Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Can Kıraç Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Saatttııımmm! Müzayede
01.08.2015
Okunma Sayısı : 11439
Oy Sayısı : 1
Değerlendirme : 5
Popülarite : 0
Verdiğiniz Puan :
 

 

Saatttııımmm!
Gazeteleri ve dergileri izleyenler, son yıllarda, İstanbul'un bir müzayede şehri olmaya yöneldiğini görmektedirler. Gerçekten, İstanbul gibi asırlar boyu güçlü imparatorlukları ve köklü kültürleri yaşamış ve yaşatmış olan bir şehrin, birgün antik varlığını gözler önüne sermesi gerekiyordu.

Nitekim, 1992 yılından bu yana, büyük otellerimizin salonları ve Yıldız Silahhanesi, sık sık ; "satıyorummm, satıyorummm, saaatttııımmm" haykırışları ile çınlıyor ! Bu organizasyonlar sayesinde, kültür ve san'at hayatımız canlılık kazanmaya başladı. Türk burjuazisinin eski ve yeni temsilcileri, müzayede salonlarında boy göstererek şıklıklarını sergilediler, prestijlerini pekiştirdiler. Müzayedeleri takip eden günlerde de, haberler ve dedikodular, gazetelerde, dergilerde ve sanat çevrelerinde tartışılarak gelecek müzayedelerin daha heyecanla izlenmesine sebep oldular.

Şimdi sizleri, bu yazı aracılığı ile, iki üç saat devam eden görkemli bir gösterinin perde arkasına götürmek istiyorum.

Müzayedenin gerçek başlama işareti sanıldığı gibi salonda toplananların heyecanla bekledikleri zil veya çan sesi değildir !

Her müzayenin hazırlanması için enaz iki üç ay süren; hızlı,tempolu, titiz ve emek dolu bir çalışma dönemine ihtiyaç vardır. Bu hazırlık dönemini, bir gecelik bir konser için aylarca süren çalışmalara benzetebilirsiniz.

Her müzayedenin doğumu gazetelere verilen; "Elinizdeki antikayı değerlendirmeyi düşünür müsünüz ?" ilânları ile başlar. Böyle bir ilânı okuyan ve konu ile ilgilenen kişinin, yıllar boyu evin bir köşesini süsleyen veya dolap arkasında saklanıp unutulan "antika adayı" eşyayı organizasyon merkezine getirmesi ile hazırlık döneminin en zahmetli bölümü yaşanmaya başlanır!

Müzayedeci cephesinden henüz "antika adayı" olan bir mal, onu getiren kişi için hatıralarla zenginleşmiş, paha biçilmez, dünyada eşi bulunmaz bir sanat şaheseridir!

 
Küçük bir fiske ile çın çın öten fincandan, ailenin üç kuşak önce yaşamış paşadedesi, kakuleli kahve içmiştir! Tombak gülepdan ile büyükannenin evlendiği gece misafirlere gülsuyu ikram edilmiştir! Gümüş hamam tası ile saraylı hanımın sırma saçlarına mis kokulu sular dökülmüştür!

Anılarla böylesine zenginleşmiş bir parçanın gerçek değerini belirlemek ve bu değeri tam bir dürüstlükle karşı tarafa kabul ettirmek herzaman kolay olmamaktadır.

"Tombak" sanılan bir şamdanın pirinçten, "gümüş" sanılan bir lokumluğun sıradan bir madenden yapıldığını açıklamak ise insana zor dakikalar yaşatmaktadır. Hele, kendisi için çok kıymetli olan bir hâtırayı paraya çevirerek ,hayatının geride kalan yıllarında biraz olsun feraha kavuşmak isteyen eski bir İstanbul hanımefendisini ikna etmek insanın saatlerini almaktadır. Bu gibi satıcı-alıcı buluşmalarında "sürprizlerle" karşılaşmak ise insana başka heyecanlar yaşatmaktadır !

Tarihi bir köşkün arka odasının duvarında, yıllarca gözlerden uzakta kalmış eski bir yazının Hafız Osman'ın eseri çıkması, sahibine, hayal bile edemediği büyük paralar kazandırmaktadır.

Görüldüğü gibi, müzayedenin bu döneminde, antika uzmanları çok önemli görevlerle ve sorumluluklarla karşı karşıya bulunmaktadırlar. Bunun içindir ki, bazı tespitlerin doğru bir şekilde yapılabilmesi için konunun bir "eksperler kuruluna" sunulması bile gerekebilmektedir.

Müzayedeye konacak bir malın fiyatını belirlemek ise ayrı bir hü-nerdir !

"Yüksek fiyat politikası" alıcıların satın alma heveslerini azaltır. Fiyatın düşük tutulması ise satıcıların mağdur olmalarına ve müzayedelerden kaçmalarına sebep olur. Hatta, biraz düşük fiyatla müzayedeye giren parçaların, müzayedenin insanı kamçılayan etkisiyle, beklenenden daha yüksek fiyata satıldığı da hiç akıldan çıkarılmamalıdır.

 
 
 
 
Tabiiki, fiyatı belirleyen diğer unsurlar arasında; koleksiyonculuk, tarihçe, arz-talep baskıları, moda ceryanları, enflasyon beklentileri de önemli rol oynamaktadır.

Müzayedeye girecek parçaların seçimi ve tanımı yapıldıktan, fiyatları da belirlendikten sonra, sıra "katalog" düzenlemesine gelmektedir.

Katalog, eserlerin tanıtılması, ilgililerin dikkatlerinin çekilmesi ve "albeni" yaratılması bakımından çok özenli ve profesyonel bir çalışma yapılmasını gerektirmektedir.

Fotografçılık ve baskı tekniklerindeki gelişmeler, ülkemizde de çok başarılı kataloglar hazırlanmasına imkan vermektedir.

Ancak, çok güzel basılmış kataloglar, içindeki bilgiler bakımından beklenileni vermiyorsa emeklerin boşa gideceğini peşinen kabullenmek lazımdır. Bunun içindir ki böyle titiz bir çalışma müzayede organizasyonunun enaz iki ayını almaktadır.

Müzayedeler, eserlere verilen önem ve öncelik bakımından, antika meraklılarının ve koleksiyonerlerin etki ve yönlendir-meleriyle, tıpkı modada olduğu gibi, zaman zaman yeni bir kişilik ve görünüm kazanmaktadırlar.

Türkiye'de, 1950'li yıllarda, Viyana mobilyalarına, 60'lı yıllarda Fransız porselenlerine, 70'li yıllarda metal parçalara, 80'li yıllarda resimlere ve 90'lı yıllarda Osmanlı eserlerine gösterilen ilgi, bu "modanın" bizdeki izleri olarak kabul edilebilir.

Bu alandaki diğer ilginç bir gelişme de, İstanbulda ve büyük şehirlerimizde yaşayan bazı antika meraklılarının , dünyanın önemli merkezlerinde oluşan "antika ceryanlarını" izlemeleri ve bizde de hissedilir şekilde "uluslararası" bir ilginin doğmasına öncülük yapmalarıdır.

Bu ilgi, yurt dışındaki "antika kuruluşlarının" Türkiye ile temaslarını yoğunlaştırmalarına sebep olmaktadır.

 
 
 
Biraz da müzayedelere alıcı olarak katılacak olanların dikkat etmeleri gereken hususlara değinmek istiyorum.

Müzayedeye girecek parçalar, enaz bir hafta önce, muhtemel alıcıların incelemesine sunulmaktadır. Alıcılar bakımından bu süre çok önemlidir. Eserlerin görülmesi, incelenmesi,üzerinde tartışılması ancak bu zaman diliminde mümkün olmaktadır.

Sanat eserleri tartı ile alınıp satılmadığına göre, benimsenecek
ölçüleri belirlemek alıcının kendi takdirine kalmış bulunmaktadır. Bu takdirin yapılabilmesi için en geçerli yol "malı" tanımak ve hissetmektir. Parçayı elle tutarak algılamak, güneş ışığında incelemek, ona değişik bir açıdan bakmak, kişinin vereceği kararda çok etkili olabilmektedir.

Bu incelemeleri tamamladıktan sonra, müzayedenin yapılacağı gün salona büyük bir güvenle girmemeniz için artık hiçbir sebep kalmamış olacaktır. Şimdi, fiyat yarışmasının "sihirli" etkisine kapılmadan "bayrağınızı" kullanmak zamanı gelmiştir.!

Bu vesileyle "bayrağı" başka işler için kullanmamanızı da size hatırlatmak istiyorum! Çünkü etrafı ile konuşmaya meraklı bir hanımın, müzayede salonundaki bir arkadaşının dikkatini çekmek için "bayrağını" sallaması, ona, hiç ilgilenmediği bir parçayı çok yüksek bir bedelle satın almasına sebep olmuştur!

Fiyat yarışmasında ölçüyü kaçıranlar için de bazı tedbirler müzayede organizasyonlarının kuralları arasına girmiş bulunmaktadır. Fiyat arttırma konusunda limit belirleyerek bir dostu veya organizasyonun bir elemanını görevlendirmek, müzayedeye telefonla katılarak kimliğinizi saklı tutmak bunlardan bazılarıdır.

Herşeye rağmen, müzayedeye katılarak, sahip olmak istenilen esere "bayrağı" kaldırarak kavuşmanın ve "saaatttııımmm" sözünün keyfinin yaşamanın tadı başkadır!

Ben, sizlere, bu keyfi yaşamanızı diliyorum ve yeni yılın müzayedeli haftasonları ile zenginleşmesini temenni ediyorum.
CAN KIRAÇ 

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org