Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Yılmaz Ulusoy Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Akıl nedir? Gönül nedir?
13.11.2016
Okunma Sayısı : 4992
Oy Sayısı : 2
Değerlendirme : 4,5
Popülarite : 1,35
Verdiğiniz Puan :
 

 

Her ikisi de elle tutulmaz, gözle görülmez olsa da, varlığına yüzde yüz inandığımız ve yaşamımıza yön veren iki temel kavramdır akıl ve gönül!.. İnsanlığı asırlardır meşgul eden, haklarında sonsuz düşünceler üretilmiş, sayısız yazı yazılmış iki kavram, hayati önem taşıyan iki merkez...

Kimi filozoflara göre akıl, ?vahiy, inanç, sezgi, duygu, algı ve deneyden farklı olarak, salt insana özgü olan bilme yetisi, doğru düşünme, hüküm verme ve kavram oluşturma gücüdür.

Akıl bize yol gösterir. Onunla doğru ile yanlışın, gerçek ile yalanın ayırımını yaparız. Aklı kullanarak bir konuda düşünce yürütür, konuşur, tartışır, analiz yapar ve sonuç çıkarırız. Aklın gıdası, başkalarının tecrübelerinden yararlanmak, okumak, bilgi edinmektir.

Akıl insanlar arasındaki iletişim ve anlaşmanın tek nesnel yoludur ve düşünce sürecini yöneten, ışık tutan kavramlar ve bilgiler vasıtasıyla çalışan yetenektir.

Akıl, her bilgiyi alan, gelişmek için var edilmiş en kıymetli özelliğimizdir. Düşünmesini bilen bir akıla sahip olmak büyük bir lütuftur. İnsanlık için yaşamı kolaylaştıran en hayırlı şeyleri ?Düşünenler? bulmuşlardır. Önündeki engeller ise öfke, kin, bencillik gibi olumsuz insani özelliklerdir.

Hz. Muhammed, ?İnsanlara akılları nispetinde konuşun,? demiştir. Mevlana?nın ?Anlayana anlatmazsan zulmedersin. Anlamayana anlatırsan yine zulmedersin,? deyişi de akıl üzerine pek çok düşünceyi içinde barındırır.

Gönül ise güzelliğin, sevginin ve Tanrı?nın algılandığı bir merkezdir. Daha doğru bir deyişle gönül ?Tanrı Evi?dir. Bütün dinlerde, bütün öğretilerde hatta insanlık tarihinin tümünde ?Gönlü temiz tutmak? kavramı yer almıştır. Kin, kıskançlık, kibir, öfke, aşırı hırs, madde tutkusu, bedeni ihtiyaçlara gereğinden fazla düşkünlük ve benzerleri gönlün içinde ya da önünde bir perdedir. ?Gönül kiri/pası? olarak da tanımlanan bu kavramlar gönlü katılaştırır, akıl yolundan saptırır ve insanı Tanrıdan uzaklaştırır.

Gönül aşkın, sırların, hikmetin merkezi olarak da tanımlanır. Can gözü gönüldedir!. Tanrı?yı, sevgiyi, dostluğu, bilgiyi gönülden benimseyen insan manen yücelir ve davranışı, ?Gönüllere girmek? ya da ?Gönül almak? gibi sözcüklerle tanımlanır.

Gönlümüzü yönlendirmek isteyen hatta taarruz eden maddi hırslardan, aklımızı kullanarak, doğru düşünerek uzak tuttuğumuzda ?Tanrı?yı tüm duygularımızla hissederiz. Sabahın dingin sessizliğinde ya da bir doğa manzarasının sarhoş edici güzelliği karşısında insanın gönülden şükretmesi olağanüstü bir duygudur. İşte zamanın o noktası, arınmış bir gönlün Tanrı ile buluştuğu andır.

Gönlü temiz tutmak için önce kendimizi tanımamız gerekiyor. Peki ama nasıl?!.

Düşünmek, sorgulamak, doğru bilgileri iyilik, doğruluk, sevgi ile bütünleştirmek için en kısa yoldur. Bunları akıl süzgecinden geçirip bir kez gönüle kabul ettirirsek hiç bir olumsuz olay ve kişi bizi bu bilgilerden saptıramaz.

Günümüzde ?Hazır yaşam? reçeteleri medyanın, sanal alemin, politikanın, madde dünyasının bizlere sunduğu ?Algı Operasyonları? ve ?Hızlı Tüketim Furyası?ndan kendimizi kurtardığımız an, önümüzdeki yolu aklın ve gönlün temiz ışığı aydınlatır.

Yüreğinde sevgiyi, doğruluğu ve iyiliği, aklında bilgi coşkusu ve çalışma prensiplerini benimseyenler toplumda fark yaratırlar. Aklını kullanan her insan, her oluşumun, her duygunun evrende bir şeyleri etkilediğini anladığı, bunun bilincine ulaştığı zaman manen yücelme yolundadır. Bu bilgi, bu anlayış derinliği o kişinin her zaman dikkatli olmasını sağlar. Tüm hareket, söz ve duygularına yön verir ve ?Akıl-Gönül Birliği?nin ilk adımlarıdır.

Topumda ?Gönül Beraberliği? olarak tanımlanan pek çok olumlu gelişme bu ilk adımların ardından gelir. Akıl ve gönül birliği içinde olanlar da, her ortamda ve koşulda uyumlu davranış sergilerler. Ancak aklını gönül için kullanan bu iki güç merkezini ?Bir? eder. İnsan aklını yönlendirebilir ama gönüle doğrudan söz geçiremez.

En önemli tuzak egodur. Egosunu yenen, düşüncelerini kontrol eden, aklını ve gönlünü bir edenler çoğaldıkça toplumun huzuru, uyumu, dengesi de sağlanmış demektir. Maddi ve manevi gelişme de toplumsal mutluluğun anahtarıdır.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org