Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Zeynel Abidin Erdem Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Süryani cemaatinin yakın dostu ve hemşehrisi Dr.Zeynel Abidin Erdem ile dünden bugüne
24.06.2011
Okunma Sayısı : 10458
Oy Sayısı : 1
Değerlendirme : 5
Popülarite : 0
Verdiğiniz Puan :
 

 

Cemaatimiz sizi çok iyi tanıyor ama yine de izin verirseniz kısa bir özgeçmişiniz ile başlayalım.

Mardin doğumluyum. Ailem 600 yıl önce Mardin Savur'a gelip yerleşmiş. Lise'ye kadar Mardin 'de okudum. 1970 yılında Yıldız Üniversitesi Kimya Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, 1973 - 1976 yıllarında Sınai Anorganik Kimya Kürsüsü'nde asistanlık yaptım. 1987 yılında İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde doktora programını tamamladım. 1972 - 1974 yıllarında İstanbul Kimya Mühendisleri Odası Başkanı, 1973'te Kimsan İş ve İşçi Sendikası Genel Başkanlığını yürüttüm. 1983 yılında MDP İl Teşkilatı kurucusu ve İl Başkanı olarak görev aldım. Bugün sivil toplum kuruluşlarındaki görevlerim ise şöyle devam etmektedir. Marmara Bölgesi İspanya Fahri Konsolosluğu, DEİK Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Yönetim ve İcra Kurulu Üyeliği, 18 yıldır sürdürdüğüm DEIK - Türk-İspanya İş Konseyi Başkanlığı, Sudan Cumhuriyeti İstanbul Fahri Konsolosluğu, DEIK Dünya Türk İşadamları Konseyi Yönetim Kurulu Üyeliği, TABA Am Cham- Türk Amerikan İş Adamları Derneği Onursal Başkanlığı, Turgut Özal Fikirleri Araştırma Derneği Genel Sekreterliği, MAREV – Mardinli İşadamları Derneği – Yönetmenler Kurulu Üyeliği, MARSEV – Mardin Eğitim Vakfı – Yönetim Kurulu Üyeliği, Yıldız Teknik Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyeliği, Türk Kalp Vakfı Üyeliği, İstanbul Kimya Mühendisleri Odası ve Türk Kimya Vakfı üyeliğidir. Şubat 2002 itibariyle George Washington Üniversitesi,Global Advisory Board üyeliğine seçildim.29 Haziran 2000 tarihinde Sudan Cumhurbaşkanı Omar Hassan Al Bashir tarafından Devlet Onur Nişanına layık görüldüm. Aynı yıl Sudan İstanbul Fahri Başkonsolosu görevini üstlendim. 13 Aralık 2002 tarihinde Türkiye – İspanya ilişkilerine yapmış olduğum katkılar sebebiyle, İspanya Kralı Juan Carlos tarafından "Devlet Onur Nişanına" layık görüldüm. TBMM Başkanı Sayın Bülent Arınç tarafından 2 Mayıs 2006 tarihinde ülkemize ve doğduğum şehir Mardin 'e yapmış olduğum hizmetler ve katkılar dolayısıyla TBMM Üstün Hizmet Ödülü aldım.

1965 yılından günümüze çeşitli sınaî ve ticari ürünlerin ithalatı ve pazarlaması alanında faaliyette bulunan, 1978 yılında ticari faaliyete başlayan şirketimiz GENPA A.Ş. 1993 yılında GSM teknolojisinin Türkiye'ye gelişi ile iletişim dünyasına da kapılarını açmıştır ve ERDEM HOLDİNG'in lider kuruluşu olmuştur. GENPA bugün Türkiye distribütörü olduğu Nokia cep telefonları ve aksesuarlarının yanı sıra Turkcell işbirliğiyle Apple iPhone cep telefonu ve aksesuarlarının ithalatı, toptan ve perakende satış, dağıtım ve teknik servis hizmetini vermektedir.

Genelde Türkiye, özelde İstanbul Süryani Ortodoks Cemaati ile ilgili düşünce ve temennilerinizi bizimle paylaşır mısınız?

Gerek Mardin'de gerek Türkiye'nin birçok şehrinde gerekse yurt dışında güneyimizde ve çok kuzeyimizde Ortodoks Süryani cemaatimizin birçok mensubu ile 1 asra yakın bir süre içersinde hem hatıralarımızı biliyor hem aileme olan sevgi ve saygılarını Süryani Kardeşlerimden dinlemişimdir. Dolayısıyla bu cemaat bizim için, Türkiye için ve tüm semavi dinler için çok önemlidir. Bu cemaatin bugüne kadar Türkiye'ye faydaları saymakla bitmez. Sanatsal, toplumsal, kültürel ve sosyal alanda birçok şeyi bir arada yaşadık, bir çok şeye bir arada karar verdik. Nitekim Sayın Başbakanımızın 11 Aralık'taki Mardin'deki Nesiller Buluşuyor toplantısında Ali Bulaç şunu anlatmıştı: Süryani cemaatinden komşularımızın evinde hep seccademiz olurdu. Kendilerine gidip uzun oturup yemek yiyip vakit geçirdiğimiz için vakit namazları gelirdi. Seccademizi hemen sererlerdi, namazımızı orada kılar, sonra sohbetimize devam ederdik. Demek ki biz asırlardır bu cemaati hem kendi evlerinde, hem kendi evimizde, kendi yurtlarında ve kendi yurdumuzda aynı bayrağın, aynı toprağın, aynı dilin, aynı kültürün ve aynı medeniyetin ortakları olarak görmüşüzdür. Zaman zaman çok üzücü uluslar arası kaynaklardan ve farklı maksatlarla iki milleti birbirine çarpıştırmaya çalışan insanlardan oluşan fesat kaynaklarının sonuca vardıkları görülmüştür. Ama biz asla toplumsal olarak bu cemaati kendi ailemizden, kendi ruhumuzdan kendi milletimizden kendi vatandaşımızdan ayrı tutmadık.

Çünkü öyle liyakat sahibi insanlardır ki, Güneydoğu Anadolu Bölgesinin mimarisi, kültürel ve sosyal gelişimi için yüzyıllardır çok büyük roller yaşamışlardır. Biz her zaman birbirimizin dinlerine karşılıklı saygı gösterdik, ölülerimizi beraber gömdük, beraber üzüldük, bayramlarımızı beraber kutladık, beraber sevindik. Bu yüzden Süryani Cemaati Türkiye Cumhuriyeti Kültür Mozaiğinin bir tamamlayıcı unsudur. Birlikte yaşama mutluluğu bizim için vazgeçilmezdir. Tüm kardeşlerimizi çok seviyoruz. Onlar da bizi seviyorlar.

Türkiye'nin nabzını çok iyi tutuyorsunuz. Devletimizin en üst noktasındaki yöneticileri ile çok yakın temasınız var, bize ülkemizdeki son gelişmeleri, Türkiye'mizin yarınını nasıl gördüğünüzü anlatır mısınız?

Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin varlığını yükseltmek, daha çok ihracat yapabilmek, uluslar arası tecrübe ve bilgimizi arttırabilmek, önce komşularımızla daha sonra dünyada aklınıza gelebilecek tüm diğer ülkelerle ticaret yapabilmek için, yoğun şekilde çalışarak, zaman, fikir ve emek harcayıp, sadece kendimi içim değil diğer işadamlarına, girişimcilere yol göstererek uzun yıllardır çalışıyoruz. Şunu hiç unutmamak gerekir yaşadığı ülkesinin yararı ve geleceği için fikir harcamayan, hizmet etmeyen, vergi vermeyen, bir anlamda çocuklarının istikbalini bugün düşünmeyen insanlar, gelecekte ne böyle bir imkân bulabilir, ne de o ülkenin sahipliğine talip olabilirler.

Biz 20 yıldan fazla TOBB şemsiyesi altında çalıştık. Son yıllarda büyük bir atılım gösterip Başkan Rıfat Hisarcıklıoğlu önderliğinde tüm dünyada 80 ayrı ülkede, 80 ayrı karşı kanat iş konseyleri kurarak, işadamlarımıza yol gösterip, herkesin ticaretinin kolaylaştırılması, sosyal ve kültürel olarak milletlerin birbirlerini tanıması için aralıksız çalışıyoruz, büyük fedakârlıklarla kendiişlerimizi bir kenara bırakıp sadece Türkiye yararına günlerce mesai ve emek harcıyoruz.

Benim Mardinli olmaktan kaynaklanan farklı din, dili, kültür ve sosyal yapıya sahip insanları kucaklamak gibi bir geleneği atalarımdan bugüne kadar kalan bir gelenek olarak sürdürmem, hayatımın her döneminde bana kapılar açan bir özellik olmuştur. Bugüne kadar ülkem adına yararlı bir şey yapabildiysem bu benim gururumdur, aileme bırakacağım en güzel mirastır. Vatandaşlarım ve Türkiye üzerinde yaşayan işadamları için bu hayat tarzı bir örnek olmalıdır. Bu ülke hepimizin, hep birlikte sahip çıkarsak çocuklarımız özgür ve mutlu yaşarlar.

Başarılı bir işadamısınız, bunun yanında birçok ülkenin fahri başkonsolosluğunu, birçok sivil toplum örgütünün üst düzey yöneticisi olduğunuzu biliyoruz. Bütün bunlara nasıl yetişebiliyorsunuz, başarınızı neye borçlusunuz?



TBMM Üstün Hizmet Ödülü

Felsefenizde ve ruhunuzda başkalarının da sizin gibi başarılı olması isteğiniz ve gayretiniz varsa çalışmalarınızı o prensip ile yaparsınız. Kendi milletinizden olsun ya da olmasın tüm insanlara karşı saygı göstermek ve hoşgörü sahibi olmak. Tüm bu gayretlerim için gerekli enerjiyi sadece bu düşünceme borçluyum.

Mardin ve çevresine olduğu gibi ülkemizin her tarafından eğitime çok büyük destek veriyorsunuz. Yaptırdığınız birçok okul, yurt, spor salonu yanında, burs verdiğiniz çok sayıda öğrenci var bu konuda bize bilgi verir misiniz?

Türkiye'nin hemen hemen birçok bölgesinde olduğu gibi başta Mardin ve Güneydoğu Anadolu bölgesi olmak üzere gerek Kürt bölgesinde gerekse diğer illerde toplumun eğitim seviyesini yükseltebilmek, oradaki öğrencilerin de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak ülkesine ileride katkı sağlaması adına, kardeşim Nezih Bey ile birlikte onlarca okul, öğrenci yurdu, aşevi ve spor salonları yaptık. Bunların tek sebebi hiçbir şekilde ayrım düşünmemek kaydıyla muhtaç olan insanlara ulaştırmaktır. Sadece hatır adına el uzatırsanız siz yardımı başaramamış sayılırsınız. Eğer orada başarılı, iyi okuyan ama imkanları yetmeyen muhtaç biri varsa, eğitimini yapıp kendi ayakları üzerinde durabilecekse siz imkânlarınız ne kadar yetiyorsa, fedakarlık yapıp onlara yardımcı olmak zorundasınız.

Bu bize ecdadımızdan gelen bir kültürdür. 100 yıl evvel Savur'daki Beylerin kendi bünyeleri içersinde kurdukları böyle bir müessese vardır. Tekke, Zaviye, Din ve Dil öğreten Okullar, Aşevi, Yurtlar yapılıp sonra resmi devlet kurumlarına bağışlanmıştır.

Çocuklarımızın da bu kültürü devam ettireceğine inanıyoruz. Biz, bizden sonra gelecek bizden daha eğitimli olmazsa ülke daha çok geriye gider felsefesiyle yaşıyoruz. O halde elinizin ulaştığı yere kadar yardım yapmak bir zorunluluktur. Herkes bu hizmeti yapmalıdır.

Kimse ölürken cüzdanını beraber götürmez. Orada ne banka var, ne borsa, ne milli piyango var, ne de başka bir oyun var. Orada sadece bu dünyada yaptığınız her şeyin karşılığı cennet veya cehennem olarak var. Bunu hepimizi biliyoruz.

Bütün semavi dinlerde olduğu gibi dinimizin gerçekleri ve insana olan değer verme, hizmet etme, sevgi, saygı ve merhamet nasıl tavsiye ediliyorsa öyle davranıyoruz. Bu hizmetin karşılığını inşallah öbür dünyada göreceğiz.

Mardin Artuklu Üniversitesi'nin desteklenmesi amacı ile kurulan MARSEV 'in kurucu üyelerinden olduğunuzu biliyoruz. Mardin Üniversitesi Dr.Zeynel Abidin Erdem İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nin temelini attınız. Öğrenci yurdu yaptırdığınız. Üniversitede kurulan yaşayan diller fakültesinde Süryani Dili ve Edebiyatı Kürsüsü hangi aşamadadır?

Evet MARSEV 'in kurucusuyum. İlk günden itibaren fikir, dernek, bürokratik işlemler, faaliyetler konusunda her konuda birlikte karar veriyoruz. Şu anda başkan olarak çok Saygıdeğer Cumhurbaşkanlığı Eski Genel Sekreteri Sayın Kemal Nehrozoğlu görev yapmaktadır.

Yönetimde çok önemli ağabeylerimiz, büyüklerimiz, dostlarımız vardır. Kendisinden geçmişteki faaliyetleri dolayısıyla feyz aldığımız geçmişte Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarlığı da yapan Sayın İbrahim Aysoy vardır. Benim sınıf arkadaşım General Sayın Yavuz Ölçen vardır. Eski okul arkadaşlarım, hemşerilerim vardır.



TBMM Üstün Hizmet Ödülü

Tabii ki MARSEV, ilk günden itibaren Mardin Artuklu Üniversitesi'nin kuruluşuna büyük emek vermiş bir kurumdur. Saygıdeğer Rektörümüz bu konuda büyük bir anlayışla herkesi kucaklamakta ve kendisine düşen görevi büyük bir özveri ile yapmaktadır. Zaman zaman Mardin 'deki üst bürokratların işlemlerin ilerletmesindeki yavaşlığı dolayısıyla büyük sıkıntı çekmektedir. Ama biz Mardin 'liyiz, doğduğumuz şehre hizmet etmek tek isteğimizdir. Biz görev sebebiyle değil, ailelerimizin burada 600 yıldan daha uzun süre yaşaması sebebiyle, gönülden bağlılık ile hizmet etmekteyiz. Herkes kendi yaptığı hizmetlerle anılır. Bunu takdir eden her zaman halktır. Siz onlara sahip çıkacaksınız ki onlar da devletine sahip çıksın. Bu bakımdan Güneydoğu Anadolu Bölgesinin hassasiyetleri her zaman göz önünde bulundurulmalıdır. Asla ihmal edilmemelidir.

Biz Mardin 'e gönül vermiş aileler, doğduğumuz şehri ihmal edilmemesi için sürekli çalışıyoruz, üzerimize düşen görevleri eksiksiz yapıyoruz.

Artuklu Üniversitesi Dr. Zeynel Abidin Erdem İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nin temelini 25 Ekim'de Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ve Eşi Hayrünnisa Gül Hanımefendinin şeref verdiği bir törenle attık. Fakültemiz 1000 yıl yaşayacak, hizmet edecek bir kurumdur. Kalıcı olan sadece eğitimdir, ileride milletin ve devletin değer yargılarını yükseltecek kurumdur.

Hemşerilerime aynı şekilde tavsiye ediyorum. Okullar yapın, adınız kalsın, bir söz vardır "kendi ölür kalır eseri " derler. Biz önceden beri aşılı bir aile olduğumuz için hizmete her zaman amadeyiz.

Kardeşim Nezih Erdem Midyat 'da bir kolej yaptırıyor. İnşaatının büyük bölümü bitti. En kısa zamanda hizmete girmesi için aralıksız çalışıyoruz. Bundan sonra da yine Şubat 2011'de İstanbul Bayrampaşa'da büyük bir kolejin temelini atacağız. Sayın Yusuf Çetin'i bu törene davet edeceğiz.

25 Ekim'de Mardin 'e davet etmiştim. Ancak daha önce verdiği bazı randevuları olduğu ve merasimlere katılma sözleri olduğu için Mardin 'de Fakültemizin temel atma törenine gelemediler. Sayın Yusuf Çetin her zaman çok değer verdiğimiz, çalışmaları ile bizi kendisine ve cemaatine yaklaştıran, derin kültür ve anlayışını takdir ettiğimiz, çok güzel bir din eğitimine sahip Metropolitimizdir. Sevgili Dostumuza, Seyidimize, Metropolitimize Mardinliler olarak çok saygılıyız, Cemaatinize çok saygılıyız, Sizden büyük saygı görüyoruz. Bu güzel ilişkilerimiz bize dedelerimizden, babalarımızdan kaldı. Bizler de sevgiyle, saygıyla taşıdığımız bu mirasın ebedileştirilmesi için bu aşıyı çocuklarımıza, genç nesillerimize yapmalıyız. Bence bu aşı tutmuştur. Bundan sonra Tanrı nasip ederse bunu devam ettirmek bize görev olarak verilmiştir. Herkesin bunu bilmesi ve sahip çıkması gerektiğine inanıyorum.

Artuklu Üniversitesi Yaşayan Diller Fakültesi'nde Süryani Dili ve Edebiyatı Kürsüsü için Sayın Cumhurbaşkanımıza talebimizi Mardin 'e geldiğinde bildirdik. Çok olumlu bir cevap aldık. Bu bölgenin Süryanice öğrenmek, Süryani Kültürünü yaşamak için doğal ve mükemmel bir ortam olduğunu ifade ettiler. Çok mutlu olduk. Gurur duyduk.

İş Hayatında başarılı olmak her geçen gün zorlaşmaktadır. Hayata yeni atılacak gençlere başarılı bir işadamı olarak neleri tavsiye ediyorsunuz ?

Tanrı insanlara sabrı büyük bir büyük lütuf olarak bağışlamıştır. İçerisine düşeceğiniz bazı sıkıntıların içinden çıkmak imkânını daima sabırla, aldığınız kültür bilgi ve eğitim ile sonuçlandırmaya çalışacaksınız. İşsizlik ile işi birbirine karıştırmayacaksınız. İşi bulduğunuz zaman sabırla devam edeceksiniz. Çok zorda kalmadıkça değiştirmeyeceksiniz. Helâlı mutlaka hedefleyeceksiniz. Ancak hak edilmiş bir emeğin karşılığı size bereket ve kazanç olarak geri döner. Devletin sizin üzerinize koyduğu görevleri yerine getirerek verginizi mutlaka ödeyeceksiniz. Devletiniz ancak sizin sayenizde kalkınabilir, yaşayabilir. Hangi dinden, dilden olursa olsun karşılıklı saygı , dürüstlük ve hoşgörüyü göz önünde bulunduracaksınız. Ailenizin duası ve sizin çabalarınız sizleri en az bizler kadar başarılı kılacaktır.

Hiçbir başarı tesadüf değildir. Unutmamak lazım. Azimli olmak, çok çalışmak, emek vermek her işin başıdır. Ticaret hayatında kâr ve zarar kardeştir. Hiçbir zaman ayrılacaklarını düşünmeyin. Her işe sadece kâr etmek için başlarsanız çok çabuk pes edersiniz. Hak etmediğiniz kazancı hedeflemeyin, geniş ve uzun soluklu düşünün, eğitim ve bilginin en büyük güç olduğunu unutmayın, memleketinizi unutmayın, ailenizden, köklerinizden kopmayın, onlardan güç alın, bayrağını ve toprağını koruyamayan ailesini de koruyamaz, unutmayın. Ülkenizin dinamiklerini ve birliğinizi he zaman koruyun. Kazancınızı taçlandırın hayrat yapın.

Bunu arkadaşlarımıza hep anlatırım. Babam yüklü bir sermaye verip beni İstanbul 'a ticaret yapmak için gönderdiğinde çok gençtim. Bana yol göstermesini istediğimde bana tek öğüdü vardı. "Harama bulaşma, faize karışma yeter. Başaramadığın takdirde gel tekrar sermaye vereyim, yine iş yapmaya çalış. Ama doğruluktan ayrılma" demişti. O öğütleri tutarak bugüne kadar geldim. Çok yararını gördüm. Herkese tavsiye ediyorum.

Bütün gençlere tavsiyem şudur; Tanrı'nın ipine sarılın, ailenizin duasını alın. Başka size hiçbir şey lazım olmayacaktır. Nasip herkese sabah erken güneşle dağılır. İnsanın niyeti ve çabaları o nasibin artıp azalmasını sağlar.

Tarlabaşı Kentsel dönüşüm projesinde GAP İnşaat İdaresi ve Beyoğlu Belediyesi ile Vakfımızın arasında yapılan görüşmelerde hep yanımızda yer aldınız. Yardımlarınız sayesinde tasarladığımız projeyi inşaata hazır hale getirdik. Bildiğiniz gibi Cemaatimizin Yeşilköy – Florya arasında bir kilise arazisine çok ihtiyacı var. Sizin katkılarınızla konuyu ülkemizin en üst mercileri ile görüştük. Konu ile ilgili düşüncelerinizi bizimle paylaşır mısınız?

Bu soru benim için çok önemli. Tarlabaşı Kentsel dönüşüm projesinde GAP İnşaat İdaresi ve Beyoğlu Belediyesi ile Vakfınızın arasında yapılan görüşmelerde hep cemaatimizin yanında bulundum. Hiçbir zaman yardımlarımı esirgemedim, bundan sonra da hep sizin yanınızda olacağım. Projeji inşaat aşamasına beraber getirdik. İnşallah çok güzel bir şekilde sonuçlanacak ve Süryani kardeşlerimizin hizmetine girecek. Beyoğlu Belediye Başkanı Sevgili Ahmet Misbah Demircan 'a bu projede gösterdiği titizlik ve hassasiyet için ayrıca candan teşekkürlerimizi sunmak istiyorum. Bugüne kadar çok başarılı çalışmalar yaparak İstanbul 'un incisi Tarihi Beyoğlu İlçesini dünyada adı takdirle anılan bir yer olarak duyurdu. Başarılarının daim olmasını diliyorum.

Yeşilköy - Florya arasında bir kilise arazisine çok ihtiyacınız vardır. Bu konunun hassasiyetini çok iyi biliyorum. Önce Sayın Başbakanımıza daha sonra Sayın Cumhurbaşkanımıza bu konuyu en çok anlatan ve ricada bulunan benim. Geçen ay Sayın Cumhurbaşkanımızın Genel Sekreteri Mustafa İsen'in bana söylediği bir cümlesi vardı. Biz talimatları aldık, Kendilerine yer bulup temin edeceğiz. Ama niye geciktiğini açıkçası anlamış değilim. Ben Sayın Cumhurbaşkanımdan, Sayın Başbakanım ve ilgili Bakanlarından bu konuyu bizzat takip etmeye devam edeceğim.

Hemşerilerimin kendi kiliselerinde ibadet yapabilmesi, başka kiliselere gitmemesi için bilhassa istirham edip tekrar hatırlatacağım. Emin olmanızı istiyorum bir cami ile bir kilisenin ehemmiyeti benim için aynıdır. Gençlerimiz ibadetlerini kendi kiliselerinde, rahat bir ortam içersinde, kendi din adamları ile yapamazlarsa başka odaklara taşınırlar, istikballerinden sapabilirler. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinden Sevgili Süryani Kardeşlerimize, hizmeti hak eden bu güzel cemaate kilise yeri olarak bir arazi verilmesi herhalde benimle birlikte diğer katkıda bulunan bütün insanların sevinç kaynağı olacaktır.

Bu vesile ile değerli Süryani kardeşlerime bu konuda çalıştığımı ve çalışmaya devam edeceğimi hatırlatmak istiyorum. Umarım bir gün bunu başardığımızda hep beraber kutlama adına Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Sayın Başbakanımıza teşekküre gideceğiz.

Erdem Holding bünyesinde yayınlanan çok kaliteli bir derginiz var. Bir sayısında Patriğimizle çekilmiş fotoğrafınız da yayınlanmıştı. Bu bağlamda İDEM 'i nasıl bulduğunuzu söyler misiniz?

İDEM Dergisini zevkle okuyorum. Güzel haberlerinizi görmekten mutluluk duyuyorum. Başarılarınız ile övünüyorum.

Şirketimiz Erdem Holding'in dergisinde çeşitli defalar yayınladığımız Süryani Kardeşlerimiz ve Patriklerimiz ile olan toplantılarda çekilmiş resimlerimiz bizler için çok önemlidir. Birlik ve beraberliğimizi yansıtan bu fotoğraflar ve haberler Türkiye'nin her ilinde bulunan 3600 bayiimize ve Ankara'da bulunan tüm bürokratik makamlara ulaşmaktadır. 2006 yılında doğduğum şehir Mardin 'e yapmış olduğum katkılar sebebiyle TBMM tarafında layık görüldüğüm Devlet Onur Ödülünü Sevgili Patrik kardeşlerim ile beraber almak benim için büyük bir onur ve mutluluk oldu. Biz tek başımıza sizlerin gönülden desteği olmazsa yalnız kalırız. O dönemde TBMM Başkanı bugün ise Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı olan Sayın Bülent Arınç Sevgili Patrik kardeşlerim ile beraber bizleri makamında özel olarak kabul etti, teşekkürlerini ve takdir hislerini ifade etti.

Değerli Kardeşim Metropolit Mor Filüksinos Yusuf Çetin ile katıldığımız toplantıları, birlikte açtığımız iftarlarımızı, dostluğumuzu daha çok duyurmak için her zaman basında, gazetelerde, dergilerde, televizyonlarda her zaman ifade ediyorum.

Sayın Patrik Moran Mor Iğnatiyos I. Zekka Ivas ile beraber çektirdiğimiz resim benim için çok büyük gurur kaynağımızdır. Sayın Zekka Ivas bildiğiniz gibi hemşerimizdir ve çok değerli bir Patriktir. Kendileri ile Sayın Yusuf Çetin'in daveti üzerine gittiğim bir toplantıda görüştüm. Uygun bir zamanda Şam'da tekrar görüşmek için mutabakata varmıştık. Umarım bu baharda sağlığı elverirse kendisini Şam 'da ziyarete gideceğim.

Geçmişte eski İstanbul Valisi Sayın Muammer Güler Sayın Ivas 'ın İstanbul ziyaretinde kendisini büyük bir saygı ve hürmetle karşılamıştı. O zaman biz de bu görüşmede bulunmuştuk. Çok memnun olmuştuk.

Bizler Süryani Kardeşlerimiz ile biriz, yaşamımızı müşterek devam ettireceğiz. Birlikten kuvvet, ayrılıktan zahmet doğar. Umarım Sayın Metropolitlerimizin ve Patriklerimizin bizlere göstermiş olduğu saygı ve sevgiyi, Değerli Gençlerimiz de birbirlerine gösterirler. Onlar birbirlerinden uzaklaşırlarsa biz karanlığa gömülürüz, birbirlerine yaklaşırlarsa kuvvetli oluruz. Yeni nesilleri gerek spor, gerek sanat ve kültür organizasyonları yaparak onları daha çok bir araya getirmeyi talep ediyorum. Başta benim çocuklarım olmak üzere, tüm dostlarımızın çocuklarının her toplantıya katılmalarını tavsiye ediyorum. Birçok Türk vatandaşını, bu adam 5 vakit namaz kılıyor, bizimle sohbet etmez diye düşünmeyin. Artık Türkiye değişmiştir. Birlikte ve beraber olmak, bir konsensüs içinde yaşamak bize tarih boyunca tavsiye edilmiştir.

Geçmişte Fetullah Gülen 'in organize ettiği "Hoşgörü Toplantıları" başladığı zaman herkes korkuyla yaklaşmıştı. Alevi – Sünniden, Kürt- Türk'ten, Hıristiyan- Türk'ten, Musevi- Alevi'den, Ermeni – Musevi'den korkarken "Hoşgörü Toplantıları"nda buluşmuşlardı. Ama gördük ki bu toplantılarda birlikte yemek yiyip, sohbet etmekten büyük mutluluk duyduk. Ve anladık ki Osmanlı 'dan bize kalan bu paylaşım ve herkesin bir arada yaşadığı sistem geri gelmiştir. Hoşgörü ortamı geri gelmiştir.

Bu hoşgörü ortamının gençler arasında yayılarak bizim gençlerimizin gelecekte birbirlerini yakından tanımış olmak, birbirlerinin isimlerini bilmek, yaptıkları işleri birbirlerine anlatmış olmak, gelecekte birbirlerine telefon açıp "Ağbi şu adamı tanıyor musun? Kardeşimiz Süryani'dir ama şu işim düştü kendisine, bu kardeşimize Emanuel 'i tavsiye ediyor musunuz" gibi bir konsensüsü birbirimize tavsiye etmemiz gerekir. Şu anda biz bu ortamı yaşıyoruz ve herkesin bildiği gibi elimizdeki bütün imkânları orada değerlendiriyoruz. Ancak yarın bu işin birbirini tanımama noktasına geldiği vakit ayrışacağımız korkusunu yaşıyorum. Bu yüzden bizim üzerimize düşeni yapmamız kaydıyla bu tip toplantıların Yılbaşından sonra başlamak üzere birbirini tanıyan insanların çocuklarıyla birbirlerini tanımalarını sağlamak, yaz aylarında herkesin buluşacağı toplantılar yapmak önemlidir.

Sayın Yusuf Çetin'in Antalya'da yaptığı toplantılar gibi Müslüman Genç Kardeşlerimiz ile Süryani Genç Kardeşlerimizi bir araya getirmek, bir -iki gün beraber geçirmelerini sağlamak çok yararlı olacak diye düşünüyorum.

Hepinize, Türkiye'de ve Yurt dışında yaşayan Tüm Süryani Kardeşlerimize, Mutlu Yıllar, Sağlık, Mutluluk, Başarılar diliyorum. Saygılarımı sunuyorum.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org