|
Tüm Yazıları
ShareThis
|
DENEME -I- HEEY GİDİ GÜNLER BEE...
12.10.2008
Figen METE |
|
Okunma Sayısı : |
5919 |
|
|
Oy Sayısı : |
28 |
|
|
Değerlendirme : |
5 |
|
|
Popülarite : |
7,24 |
|
|
Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Aaaah! Eski günler... Bizler çocukken anneannelerimiz,dedelerimiz de çok söylerdi bu sözü..Belki çocuk aklımızla dudak bükerdik... ama şimdi farkında mısınız,bizler de fazla kullanır olduk...Ve bugün dudak büken,bizim çocuklarımız... Heey gidi günler hey!
Bizim balonlarımız,şekerlerimiz,bez bebeklerimiz,tahtadan atlarımız vardı... Hoş benim bir bez bebeğim bile olmamıştı ya! Şimdi çocukların bilgisayarları,playstationları,cep telefonları,barbie bebekleri,pilli oyuncakları var... Ama dikkatimi çekiyor,bizlerin o ilkel oyuncaklarla oynarken gülen gözleri şimdi o pahalı oyuncaklarla oynayan çocuklarda yok... Bizler sokakta oynardık..Çelik-çomak,yakartop,saklambaç,ebe,köşe kapmaca,kör ebe,evcilik... Bizim elbiselerimiz kirlenirdi sokakta.. Şimdiki çocuklar hep evde.. Artık çocukların elbiseleri bile kirlenmiyor... Bizler bez bebeğimize,artık kumaşlardan elbiseler dikerdik hevesle.. Şimdi kız çocukları bilgisayar başında sanal Barbie bebeklere,sanal elbiseler giydiriyorlar.. Yine gözlerinde bizim çocukluğumuzun gülümsemesi yok...
Bizim gençliğimiz... O yılların gençliği,Filiz Akın'a,Kartal Tibet'e,Tarık Akan'a,Fatma Girik'e,Türkan Şoray'a,Ajda Pekkan'a hayrandı... Şimdi gençler,isimlerini bile telaffuz etmekte zorlandığım Avrupalı sanatçılara hayran... Bizlerin utangaç,saygılı,özlemli,vefalı,ve çoğu dile bile getirilememiş gençlik aşklarımız vardı... Sevgiliye mektuplar yazardık...Şiirler yazardık... O'nu görebilmek için köşe başlarında beklerdik... Kaçamak buluşmalar,elele dolaşmalar için cesaretimiz yoktu... Öpüşmeyi bilmezdik... Biz sevdiceğimizi özlerdik... Şimdi gençler sevgililerini sanal ortamdan bir-iki yazışmayla buluyorlar... Hemen açılıyor kameralar... Cep telefonları alınıp veriliyor... Bir-iki buluşma...Elektrik alabilme veya alamama! Özleme gerek kalmıyor,teknoloji sayesinde her an görüşebiliyorlar... Ve sonra bitiyor.... Haydi sonra gelsin yenisi... Eskiden aşklar uzun sürermiş... Vuslat zormuş... Şimdilerde kolay aşık olunuyor,kolay kavuşuluyor,kolay vuslata eriliyor... Özlem yok,emek yok,imkansızlıklar yok,sevgili seçenekleri çok... Bu yüzden sevgiler çabuk tüketiliyor... Artık gençlik evlenmektense birlikte yaşamayı tercih ediyor ve evliliklerin çoğu boşanmalarla sonuçlanıyor...
Bizler postacıları severdik...Sevdiğimizden mektup getirecek diye pencerede yolunu beklerdik...Hatta
"Bak postacı geliyor/Selam veriyor Herkes O'na bakıyor/Merak ediyor Çok teşekkür ederim/Postacı sana Pek sevinçli haberler/Getirdin bana...."
Diye şarkısı bile vardı bizim postacılarımızın... Ama artık sevmiyoruz postacıları...Çünkü bizlere sadece faturalar,icra bildirimleri,kredi kartı ekstreleri vb. getiriyorlar... Postacı demişken... Eskiden mektuplar yazardık yakınlarımıza... Bayramlarda ve özel günlerde tebrik kartları gönderirdik... Şimdiki nesil tebrik kartı neydi bilmiyor... Çünkü şimdi bayram veya özel gün kutlamları,bir cep telefonu mesajıyla veya bir maille,ya da e-kart göndererek geçiştiriliyor...
Aaaahh o eski şarkılar....
Rüzgar kırdı dalımı Ellerin günahı ne Ben yitirdim yolumu Yolların günahı ne
Hep yar peşinde koştum Hem küstüm hem barıştım Kendim dillere düştüm Dillerin günahı ne
Ne kış dedim ne bahar Gezdim sabaha kadar Erken ağardı saçlar Yılların günahı ne
Ve şimdiki gençlerimizin sevdiği şarkılardan bir örnek... Bu bir genç kız ve bir delikanlının birlikte seslendirdikleri bir AŞK! şarkısı... Rap tarzında söylüyorlar... Bakın sözleri aynen şöyle...
Delikanlı: Aşkım, minik kraliçem seni çok seviyorum Genç kız:Ben de Delikanlı:Benimle benimle benimle evlenir misin Genç kız:Ha ne diyosun sen lan ohaa Hayır olamaz asla Delikanlı:Neden?! Genç kız:İçip içip döversin Delikanlı:Yuh kızım ben Alkol kullanmam ki döversem de adam değilim Genç kız:İnanamam ki Hayki Delikanlı:Yalancı mıyım ben sanki? Genç kız:Lan sen kahveden çıkmazsın Delikanlı:Okey, tavla bilmem öğrenirsem senle oynarım Genç kız:Yok aman dur orda kalsın kumar da vardır şimdi sende Delikanlı:Asla korkma benim çok da param yok da zaten altı üstü derdim saadet Genç kız: Olmaz aşkım biraz sabret ben bu yaşta biraz taze sayılırım Delikanlı:Gelir ben de kapının önüne anırırım Genç kız:Hayvan!Şarap içer pis kokarsın tipinden de belli zaten sen bi psikopatsın Delikanlı:Tamam kabul var birazcık amma ellerinde uslanırım Damlam yarın seni istetirim anamla git konuş babanlaa Genç kız:Anam başım belada deli misin sen oğlum öldürürler hem de zaten özgürüm ben hiç bişeyden anlamam ki çamaşır bulaşık elim ayağıma dolaşır. Delikanlı:Korkma bebeğim elime her bi iş yakışır hem dikiş nakış da biliyorum sana bişey bırakmam Genç kız:Iğğ kuru fasulye pilavı yaptırıp yanında soğanı kırayım dersen elimin tersini yersin suratına mersi de dersin ben mersin kızıyım bak abi git başımdan ya Delikanlı:Ahh yeter ulan evleneceksin benimle yarim kalmadı halim kalbim yalnız sana talip bana bağırıp durma çarparım ağzının ortasına Genç kız:ıhıı şimdiden başladı ya Delikanlı:Affet bebeğim kendimi kaybettim birdenbire bendeki şiddet dilden gelir ama elden gelmez Genç kız:haa tabi tabi o zaman isteklerimi sayıyorum yatlar katlar beatler featler miclar mixer Delikanlı:Lan şimdi bu kız bi de benden klip isterse Genç kız:İsterim tabi ki sersem Delikanlı:O zaman çekelim dersem kabul eder misin söyle bana evet mi hayır mı evet mi hayır mı? Genç kız:Iı hayır Delikanlı:Evet mi hayır mı? Genç kız:Hayır dedim Delikanlı:Lütfen Genç kız:Hayır Delikanlı:Evet mi hayır mı Genç kız:Hayır Delikanlı:Evet de nolur nolur Genç kız:Iı hayır hayır??. Delikanlı:nolur evet de Genç kız:ya hayır ya Nolur evet deeee
Bu rap şarkının içindeki bir cümleden alıntı yaparak birşeye dikkatinizi çekmek istiyorum... "Delikanlı:Gelir ben de kapının önüne anırırım" diyor... Bu şarkı bir aşkı anlatıyor sözümona... Bizim zamanımızda ne şarkılarda,ne şiirlerde,ne günlük hayatta kimse sevgilisinin kapısının önüne gidip "anırmazdı"... Şarkı veya türkü söylerdi... Ve biz ona "Serenat" derdik... "Anırmak" değil...
Ve Aaaahh bizim zamanımızın orta yaşlıları...
Bizim annelerimiz ve babalarımız, ailemizin en büyüklerini daha bir sayar ve yaşlandıkları zaman da evin bir köşesine oturtur,onları ömürlerinin sonuna kadar bakardı... Şimdi bizler yavaş yavaş yaşlanırken,istemeyerek de olsak çocuklarımıza ağır geliyoruz... Gençler evlerinde bakıma muhtaç yaşlı bir insan istemiyorlar... Eskiden Huzurevleri mi vardı? Şimdi var...Neredeyse her şehirde bir kaç tane... Bir anne-baba on tane çocuğunu bir eve sığdırabiliyor da,on tane çocuktan hiç birinin evine sığamıyor yaşlandıktan sonra...
Bizim dînî bayramlarımız,bayram gibi olurdu... Şimdilerde sadece ismi BAYRAM...kendisi ise aslında sadece TATİL... Sahi? Geçtiğimiz bayram tatilinizde nereye gittiniz?
Bu yazıyı yazarken birşey dikkatimi çekti... Klavyede yazıyorum... Bizim eskiden inci gibi el yazılarımız vardı... Dolmakalemlerimiz de... Şimdilerde aradığımızda kalem bile bulamıyoruz... Silgiyi,kalemtıraşı da unuttuk gibi... Ben bu yazıyı odamda,bilgisayarımın başında,kahvemi içerek yazarken,sizler de yine kendi odanızda,bilgisayarınızın başında okuyacaksınız... Eskiden kitap okurduk...Zaman zaman arkadaşlarımızla kitaplarımızı değiştirirdik...Kütüphanelere üye olurduk... Şimdi fazla arkadaşımız da kalmadı...Bilgisayarımızın arkasında yüzlerce sanal insan... Ama ön tarafında yapayalnız biz... Fazla dışarıya çıkmadan,bir odaya kapanıp,zamanımızı bilgisayar başında yapayalnız geçiriyoruz.. Asosyalleştik... Teknoloji insanları yalnızlığa mı mahkum ediyor dersiniz? Sokakta kimi görsek,elinde cep telefonu,gerçek dünyadan kopmuş,habire birileriyle konuşuyor... Bedava kontör hediyeleri,şu kadar saat bedava görüşme kampanyaları... O cep telefonları adeta kulağımıza yapışmış halde yaşıyoruz...
Eskiden ev telefonları bile yoktu...Postaneden,veya telefonu olan bir komşumuzdan yapacağımız herhangi bir telefon konuşması ne kadar önemliydi bizler için... Neler söyleyeceğimizi günler öncesinden planlardık..
Bizler eskiden radyo dinlerdik...Hatırlar mısınız eski radyoları? Anneler her gün öğlen saatlerinde yayınlanan Radyo Tiyatrosunu merakla takip ederdi... Babalar saat başı haber bültenlerini... Çocuklar Çocuk Saati'ni... Kimileri Türk sanat Müziği Saatini, kimileri Türk Halk Müziği Saatini... Biz gençler de Türkçe Sözlü Hafif Müzik Saatini...
Televizyonlar yoktu... Evlerde koltuklar birbirine dönük olarak yerleştirilirdi...İnsanlar birbirleriyla sohbet ederken gözlerinin içine bakabilsinler diye... Şimdi evlerde bütün koltuklar televizyona dönük...
Dikkat ediyorum da,sadece elektrikler kesildiği zaman aile bireyleri aynı odada,aynı mumun ışığı etrafında toplanıp sohbet etmeyi akıl edebiliyor...
Komşularımız vardı... Evde yemek pişirildiğinde,komşularımıza da birer tabak götürürdük... Şimdilerde komşularımızı tanımıyoruz bile... Iyi tanımadığımız komşu bizlere sokulmaya kalktığında,hemen tüylerimiz diken diken oluyor önce... Terörist midir? Hırsız mıdır? Uğursuz mudur? Organ mafyası mıdır? Neden bana sokuluyor acaba? Paronayak mı olduk toplumca dersiniz?
İnanıyorum ki bütün 40 yaş ve üzeri dostlar benim gibi düşünüyorlar ve şu anda içlerinden, HEEY GİDİ GÜNLER.....diye geçiriyorlar... Çocukları da dudak büküyor yine... Onlar bu zamanın çocukları ve gençleri...Bilgisayar ve teknoloji çağının... "Hadi canım.Hiç bilgisayarsız,televizyonsuz,cep telefonsuz yaşanır mı?" diye düşünüyorlar...
Bu yazımı bitirmeyeceğim..Aklıma geldikçe açıp devam edeceğim... Kalın sağlıcakla...
Meltem yazdı :) |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları
ShareThis
|
|
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|