|
Tüm Yazıları
ShareThis
|
Muhtar Kent'in Krizle imtihanı
13.05.2009 |
|
Okunma Sayısı : |
9362 |
|
|
Oy Sayısı : |
10 |
|
|
Değerlendirme : |
5 |
|
|
Popülarite : |
5 |
|
|
Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Muhtar Kent'in Krizle imtihanı Muhtar Kent . .
Sayın Burak Mavi'nin CNBC-e BUSINESS dergisi için yaptığı söyleşimi paylaşıyorum... . .
Muhtar Kent'in Krizle imtihanı
Yüzlerce insan Lütfi Kırdar Kongre Sarayı'nın büyükçe salonunda toplanmış sandalyeler olabilecek en sıkışık biçimde yan yana dizilmiş.
Aşırı kalabalık nedeniyle salon belki de ilk kez bu kadar havasız.
Her şeye rağmen salondan çıt çıkmıyor.
Zira herkes kariyerinin zirvesindeki bir adamın ağzından dökülecek kelimelere odaklanmış, onun sırrının ve tavsiyelerinin peşinde.
Her ne kadar dünyadaki para arzına dikkat çekmek için "Herhalde bugünün en iyi işi, merkez bankalarına mürekkep satmaktır" dese de bu adam, şu anda bir Türk yöneticinin ulaşabildiği en yüksek noktayı test ediyor.
Kendi deyimiyle, "Dokuz aydır dünyanın en iyi işinde, en beynelmilel şirketin, beymelmilel operasyonunu", yani The Coca- Cola Company'i yönetiyor. Son olarak geçen ayın 24'ünde yapılan atamayla Kent , Coca - Cola'nın hem CEO'su hem de yönetim kurulu başkanı oldu…
Muhtar Kent'in bu mesaisi, kendisini Amerika'nın en çok kazanan 17'nci CEO'su konumuna getirmeye yetti. Wall Street Journal gazetesinin araştırmasına göre, geçen yılki gelirir 18 milyon 880 bin dolar.
Çıplak maaşı 1.1 milyon , ikramiyesi 4.5 milyon dolar.
Ayrıca yan gelirleriyle birlikte bir de 10.28 milyon dolarlık hisse senedi alma hakkıyla ödüllendirilmiş.
Herhalde kimse kırmızı Coca-Cola kamyonlarının üzerinde Massachusetts, Teksas ve California'yı dolaşarak kasa taşıyan 26 yaşındaki bir gencin gün gelip de aynı şirketin CEO'su ve yönetim kurulu başkanı olacağını tahmin edemezdi. Amerikan rüyası dedikleri böyle bir şey olsa gerek. Ancak bu rüyayı yaşıyor olmak arada bir kabus görmeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Bu durum Kent için de geçerli.
KENT KURALLARI
Kent, Coca-Cola CEO'luğuna hızlı bir başlangıç yaptı. Önce şirketin yönetimini, Atlanta Londra, İstanbul, Hong Kong ve Meksika üzerinden kontrol edilen bir yapıyla yeniden organize etti.
Bu merkezleri doğrudan CEO'ya rapor verecek şekilde yapılandırdı. Daha önce CEO'lar bu merkezlerden doğrudan rapor almıyorlardı. Ana şirkete bir idari bir de stratejik başkan atayarak sorumluluklarını paylaştırdı. Tüm bu atamalar aslında bakılırsa bir tür son şeklini verme girişimi gibiydi.
Aslında Kent Coca-Cola'yı yeniden yapılandırmaya 2007 yılının başında İcra Başkanı olarak atandığında başlamıştı. İlk büyük operasyonu 20 üst düzey yönetici atamak oldu. Bu icraatını şöyle açıklıyor Kent: "Başarı bir takım oyunu. Ekibinizi iyi seçmeli ve onlara her gün kazanma kültürünü aşılamalısınız. Ben, 2007'nin başında İcra Başkanı olarak atandıktan sonra, dünyadaki ekibimizde 20 tane üst düzey atama yaptık. Birbiriyle uyum içinde çalışan, açık kartlarla oynayan, hızlı, esnek ve dinamik bir ekip kurduk. Bu sayede büyüme planlarımızı daha uyumlu olarak sahaya yansıtma imkanı bulacağız."
Kent'in CEO koltuğuna oturur oturmaz değiştirdiği bir başka şey de toplantılar oldu. Sahadan gelen bir yönetici olarak toplantıları ana merkez biansından sahalara taşıdı. Halen ayda en az üç kere sahalaları dolaşan nadir CEO'lardan biri. Kent, "Piyasa yalan söylemez, her gidişimde piyasadan bir şey öğrenirim" diyor.
TÜM GÖSTERGELER DÜŞÜŞÜ GÖSTERİRKEN ….
Evet, Kent yeni görevine oldukça hızlı başladı. Ancak öyle kritik bir dönemde CEO koltuğuna oturdu ki, henüz koltuğuu ısıtmaya fırsat bulamdan, krizi kucağında buldu. Muhtar Kent'in CEO'luğunun ilk üç ayında şirketin cirosu 9 milyar dolardan, 8.4 milyar dolara geriledi. İlk üç ayın sonundaki iyi haber ise, şirketin vergi öncesi karının 1.9 milyardan 2.4 milyar dolara çıkmış olmasıydı.
İkinci üç aylık periyotta ise The Coca-Cola Company'nin cirosu 7.1 milyar dolarai karı da keskin bir düşüşle 1.1 milyar dolara kadar geriledi. Kent'in ilk altı aylık mesaisi aynı zamanda şirketin 2008 yılı sonuçlarını da belirlemişti. Son altı aylık performansa rağmen şirket cirosu bir önceki yıla oranla yüzde 10.7 artmış , ları ise yüzde 6 civarında erimişti.
Bu yılın ilk çeyreğinde, yani Kent'in CEO'luğunun üçüncü üç aylık döneminde ide şirketin cirosu Wall Street tahimnlerinin yüzde 3 altında gerçekleşerek 7.17 milyarda, karı da 1.35 milyar dolarda kaldı.
Aslında Ocak-Mart 2009 dönem karı, 1.5 milyar dolar seviyesinde olacaktı ancak şirketin yeniden yapılanma yükümlülükleri ve varlık değerlerindeki azalma nedeniyle yüzde 10'luk ekstra bir düşüş yaşandı.
Kent bu sonuçların ardından, küresel ekonomik koşulların hala çok zorlu olduğunu, uzun dönem büyüme stratejisi için iyi konumlandıklarını söyleyerek " İşimiz bu gibi zor zamanlar için inşa edildi" diyor.
Aylar geçtikçe krizin etkisi daha da derinleşirken 2008 yılı sonuçları bugünkü durumun bir özeti gibiydi. Kriz 2008 sonunda Coca- Cola hisselerinin de işlem gördüğü Dow Jones Industrial Average'ı vurmuş, endeks yüzde 34 değer kaybetmişti.
Kent'in çabaları Coca - Cola hisselerindeki değer kaybının ancak yüzde 26 seviyesinde kalmasına yetebildi. Muhtar Kent yaşadığı sıkıntıyı anlatırken , "Özellikle Amerika'daki mali krizin hangi boyutlara erişeceğinin belli olmadığı Ekim ayının ikinci yarısında uykusuz geceler geçirdik" diyor. Oysa bundan çok kısa bir süre önce aynı borsa Kent'in CEO olacağı haberini çok iyi karşılamış, Coca-Cola hisseleri 2 sent artarak 63.07 dolara çıkmıştı. Bu seviye şirketin bir yıldır gördüğü en yüksek kapanış değeriydi. Ancak küresel mali, kriz, şartları kısa sürede tamamen değiştirdi.
BÜYÜME MUHTIRASI
İlk bakışta, Kent'in CEO koltuğunda oturduğu dokuz aylık dönemde elde edilen sonuçların umulduğu gibi olmadığı düşünülebilir. Ama eğer kısa zaman önce şirket yeniden yapılandırılmamış olsaydı, manzara bundan çok daha kötü olabilirdi. 90'ların sonundan 2004'e kadar Coca-Cola , genel olarak büyüme heyecanını kaybetmiş bir şirket görünümündeydi.
Kent, şirketin durumunu "Özellikle Japonya, Filipinler, Almanya Nijerya, Hindistan ve hatta kuzey Amerika gibi pek çok büyük pazarda düzeltilmesi gereken konular vardı" diye özetliyor. Neville Isdell, 2004 yılının Haziran ayında başkanlığa atanınca şirketin gelecekteki yönetim yapısı hakkında planlamalar yapmaya başladı.
Hızllı ve çabuk sonuç alabileceği , şirketi istikrarlı büyümeye götürecek bir plan üzerinde çalışıyordu.
Isdell, 2004 Atina Olimpiyatları'nda Muhtar Kent'i transfer etmek için Anadolu Grubu Başkanı Tuncay Özilhan'dan izin istedi. Kent, o günlerde 20 yıl çalıştığı Coca-Cola 'dan ayrılmış ve yedi yıldır Anadolu Grubu'nda Efes İçecek Grubu Başkanı olarak çalışıyordu.
Isdell, Kent'i önce yeni oluşturduğu 100 ülkenin bağlı olduğu Kuzey Asya, Avrasya, Ortadoğu Grubunun başına getirdi.
Kent artık, Hong Kong'dan bir anlamda dünyanın yarısını yönetiyordu.
Bir yıl sonra Ocak ayında Coca-Cola İnternational'ın başkanlık görevine, aralık ayında ise ana şirketin icra başkanlığına atandı. Isdell'in planı kusursuz işlemiş, Kent 300 kişilik bir yönetim kadrosuyla birlikte şirketin cirosunu yüzde 47, karını ise yüzde 20 artırmıştı.
Bu büyümenin en önemli kısmı Kent'in icra başkanlığında gerçekleşti. Kent'in icra başkanlığı yaptığı ilk yıl (2007) şirketin cirosu yüzde 20 arttı. Geçen yıl ise şirket krize rağmen cirosunu yüzde 10.7 artırmayı başardı. Şirket bu şekilde küresel mali krizi büyüyerek karşılamış oldu. Peki bundan sonra ne olacak? Kent'in 2009 beklentileri ne?
2009 HEDEFİ YÜZDE 4 BÜYÜME
Muhtar Kent, hedefinin şirketi 2009'da global olarak yüzde 3-4 civarında büyütmek olduğunu söylüyor.
Şirketin gelirlerinde yüzde 6-8 arasın da bir büyüme olacağını tahmin ediyor. Ayrıca hisse başına gelirde de tek haneli ama yüksek sayılabilecek bir artış hedefliyor. Coca-Cola'nın , 200'den fazla ülkede bini aşkın üretim tesisi ile faaliyette bulunduğu için bu krizi çok yakından takip edebildiğini söyleyen Kent, "Gelişen dinamiklere göre kendimizi , marka, ambalaj ve fiyat politakalarımızı çok hızlı bir şekilde ayarlayabiliyoruz" diyor. Bu stratejinin bir parçası olarak Kent, ABD maliyetleri kısmak yerine ürünleri daha küçük paketlere koyarak fiyat etiketlerindeki rakamları dolarlardan sent'e çevireceklerini söylüyor.
Öte yandan krizi bir fırsat dönemi olarak gördüklerini söyleyen Kent, kriz başlamadan en az bir yıl evvel çok kapsamlı bir verim programı hazırladıklarını ve program sayesinde üç yılda 500 milyon dolarlık tasarruf sağlamayı hedeflerdiklerini anlatıyor.
Kent, "Tüm çabalarımız, kriz sonunda tünelden daha kuvvetli çıkabilmek için. Daha önceki yıllarda Arjantin'de, Rusya'da ve Türkiye'de yaşanan krizlerden edindiğimiz tecrübelerden de bu çerçevede yararlanıyoruz. Örneğin bu ekonomik ortamda tüketicilerimizle iletişim kurmaya devam ediyoruz" diyor.
Tüketicilerle ilişkiyi sağlıklı ve yüksek düzeyde tutmak için yeni müşteriler ve pazarlama noktaları bulmak, Kent'in kriz planının en önemli ayrıntılarından . Diğer yandan reklam fiyatlarını da yakından takip ediyor. "Reklam fiyatlarında büyük oranda indirimlerin yapıldığı bu günler, şirketlere önemli fırsatlar sunuyor. Bu çerçevede 500 milyon dolarlık tasarruf programından elde edeceğimiz gelirin bir kısmını reklam ve pazarlama için harcayacağız."
12'NCİ BÜYÜK PAZARI TÜRKİYE
Peki Kent, toplam 90 bin 500 kişinin çalıştığı Coca-Cola Company'nin istihdamında bir düşüş planlıyor mu? Zira krizin etkisini artırmasıyla birlikte çok uluslu şirketler teker teker bu yönde uygulamalar yapmaya başladılar. Ancak, istihdamı azaltmak Kent için mantıklı bir formül değil. İnsanları işten çıkarmaktan çok daha farklı görev ve konumlarda değerlendirmekten yana: "Uzun vadeli büyüme planıyla hareket ediyoruz. Eğer global büyüyen bir şirketseniz işçi çıkarmanız değil, aksine fabrika sayınızı artırmanız gerek. Yoksa istediğiniz büyümeyi nasıl gerçekleştireceksiniz?"
Kent'in kriz ortamında önem verdiği bir diğer husus da nakit yönetimi: "Biz ortaklarımızla birlikte yılda 20 milyar dolar civarında nakit yaratıyoruz. Eskiden likidite bolluğu vardı, şimdi nakit varlığın kral olduğu bir dönemden geçiyoruz. Planımız bu dönemde nakdimizi akıllı harcayıp krizi avantajlı konumda bitirmek."
Kent'in büyüme hedefine en büyük desteklerden biri de Türkiye'den geliyor: "Türkiye'deki faaliyetlerimizin Coca-Cola açısından bir yüz akı olduğunu söyleyebilirim. Coca-Cola Türkiye, beş yıldır çift haneli büyüme göstermeyi başarıyor. Bu, hiçbir sektörde kolay bir şey değildir. Buradaki çalışma arkadaşlarım ve şişeleyici ortağımız, çok büyük bir başarıya imza atıyorlar. "Kent, ayrıca, Coca-Cola İçecek'in Türkiye dışındaki şişeleme operasyonlarındaki ağırlığını artırdığına da dikkat çekiyor: "Şimdiden dokuz ülkede lisans almış durumdalar ve her gittikleri ülkede başarılı çalışmalar yapıyorlar." Dünyanın en büyük 15'inci pazarı olarak görünen Türkiye, Coca-Cola'nın ise en büyük 12'nci pazarı konumunda.
DEĞERİ 1 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE "12+1" MARKASI VAR
Kent'in CEO olacağı haberi ilk duyulduğunda, Citigroup analisti Bonnie, Herzog, The New York Times, a bir değerlendirmede bulunmuş ve Kent için "Doğru bildiği yolda çok agresif yürür" demişti. Kent'in kariyerinde, en başından beri bu agresif yürüyüşün izlerini bulmak mümkün. Sadece Coca-Cola'nın Orta ve Doğu Avrupa Başkanlığı görevini üstlendiği sırada bölgesinde 31 ayda 33 fabrika kururak şirketin organik büyüme rekorunu kırdı. Coca-Cola'nın icra başkanı olmasından itibaren oldukça iddialı satın almalarla inorganik büyümede de rekorlar kırdı Kent. Önce Çin'de bünyesinde 31 fabrikayı bünyesinde barındıran Huiyuan markasını 2.4 milyar dolara satın aldı. Ardından Güney Amerika'nın en büyük meyve suyu şirketi Multon'u 600 milyon dolara…
Son olarak geçen yıl 4 milyar dolara enerji içeceği Glaceau'yu satın aldı. Bu operasyon şirketin bugüne kadar yaptığı en büyük satın alma olarak tarihe geçti. Coca-Cola Company, bu operasyonlar sonucunda tüm dünyada günde 1,6 milyar şişe ürünü tüketilen , Coca-Cola hariç değeri 1 milyar doların üzerinde olan 12 markaya daha sahip bir şirkete dönüştü.
Aslında buna kısaca " 13 tane milyar dolarlık markası olan şirket" demek de mümkün. Ama Kent'in CEO'luğu döneminde 13 sayısını kullanmak şirket genelinde yasak. Kent'in mesleğine yansıttığı birtakım inançları var.
Örneğin, CEO koltuğuna oturduğunda odasını değiştirmeyen Kent'e misafir olanların çoğunun ilgisini masasındaki nazar boncuğu dolu şişe çekiyor. Hatta The Wall Street Journal gazetesinde Kent'in bu türden inançları hakkında bir makale bile kaleme alındı. Yazıda özellikle Kent'in 13 rakamının uğursuzluğuna inandığı üzerinde duruldu.
Söz konusu habere göre Kent, eğer ayın 13'ü Cuma gününe rastlıyorsa asla bir evrak imzalamıyor, seyahat etmiyor, 13'üncü kattaki otel odalarında asla kalmıyıor. Coca-Cola'nın basın duyurularında "Coca-Cola'nın portföyünde 12 tane daha milyar dolarlık marka var" denmesinin sebebi de bu.
COCA-COLA'NIN CEO'SU NELERDEN KEYİF ALIR?
Muhtar Kent çoğu yönüyle bildik CEO tanımından uzaklaşan bir yönetici. Sadece 'uğur'a yönelik inançlarıyla değil, iş dışı yaşamıyla da çoğu yöneticiden farklı. Bu özelliğini ailesinden almış olsa gerek.
Babası eski büyükelçi Necdet Kent İkinci Dünya Savaşı sırasında, Marsilya'da görev yaparken onlarca Yahudi'nin hayatını kurtararak Türk Schindler'i lakabını almış bir diplomat.
Annesi ressam Sevim Kent ise Ayvalık'ın en büyük zeytinyağı üreticilerinden Madra ailesne mensup,.
Muhtar Kent de onca yoğunluğuna karşın aile geleneğini devam ettirmekten ve zeytinyağı üretimini sürdürmekten büyük keyif alıyor.
Ayvalık'taki Kent Çiftliği'nde 7 bine yakın zeytin ağacı var. Bu ağaçlarda yetişen zeytinler soğuk sıkma organik zeytinyağı üreten Muhtar Kent, ürününü "Kontes" markasıyla Avrupa'daki lüks otel ve restoranlara satıyor. "Kontes" ise Kent'in eşi Defne Hanım'a seslenirken kullandığı isim.
Muhtar Kent'in en büyük zevklerinden biri fırsat buldukça çiftliğe gidip zeytin ağaçları arasında geçirmek ve çiftlikte bulunan iki kangal köpeğiyle yürüyüşler yapmak. Diğer yandan tam bir deniz tutkunu, bir tekne satın alan Kent her fırsatta kendini denize atıyor. Ken için bir diğer keyif kaynağı ise 17 yaşındaki oğlu Cem'in yarışlarını izlemek.
Schumacher, Button, Trulli, Raikkonen ve Coulthard gibi Formula 1'in ünlü şampiyonlarının karting kökenli olduğunu sekiz yaşındayken öğrenen ve aynı yolu takip eden Cem Kent'in kartingde Türk şampiyonluğu dahil birçok kupası bulunuyor. Muhtar Kent, oğlunun gelecekte Türkiye'nin önde gelen otomobil yarışçısı olacağını söylüyor ve hangi ülkede olursa olsun yarışlarını kaçırmamaya çalışıyor.
KRİZ DÖNEMİNDE CEO'LARA 10 TAVSİYE
1- Tüm paydaşlarla daha iyi iletişim kurun 2- Süratli hareket edin 3- Esnek olun 4- Müşteri ilişkilerinde yaratıcı davranın 5- İsraftan kaçının 6- Sermaye yatırımlarını öncelik sırasına göre düzenleyin 7- Nakde odaklanın 8- Seçkin alıcı olun 9- Denetim zorluklarını kontrol altına alın 10- Üretime ciddi yaklaşın
. . . . Muhtar Kent Gözüyle Kimdir Başarıları Linkler Kendi Sesiyle Fotograf Albüm Kitap Tavsiyeleri TV Tüm Yazıları Muhtar Kent Odası Lider Arama
. .
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları |
ShareThis
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|