Türk Lider .:| turklider.org |:. Tecrübeleriniz Toprak Olmasın ! Türk Liderlerin Tecrübeleri > Ana Oda

Kayıt Ol | Giriş |

25 Nisan 2024

Hazine Sandığım | Hazine Sandığıma Ekle

Ara

Ziynet Odası

Odam Olsun

Türklider Odaları

Sizin Odalarınız

Sohbet Odası

TV Odası

E-Kitap Odası

BŞenver

Gazete Odası

iPad

Hakkımızda

Şifremi Unuttum

Buradasınız :

Zeynel Abidin Erdem Gözüyle

	Zeynel Abidin Erdem Gözüyle

Tüm Yazıları ShareThis

Cumhurbaşkanımız ile bir İlk 'e imza attık
27.07.2012

Okunma Sayısı :

6529

Oy Sayısı :

Değerlendirme :

Popülarite :

Verdiğiniz Puan :

Ülkemizde Alevi Bektaşi Dernekleri tarafından düzenlenen iftar programına Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir Cumhurbaşkanı katıldı.

Sünni Dr. Zeynel Abidin Erdem ile Alevi İbrahim Polat 'ın liderliğinde organize edilen iftar yemeğine çoğunluğu Alevi ve Bektaşi Dedelerinin oluşturduğu 890 misafir katıldı. Yemekte konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Ülkemizin bütün bölgelerinde farklılıklar var. Hepimiz bu ülkenin asıl vatandaşları ve sahibiyiz. Ayrılık gayrılık değil, hep beraber olmamız, birbirimize saygı göstermemiz gerekiyor. Birlikte bütün sıkıntıları aşacak güçteyiz. Dostluk ve kardeşlik duygularımızı sürdürmek zorundayız" dedi.

Alevi-Bektaşi Federasyonları ve Dernekleri'nin verdiği iftara çok sayıda önemli isme ev sahipliği yaptı

Sünni İşadamı Dr.Zeynel Abidin Erdem ve Alevi İşadamı İbrahim Polat öncülüğünde, Anadolu Alevi Bektaşi Federasyonu tarafından Polat Otel'de düzenlenen iftar yemeğine Cumhurbaşkanı Gül'ün yanı sıra İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, AK Parti İstanbul milletvekilleri Hakan Şükür ve İbrahim Yiğit, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Türkiye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva, Süryani Kadim Patrik Vekili İstanbul Metropoliti Yusuf Çetin, Türkiye Ermani Cemaati Patrik Vekili Aram Ateşyan,

Dünyanın çeşitli ülkelerinden ve yurdun dört bir yanından gelen Alevi ve Bektaşi dedeleri katıldı.

"RAMAZAN DAYANIŞMAYI BEREKETİ, KARDEŞLİĞİ PEKİŞTİRME AYI"
Program Beyazıt Camii İmamı Suat Gözütok'un Kuran-ı Kerim okumasıyla başladı. Açılış konuşmasını yapan Seyyid Aileden gelen Sünni işadamı Dr. Zeynel Abidin Erdem : " Bu ülke hepimizindir. Tarihimiz, coğrafyamız, toprağımız, insanımız Birdir, Peygamberimiz, Dualarımız Birdir. Neşemiz, üzüntümüz Birdir, Tevhid anlayışında Biriz, Hazreti Muhammed Mustafa sevgisinde Biriz, Ehli Beyt sevgisinde Biriz. Farklılıklarımızı da inkar etmiyoruz… Ama farklılıkları asla ayrılık sebebi olarak görmüyoruz… Hacı Bektaş Veli'nin dediği gibi " Zaman BİR olma, İRİ olma, DİRİ olma" zamanıdır. Kardeşliğimiz derinleştikçe barış ve huzurumuz güçlenecektir. Hiç kuşkumuz yoktur ki Aleviler kardeşlik elini uzattıkça Sünniler bu eli sıkacak; Sünniler ellerini uzattıkça Aleviler bu eli sıkacaktır. Bu iki toplum sarmaş-dolaş olarak, geleceğini huzur ve mutluluk üzerine inşa etmeye yürüyecektir. Hem Alevilerin hem Sünnilerin hepsinin gönlünde Ehli Beyt vardır. Rabbim bu muhabbetten bizleri son nefesimize kadar ayırması" dedi

Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, iftara katılan nezih toplulukla birlikte olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Ramazan'ın dayanışmayı bereketi, kardeşliği pekiştirme ayı olduğunu belirten Gül, "Böyle bir ayda ülkemizin dört bir yanında Ramazan'ın ruhuna uygun çok güzel faaliyetler var. İşte bunlardan en anlamlısını ve en nezih olanlarından birini bugün burada gerçekleştirdiniz. Bu yemeği organize eden herkesi tebrik ediyorum" dedi.

"BÜTÜN PROBLEMLER BİRBİRİMİZİ BİLMEMEKTEN VE ÜLKENİN GERÇEĞİNİ TANIMAMAKTAN GELİYOR"
Türkiye'nin bütün çeşitliliklerini salonda gördüğünü belirten Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Burada sadece Türkiye'nin büyük müslüman nüfusu değil, müslüman olmayan kesimin de değerli temsilcileri, din adamları var. Onlarla hep beraber burada olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Çünkü dayanışma içinde olmak, kendimizi tanımak, ülkemizin gerçeklerini bilmek her şeyin önünde geliyor. Bütün problemler birbirimizi bilmemekten ve ülkenin gerçeğini tanımamaktan geliyor" diye konuştu.

"HEPİMİZ BU ÜLKENİN ASİL VATANDAŞLARIYIZ"
Türkiye'nin büyük bir devlet olduğunu belirten Gül, şöyle devam etti: "Tarihe şöyle baktığımızda imparatorluklar kurmuşuz, tarihe damgamızı vurmuşuz, insanlığa eserler vermişiz. Birçok coğrafyayı, kültürü, dini, etnik yapıyı hep beraber yüzyıllarca tutmuşuz. Bugün Türkiye Cumhuriyeti olarak bir imparatorluk değiliz tabii ki. O dönemler geçti. Ama muhakkak ki Türkiye Cumhuriyeti olarak bütün bu geçmişimiz müktesebatını taşıyan bir devletiz. Bu elastikiyet, bu refleks, imparatorluk refleksi istesek de istemesek de bizde var. İmparatorluklar veya onların ruhuna sahip olanlar daima çok renklidir. Küçük olanlar çok renkli olamaz, tek renklidir, düzdür. Türkiye Cumhuriyeti çok büyük bir geçmişi temsil ettiğine göre, ülkemizin o kadar çok gerçekleri var ki bu gerçekler bu salonda bugün. Doğuya gidiyorsunuz şiveler, gelenekler farklı.Kuzeye, Karadeniz'e gidiyorsunuz şiveler farklı, gelenekler farklı. Tunceli'ye gidiyorsunuz orada cem evini görüyorsunuz. İstanbul'da tekkeyi görüyorsunuz. Bursa'da başka şeyi görüyorsunuz. Diyarbakır'a gidiyorsunuz kültürü, yemeği, şivesi farklı. Ama bir şey var ki bir olan, hepimiz bu ülkenin sahibiyiz, hepimiz bu ülkene mensuplarıyız ve hepimiz bu ülkenin asil vatandaşlarıyız. Geçmişte o kadar büyük özgüven içinde olduk ki camiyi, sinagogu, kiliseyi yan yana getiren bir özgüven içinde olduk. Bu özgüveni bugün de taşımamız gerekir."

"YAPILACAK TEK ŞEY, HEP BERABER OLMAKTIR"
Gül, Türkiye Cumhuriyeti'nde bütün inançlara eşit davranıldığını belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak yetiyor. Bunun yanında diğer renkler hep farklılık olarak olsa bile asla ayrılık olarak değil bu ülkeni sahibi olarak görüyoruz. Hepimizin babaları, dedeleri, dedelerinin dedeleri burada, bu ülkede doğdu. Burası hepimizindir, burası hepimizin öz yurdudur. Dolayısıyla yapılacak tek şey şudur. Ayrılık değil, gayrılık değil, hep beraber olmaktır. Birbirimize saygı ve sevgi göstermeliyiz" ifadelerini kullandı.

"BİRBİRİMİZİ TANIDIKÇA SEVGİ, MUHABBET GİDEREK ARTAR"
Bu toplantıda Türkiye'nin zenginliğini gördüğünü belirten Gül, şunları söyledi: "Bunun değerini biliyoruz. Hep beraber ülkemize sahip çıkıyoruz, birbirimize sahip çıkıyoruz. Birbirimizi sevdiğimizi gösteriyoruz. Bu toplantılardan hiç kimsenin farklı anlamlar çıkartmaması gerekiyor. Bunlar daha çok olsun. Türkiye'nin her yerinde herkes bir araya gelmeye çalışsın. Herkes birbirini zorlasın, daha çok birbirini tanımaya başlasın. Birbirimizi tanımadıkça arkadan hikayeler üretiriz. Ama birbirimizi tanıdıkça sevgi, muhabbet giderek artar. Bugün buna ihtiyacımız var. Çok şükür Türkiye'de bu yönde çok mesafeler almış vaziyetteyiz."

"ÖNÜMÜZDEKİ YILLAR ÇOK DAHA PARLAK OLACAKTIR"
Gül, Türkiye'nin sıkıntıları aşabilecek gücü olduğunu, bunun için devlet, sivil toplum, yazarlar, çizerler ve herkese iş düştüğünü söyledi. Herkesin bu yönde yoğun bir gayret içinde olduğunu kaydeden Gül, "İnanıyorum ki önümüzdeki yıllar çok daha parlak olacaktır. Geriye baktığımızda bazen nelerle uğraşmışız diyeceğiz. İnanıyorum ki inşallah çocuklarımız, torunlarımız, önümüzdeki nesiller çok daha müreffeh, parlak, ekonomik ve demokratik olarak gelişmiş, hukuk standartları gelişmiş bir ülkede yaşayacaklardır. Bunun olmaması için hiçbir sebep yoktur. Hepimiz, düşüncemiz ,inançlarımız geldiğimiz şehir ne olursa olsun bu ülkenin asli vatandaşlarıyız ve hepimizin sorumluluğu da aynı derecede büyüktür ülkemizi ve memleketimizi daha da ileriye taşımak için" şeklinde konuştu.

Haberin videoları için tıklayınız.

Haberin fotoğraf albümü için tıklayınız.