Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Can Kıraç Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Satır Araları ile Can Kıraç
26.04.2012
Okunma Sayısı : 9908
Oy Sayısı : 1
Değerlendirme : 5
Popülarite : 0
Verdiğiniz Puan :
 

 

Satır Araları ile Can Kıraç
Can Kıraç

.
.

Sayın Sibel Erenoğlu hanımefendi benimle hoş bir söyleşi yatı.

Paylaşıyorum...

.
.

Satır Araları ile Can Kıraç


"Babama Atatürk haber gönderiyor. "Can ne oldu?" Annemi bir panik alıyor. Atatürk evlat edinecek çocuklar arıyor; annem beni saklıyor bir nevi. Bana sonradan anlatılan Ülkü ile örtüşür bu olay…"

Çocukluk yılları en çok özlenen zamanlardandır.

Çocukluk yıllarında yaşanılanlar anımsandığında özlem ve gülümseme ifadesi aynı anda gelir ve yerleşir yüzlerimize.


Birinci nesil Cumhuriyet dönemi çocuğu, 1927'de Etimesgust'ta, şimdiki Atatürk Orman Çiftliği'nde yaşama merhaba diyor. 

Can Kıraç'ın isim babası Mustafa Kemal Paşa ise… 

Babası Ali Numan Bey'in "Kuru Ziraat" çalışmalarından dolayı soyadı kanunu ile Mustafa Kemal Atatürk tarafından Kıraç soyadı da aileye verilmişse…

Hem adını hem de soyadını Mustafa Kemal Atatürk'ün verdiği tek çocuk ise…

Türkiye'nin tanıdığı Koç'un Can'ı çocukluğunu Eskişehir'de yaşamış ise…

Eskişehir unutur mu Can Kıraç'ı?… ve başlıyoruz söyleşimize…

Mazi ile irtibat…


2005'te Eskişehir'e geldiğinde sadece Eskişehir Devlet Hastanesi'nin durduğunu gördüğünü söylüyor Can Kıraç;

"Annem o hastanede öldü. 46 yaşında dış gebelik nedeniyle hastaneden çıkamadı.

Eskişehir'de defnedildi. Başhekim Şükrü Bey sünnetimi o hastanede yapmıştı…

Koç'a girdiğim ilk yıllarda da envanter dönemleri çocukluğumun geçtiği Eskişehir'e gelişlerimin nedeni olurdu.

Porsuk Oteli dünyanın en cazip merkezlerinden biri gibi gelirdi… (Başkan Büyükerşen müthiş, Eskişehir'den çok etkilendim.) "

2005 yılında,  Eskiş

ehir Osmangazi Üniversitesi tarafından Zirai Eğitimin Başlamasının 159. Yılı programı davetiyle geldiği çocukluğunun şehrinden son bir saptama ise; annesi, babası ve kardeşi İnan'la oturduğu evin yıkılmış olması.

Can Bey'e, "Ali Numan Bey'in yazdığı kitapları ve fotoğrafları elimize alma imkânımız olur mu acaba?" diyorum. (Tüm yaptığımız çalışmalar görüşmemiz öncesinde Ali Numan Bey'e ait görsel hiçbir veriye götürmüyor çünkü beni…

Ali Numan Bey'e rastladığımız görsel tek konu bir belgesel…

TRT'de yayınlanmış olan Cumhuriyete Kanat Gerenler, onu da TRT arşivinde bile bulamıyorsunuz!...)

"Babamın kitaplarını Ziraat Araştırma Merkezi'ne gönderdim" diyor.

Fotoğraflar ise taşınmalar esnasında kaybolmuş!

Söyleşimiz sırasında öğreniyoruz.

Doktor Asuman Müftüoğlu ve çocukları ile Can Bey, eşi İnci Hanım ve çocukları birlikte Çeşme'de geçtiğimiz yaz bir araya gelmişler...

Bu sözler Ali Numan Bey'in fotoğrafına ulaşmamızı sağlıyor.

Asuman Müftüoğlu telefonumuza evet bir fotoğraf var bende diyerek yanıt veriyor…

Can Bey'in masasının arkasındaki konsolun üzerinde tam solunda annesi Semiha Hanım'ın Atatürk'le bir fotoğrafı duruyor…

Yakından baktığımda ise Atatürk'ün bir başka fotoğrafı üzerinde kendi imzasıyla hediyesi…

Semiha Hanım çok güzel bir hanım…

O fotoğrafta Can Bey'e hamile…

Ali Numan Bey Devlet Üretme Çiftlikleri Genel Müdürlüğü'ne yükselmiş bir devlet memuru…

"Babamın bir evi dahi yoktu" diyor Can Bey!…

"Bize ne bırakıyorsun" demişler, çocukları Can Bey ve İnan Bey; Ali Numan Bey'in yanıtı; " Ben ikinizi de paramla okuttum, dolayısıyla siz çalışıp kendiniz kazanacaksınız" oluyor.

Kıraç Ailesinin Eskişehir'e gelişi…


Baba Ali Numan Bey genç bir ziraatçı. 

Ankara-Keçiören yolunda Kalaba Köyü yakınındaki Ziraat Mektebi'nde öğretmenlik yapan Ali Numan Bey'i, Gazi Paşa 1926 yılında Etimesgut'a davet ediyor…

Mustafa Kemal'in Türk Çiftçisi için açmak istediği önemli yolu kavrayan Ali Numan Bey hemen Gazi Çiftliği'nde çalışmalara başlıyor.

Gece gündüz demeden çalışan genç ziraatçı kısa sürede Gazi Paşa'nın gözüne girmeyi başarıyor.

Ve eğitimini geliştirmek için ABD'ne gönderilen ilk ziraatçı olma fırsatını yakalıyor.

1927-1931 yılları arasında Kansas Ziraat Koleji'nde, sonra Nebraska Üniversitesi'nde eğitimini tamamlayarak Türkiye'ye dönüyor…

Çalışmalarına, Gazi Çiftliği yerine Eskişehir'de devam etmeye karar veriyor.

Eşi Semiha Hanım ve beş yaşındaki oğlu Can'ı da beraberinde ABD'den Eskişehir'e getiren kararın ana nedeni ise dray farming (kuru ziraat) üzerine yoğunlaştırdığı çalışmalarını Eskişehir'de yararlı hale getirebileceğini düşünmesi.

Kurak iklimlerde, bozkırlarda kıraç topraklardan mahsul alabilme sanat ve metotlarını, sulamaksızın başarılı ürün yetiştirebilme bilgisini ülkemizde yaşama geçirebilmek kuru ziraat.

Eskişehir'in 15 km kadar batısında Osmanlı'nın gürzü eline aldığı yer Karacaşehir Köyü'ne geliniyor. İlk taşından itibaren kurduğu  on – on beş büyük bina hangar ve depolardan oluşan Tohum Islah İstasyonu, yılmada

n usanmadan tüm gücüyle çalışması inandığı işi başarmaya götürüyor: Bu bozkırlarda kısa süre sonra buğdaylar, çavdarlar fışkırıyor...

Can Bey'e Eskişehir denildiğinde…

"Benim ilk aşk duygum Eskişehir'de yeşermiştir…

Naşide Saffet, ilk Türkiye Güzellik Kraliçesi. Altı yaşıma adım atarak ilkokula gitme heyecanını yaşadığım yıllar.

O yıllarda Eskişehir genç ve inançlı akıncıların toplandığı bir Anadolu şehriydi.

Devlet Demiryollarında, Şeker Fabrikalarında, Hava Kuvvetlerinde, Tarım Deneme İstasyonunda, Yargıtay'da Cumhuriyet döneminin temeline harç koyan idealist kadrolar iş başındaydı.

Bu genç akıncılardan biri de uçak mühendisi Selahattin Atan'dı. Selahattin Bey'in ününe ün katan kişi ise 1931 yılındaki yarışmada Avrupa güzeli seçilen eşi Naşide Saffet.

Naşide Saffet'in ayakları ucunda bazen oturarak bazen de uyuklayarak yaşardım!

İlkokul hayatımın bu unutamadığım anısını hala coşkuyla hatırlarım.

İlkokul son sınıftayım.

Atatürk Hatay olayları ile ilgili hasta olmasına rağmen Eskişehir'de İsmet Paşa ile buluşuyor.

Hatay girişimlerini yumuşatmak istiyor.

Babama Atatürk haber gönderiyor. "Can ne oldu?" Annemi bir panik alıyor. Atatürk evlat edinecek çocuklar arıyor. Annem beni saklıyor bir nevi. Bana sonradan anlatılan Ülkü ile örtüşür bu olay…" 

Cumhuriyet'in temel harcını Eskişehir'e koymayı görev edinmiş Ali Numan Bey'in ve Semiha Hanım'ın oğlu Can Bey ilkokula Eskişehir'de başlıyor... "İki at arabayı çeker, şose yol yok o zamanlar, yaylar daha az sarsar…

O dönemin yaylı arabaları ile okula gidiyordum…

İnönü İlkokulu, Gazi İlkokulu, Demiryolları İlkokulu…

Demiryolları, Eskişehir'in o dönemdeki en modern kurumu.

O dönem DDY yönetim sorumluluğu Almanlar'da. Onların çocukları için Demiryolları İlkokulu Almanca eğitimli. Ben ABD'de kaldığım için çat pat İngilizce öğrenmişim. Her gün ağlayarak döndüğüm için Demiryolları İlkokulu'ndan kaydımı aldırtıp Gazi İlkokulu'na devam ediyorum." Çocukluk  arkadaşları da unutulmaz biliriz. Can Bey'e Eskişehir'deki çocukluk arkadaşlarını soruyoruz…

"Benim Eskişehir'deki arkadaşlarım, Aydemir Balkan, Orhan Boran, Orhan Erden, Adnan Erden, İrfan Erden, Dr. Asuman Müftüoğlu, Sebahat Sölpük, (Eski Bakan) Seyfi Öztürk,  Firuz Kanatlı (sonradan Galatasaray'dan), (Sebahat Sölpük'le sonraki yıllarda da yaz tatillerinde gittiğimde memleket meselelerini konuşurduk)."

İlkokul bittikten sonra Galatasaray Lisesi yıllarında da yazları çiftliğe giderdim.

Horozlar… Ve horoz  koleksiyonu… Ortaya çıkan eski arkadaşlık…

"Kendime çiftlikte seçtiğim arkadaş horozdu. Kümeste holluktan yumurta almak ve horozun müdahalesi... Horoza karşı tutkum kümesteki hâkimiyetinedir.

Horozlar çocukluğumun geçtiği Eskişehir'deki çiftlik hayatımda en yakın arkadaşlarımdı.

Onların bağımsız, başına buyruk tavırlarına hem kıskançlık hem de hayranlıkla bakardım. Her zaman doğaya yakın ve yeşillikler içinde yaşamak istedim, o nedenle 1968'den beri Küçük Çamlıca'dayız.

İşte bu nedenlerle, her gittiğim yerden mutlaka horoz heykelleri, heykelcikleri, horoz objeleri alırım.

Onları hem çok dekoratif ve hem de sempatik bulurum."

10 Kasım 1938… "Atatürk öldü…


Şimdi ben gençlerin Türkiye'de herhangi bir kişiye böylesine bağlanacağını sanmıyorum… Sınıfça ağladık.

Atatürk öldüğünde Ortaköy'de Galatasaray Lisesi'nde hazırlık okuyordum.

O, Dolmabahçe'de…

Katafalkın önünden geçen talebeler arasındaydım.

O akşam ateşim çıktı. Apandisit teşhisi konmuş.

Ameliyatımı Eskişehir'de Şükrü Bey yaptı. Bir süre Eskişehir'de kaldım. Atatürk'ün naaşı gece yarısı trenle Eskişehir'e gelecek biz babamla beraber gittik gara. İçeriye girmek mümkün değil.

Görebi- leceğimiz tepede bir yere çıktık. Eskişehir tren yolu etrafı meşalelerle donatılmıştı, uzak köylere kadar uzanıyordu..."

1940'lı yıllar…

"Babam Halkevi Başkanı'ydı. Halkevleri kültür yuvasıydı. Fransızca eğitim gördüğüm için yazları Fransızca eğitimler verirdim Halkevi'nde. (Eski Bakan) Seyfi Öztürk'te Fransızca kurslarına gelirdi. Ziraat Fakültesi'ne kaydolduğum dönemde annem yaşamını kaybetti. Yine 1946 yılında CHP adayı olarak Demok-rat Parti'nin ağır topları Hasan Polatkan, Kemal Zeytinoğlu, Emin Sazak ekibi karşısında babam seçimlere girdi. O seçimlerde  benim babam milletvekili olamadı… Babam bana o seçimlerde şunu öğretti "halkın oyu kutsaldır"… Menderes Hükümeti'nin ilk Tarım Bakanı Nihat Eğriboz, yakından tanıdığı meslektaşı Ali Numan Kıraç'ı CHP'nin milletvekili adayı olmasına rağmen Devlet Üretme Çiftlikleri Genel Müdürlüğü görevine yeniden atadığı için Başbakan Menderes ile ters düşmüş, bütün ısrarlara rağmen Ali Numan Bey'i görevden almayı kabul etmemişti. Bu durumda Adnan Menderes Başbakan'lıktan istifa ederek Nihat Eğriboz'u kabine dışında bırakarak Nedim Ökmen'i Tarım Bakanlığı'na atıyor.

Tarım Bakanı Ökmen'in ilk icraatı ise Ali Numan Kıraç'ı emekliye sevk etmek oluyor.

 

İlk imzaladığı kararname olarak babamı emekliye sevk ediyor… O mektubu hala saklıyorum… 3 satırlık bir mektup. Bir teşekkür ifadesi kullanılmıyor.

1950'de babam tekrar seçimlere girmedi. Nihat Eğriboz bakandı. Bende anısı var... Onun oğlu Demir, Ziraat Fakültesi'nden sınıf arkadaşım.

Babama Gazi Çiftiliği Müdürlüğü görevi verildi. Bir nevi ödüllendirme 1949 – 1950 lojman verdiler. Eskişehir'den kopuşumuz o lojmanla başladı...

Babam çalışkan bir insandı.

Çok önemli bir çalışması da Köy Enstitüleri'ni destekleyerek bütünleştirdiği Sakarılıca'da (mikro klima bölgede) çeşitlendirmedir.

ABD'den tatlı mısır, karpuz tohumları ile Eskişehir'de birçok yerde deneme yaparak hareket almıştır. Tatlı mısır Eskişehir'den ilk çıkan konservelere neden olmuştur.

Babam 1954'te İstanbul'da öldü.

Can Kıraç almanağı!…

Can Bey'i portre konusu olarak değil doğumundan itibaren her bir yıla bir almanakla konu almak gerekliliğini düşünüyorum…

Can Kıraç; 41 yıl heyecan duyarak, zevkle çalışan KOÇ'UN CAN'I. Bundan onur duyuyor.

1991 yılında emekli olmak istiyor. "Hayatın Yeni Sahiline" yelken açıyor… Aşağıdaki tüm internet siteleri ile bizzat ilgileniyor… Kolaj yapıyor… Eşi İnci hanımla birlikte Küçük Çamlıcada'ki evinde yaşıyor… Bir  kızları var  Aslı ve bir de oğulları Ali…  

www.cankirac.com,

www.cankirac.tv,

www.anilarımlavehbikoc.com,

www.anilarveolaylar.com,

www.kolajlitaslamalar.com

Can Kıraç…

Üretken ve dopdolu…

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org