Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Figen Mete Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
TİYATRO-ÇOCUK OYUNU-AHMETİN RÜYASI
19.04.2014
Figen METE
Okunma Sayısı : 3579
Oy Sayısı : 0
Değerlendirme : 0
Popülarite :
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

OYUNCULAR:

AHMET
PİNOKYO
RAPUNZEL
KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ
HANSEL
GRETEL
KELOĞLAN
7 CÜCE
RAPUNZELİN PRENSİ
RAPUNZELİN CADISI
PAMUK PRENSESİN CADISI
KÜLKEDİSİ
KÜLKEDİSİNİN PRENSİ
PAMUK PRENSESİN PRENSİ

AHMET uyur ve rüya görmeye başlar.

(Tahta kukla Pinokyo üzgün ve yavaş yavaş girer sahneye.Ellerini açar dua etmeye başlar
-Allahım neden böyle oyuncak gibiyim? niye kuklaya benziyorum??Neden diğer çocuklar gibi değilim?Ben de insan olmak istiyorum.(biraz durur) onlar gibi gülebiliyorum, düşünebiliyorum,hatta ağlıyorum, ama niye tam anlamıyla insan değilim?
Pinokyo konuşmaya başlarken çocuk kalkar, merakla Pinokyo' nun yanına gelir, ve ona bakmaya başlar.kukla, çocuğu görünce korkar.
-Hiii! sen de kimsin?
-Merhaba Pinokyo
-Adımı nerden biliyorsun?
-Seni herkes tanır.Bütün çocukların çok sevdiği bir masal kahramanısın sen
-Gerçekten mi?
-Tabii.hakkında herşeyi biliyorum.Gepetto ustanın yaptığı bir kuklasın sen.Daha sonra bir peri seni canlandırdı.Ama tam olarak bizim gibi değilsin.Ve gerçek bir insan oLmayı çok istiyorsun.
-O halde masalın sonunu da biliyorsundur sen.Lütfen söyle ben de sonunda insan olabilecek miyim?
-Masalın sonunu değil ama, insan olabilmek için ne yapman gerektiğini söyleyeceğim sana.
-Evet söyle lütfen söyle
-Sadece iyi ve dürüst olman ve asla yalan söylememen yeterli.
-Ama hiç yalan söylememek imkansız.Ara sıra mutlaka yalan söylemek de gerekiyor.
-Hayır ben öyle düşünmüyorum.Bir kere yalan söylediğin zaman, arkasından başkaları da gelir.Bir yalanı kurtarmak için başka yalanlar da söylersin ve sonunda bir bakarsın,çok sayıda yalan söylemişsin, insanların güvenini kaybetmişsin.Ve artık sana kimse inanmaz olmuş.
-Haklısın aynen de böyle oluyor.Üstelik yalan söyledikçe burnum da uzuyor.
-E söyleme o zaman.iyi bir çocuk olmak o kadar da zor değil ki.Biraz yardımsever ol, dürüst ol, insanlara yardım et.
-Bu ıssız ormanda etrafımda iyilik edebileceğim kimse yok ki.
-Bak sen bir masal kahramanısın.Hayatın masal kitaplarının içinde geçiyor.Bu ormanda daha nice masal kahramanları yaşıyor haberin var mı?Oturup kendi haline acıyacağına git de bak kimin ne derdi var?Sadece kendini düşünme Pinokyo.
(Pinokyo utanır, başını yere eğer)
-Peki arkadaşım.çok zor değil gibi bunları yapmak.deneyeceğim.yalancıya çıkan adımı doğru söyleyen pinokyo olarak değiştirecek herkes.gör bak nasıl iyi bir çocuk olacağım.
-Haydi baklım yolun açık olsun.

Pinokyo yürür, çıkar..Çocuk sahnede yalnız kalır. şarkı söyleyen bir kız sesi duyar, durur ve dinler.
-Kim o şarkı söyleyen?
Kız sesi cevap verir
-Benim Rapunzel.
-Neden seni göremiyorum?
-Göremezsin.Yukardayım, çok yukarda.....Bu kulenin ne kapısı var ne de yolu.Kötü bir cadı beni buraya hapsetti.Burada çok yalnızım.Hiç kimseler yok.Bana yardım eder misin?
-Korkma dur, sana yardım edebilecek birileri mutlaka vardır.Bekle ben biraz etrafa bakayım.Merak etme geri geleceğim.
(Sahneye küçük bir kız girer.Başında kırmızı bir başlık,Kolunda sepet, çiçek toplamaktadır.)
-Merhaba küçük kız.Bu ormanda ne işin var tek başına?
-Aa merhaba .Ben hasta olan büyükanneme yemek götürüyordum da.Bu çiçekler de onun için.
-Babaannen tek başına yaşıyor di mi?
-Evet.ŞU tepenin arkasında bir kulübesi var.
-Hmm..Sen kırmızı başlıklı kız olmalısın.
-Evet öyle derler bana.ama sen nereden bildin?

(Sahneye öbür taraftan elele bir kız çocuk ve erkek çocuk girer)
GRETEL- Acaba öteki yoldan mı gitseydik?
HANSEL- Öteki yol çok ıssızdı.Bak burada çocuklar var...Onlara yolu sorabiliriz.
GRETEL-Merhaba.Biz Hansel ve Gretel.Ormanda kaybolduk.Nereye gideceğimizi bilmiyoruz.Evimizi de bulamıyoruz.
HANSEL- Aslında gelirken yolumuzu bulalım diye ekmek ufalayıp sağa sola bırakmıştık ama, galiba kuşlar yemiş o ekmekleri
GRETEL- Şurada şeker gibi, kurabiye gibi, sevimli bir kulübe görmüştük.Oraya gidersek belki karnımızı doyurabiliriz diye düşümdük ama...
AHMET-Hayır hayır.Orası olmaz.
HANSEL- Ama biz çok açız.
AHMET- Durun biraz.(kırmızı başlıklı kıza döner)Kırmızı başlıklı kız, sepetinde yemek vardır senin.Bu kardeşlere birer dilim ekmek verir misin?
KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ- Tabi (sepetinden çıkarır birer dilim ekmek verir.çocuklar hemen yemeye başlar)
AHMET- Kırmızı başlıklı kız, senden birşey daha isteyeceğim.
KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ-Nedir?
AHMET- Büyükannen kendi kulübesinde yalnız yaşıyor demiştin.Bak bu kardeşler zor durumda.Onları büyükannene götürür müsün?Hem kadıncağıza arkadaşlık ederler, hem karınları doyar, hem de bir evleri olur ne dersin?
KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ-Ne iyi olur.Hem de aklımız kalmaz büyükannemde.Ona yardımcı da olurlar.
HANSEL VE GRETEL- Gerçekten mi?
KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ- Tabi ki.Büyükanneme çok faydanız olur.Onun ilaçlarını verirsiniz, üşürse üstünü örtersiniz, ihtiyaçlarını görürsünüz..Yapabilirsiniz di mi bunları.?
HANSEL- Yapmaz mıyız hiç? Yeter ki bizi sevsin, bizim de büyükannemiz olsun.
GRETEL-Hiç gözünüz arkada kalmasın, o artık yalnız değil.
KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ- Çok mutlu oldum.Artık içim rahat...Haydi gelin benimle.
AHMET- Yalnız birşey söylemem gerekiyor sana.
KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ- Ne oldu?
AHMET- Kırmızı başlıklı kız, hiç farketmedin mi şu ağaçların arasında bir kurt sana bakıp duruyor?Hatta galiba seni takip ediyor.
-Sahi mi? Eyvah ne yapacağım ben?
-Bu kurt sana ya da büyükannene, veyahutta bu iki kardeşe bir kötülük yapabilir.Dikkatli olmanız lazım.
-Ondan nasıl kurtulucaz?
-Gelirken etrafta kimseyi gördün mü?
-Evet avcılar vardı.Hemen şu ağaçların arkasındalar
-Hah.şimdi git onların yanına, yardım iste.Sizi büyükannene kadar götürsünler.Şu kurtu da çaktırmadan gösterin, onun da icabına baksınlar tamam mı?
-Tamam çok teşekkür ederiz.
-Hadi dikkatli olun gülegüle

Hansel, Gretel ve Kırmızı başlıklı kız çıkarlar.

Sahneye elinde sopası, sopanın ucuna bağlanmış bohçasıyla keloğlan girer.şarkı söylemektedir
-Ben bir garip kaloğlanım eşşeğimin yok palanı, varım yoğum doğruluktur hiç de sevmem ben yalanı
-Merhaba keloğlan.
-Merhaba kardeş.Üstündeki elbiseler ne kadar acayip öyle.
-Beni boşver şimdi.Adım Ahmet.Bana yardım eder misin?
-Ne yapıcaz?
-Şurada, ağaçların arasında gizli bir kuleye bir kızcağızı hapsetmişler.Kulenin kapısı da yok, gidecek yolu da yok.O kızcağızı kurtaralım var mısın?
-Kapısı olmayan kuleye nasıl gireceğiz Ahmet?
-Bir yolunu bulacağız.Gel şöyle düşünelim biraz.
(Etrafa bakınırlar)
-Ağaçlardan birine tırmanıp kıza ulaşabilir miyiz acaba?
-O kolay ama kız oradan nasıl inecek?

İçeri bir anda 7 tane cüce girer.şarkı söylemektedirler, ellerinde baltalar, bellerinde de ipler vardır

BALTALAR ELİMİZDE
UZUN İP BELİMİZDE
BİZ GİDERİZ ORMANA HEY ORMANA

AHMET- Yedi cüce kardeşler iyi ki de rastladık size.
1.CÜCE-Hayrola ne oldu kardeş?
AHMET- Görüyorum ki sizde ipler ve baltalar var.
1.CÜCE-Evet?
KELOĞLAN- Şurada zor durumda bir kızcağız var.Kapısı olmayan yüksek bir kuleye hapsedilmiş.Haydi kardeşler elele verip de onu bir kurtaralım.
2.CÜCE- Yüksek kule mi?
3.CÜCE-Sen bizim boylarımızın farkında değilsin galiba
AHMET-Boyunuzla ne alakası var?biz sizden akıl ve destek istiyoruz.
4.CÜCE-Belimizde iplerimiz, elimizde baltalarımız var bu doğru.
5.CÜCE-O zaman ne yapabiliriz ne yapabiliriz?
6.CÜCE-Önce iplerimizi uç uca ekleyelim
7.CÜCE-Sonra kocaman bir yumak yapalım
AHMETİ-İp yumağını büyük bir sapanla kulenin penceresinden içeri atalım
KELOĞLAN-Kızcağız ipi içerde sağlam bir yere bağlasın, sonra ipe tutuna tutuna aşağı insin.
AHMET-Tamam haydi yürüyün.Keloğlan, bir de cadı varmış ara sıra gelip kuledeki kıza yemek getiren.Sen burada gözcülük yap.cadı gelirse bize ıslık çalarsın.
KELOĞLAN- Peki kardeşler hadi gidin.

Herkes çıkar, keloğlan kalır.Sahne dışından sesler gelir
-Yukarıya ip atıyoruz yakalamaya çalıııış
-Tamam olduuu..Şimdi onu içerde en sağlam bir yere sıkıca bağla..Ucunu aşağı sarkıt
-Tutuna tutuna in.Dikkat et.Yavaş...
-Oluyor az kaldı
-Acele etme
-Hah..bitiyor..
-İşte indiiii...
(Alkış sesleri gelir.Sonra cüceler,Ahmet ve kız girerler.Kızın saçları çok çok uzundur.)
KELOĞLAN- Vaay hoşgeldin cankız.Demek sendin o kuledeki tutsak.
RAPUNZEL-Evet, o cadı beni ailemden çalıp, getirip buraya kapatmıştı.Hepinize teşekkür ederim beni kurtardığınız için
O sırada atıyla bir prens girer.
PRENS-Merhaba çocuklar.Bir mesele mi var?
KELOĞLAN- Artık yok prensim.Bu genç hanımı bir kuleye hapsetmişler..Biz kurtardık.
AHMET- Ama ailesine gitmesi gerekiyor prensim.siz onu evine ulaştırabilir misiniz?
(Prens, kızın önünde eğilir)
-Merhaba genç bayan.Emrinizdeyim atıma binin lütfen...
(Kız ata biner,prensle giderler.giderken kız el sallar)
1.CÜCE-Haydi biz de gidelim.
2.CÜCE-Evet pamuk prensesimiz evde saatlerdir yalnız.
AHMET-Hepiniz sağolun kardeşler.
(Cüceler el sallayarak çıkar giderler)
AHMET-Ne o keloğlan, kızın arkasından bakakaldın.
KELOĞLAN-Saçına bakıyordum.Allah kimine bir tel saç bile vermiyor, kime de verdikçe veriyor.
AHMET-Ama bu da senin farkın be keloğlan.Herkesin ayrı bir özelliği var.sen de böyle sevimlisin
KELOĞLAN-Sevimli miyim ben?
AHMET-Tabi ki..
KELOĞLAN-Sağol be arkadaş.neyse haydi ben de yola düşeyim.Daha iş bulmam lazım, çalışıp para kazanmam lazım, anamı doyurmam lazım.
AHMET- Yolun açık olsun Keloğlan gülegüle.
(Keloğlan el sallayarak çıkar)
Ahmet sahnede yalnız kalır.
Sahneye çirkin bir cadı girer.
1.CADI-Heey çocuk.Bu kuledeki kız yok.nasıl çıktı oradan? Nereye gitti sen gördün mü?
AHMET- Ne yapacaksın kızı bulunca?
1.CADI- Yeniden kuleye hapsedeceğim
AHMET- Ne hakla?Almışsın ailesinden ayırmışsın, bir de hapsetmişsin.Yaşın büyük, sana saygısızlık etmem istemem ama senin, bir insanın özgürlüğünü elinden almaya ne hakkın var?
1.CADI-Iıı...Sana be çocuk?
AHMET- Bak birileri kurtadı kızı.Ya sen? Sana birşey olsa kim kurtarır, kim üzülür?Hep kötülük yaparsan bir tek sevenin olmaz.Hep böyle yalnız ve nefret dolu yaşar gidersin.Yeniden kötülük yap diye ben sana hiç kızın yerini söyler miyim?
1.CADI- Kızın nerde olduğunu söyle diyorum.Yoksa seni...
AHMET- Yoksa bana da kötü bir büyü mü yaparsın?Yahu elinde o kadar güç var ama kötülükten başka birşeye aklın ermiyor.Mutsuzsun.yalnızsın.Bir kere olsun iyi birşey yapmayı denesene.Gör bak iyilik yaparsan nasıl sevecek insanlar seni.
1.CADI- Sevgi de ne?
AHMET- Bunu sana ben anlatamam.Git tek bir defa birine bir iyilik yap.Sonra onun yüzüne bak, sevginin ne olduğunu göreceksin.
1.CADI- Ne faydası olacak ki sevginin bana?
AHMET- Mutlu olacaksın.Bunu bir kere dene, ne kaybedersin?
1.CADI- (durur düşünür) Şey.Kuledeki kız iyi mi? Bak onu bir daha görürsen söyle korkmasın.Bitti artık.Ben..Şey..Gideyim ben.Bir anda kendimi çok berbat hissettim.(afallamış ve pişman halde çıkar)
Öteki taraftan başka bir cadı girer.Elinde bir sepet dolusu elma vardır.Bu da pamuk prensesin üvey annesi olan cadıdır.
2.CADIı- Heeey çocuk. Ben pamuk prensesi arıyorum .Buralarda bir yerlerde yaşıyormuş.kulübesi nerde göstersene bana.
AHMET- Elma mı ikram edeceksin pamuk prensese?
2.CADI-Eveet.Söyle nerde?
AHMET- Zehirli elma..Torunun yaşında bir kızı öldürmek için.Neden? Senden daha güzel diye.İyi de insanlar giderek yaşlanır.Mutlaka senden daha güzel gençler olacaktır.Buna engel olamazsın ki
2.CADI- Sana ne be?
AHMET- Sen bugüne kadar hiç kimseyi sevdin mi? Ya da seni seven biri oldu mu hayatında?
2.CADI- Yooo
AHMET- E sen olsan şu huylarınla kendini sever miydin?
2.CADI- Şey..Yok.Tabi ki hayır.
AHMET- Güzel diye nefret etmene ne gerek var? Üvey kızın o senin.Kızın gibi sevsen, yaşlanıp güçsüzleştiğinde sana bakmaz mı?
2.CADI- Bakar mı?
AHMET- Elbette bakar.İnsan kendisini sevgiyle büyütene, saygıyla hizmet etmez mi?
2.CADI- Eder mi?
AHMET- Eder tabii.Ne ekersen onu biçersin.Biraz sevgi ek, ve sonra sonucunu gör.
2.CADI- Şey.Elma yer misin? Bak buydu zehirli olan.Bunu hemen uçurumdan aşağı atıyorum.Gerisi temiz.Al herkese ikram et.
AHMET- Bence bunu sen ikram et.Git şu yüzünü gözünü düzelt.Çok güzel bir kadınsın zaten.Normal halinle biraz gayret edersen kendini çok sevdirebilirsin.
2.CADI- Iıı.Şey..Peki çocuk.Utandım bir an kendimden.Gideyim.Beni bir daha gördüğünde sen de seveceksin.Masalımızı okuyan çocuklar da sevecek.İnsanlar bana kötü cadı demeyecekler.Herkes bunu görecek.(Seyircilere döner) Sizler de göreceksiniz.(yürür, sahneden çıkana kadar konuşur) Kötü değilim ben.Herkese göstereceğim bunu

Çok güzel giyinmiş bir kız, eteklerini tutarak sahneye girer, koşarak öteki taraftan çıkar.çıkarken de şöyle söyler
-Eyvah, saat 12 yi geçti.Büyü bozulmadan eve yetişmem lazım...
(Koşarken ayakkabısının teki düşer............Kızın arkasından prens koşmaktadır)
2.PRENS- prensesim durunuz.daha bana adınızı bile söylemediniz.
Kız kaçarak çıkar.Prens ayakkabıyı görmemiştir.Ahmet gider, yerden ayakkabıyı alır, prense uzatır.
AHMET- Buyrun prensim.az önce kaçan prensesin ayakkabısının teki.
2.PRENS- İsmini bile öğrenemedim.
AHMET-İsmi Külkedisi.Üvey annesi ve iki üvey kızkardeşiyle yaşıyor.Aslında bir prenses değil.Zengin bir konakta üvey annesinden çok eziyet görüyor.
2.PRENS-Ama bir prensese benziyordu
AHMET- O da bir iyilik perisinin yardımıyla oldu.Aslında kızcağızın sürekli iş yapıp çalışmaktan, elleri bile yara bere içinde..ben daha fazla konuşmak istemiyorum.prensim siz gidip külkedisini bir an önce kurtarın.
2.PRENS- peki sen kimsin?
AHMET-Ben Ahmet.....Prensim.lütfen daha fazla vakit kaybetmeyin.
2.PRENS- Peki çocuk sağol...diyerek ayakkabı elinde, az önceki kızın koştuğu yöne doğru koşar ve çıkar

Diğer taraftan sahneye elele pamuk prenses, prens, ve peşlerinden de 7 cüceler girer...Cüceler alkışlamaktadır..
AHMET- Buldunuz mu birbirinizi? Haydi bakalım çok mutlu olun inşallah..diyerek alkışlar.

Müzik başlar.Sahnenin her tarafından bütün oyuncular sırayla girerler.Herkes elele tutuşup halka olur.
Halka yavaş yavaş dönmeye başlar ve şarkıya eşlik eder.

SEV KARDEŞİM ELİNİ VER BANA........

(Şarkının sadece nakaratı verilir...)

Ahmet elele tutuşmuş halkadan ayrılır, tekrar köşesine gider yatar..

Bütün bunlar rüyadır..

Işıklar söner/yanar..

Ve selamlama.....

FİGEN METE

OYUNU OYNAMAK İÇİN İZİN ALINIZ

illedetiyatro@gmail.com

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org