Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Meltem Kurtsan Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Bir Dakika Etik MELTEM KURTSAN
14.02.2010
Okunma Sayısı : 5043
Oy Sayısı : 3
Değerlendirme : 5
Popülarite : 2,39
Verdiğiniz Puan :
 

 

Bir Dakika Etik MELTEM KURTSAN

.
.

  Bir Dakika Etik MELTEM KURTSAN ile Bülent Şenver

.
.
.


Bir Dakika Etik MELTEM KURTSAN
Deşifresi
 
Meltem Kurtsan (MK)
Bülent Şenver (BŞ)
 
 
 
BŞ: Değerli gençler, bir dakika etik programına hoşgeldiniz.Bu programda etiği konuşmak için bir misafirimiz var. Misafirimiz Sayın Meltem Kurtsan. Hoşgeldiniz.

MK: Hoşbulduk.

BŞ: Meltem Hanım, Kurtsan Medikal  Yönetim  Kurulu Başkanı, Kurtsan İlaç  Yönetim Kurulu Üyesi ve Otacı A.Ş. 'de Yönetim Kurulu Üyesi. Aynı zamanda da bütün bu şirketlerde ortak.

Ayrıca birde sivil toplum örgütü şapkası var. Genç Kadın Girişimciler Deneği'nin Yönetim Kurulu Başkanlığını'da yapıyor. Bu derneğin kurulduğu bir sene oldu.

Siz bu konuda çok çeşitli şapkalarla etrafınıza baktığınızda muhakkak etik ile ilgil sık sık karşınıza bazı olaylar geliyordur ama öncelikle biz sizinle insanlarımızın üzerinde durduğu ama pek de bu nedir ? diye  akıllarını yormadığı bu etik kelimesini bir açalım. Sizce etik ne demek?

MK: Doğru davranış biçimi diye anlıyorum. Doğru davranış derken de yaşadığımız sürece yaptığımız iş, çevremiz, yaşadığımız yer, ilişkiye girdiğimiz insanlar açısından, komşularımız, iş arkadaşlarımız , çocuklarımız, ailemiz, kendi yaşamımızı sürdürürken bunlara zarar vermeden ve bunlarında haklarını koruyarak hareket etmek diye özetleyebilirim.

BŞ: Biz etiği konuşurken sadece insanların etik davranışlarından değil birde şirketlerin, kurumsal yapıların etik davranışlarından bahsediyoruz. Hükümetlerin etik davranması, siyasi hayatın etik davranması, Sosyal Sigortalar Kurumu'nun etik davranabilmesi gibi.

Siz bu etik davranış konusunda gerek Kurtsan İlaç, gerek Kurtsan Medikal, Gerek Otacı Anonim Şirketinde etik olmak, bu şirketlerin etik davranması , iş etiği konusunda birtakım çalışmalar  yapıyor musunuz?

MK: Her firmada olduğu gibi bizimde kültürümüz oluştu yıllar içinde. Biz bu sene 45.yılımızı doldurduk. Dolayısıyla çok köklü bir kurum halindeyiz Türkiye'de. Muhakkak ki bir takım yazılı kurallar, birtakımda yazılı olmayan kurallarımız oluşmuştur.

Sizin dediğiniz anlamda etik kurallar olarak yazmadık ama bizim birçok prensibimiz var ki  baktığımızda bunları etik değerler olarak görebiliriz. Birincisi mesala fabrikanın girişinde yazar "İşini doğru yap." "Zamanında işe gel." "Paranın peşinden koşma, işini doğu yaparsan o nasıl olsa gelir." "Ekip olarak davranmak mükemmeldir " gibi çeşitli sözlerimiz var.

Hiçbir zaman kredi le iş yapmayan bir  firmayız. Büyük krediler alıp, sonra onları ödememek bizim kitabımızda yok.

Hep kendi yağımız ile kavrulan , hiçbir zaman israfa ve müsrifliğe kaçmayan, kendi imkanlarını bütün çalışanlarıyla paylaşan, çalışanlarını bir aileden geldiğini öngören böyle kuralalrımız var.

Doğaya saygı tabiki. Otacı'nın temeli o,  doğal ürünlerden faydalanmanın yanında, doğal ürünleri değerlendirmek, doğal beslenmeye önem vermek gibi. Dolayısıyla bir bakıyorsunuz aslında bunları alt alta koyduğunuzda sizin kültürünüzü oluşturan konular bir yerde etik değerler oluyor.

BŞ: Türkiye'de hep basında okuyoruz, televizyonlarda duyuyoruz, gençlerimizde basını okuyorlar , onlarda takip ediyorlar .

Türkiye'de yolsuzluklarla ilgili çok çeşitli olaylar gündeme geliyor. Gençlerimiz bunları okudukça moralleri bozuluyor, Türkiye'ye olan güvenleri azalıyor. Sizce Türkiye'de bu yolsuzluk niçin bu kadar büyüdü, bu boyutlara ulaştı?

MK: Sanıyorum ki buna müsamaha  gösteren politikalar, cezalandırılmayan, örnek teşkil eden çeşitli davranışlara göz yummak diye düşünüyorum.

Gerçekten belli bir dönemden sonra  bu bizi de çok rahatsız ediyor, toplum içinde yaşadığımız için. Bizim gibi  40 – 50 senelik  firmalar belli bir büyüklüğe geliyorlar, 4 kişiyiz ortak, aile şirketlerimiz var, hepimiz çalışıyoruz gece gündüz ve belli bir büyüklüğe geliyoruz.

Doğru hareket ettiğiniz zaman  birden bire bir büyüme olmuyor. O zaman diyorsunuz ki biz niye büyüyemiyoruz, bizde bir kusur mu var? Ama doğru yolu takip ettiğinizde belli bir büyüklüğe kadar erişebiliyorsunuz.

Sadece kayıtlı olanların vergileri alınıyor, kayıtlı  olmayan , vergisi alınmayan bir sürü şirket var. Dolayısıyla bütün  yük yine doğru düzgün çalışan şirketlerin omuzlarında. Büyümek çok zor. Enflasyon ile mücadele etmek.

Ben hep onu söylüyorum; Şuanda Türkiyede gelir seviyesi 3 bin dolar olduğu müddetçe bizimde şirketimizin cirosunu arttırmamıza imkan yok. Çok az arttırabilirsiniz. Ama ne zaman ki biz 30 bin dolarlık bir gelir olduğunda bizimde ciromuza otomatikman bir sıfır eklenecektir zaten.

Dolayısıyla biz hepimiz aynı gemideyiz. Birbirimizin ekmeğini yemek yerine şu ülkemizi kalkındırsak da hepimiz birden zengin olsak. İçimizden o geçiyor.

BŞ: O zaman şunu söylemek mümkün diyorsunuz;  Türkiye'de birdenbire büyüyen, çabuk büyüyen ve bir şekilde çok süratli bir şekidle işlerini ve iş yapma hacimlerini büyüten  grupların  geçmişlerinde muhakak etik olmayan bir şey vardır diye bir kanaat  mi oluşuyor?

MK: Oluyor, tabii. Ne derler "Çok  laf yalansız, çok para haramsız olmaz" derler.

BŞ: Bu konuda morali bozuk olan gençlerimize şunu diyebilirmiyiz?

Türkiye böyle değilmiş, onu biz bu hale getirmişiz ve ileride de böyle olmayacak Türkiye.  Türkiye değişecek, onun için moralli olun diyebilirmiyiz?

MK: Demek zorundayız. Pes edersek, kendimizi bırakırsak nasıl yaşayacağız?

İnandığımız değerlere sahip çıkmamız lazım. Bizim gibi düşünen insaları çoğaltıp, bu çoğunluğu , dengeyi değiştirmemiz lazım. Başka çaremiz yok. O zaman olanı kabul edersek kadercilik yapmış oluruz.

BŞ: Gençlerimiz morallerini bozmasınlar.

MK: Öyle hemen bozulmak yok. Gayret, devam .

BŞ: Siz çok sık ilaç konusunda ihalelere giriyorsunuz, bu ihalelerdede etik olmayan davranışlar görüyormusunuz?

MK: Biz ilaçtan ziyade medikal piyasasında bunu yaşıyoruz. Flaster alımları , hastane malzemesi alımlarında son zamanlara kadar çok görüyorduk ama sanırım şimdi önü kesilmeye başlandı. İhale usulü olduğu için çeşitli numaralar, dümenler dönüyor maalesef.

BŞ: Genel anlamda çeşitli numaralar diyorsunuz.

MK: Öyle diyorum, ne diyeyim? 

BŞ: Herhalde doğru olmayan şeyler diye kastediyorsunuz?

MK: Tabiki.  Siz kalitenizle , firmanızla, markanızla  sadece bunlarla sıyrılmanız, sadece bunlarla sıyrılmanız  mümkün olmayan konumlara düşebiliyorsunuz. Dolayısıyla burada tercih edilme sebebiniz olması gereken,   en iyi kaliteyi en  ucuza veren  kişinin alması gerekirken başka kriterler ön plana çıkıyor maalesef.

BŞ: O ihaleyi verecek olan kırumdaki karar veren insanlarla olan ilişkileriniz önemli hale geliyor.

BŞ: Aynen öyle, dediğiniz gibi . Biliyorsunuz Türkiyede'de etik anlayışı bilincinin oluşturulması ve geliştirilmesi, değerlendirilmesi için  bir vakıf kuruldu. "Türkiye Etik Değerler Merkezi Vakfı"

MK: Çok güzel.

BŞ: O vakfın bende kurucusuyum. Bu konuda  size bir soru sorsam, bu konuda Türkiye'de etik anlayışı bilincinin geliştirilmesi için ben ve benimle birlikte hareket eden kurucularımız ki kurucularımız 8 tane şirket var , 15 tane oda ve dernek var. 42 tane gerçek kişi var. Ne yapalım biz?  Nelere önem verelim biz?

MK: Siz herhalde biliyorsunuzdur, bu kadar beyin bir araya gelmisiniz , bana bunu söylemek düşmez herhalde.

BŞ: Estağfurullah.

MK: Ama sanıyorum ki sesinizi çıkartıp bilinç oluşturmak, bunu anlatmak, çıkış yolunun olduğunu göstermek, umut ışığı yakmak. Herhalde bu olabilir diye düşünüyorum. Belki ödül koymak,  bu konunun gündeme gelmesini sağlamak.

BŞ: Gençlere bir şekilde eğildik. Üniveristelerde etik kulüpleri oluşturmaya başladık. Eğitimde bu konuya önem vermemiz gerekiyor.

Gençler de etiğe önem verirlerse şuanda bir tohum atılmış olur, ileride çiçekler ortaya çıkar. Hepimiz faydalanırız.

BŞ: Meltem hanım, etikten bahsettik ama bir de olayın ahlak kısmı var.

Ahlak dediğimizde bireysel davranışlarımız,  ailedeki ahlak, ailedeki bireysel davranma  kültürü ve anlayışı. Türkiye'de bu bireysel ahlak dediğimizde , aile içi ahlak ve davranışlarımız .

Siz Türkiye'de anneniz babanızın dönemi ile ilgili bir gözlemleriniz var, bir kendi yaşantınız var, çocuklarınız var.

Türkiye'de bu aile ve ahlak ile ilgili davranışlar  geçmişte daha kötüydü, şimdi daha mı iyileşiyor? Yoksa hayır, belirli bir düz çizgi izliyor. Yoksa hayır, eskiden biz daha ahlaklı ve etik değerlerine sahip çıkan bir toplumduk şimdi bunlar yavaş yavaş yozlaşıyor ve azalıyor, daha bu konuda kötüye mi gidiyoruz?

Nasıl bir gözlem yaparsınız bu konuda?

MK: Sabiha Tansu benim halam ve kendisi etnograf. Eski Türk giysileri ve başlıkları koleksiyoneri ve yazar. Dolayısıyla onun çok araştırması var Anadolu'da. Ondan izlenimlerimi size aktarmak isterim ki, biz gerçekten çok köklü bir kültüre sahip bir toplumuz.

Anadolu bütün kültürlerin beşiği biliyorsunuz, muhakkak ki bir düzen vardı ki bugüne kadar gelebildi, yoksa böyle bir köklü kültürde belli noktalara gelmek imkansız olurdu.

Dolayısıla muhakkak ki yazılı olmayan ama toplumsal kuralların çok yoğun yaşandığı, ilişkilerin çok yoğun olduğu bir, kültürümüz var Anadolu'da ve sanıyorum bu halada devam eden değerler mevcut.

Ancak şehire geldiğimizde , televizyonların etkisi, Amerikan filmlerinin gösterilmesi, eğlence hayatının yansıtılması, bilinçsiz bir televizyon eğitimi. Televizyon  herkesin evine giren in iyi eğitim aracı.

Farklı dünyaların , farklı şekilde yaratılması,  sanıyorum gençlerin dengesini bozdu, bozmayada devam ediyor.

Ulusal yayın politikası olması gerekiyor, eğitim  politikası içerisinde diye düşünüyorum. Bazı  ülkenin uygun olmayan  yayınlara  bir şekilde bir filtre koymak gerekir diye düşünüyorum. Bu sadece müstehcellik anlamında  değilde bütün etik ve ahlak değerleri  düşünülerek yapılmalı.

Eğitime yönelik olmalı. Bizim olmak istediğimiz, toplumumuzu getirmek istediğimiz, noktaya ulaştırmak için bilinçli bir eğitim programı izlenmeli düye düşünüyorum.

Burada en çok ahlakın yozlaşmaya uğradığı bölümüde sanıyorum ki varoşlarda görebiliriz.  Çünkü nüfus artışı malum, ekonomik durum malum.

Bir türlü bunu değiştiremediğimiz zaman bu nüfus artışını besleyecek değerleride oluşturamıyoruz, maddi geliride  oluşturamıyoruz.

Onun için birazcık herkes birbirinin elindeki  kapmaya yöneliyor.

BŞ: Dolayısıla geçmişe baktığımız zaman ahlak ve aile hayatı dediğimizde eskiden daha iyiye doğru değil, eskiden daha kötüye doğru gidiyoruz.

O nedenle de elimizi çabuk tutup, aşağıya doğru yozlaşma eğrisini yukarıya doğru nasıl çıkartırız? Onun için bazı önlemler tedbirler almamız lazım.

MK: Evet.

BŞ: Ben size çok teşekkür ediyorum. Bizimle çok güzel bir sohbet yaptınız.

MK: Ben teşekkür ediyorum. Biizmle çok güzel bir sohbet yaptınız.

BŞ: Değerli gençler, bu programda etik konuştuk. Bir dakika etik programında misafirimiz Meltem Kurtsan'dı.

Değerli gençler her zaman etik olun, etik değerlerimize sahip çıkın.

Bir başka "Bir dakika etik" programında  birlikte olmak dileğiyle hoşçakalın.


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org