Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Can Kıraç Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

CAN KIRAÇ Bülent Şenver'in Odası TV Programı Bölüm 2
16.08.2012
Okunma Sayısı : 11286
Oy Sayısı : 2
Değerlendirme : 5
Popülarite : 1,51
Verdiğiniz Puan :
 

 

CAN KIRAÇ Bülent Şenver'in Odası TV Programı Bölüm 2

.
.

izlemek için

.
.

dinlemek için

.
.

CAN KIRAÇ Bülent Şenver'in Odası TV Programı Bölüm 2

Deşifresi

Can Kıraç (CK)
Bülent Şenver (BŞ)

BŞ:
Bülent Şenver'in Odasında Bülent Şenver'in konuğu Sayın Can Kıraç ile birlikteyiz.

Şimdi anı bölümümüz.

Can Bey'de anı o kadar çok ki, anlatmakla bitmez, yazsa kaç kitap olur. Ama onlardan bir tanesini bizimle paylaşır mısınız?

CK: Şöyle bir özelliğim var, gençlik yıllarımdan başlayarak olgunluk çağıma kadar 1991 yılı sonudur o çağ, o vakit 64 yaşıma kadar yalnız Koç Topluluğunda çalıştım.

Benim başka bir kültürüm yok.

Koç kültürü ile yetiştim. Dolayısıyla anılarım büyük nispetle Koç Topluluğu, Koç Ailesi ile alakalı. Onun için o gayretle de iki kitap yazdım. Bir de benim kendi çevremi anlattığım kitabım, bir de kolaj merakım olduğu için Kolajla taşlamalar diye kitabım var.

Vehbi Bey, ben ayrıldıktan sonra ne yapacağımı merak ediyordu. Haklıydı, oradan ayrıldıktan sonra sudan çıkmış balık gibi olurum diye çok endişe etmişimdir.

O yıllarda ayrılacağım yıl 1991 yılında çok ilginç bir gelişme oldu.

Ben Galatasaray Lisesinde okuduğum için, Galatasaray Lisesi'ndeki arkadaşlarım bana "Gel, Galatasaray Kulübüne başkan ol.

Kulübün kurumsallaşmaya ihtiyacı var, sende bu konuda birikim sahibisin.

Bize ağabeylik yap" dediler.

Ben bunu tereddütle karşıladım, çünkü benim spor kulübü yönetme deneyimim yoktu.

Kardeşim İnan Kıraç o da Galatasaray Lisesi mezunu olduğu için bana "Abi, sen çok naz yapıyorsun. Galatasaray Kulübü başkanı olsan tarihe geçersin" dedi. "Tarihe geçmek nasıl oluyor?"dedim. "Galatasaray Kulüp Başkanlarının fotoğrafları var.

O fotoğrafları biz Galatasaray Müzesi'ne kaldırırız, ilelebet orada kalır. 41 sene Koç şirketinde çalıştın, senin bir resmini oraya koymayacaklar."dedi.

Vehbi Bey bana hep ne yapacaksın? Ne yapacaksın dediğinde ben, "Kendi özgür hayatımı yaşamak istiyorum" dedim. Vehbi Bey, "Biz senin hangi özgürlüğüne mani olduk" dedi. Ve inanla konuşmam aklıma geldi "Ben Koç'da çalıştığım için Galatasaray Kulübünün başkanlık teklifini kabul etmedim, oysa tarihe geçecektim" dedim ve fotoğraf hikayesini anlattım.

Vehbi Bey "Sen çalışmaya devam et, ben Nakkaştepe'ye senin heykelini dikeceğim" dedi.

Ben çalışmaya devam etmediğim ve Galatasaray Kulübüne başkan olmadığım için ne orada, ne orada tarihe geçemedim. Ne heykelim, ne fotoğrafım var.

BŞ: Benim sizden dinlediğim öğlen uykusu anısı var.

CK: Ben CEO olunca, Nakkaştepe'ye geçmiştim.

Orası konakların meydana getirdiği bir yer gibi. Benim odamda dinlenme odası vardı, banyoları çok lüks. Daha önce böyle bir çalışma ortamı yoktu.

Ben bunu evde eşime anlatında dedi ki "Tam vakti zamanı gelmiş, Vehbi Bey'in öğlen uykusuna yat öğüdünü bu sefer yerine getir." Dedi.

Ertesi gün eşim bana bir yastık ve pike verdi. Şezlong var dinleme odasında.

Ben sekreterime dedim ki "Aylin, ben 40 sene sonra ilk defa uyumaya karar verdim. Kim gelirse gelsin kaldırma, ben bir saat uyuyacağım" dedim.

Koç Topluluğunda iki kişi yatıyordu. Vehbi Koç ve Rahmi Koç. Rahmi Bey, çarşafın altına çıplak girin o vakit vücudunuz daha çok dinlenecektir" derdi.

Bende soyundum, pikenin altına girdim. 10 dakika sonra kapı çalınıyor, sekreterim geldi "Suna Kıraç Hanım geldi" dedi.

"Peki, söylemedin mi?" dedim.

Sekreterim "Söyledim, hatta Vehbi Bey'in öğüdüne uyuyor, dedim."

Suna Hanım da "Benim bir öğüdüm var onun için toplantıya gelsin" dedi.

Öylelikle benim uyku işim bitti. 40 sene uyumamışsanız, 41. Sene uyuyamıyorsunuz.

BŞ: Bülent Şenver'in Odasında Bülent Şenver'in konuğu Sayın Can Kıraç ile birlikteyiz.

Şimdi soru yağmuru bölümü.

Can Bey, ben size yağmur damlaları gibi sorular hazırladım, sizlere bunları soracağım, kısa kısa cevaplar isteyeceğim.

Büyük şirketlerin, holdinglerin sizce yaptığı en büyük hata nedir?

CK: Holdingleri meydana getiren şirketlerin günlük politikalarına karışmaması lazım. Holdinglerin yapacağı en önemli görev, şirket bütçeleri hazırlanırken o bütçe hedeflerini belirlemek ve ondan sonra o uygulamayı şirketlere bırakmak. Fakat bizde holding yönetimleri genellikle ailenin hakimiyetinde oldukları için, aile bireyleri şirketlerin politikalarına ve uygulamalarına karışıyorlar.

O zaman profesyonel kadrolar "Ya sen idare et, ya ben" durumuna geliyorlar. Bu her holding için geçerli değil, ya da her aile böyle davranmıyor. Ama benim gördüğüm konu, holding hedefleri belirleyecek ve zaman zaman uygulamaları kontrol edecek. Eğer bunun ilerisine giderseniz hata yapmış olursunuz.

BŞ: Küçük şirketler genellikle tek patronla çalışıyor. Küçük şirketlerde en önemli hata ne?

CK: Küçük aile şirketlerinde aile bireylerin işlerin her safhasında bulunmak istiyorlar.

Ben ona " Elleri kasanın içinde."diyorum. Hatta bazen kasanın içinde.

Alıyorlar başka yere götürüyorlar. Halbuki küçük aile şirketlerinde de yönetim politikasının olması lazım.

Ben eskiden fakültelerde konuşmacı olarak girdiğim zaman bunu çok önemsiyordum ve beni başka şirketler konuşmacı olarak çağırdılar ve ısrarla önerdim "En küçük aile şirketlerinin dahi bir politika el kitabı olması lazım.

Aile bireyleri bir araya gelecek ve 1.2.3.4.5 diye nasıl o şirket yönetilecek, ailenin hangi bireyi hangi konuları takip edecek ve lütfen elinizi kasaya sokmayın" önerilerini sunuyordum.

BŞ: Çok parası olan zengin bir insana muhakkak parası ile yapmasını istediğiniz iki şey?

CK: Muhakkak danışsın. Maceraya girmesin.

Borsada oynamasın. Borsa çalışmasını kavrayana kadar parasını bankaya muhafaza etsin. Paranın kazanılması kadar akıp gitmesi de çok riskli olabilir.

Hayır işini ben çok önemsiyorum ama hayır işinde de gösteriş yapmaması, belirli bir politika olması lazım.

Hem gizli olacak, hem politikası olacak.

Niçin ve Nereye yapılacak hayır? Vehbi Koç'un böyle bir yaşadığı olay vardır.

1950'li yılların başında annesi Vehbi Bey'e ısrar ediyor ki cami yaptır diye. Vehbi Bey'in de hoşuna gidiyor ama "Ben bunu iş arkadaşlarıma danışacağım" diyor.

O zaman Vehbi Bey'in güvendiği işadamı Hulki Alisbah, eski bir bankacı, çok deneyimli. Ona konuyu açıyor ve o da etrafı ile konuşarak diyor ki "Eğer siz camii yapmak için ayırdığınız bu parayı bir talebe yurdu yapmaya ayırırsınız hakiki hayır işi yapmış olacaksınız." Vehbi Bey'in ilk hayır işi Maltepe talebe yurdudur.

BŞ: Eğitime ayırdı parasını.

"Bir daha dünyaya gelsem" diye bir cümle olsa bu cümleyi siz nasıl tamamlardınız?

CK: Bir daha dünyaya gelsem yaşamış olduğum hayatı tekrar yaşamak isterdim. Bir pişmanlığım yok.

BŞ: Bir insanı başarılı yapan iki şey nedir?

CK: Hedefini seçmiş olması ve o hayat sürecini sabırla izlemesi, gerekli fedakarlığı yapacak, etrafını iyi gözleyecek.

Hiçbir zaman maziyi ah diye anmıyorum. Hep özlemle anıyorum.

Ben yaşadım bugüne geldim, 85 yaşımdayım, mutluyum.

Keşke eşimde bu mutluluğumu paylaşabilseydi.

BŞ: Türk gençlerinin Türkiye'de çözmesini isteyeceğiniz Türkiye'nin en önemli sorunu nedir?

CK: Ben gençlerin muhakkak bir meslek sahibi olmalarını öğütlüyorum.

Bugün gereğinden fazla üniversitemiz var.

Gereğinden fazla şu nedenle diyorum; bir üniversite bir bilim kadrosuyla üniversite olur.

Dolayısıyla bizim bilim kadrolarımızın bu üniversiteleri donatacağı kadar geniş olduğunu zannetmiyorum.

Zaten görüyoruz ki üniversite mezunları Türkiye'de iş bulamıyorlar.

Dolayısıyla bir meslek sahibi olsunlar, bir hedef seçsinler hayatta ne olmak istiyorlar, o hedefi seçerken de etraflarını izlesinler, etraflarına danışsınlar, kararlılıkla bu seçimleriyle hedefe yöneltsinler.

.
.


Can Kıraç, Bülent Şenver

.
.
.


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org