Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Muhtar Kent Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

ABD'de yükselen bir dünya markası
25.08.2008
Okunma Sayısı : 7323
Oy Sayısı : 6
Değerlendirme : 5
Popülarite : 3,89
Verdiğiniz Puan :
 

 

ABD'de  yükselen bir dünya markası
Muhtar Kent
.
.


TABA/AmCham dergisinin benimle yapmış olduğu bir söyleşiyi paylaşıyorum.
.
.

ABD'de  yükselen bir dünya markası: Muhtar Kent

Yurt dışında spor veya iş hayatında başarılı olan Türkler neredeyse birer büyükelçi  gibi karşılanıyor. Babanız da bu misyondaydı. İş hayatınızın  dışında böyle bir rolünüzün  olmasından  mutlu musunuz?

MK: Ben her zaman şirketimin  başarısı için çalıştığım gibi, bir vatandaş  olarak da Türkiye için gönüllü bir misyon  üstlenmiş  gibi yaşamaya çalışıyorum.

Hepimizin  ülkemize  imkanlar ölçüsünde  katkı sağlaması  gerekir. En iyi katkıyı  da aslında  bulunduğunuz görevde başarılı olarak  ve bu başarıyı sürdürerek  sağlayabilirsiniz. İster iş hayatında , ister sanat ya da sporda olsun,  siz yükseldikçe ülkenize katkı  sağlama şansınız da artmaktadır. Çünkü  insanlar size ülkenizi  sormakta ve siz de en yetkili ve etkili kişilere doğru bilgileri aktarma imkanını buluyorsunuz.

Günümüz serbest piyasa rekabet  koşullarında kurumsallaşmanın  önemi nedir?

MK: Tarihe bakacak olursak  genelde şirketler aile sermayeleri ile başlayıp  belirli bir süreçten  geçerek  halka açık, kurumsal  birimler haline gelmişler. Gerçek anlamda  kurumsallığı ise, evrensel  yönetişim ilkeleri  olan saydamlığın ve hesap verebilirliğin en üst  düzeyde yapıların  biraz yavaş  kaldığı ve rekabetçi ortamda yeterince esnek  davranma  reflekslerini gösteremediği de düşünülebilir.  Ama olaya kısa vadeli kazançlar değil de sürdürülebilir başarı  açısından  bakacak  olursanız,  kurumsal yapı yine en  geçerli çözüm  yolu olarak  öne çıkacaktır.

Türkiye gibi aile şirketlerinin yoğun  olduğu pazarlarda sizce ilerleyen  dönemlerde yönetim  kurallarında ailelerin  etkisi azalacak mıdır?

MK: Dinamizm ve girişimcilik  ruhu açısından Türk işadamları ve şirketleri önemli  mesafeler aldılar. Büyük sermayelere sahip olan  önemli aile şirketlerimiz var, başarılı  işler yapıyorlar.  Ama bu  köklü şirket yapılarında bile halen  kurumsallaşmada bazı eksiklikler var. Bu şirketlerimizin tam anlamıyla kurumsal  yönetişim  ilkeleri çerçevesinde işleyen, tam  profesyonel  bir yapıya geçebilmeleri  durumunda daha da başarılı  noktalara gelebileceklerini düşünüyorum. Halka açılmaların  ve yönetimde profesyonelleşmenin  bu şirketlere kurumsallaşma sürecinde çok önemli  katkı sağlayacağına  inanıyorum.

Takım  çalışması  ve koordinasyon  yeteneği  markalara ne gibi avantaj  sağlar?

MK: Marka yönetmek  ciddi bir koordinasyon işi. Hem  mesajlarınızı, yani iletişiminizi , hem de bu markaya dokunan  tüm unsurları, insan , teknoloji, para gibi tüm  unsurları  bir uyum  içinde koordine etmekten  bahsediyorum.

İletişim  bir bütündür, herşey, her sözünüz , her davranışınız, her adımınız, ürününüz ve ekibinizle ilgili her türlü hareketiniz bu bütünlükçü iletişimin  bir parçasıdır.  Bu markanın  gücü de işte tüm bu  unsurların  başarılı  bir etki yapacak  şekilde uyum  içinde işlemesine bağlı. Markanız için oluşturmayı hedeflediğiniz imajla bu markayı yöneten  çalışanların , satış ekibinin, kalite anlayışının  ya da reklam  stratejilerinin  çelişmemesi lazım.

Ve tabii ki markayla ilgili tüm insanların  da bu  marka imajında rolu var.  Birbiriyle uyum içinde çalışan  ve açık  kartlarla oynatan, hızlı, esnek, dinamik  bir ekip  oluşturabiliyorsanız, markanızın başarısı  için çok  önemli değer yaratmışsınız demektir.

Bizim  gibi tüketici  odaklı şirketlerde kalıcı büyüme ve değer yaratmak  için daima tüketiciler ve  müşterilerinizle zaman harcamanız ve onların  ihtiyaçlarına  ve önceliklerine çözümler getirmeniz gerek. Her bir sıkıntıya   ve fırsata aynı  heyecanla sahip çıkmak, sahadaki  arkadaşlarla  uyum içinde samimi  bir çaba sarfetmek, ürününüzü nihai  tüketiciyle buluşturan  müşterilerinizle kalıcı ilişkiler kurabilmek  ve fedakarlıkları paylaşmaya hazır olabilmek, bu takım oyununun vazgeçilmez unsurları.

Markalaşma yünündeki atılması gereken adımlar sizce nelerdir? Hedef kitlede sağlanması  gereken  güvenin  dayanağı  ne olmalıdır?

MK: Cola-Cola tam  122 yaşında, çok genç  bir marka. Değeri 1 milyar doları aşan  marka sayımız 14. Amiral gemimiz olan ve şirketlerimizle aynı adı taşıyan  Cola-Cola markası ise pekçok  araştırmaya göre dünyanın en değerli markası. Kısacası küresel  markalar yaratmak  ve yönetmek  bizim en önemli işimiz.

Benim hedef kitlenin güvenini kazanmak konusundaki prensiplerim çok net.  Doğru ürün, doğru zaman, doğru sunum  ve doğru  fiyat bence başarının  temel unsurları. Ama tüm bu  doğruları  biraraya getirmek  de bir maharet gerektiriyor.  Herşeyden önce de tüketicinizi, hedef kitlenizi iyi tanımalı, onun  beklentilerini iyi kavramalısınız.

Biz bu noktaya yıllarca süren tecrübe ile ualştık. Yıllar boyunca birçok  küçük  doğruları defalarca tekrarladık, hergün  yeni bir şey  öğrenmeye çalıştık. Hiç bıkmadan , tüketicinin  bizden  beklediğine yanıt verecek  yenilikler, yeni çözümler aradık.

Türkiye'de son beş  yıldır markalaşma yönünde adım atan  gruplar var mı? Sizce Türkiye'de dünya markası oluşabilir mi? Bunun gerekleri  nelerdir?

MK: Türkiye'de çok değerli  marklarımız var. Elektronikte, tekstilde, taahhüt işlerinde, gıda, turizm  ve hatta bilişim  ve bankacılık  sektörlerinde çok başarılı  işler yapılıyor. Bu sektörlerde büyük  potansiyel var ve iyi şirketler var. . Ama marka olmak vizyonu bir süreklilik gerektiriyor, marka taaahüdü kısa vadeli değil  uzun  süreçli bir şey.

İşte yıllardır belli bir çizgide istikrarla yürüyen  Arçelik, Beko, Vestel  gibi markalarımız, Enka Tepe gibi taahhüt şirketlerimiz, Ülker ve Eti gibi gıda markalarımız var. Ama Türkiye gibi büyük  bir potansiyele sahip olan  bir ülkede, bu sayı  bir elin  parmaklarıyla sınırlı olmamalı.  Her sektörde, kendi aalanında dünyadaki önemli oyuncular düzeyinde rekabetçi potansiyele sahip  pekçok  markamız olabilmeli.

Türkiye'den  dünya markası  neden çıkmasın? Ama unutmamalı ki işinizi uluslararası  boyuta  taşımak için  küresel  hazır bir format aramayacaksınız. Tüm pazarlar farklı ve dünya markası olmak istiyorsanız siz de tüm bu   farklılıklara hitap edebilmelisiniz. Türkiye'de geçerli  olan bir uygulama başka ülkelerde geçerli  olmayabilir. Küreselleşmenin  en büyük  paradokslarından  biri de ekonomik  olarak  dünya birbirine  yaklaşırken  yerel  kültür ve değerlerin daha fazla önem kazanıyor olmaları.

Cola Cola gibi  kurumsal  kimliği  oturmuş  şirketler kampanyalarını ürüne yönelik  değil marka kimliğine yönelik  oluşturmakta; bu seviyedeki rekabette ürün  kadar prestj   de önemlidir denilebilir mi?

 MK: Genel prestij  ve itibarınız da en az ürününüz kadar önemli, çünkü iletişim  bir bütündür. Evet, sonuçta tüketici  için en önemli unsur satın alacağı üründür , bundan beklediği  kalite ve çözüm  herşeyden  önce gelir.  Ama seçenekler çoğalınca, tüketici kurumsal  itibara da bakıyor, tercihlerini  ona göre yönlendirebiliyor. Artık  sadece ürününüzle değil,  tüm unsurlarınızla değerlendiriliyorsunuz. İşinizin devamı  itibarınıza, itibarınız ise iş  yaptığımız toplumların  sürdürülebirliğine nasıl bir katkı  yaptığınıza göre belirleniyor.

Kurumsal  markalaşmanın yanında dünyada artık  ülkelerin marka kimliğinden  de sözediliyor. Sizce Türkiye'nin  marka değeri  nasıl ve dünyaya nasıl yansıyor? Başka bir deyişle kendimizi tanıtabiliyor muyuz?

MK: Şirketler, devlet  ve sivil toplumlar hepsi  bir marka imajı ve kurumsal  kimlik yansıtırlar. Türkiyede de bir ülke olarak  bir marka imajı yansıtıyor. Bence Türkiye çok fazla potansiyeli olan bir ülke ve bir marka olarak değerlendirilecek  olursa , bu  potansiyelinin  çok önemli  bir kısmını  marka değerine yansıtamıyor.

Sizin için  değerli 5 liderlik özelliği nedir?

MK:  İşlerine aşkla sarılmak  bir insanın başarılı olması ve başarısının  dikkati  çekmesi  için  çok önemli.

İlişkiler geliştirmek, dar bir alanda yoğunlaşmak  değil de geniş vizyona sahip  olmak, değişik konularda ilgi ve bilgiye sahip olmak çok önemli. Değişik  kültürleri öğrenmek  ve anlamak, insanlarla milliyetlerine odaklanmadan, farklılıklara saygı göstererek ilişkiler geliştirmek  lazım.  Tüm kültürlerle kaynaşabilecek, düşünce olarak kendi rahat bölgelerinin dışında da başarı sağlayabilen  insanlar ve yöneticiler olmalılar.

Takipçilik, alçakgönüllü olmak, başarıyı  ve gülümsemeyi unutmamak bana hep  fayda getirmiştir. Bundan  sonrası da sadece işinizi doğru yapmak.

Türkiye'de karşıt olan birçok kişi sizin  CEO'luğunuzun duyurulmasından sonra Cola-Cola içemeye başladı. Türkiye'de çok olumlu bir hava yarattı sizin  başarınız. İnsanlar sizin   başarınızla kendi aidiyetlerini bağdaştırması sizde nasıl bir duygu  uyandırıyor?

MK:Takdir edilmek insanın  duygularını okşayan bir olgu.  Ancak  beraberinde getirdiği bazı önemli  sorumlulukları da asla akıldan  çıkarmamak  şartıyla.  İnsanların  seni bu  noktaya neden  getirdiğini asla unutmadan  daha iyisini  yapabilmek için çalışma azmini en üst  noktada tutabilmek gibi.

Kolanın  formülünü  biliyor musunuz?

MK: Hayır.

Babanızın elçi olmasından  dolayı Adana'dan  New York'a kadar dünyanın  değişik  yerlerinde çeşitli  hayatlar tanıdınız ve paylaştınız. Şimdi sizin için  dünya vatandaşı Türk deniliyor; yetiştirilişinizin , yaşadığınız hayatın  bu güne  somut katkıları oldu mu?

MK: Farklı kültürlerde yaşamış  olmak  tabii ki bir avantaj  sağlıyor. Adaptasyon  süreniz kısalıyor. Mevcut şartlarda yaşamayı öğreniyor,  farklı  ortamlarda ayakta kalmayı  başarıyorsunuz. İlişkilerinizi daha sağlıklı kurabiliyorsunuz.

Arabada arkada oturmadığınızı biliyorum ve bir yöneticinin  saygı görmesi  için öncelikle kendisiyle barışık  olması gerektiğine inanan  birisiniz,  bunu  biraz açar mısınız?

MK: Biz yöneticiler hiçbir iş tek  başımıza yapamayız. Yönetici olarak ne kadar üst düzeye çıkarsanız,  o kadar  az tek  başınıza iş başarabilirsiniz.  Bu seviyede yapabilecekleriniz; organizasyonu etkilemek, insanları söylediklerinizle, davranışlarınızla, hareketlerinizle, düşünce yapınızla, değerlerinizle etkilemektir.  Bunun farkındaysanız, zaten hiç  bir şekilde kendinizi bulutların  üzerinde görmezsiniz. Bundan  sonrası da  işinizi doğru yapmanız. işinize tutkuyla sahip  olmanız. Bu prensiplere sahip  birinin  başarısız olması çok zor zaten.

.
.

.

.

Muhtar Kent

.
.
Muhtar Kent Gözüyle Kimdir Başarıları Linkler Kendi Sesiyle Fotograf Albüm Kitap Tavsiyeleri TV Tüm Yazıları Muhtar Kent Odası Lider Arama

.
.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org