Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Zeynel Abidin Erdem Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Obama Başaramazsa Dünyada Ekonomi Çöker
14.04.2011
Okunma Sayısı : 7057
Oy Sayısı : 0
Değerlendirme : 0
Popülarite :
Verdiğiniz Puan :
 

 

DEIK İCRA KURULU ÜYESİ VE TÜRK-İSPANYOL İŞ KONSEYİ BAŞKANI DR. ZEYNEL ABİDİN ERDEM: OBAMA BAŞARAMAZSA DÜNYADA EKONOMİ ÇÖKER.

OBAMA BAŞARAMAZSA DÜNYADA EKONOMİ ÇÖKER



Obama'nın yerinde olmak istemem. Çünkü çok kötü bir miras devraldı. Çökmüş Amerikan prestiji... Krize girmiş bir dünya ekonomisi... Büyük ekonomik çöküntülerin sonunda büyük savaşlar olur.

DEİK İcra Kurulu Üyesi ve Türk-İspanya İş Konseyi Başkanı Dr. Zeynel Abidin Erdem, ABD'de başkanlık koltuğuna oturan siyahi lider Barack Hussein Obama'yla başlayan yeni dönemi Ekovitrin'e değerlendirdi. Erdem, Obama'nın işe ABD'nin zedelenen imajını düzelmekle başlaması gerektiğini düşünüyor. Türk-Amerikan iş Adamları Derneği Başkanlığını yapan Erdem, uluslararası ilişkilerde edindiği tecrübeyle konuşuyor ve Obama'nın başarılı olmasının sadece ABD değil, tüm dünya için çok önemli olduğunu savunuyor. İşte Zeynel Abidin Erdem ile gerçekleştirdiğimiz röportajın ayrıntıları...

Bush dönemi bitti, dünyada yeni bir dönem başladı. Amerikan halkı bir devrim gerçekleştirdi ve Obama'yı başkan seçti. Yeni dönemi nasıl görüyorsunuz? Obama nereden başlamalı ve neler yapmalı?

Tabii siz 30 yılı aşkın süredir gazetecisiniz ve Özal'dan beri Türkiye'nin dış politikasını takip ediyorsunuz. Türkiye'nin takip ettiği en önemli politikalardan birisi de Amerikan politikasıdır. Avrupa'da tabii ki önemli. Türkiye, Amerika'daki her gelişmeyi kendine yansıdığı için önemsiyor. Obama'nın seçimini de önemsedi. Çünkü Bush; bütün dünyayı askeri ve stratejik bir takım eylemler yaparak zor bir döneme sürükledi. Obama'nın bu tabloyu değiştirip, Clinton'un dönemine benzeyen, yumuşak hem ekonomiyi kalkındıracak, hem barışçıl bir dünya oluşturacak, değişik etnik grupların dinlerin bir arada yaşayabileceği bir dünya oluşturması gerekiyor. Bush, Irak'a girerek öncelikle Amerikan ekonomisini çökertti, daha sonra da dünyadaki Amerikan imajını sildi. Neydi imaj; Amerika neydi: Haksızlığa uğrayan herhangi bir ülkenin kısa bir sürede Birleşmiş Milletler'den destek alarak sorunu çözen bir Amerika tanıyorduk. Yani Amerika'yı baba olarak tanıyorduk. Ancak Bush döneminde eli sopalı bir Amerika çıktı. Irak'ta yapılanlar bütün dünyaya yansıdı. ABD'nin gerçekleştirdiği olaylarla; hiristiyam, musevisi, uzaktaki, yakındaki kısaca herkes dehşete düştü. Oysa Irak ne atom bombası olan, ne kimyasalı olan, ne de dünyada tehlike yaratacak terör örgütlerini destekleyecek bir devlet değildi. Ama 38 yıl bir diktatörün elinde haksız bir yönetimin elindeydi. Bunu kabul ediyoruz. Bugün bu haksız sandığımız diktatörün yeri; üç ayrı yapı, bütün komşularıyla savaş halinde olan bir devlet, yarın kendi içinde üçe dörde bölünebilecek, sürekli savaş halinde ve dünya barışını tehlikeye sokacak şekle bürünmüştür. Bush'un başkanlığındaki son günler de yine İslam dünyasını rahatsız eden gelişmeler yaşandı. Filistin işgali gerçekleşti. Elinde küçücük bir taşı olan, zavallı toprak sahibi mal sahibi mülk sahibi Filistinliye 40 tonluk tanklarla, kimyasallarla ve her türlü ağır silahlarla saldırıldı. Çocuklar öldürüldü, Filistin'in toprakları işgal edildi. Şimdi kişisel olarak söylemek istiyorum ki; ben Obama'nın yerinde olmak istemem. Çünkü Obama'ya çok kötü bir miras bırakıldı. Çökmüş bir Amerikan prestiji, krize girmiş dünya ekonomisi, oldukça zayıflamış bir askeri güç ve aynı zamanda imajı kirlenmiş bir uzak batı...

Şimdi Obama'nın işe başlaması gereken nokta ilk olarak insan hak ve özgürlükleri olmalı. İran'a muhtemel bir saldırıyı öngören planlar ortadan kaldırılmalı. Barış, insan hak ve Özgürlüklerini temel alan birtakım eylemler yapılmalı. Bunlar yapılırken de dünya kamuoyunu aldatmaya yönelik adımlar atılmamalı, samimi davranılmalı.

"ABD sisteme çok dikkatli bir yaklaşım sunamazsa ikinci bir çöküş içine girer. Bütün ekonomistler yüksek sesle bunu söylüyor. O zaman ben 3. Dünya savaşının çıkmasından korkarım."

Obama yemin konuşmasında güzel mesajlar verdi, neler düşünüyorsunuz?

Tüm dünya gibi biz de konuşmayı dinledik. Satır satır inceledik ve Obama'nın verdiği mesajların uygulanması halinde, dünyanın rahata kavuşacağı kanaatine vardık, ikinci adımda Obama'nın, Afganistan'ı çözmesi gerekiyor. Pakistan'la birlik olup Afganistan'ı çözmesi lazım. Pakistan'a rağmen Afganistan, Türkiye'ye rağmen Ortadoğu çözülmez. Bunların iyi bilinmesi gerekiyor. Bu önemli konuların dışında ekonomiye bakmak lazım. Amerika çöktü. Bugün Amerika ekonomiyi elinde tutan azınlıkların batırdığı bir ülke durumunda. Kimine göre bazı ülkelere trilyon dolarlar aktarıldı. Kimine göre de gelecekte 15 trilyon bulunsa bile Amerikan ekonomisi zor toparlanır. İddialar değişik. Peki Obama bütün bunları değiştirecek mi? Obama'nın elinde sihirli bir değnek mi var? Hayır. Obama eğer barışı sağlarsa, dünya rahatlar ve savaş korkusundan çıkılırsa tekrar dünyadaki döviz Amerika'ya döner. Zaten Çin'i ve sermayesini de yöneten Amerika'dır. Hindistan'ı sanal olarak destekleyerek bir noktaya getiren de Amerika'dır. ABD'nin dünya barışımdaki etkisi ve askeri gücü biliniyor. Gelinen noktada; ABD, Türkiye'siz ve Türkiye'ye rağmen Ortadoğu projesini çözemez. Amerika, Türkiye ile bu sorunu çözer. Amerika herhangi bir şekilde küçücük Kuzey Irak'taki azınlığın veya Kürt toplumunun arzu ettiği ve Türkiye'nin huzurunu bozacak hareketlerde bulunursa Orta Doğu sorunu yine çözülmez. Amerika, Türkiye ile Ortadoğu'yu, Amerika Türkiye ile Afganistan ve Pakistan'ı çözer. Eğer böyle bir politika uygulanırsa, bunun sonrasında ekonominin yolu açılacaktır. Geçmişte dünyadaki bütün sanayi tüketimi Amerika'dan yapılıyordu. Daha sonra Amerikan şirketleri topu Çin'e attı. Çin'de üretileni yine Amerikalı satıyor. Bu kimsenin farkında olmadığı bir sistem ve Amerika'ya götürüp tüketiyor. Bu devam edecek ve artacak. Dolayısıyla ilk etapta volantın dönebilmesi için iki-üç trilyon doları Amerika derhal bulmalı. Eğer ihtiyacı olanı bulamaz ve sisteme çok dikkatli bir yaklaşım sunamazsa ikinci bir çöküş içine girer. Bütün ekonomistler yüksek sesle bunu söylüyor. O zaman ben 3. Dünya savaşının çıkmasından korkarım. Tarih bilenler şunu çok iyi takip etmiştir. Büyük ekonomik çöküntülerin sonunda büyük savaşlar olur. Çünkü bir düzenleme olur. Her şey değişiyor. Parametreler değişiyor. Birileri bunları toparlayabilmek için güç kullanıyor. Bu güç bir anda çok büyük tahribat yaparak fakat çok doğru dürüst bir toparlanmayla sonuca götürüyor. O halde birinci madde; hak ve özgürlükler üzerine yürüyecek Amerika ve önce Filistin'i, sonra Afganistan'ı çözecek. Sonrasında da Müslüman toplumların aşın olmayan isteklerini barışçıl ortamda bir noktaya taşıyacak.

EKOVİTRİN'İN SORULARINI CEVAPLANDIRDI TABA eski Başkanı, ünlü işadamı Dr. Zeynel Abidin Erdem, gündemdeki konularla ilgili Ekovitrin Genel Müdürü Kamuran Abacıoğlu'na açıklamalar yaptı.

Büyük ekonomik çöküntülerin sonunda büyük savaşlar olur. Çünkü bir düzenleme olur. Parametreler değişiyor. Birileri bunları toparlayabilmek için güç kullanıyor.

Obama'nın aradığı ilk kişi Mahmut Abbas oldu, Filistin lideri. Tabii, çünkü yapılan haksızlığın farkında. Şimdi biz hayat boyu isra il'i destekledik. Türkiye, dünyada ilk defa İsrail'i 1948'de kabul etti. Bunun sebepleri tartışılabilir. Bir takım haklılıkları vardır Türkiye Cumhuriyeti'nin, Arap taşkınlıklarına karşı bunu yapmış olması bir gerekçeydi ve doğruydu. Yarın da aynı şekilde Araplar bir yanlışlık ve taşkınlık yaparlarsa Türkiye saf değiştirebilir. Çünkü toplumlar, devletlerin hareket ve tarzına göre refah veya ölüm yolunu seçerler. Onun için Türkiye o günkü tehlikeyi sezerek israil'i bir şekilde destekledi. Bugün desteklemiyor. Ama İsrail, Türkiye'yi desteklemek zorunda. Çünkü İsrail etrafında 365 derece Müslüman halk var. Siz Mısır'ın ne kadar tutarlı olduğunun farkındasınızdır ki; Mısır tutarlı bir ülke değildir. Mısır'ın halkı başka, yönetimi başka düşünüyor. Bakınız Facebookta bir kadın şu anda Mısır iktidarını sallıyor. Bir tek kadın. Facebookta yaptıklarıyla 30 senedir hüküm süren nasıl seçildiği bilinmeyen bir şahsı sallıyor. Dolayısıyla halkının başka düşündüğü idarecisinin başka düşündüğü bir ülke çok kolay ayakta duramaz. Türkiye Cumhuriyeti'nin halkı, liderinin düşündüğünü, lideri Türkiye Cumhuriyeti'nin düşündüğünü yapmaktadır. İsrail konusunda da Türkiye Başbakanı ve yönetimi doğru tavır almıştır. İradesini kullanarak barışı zorlamıştır. Bir takım insanlar başbakanın veya hükümetin yaptıklarını aşırı kabul ediyor fakat o aynı sesler Ermeni meselesinde de özür dilemeye çalışıyor. Babaları mı, anneleri mi kim katil bilinmiyor, özür dilemeye çalışıyorlar. Bu büyük bir çelişki ve Türkiye'de bunlar hep var. Biz T.C. olarak Ortadoğu'da, Asya'da ve Uzak Doğu'da ses getiren bir toplum, kuvvetli, genç nüfusu yüksek, ekonomisi de yukarı doğru tırmanan bir milletin çocuklarıyız. Bu T.C. toprakları seçici olacaktır. Bu seçiciliğini de önümüzdeki günlerde ispat edecektir. Biz hükümetimize, devletimize güveniyoruz. Onun için Obama Hükümetinin, Türkiye'yi destekleyeceğine inanıyorum. Kimse 80 milyonluk nüfusa doğru giden güçlü bir Türkiye'nin coğrafyasında Türkiye'siz Orta Doğu'yu şekillendiririm diye Obama'yı aldatıp başka bir karara çekemez. Biz Amerikan dostluğunu istiyoruz. 50-60 senedir Amerika'nın bütün ters olgularında varız. Afganistan'a asker vermişiz, Lübnan'da askerimiz var, Kore'de şehitlerimiz oldu. Çünkü biliyoruz ki; Amerika dost ve ciddi bir devlet. Türkiye'ye her zaman doğru el uzatmıştır. Bazı parametreler bozuldu. Aramızda bazı sarsıntılar oldu ama bugün yine ben Avrupa'dan daha fazla Amerika'nın Türkiye'ye yarayacağına inanıyorum.

OBAMA BAŞARAMAZSA DÜNYADA EKONOMİ ÇÖKER



ZOR GÜNLER ONLARI BEKLİYOR
ABD'nin 44. Başkanı Barack Obama ve Dışişleri Bakanı Hilary Clinton'ı ekonomi, siyaset ve uluslararası ilişkilerde zor günler bekliyor...

Bizim önceliğimiz olan iki sorun var. Birisi Ermeni soykırımı meselesi, diğeri de Kıbrıs meselesi. 24 Nisan'da Amerikan senatosuna soykırımla ilgili teklifler götürülüyor, Obama da açıkça soykırım iddialarından bahsetmişti. Türkiye için bir sıkıntı doğabilir mi?

Bana göre kaybeden Ermenistan olur. Bugün Türkiye kapılarını kapatsın, mevcut çalışanlarını geri göndersin ve Ermenistan'la ilişkilerini kessin, Ermenistan'ın durumu zorlaşır. Çünkü Ermenistan biliyor ki; 1 milyonluk nüfusuyla çevresindeki ondan daha fakir ve kendisine hiç taviz vermeyen diğer devletlerden fayda sağlamayacaktır. Zaten Ermenistan'ın soykırım iddiasının karşısmda önemli iddialar var. Ermenistan'ın soykırım uygulayıp, 1 milyonunun barakalarda yaşamasına yol açtığı Azeri kardeşlerimizin durumu var. Ermenistan önce bunun hesabını verecek, öyle ya, Ermenistan Karabağ'dan çıksın, öldürdükleri, kestikleri nüfustan, sildiği köylerden özür dilesin, önce bunlarm hesabını versin. Bizim böyle bir olgumuz yok. Çünkü 1880 yıllarının öncesinde Fransızlar, Türkiye'de Osmanlılara Güneydoğu Anadolu Bölgesinin önce küçük büyük baş hayvan sayımım, daha sonra da insan ve etnik grupların sayımını yaparak ilan etmiştir. Bunlar belgeleriyle duruyor. Orada bir buçuk milyon nüfus yoktur. Yüzde 80'i Müslüman olan toplumun içinde bir buçuk milyonluk Ermeni olamaz. Bu gerçek ortadayken nasıl oldu da birileri çıktı bu kadar Ermeni'yi öldürdü, sürdü, süründürdü... Bunların hiçbiri inandırıcı değil. Yani Türkiye için bir proje hazırlanmıştır. Bu proje şudur; biz bu yalanları dünyaya yutturacağız ki; belli bir güç ve parametreler üzerinde büyüyeceğiz. Ermeni diasporası da bunun için çok büyük paralar harcamaktadır. Ekonomik bir güç haline gelmiştir. Bazı insanlar çeşitli şekillerde destekleniyor. Ve daha sonra Türkiye'nin karşısına şahit olarak çıkarılıyorlar. Her ülkede olduğu gibi ihanet mekanizmaları çalışıyor. Katilerin çocukları özür diliyor. Biz katletmediğimiz için özür gibi bir ihtiyacı duymuyoruz. Biz Ermenilerle kardeşçe yaşamak istiyoruz. Biz Süryani kardeşlerimizi bağrımıza basmışız. Biz Yahudileri yakıldıkları öldürüldükleri dönemde ispanyalardan kalkıp Türkiye'ye getirip bağrımıza basıp evladımız kabul edip, hüviyetlerini kabul etmişiz, hatta ticaretlerini sağlamışız. Bu durumda bir Yahudi'nin tarih boyunca dört defa, muhtelif şekillerde asimi-le edilip yok edildiği en son Almanlar tarafından da fırınlarda yakıldığı bir toplumu Müslümanlar kucaklamıştır. Gün geçip devran değişmişse ve Yahudiler bugün kuvvetli hale geldiyse, Filistin'de onlara başka ülkelerin yaptığını Müslümanlara yapmamalılar. Çünkü keser döner, bunu hep böyle düşünmek lazım, insanlar bugün kuvvetli, yarın zayıf. Yarın zayıf, bugün kuvvetli olabilir. Bunun hesabını yarın çocuklar ödemesin diye tarihte hep yatırım yapmalısınız. Bakın Osmanlıların Balkanlarda tek bir yanlış eylemi olmamıştır. Buna rağmen 5 milyon insan bu tarafa intikal ederken kaybettiğimiz bir iki milyon nüfusu İddia edip başkalarına iftira atıp, asimile olduk, asıldık, kesildik demedik. Herkes kendi geçmişini savunabilir. Ama bu savın gerekçeleri, zamanı ve zemini uygun bir şekilde anlatılıp gündeme getirilmeli. Savaş sebebi, toprak talebi ve benzeri hiçbir şey yok. Netice alamazlar...

OBAMA BAŞARAMAZSA DÜNYADA EKONOMİ ÇÖKER



İSPANYA BAŞBAKANI İLE BİRLİKTE
İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero (ortada) ve eşi Sonsoles Espinosa (solda) İstanbul ziyaretinde İspanya Fahri Konsolosu ve işadamı Dr. Zeynel Abidin Erdem ile tekneyle boğaz turu yaptılar.

Amerika'da başlayan kriz önce Avrupa'ya sonra reel sektöre, Türkiye'den Orta Doğuya, Uzak Doğuya kadar uzandı. Çin ilk defa yüzde 10'un altında büyüdü. Türkiye'de eksi büyümeler bekleniyor. Bu krizi Türkiye'de reel sektör ciddi bir şekilde hissediyor. Sizde önemli iş adamlarından birisiniz. Türkiye krizi aşmak için yeterli çaba gösteriyor mu? Yakında da seçim var. Seçim istikrarı bozacak bir sonuç çıkarır mı? Önümüzdeki günleri nasıl görüyorsunuz?

En tehlikeli sorunuza cevap vereyim. Seçim Türkiye'de istikran değiştirmeyecektir. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bu seçimden başarıyla çıkacağını tahmin ediyorum. Ancak ekonomik krizin Türkiye'yi etkileyeceği konusunda olumsuz beklentilerim var. Çünkü bütün etrafımızı saran ülkeler çöktü, Banka sistemleri çöktü. Reel sektörler çöktü. Türkiye bundan etkilenmez demek hayali olur. Türkiye'de ticareti, finansı, yatırımı ve reel sektörü harekete geçiren de bankalardır. Türkiye'de bankalar çökmedi. Geçmişte yediğimiz tokadın karşılığını biz buradan aldık. Eğitilmiş bir Türkiye, banka sistemi ve eğitilmiş bir banka grubumuz var. Aman şurası şöyle olursa ben batarım korkusuyla çok düzgün bir çizgiyle bankalar korundu. Bazıları satıldı, şöyle oldu böyle oldu. Buna rağmen Türkiye reel sektörünü iki sene içinde bir şekilde IMF'nin destekleri veya alacakları kredilerle, indirilecek olan vergi ve enerji destekleriyle düze çıkardı. Biz 150 milyar dolar ihracatın altına düştüğümüz takdirde 23 milyon turist alamayız. "Turistin, ihracatla ne alakası var?" diye sorarsanız, turiste sunacağınız kendi ülkesindeki konforun üstü olmadığı zaman gelmez. Turist, viskisini ister, ıstakozunu ister, lüks bir yerde yatmak ister, güvenlik ister ve bunları alırsa para biralar gider. Siz elektrik kesintisine başlarsanız, arzu ettiği yiyeceği, içeceği konforu yakalayamazsanız, 23 milyonu tutturamazsınız. Ne alakası var derseniz ihracatla; ihraç etmediğinizi ithal edemezsiniz, ithal etmediğinizi de ihraç edemezsiniz. Bunlar bir sarmal. Bunu bozarsanız halkalar kopar. Türk halkı birbirine sarılmalı. Bir takım siyasal çalkantılardan hükümetin de uzak durması gerekir. Çünkü Türk halkının yaşam parametrelerini şüpheye düşürecek tarzda kamplaşma ve karşı karşıya gelip dövüşme dönemi gelir. Biz o dönemi atlattık ve ihtilaller oldu. Allah bize o dönemi bir daha göstermesin. T.C. hükümeti demokratik bir hükümet, işbaşında seçimle gelen güçlü bir hükümet var. Seçimle bir başka hükümet de gelse Allah yardımcısı olsun. Biz demokrasiye bağlıyız. Onun için fikirleri bozmadan, adalet üzerinde insanların aklında şüphe bırakmadan adaletin işleyişini düzgün bir çizgide ve doğru bir şekilde itimat ve beraberliği sağlamak zorundayız.

OBAMA BAŞARAMAZSA DÜNYADA EKONOMİ ÇÖKER



GÜLÜ ZİYARET
İspanya Fahri Konsolosu ve işadamı Dr. Zeynel Abidin Erdem, İspanya eski Ankara Büyükelçisi Luis Felipe Fernandez De La Pena ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül birlikte.

Bilişim sektöründe GENPA kendi alanında birinci. 2008 yılı nasıl geçti, 2009 yılını nasıl görüyorsunuz?

2007 yılını çok başarılı geçirmiştik ve birinciydik. 2008 yılında da Türkiye beşincisiydik. Türk Telekom'dan sonra Turkcell'den sonra rakiplerimize göre değil, biz hepsinin üstündeyiz. Genpa her bakımdan 14 senedir hep önde giden düzgün çalışan, itimadı birinci sırada ticaretinde sistemini oturtmuş bir kurumdur. 2008 yılına aradığımızı bulamadık. Mesela biz hedeflediğimiz miktarı satamadık. Hedeflediğimiz para geri dönüşünü de yakalayamadık. Fakat biz buna karşı hiçbir işçi çıkartmadık. Bizden geçinen 12 bin kişi, çalışan 6 bin kişi mutluluk içinde yaşama devam etmektedir. Hatta işçi aldık bu bir örnektir. Yani geri dönüş yok ama ileriye gidiş var. Başbakanımız diyor ya hedefimiz ileri falan... Genpa'nın da hedefi hep ileri. İşçilerimizden gurur duyuyoruz, destek görüyoruz ve büyük bir bağlılık görüyoruz. Neden çünkü biz onlara hiçbir yanlış yapmıyoruz. Genpa'nın bugüne kadar vergilenmemiş, veya Erdem Holding'in 13 şirketi içinde en ufak devletine veya milletine yanlış yapmış hiçbir şeyi yoktur. Biz işçilerimizi fabrikalardan çıkarken aramıyoruz. Geçen sene kaybolan telefon adedimiz sadece bir. Çünkü herkes bizim şirketimizin sahibi kabul ediyor kendini. Herkes yüzde 2-3 büyürken biz yüzde 6'yı yakalayabiliyoruz. Bunlar önemli şeyler. Herkes bizim vicdan ortağımızdır. Onun için Genpa yatırımına devam edecektir ve bu krizden devletimizi ve milletimizi koruyarak içimizden biraz da fedakarlık yaparak kimseyi atmadan devam etmeye çalışacağız. Dededen, aileden gördüğümüz 200 yıllık ticari terbiyi budur ve bunu devam ettireceğiz. Yüce Allah'tan tüm Türkiye'de yaşayan işverene, işçiye, devlete zeval vermemesini temenni ediyorum. Bu krizi atlatmaları için dua ediyorum.

Dr.Zeynel Abidin Erdem: Mardin'den dünyaya uzanan yol

15 Şubat 1944 tarihinde Mardin'in Savur ilçesinde doğdu. 1970 yılında Yıldız Üniversitesi Kimya Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, 1973-1976 yıllarında Sınai Anorganik Kimya Kürsüsü'nde asistanlık yaptı. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde doktora programını tamamladı. 1972-1974 yıllarında İstanbul Kimya Mühendisleri Odası Başkanı, 1973'te Kimsan İş ve İşçi Sendikası Genel Başkanlığını yürüttü. 1983 yılında MDP İl Teşkilatı kurucusu ve İl Başkanı olarak görev aldı. 1965 yılında iş hayatına başlayan Dr. Erdem, halen;
  • Erdem Holding A.Ş.
  • GENPA Telekomünikasyon ve İletişim Hizmetleri San.Tic A.Ş.
  • Ertel Erdem Telekomünikasyon A.Ş.
  • Erdem Bilgisayar A.Ş.
  • Erdem Petrol Limited C0.
  • ERMEKS-ER Mümessillik Dış Tic. A.Ş
  • Erdem Sigorta ve Aracılık Hizmetleri A.Ş.
  • Erdem Golf İşletmecilik ve Turizm, Ticaret Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlıklarını yürütmektedir.
  • Erdem Eğitim, Kültür ve Sosyal Yardım Vakfı'nın kurucusu.

    Sivil toplum kuruluşlarında dernek başkanlıkları ve üyelikleri:
  • Marmara Bölgesi İspanya Fahri Konsolosu
  • DEIK - Türk-İspanya İş Konseyi Başkanı
  • TABA Am Cham- Türk Amerikan İş Adamları Derneği Onursal Başkanı
  • Sudan Cumhuriyeti İstanbul Fahri Başkonsolosu,
  • DEİK Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi,
  • DEIK - Türk - Fransız İş Konseyi Yürütme Kurulu üyesi,
  • DEIK - Türk Irak İş Konseyi Yürütme Kurulu üyesi,
  • Türkiye Belçika Ticaret Derneği üyesi,
  • The Club of Rome Türkiye eski Başkanı,
  • Turgut Özal Fikirleri Araştırma Derneği ve Vakfı Genel Sekreteri
  • Türkiye Kimya Derneği üyesi
  • Türkiye Maden Mühendisleri Odası Birliği üyesi
  • İstanbul Kimya Mühendisleri Odası ve Türk Kimya Vakfı üyesi,
  • MAR-EV Mardinli İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu üyesi
  • Yüzyıl Işıl Okulları Vakfı Kurucusu ve Mütevelli Heyeti üyeliği görevleri ile de sosyal çalışmalarına devam etmektedir.
  • Dr. Erdem 5 Ocak 2002 itibariyle George Washington Üniversitesi, Global Advisory Board üyeliğine seçildi.

    29 Haziran 2000 tarihinde Sudan Cumhurbaşkanı El Bashir tarafından Devlet Onur Nişanına layık görülen Dr. Zeynel Abidin ERDEM, aynı yıl Sudan İstanbul Fahri Başkonsolosu görevini üstlendi.

    Aldığı ödül ve başarıları:

  • 13 Aralık 2002 tarihinde Dr. Zeynel Abidin ERDEM, İspanya Kralı Juan Carlos tarafından "Commander of the Order of Spanish Civil Merit" Nişanına layık görüldü.
  • Dr. Erdem, Türkiye'nin en çok okunan ekonomi dergisi Ekovitrin tarafından 25 Temmuz 2004 tarihinde" Türkiye'de 2003 Yılının İşadamı" seçildi.
  • TBMM Başkanı Sayın Bülent Arınç tarafından 2 Mayıs 2006 tarihinde ülkemize yapmış olduğu hizmetler ve katkılar dolayısıyla Dr. Erdem'e TBMM Üstün Hizmet Ödülü takdim edildi. Dr. Zeynel Abidin Erdem evli ve 2 çocuk babası.

  • Kötü         Çok İyi  Oyla  
      Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
     
    Tüm yazıları
    ShareThis

        Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

    Türk Liderler:

    Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

    Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org