazi talebindi 17 Ekim 1990'da yenidedi.
Bakan, konuyu başbakan ve cumhurbaşkanına götüreceğini ve cumhurbaşkanından müsaade alacağını söyledi. Bakanın bir de uyarısı vardı, arazinin 49 yıllığına kiralanması halinde, sürenin sonunda tesislerin devlette kalacağını, bunu da dikkate alınması gerektiğini söylüyordu.
Hukuken sorunu olmayan bu konuyu desteleyen bakan, cumhurbaşkanı ile görüşme yaptı ve işin büyük bir oranda çözümlendiğini belirtti. Hükümet yöntem olarak şu yolu izlemeye karar vermişti: Arazi YÖK'e tahsis edilcek, YÖK'de Koç Üniveristesi:'ne tahsis edecekti. Devlet Planlama Teşkilatı da 5 Kasım 1990 tarihinde Koç Üniveristesi'nin kurulmasını uygun bulduğunu belirtti.
Suna Kıraç bu araziyi gidip görmek istedi. Silahlı Kuvvetler tarafından terk edilen bu ormanlık araziye Bülent Gültekin ile birlikte gittler. Bülent Gültekin o anı şöyle anlattı:
Tepeden araziye baktığımızda büyük bir sessizlik vardı. Sadece deniz ve ağaçlar. Suna Kıraç büyük bir çoşkuya kapılmıştı. Huşu içinde araziye bakıyor ve hepimiz sanki üniveriste kurulmuşçasına binaları ve öğrencileri orada hissediyorduk.
Koç Vakfı doludizgin çalışmalara başlamıştı. İlk etapta fiziki planlama çalışmaları sürüyordu. Üniveristenin adı, birimler,, eğitim programları, öğrenci kabul esasları ile ilgili kararlar kesinleştirildi. Başlangıçta Üniveristenin Fen v eEdebiyat fakütesi , iktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ve İşletme Enstitüsü'nden oluşması kararaştırıldı.
Neredeyse 1991 yılı sonuna gelinmişti, ancak yasa tasarısı Mesut Yılmaz Hükümeti'nce TBMM'den geri çekilince Koç Üniveristesi'nin kuruluş için yeniden karar alınması gereği ortaya çıktı.Bu defa yeni Başbakan Süleyman Demirel 'e konu ile iligli bilgi arz edildi. Nihayet 16 Ocak 1992 günü kanun tasarısı Başbakan Süleyman Demirel'in de imzasıyla TBMM'ye sevk edildi. 6 Şubat 1992 günü Koç Üniveristesi Kuruluş Kanunu TBMM Milli Eğitim Komisyonu'ndan geçmiş, 5 Mart 1992'de TBMM'de kabul edilmişti. Üç yıl süren çalışmaların sonunda ilk etap geçilmiş oldu. 26.4.1992 tarihinde Rumelifeneri köyü sınırları içinde 160 hektarlık bir arazi , 49 yıl süreyle Koç Üniveristesi'ne tahsis edildi.
Büyük şehir belediye başkanı Nurettin Sözen kendisinin bir akademisyen olarak konuya olumlu baktığını , ancak imar plan teklifinin Belediye Meclisi'nde görüşüleceğini, arazinin orman içinde olmasının bazı çıkar grupları tarafından suistimal edilebileceği endişesini taşıdığını söyledi. Vakıf yöneticileri ise ormanın üniveriste tarafından koruma altına alınarak bakımlı hale geleceğini vurguladı.
Yasadan kaynaklanan sorunlar ve bürokratik engeller, hemen inşaata başlanamayacağını ortaya koymuştu. Bu nedenle de üniveristenin eğitime başlaması için "geçici bir kampüs" arayışı başladı. İstinye'deki eski Türkay Kibrit Fabrikası'nın üniversite olarak düzenlenmesi uygun bulunarak 1993-1994 eğitim tarihinde İstinye'deki geçici kampusta açılış gerçekleştirildi. Vehbi Koç ve Suna Kıraç'ın rüyası yarı yarıya gerçekleşmişti.
O gün ilk dersi Vehbi Koç verdi. 1989'da ortaya çıkan üniversite fikri gerçekleşmişti. Vehbi Koç sınıfta konuşurken, Suna Kıraç babasını izliyordu. Bülent Gültekin o anda Suna Kıraç'ın ağladığını hatırlıyordu.
İstinye kampusu çalışmaları devam ederken bir taraftan da akademik konuların planlaması yapıldı, rektör araştırması için Rektör Arama Komitesi kuruldu.
Öte yandan asıl sorun bürokrasiyle yaşanıyordu. Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen'in elinden gelen yardımı yapacağını söylemesine rağmen, İstanbul Büyükşehir Belediesi İmar planları 90 gün süreli yürütmeyi durdurma kararıyla Koç Üniversitesi 'ne iade edildi.
Üniversite kurulması için başlayan süreç bir trajediye dönüşmüştü. Kurucular söz konusu arazide kömür ve kil madeni bulunup bulunmadığına dair sondaj çalışmaları yaptırmak zorunda kaldı ve bulunmadığı görüldü. İmar planı tasdik edilmedikçe ön izin kesin izne dönüşemiyordu. Bakanlık dosyayı bekletiyordu. Koç Vakfı da elleri kolları bağlı hiçbir şey yapamıyordu.
31 Mayıs 1996'da üniversitenin temeli atıldı.Ancak inşaat süresince sorunlar yine devam etti. Koç üniversitesi, gecekondulaşmayla çoraklaşam bir orman arazisinin yeşil bir ada gibi korunması konusundaki kararlılığına karşın, yıpratılmaya devam edildi.
Suna Kıraç her defasında büyük bir kararlılık ve inançla yola devam edilmesi gerektiğini söyledi . Bülent Gültekin bu kararlılığı "onun inadı olmasa, ben dahil çoğumuz çoktan vazgeçerdik" diye anlatıyor. Oysa Suna Kıraç için üniversite tarihe atılan bir imzaydı.
Türkiye'ye çağdaş , dünya üniversiteleri ile yarışacak bir üniversite kazandırmanın gururu 11 yıllık çabanın ve üzüntünün karşılığı oldu. Ancak ne yazık ki bu projenin sahibi ve mimarı Vehbi Koç yeni kampusu göremeden hayata veda etmişti. Suna Kıraç ise yaşamının en zorlu sorununu geride bırakıyordu.
.
. .
. .
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları |
ShareThis
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|