Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Can Kıraç Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

813 numaralı künye
27.01.2021
Okunma Sayısı : 1771
Oy Sayısı : 1
Değerlendirme : 5
Popülarite : 0
Verdiğiniz Puan :
 

 

813 numaralı künye Ali Levent Sığırlıoğlu.

(Alıntıdır)


İsmi buydu.

İnşaatlarda amelelik yapıyordu; kum taşıyor, biriket taşıyor, hamaliye işleri bitince kapının önüne konuluyordu.

Üç günde bir işsiz kalıyordu.

Lağım çukurları kazdı.

Bulaşıkçılık yaptı.

Parklarda umumi hela temizledi.

Eve ekmek götürebilmek için, en zor, en pis işlere razıydı.

Ala ala asgari ücret bile alamıyordu, sigorta zaten yoktu.

Bir gün kahvede otururken laf lafı açtı, niye kömür madeninde çalışmıyorsun diye sordular, elbette çalışırım ama nasıl gireceğim?

Dayıbaşı denilen aracı tipler var, ona git dediler.

Gitti.

Dayıbaşı denilen herif, kibarca taşeron dediğimiz, çağdaş köle tüccarıydı.

Günlük yevmiyeyle çalışacaktı, aylık maaş yoktu, kaç gün çalışırsa o kadar günlük para alacaktı, her gün şu kadar kilo kömür çıkarmak zorundaydı, azını çıkarırsa yevmiye alamayacaktı, bayrammış seyranmış, hafta sonuymuş, tatil yoktu, gece yok gündüz yoktu, hangi saat derlerse o saatte madene girecekti, 12 saat çalışacaktı, aldığı paradan da dayıbaşına komisyon verecekti.

Yersen'di…

Boynunu büktü, madene girdi.

Şartlar ilkeldi, emniyet tedbiri sıfırdı, cihaz mihaz yoktu, gaz maskesi adeta birinci dünya savaşından kalmaydı.

N'aapsın, girdi çalıştı.

Üstüne aşağılandı, bağırıldı, fırçalandı, daha fazla kömür çıkarsın diye neredeyse bi tek kamçılamadıkları kalıyordu.

Yaşananlar insanlık dışıydı.

Sesini çıkaramadı, çıkarırsa kovulacaktı.

Altı ay bu vaziyette çalıştı, ciğerlerinden hastalandı.



Sonra?

Sonra, dünyanın en prestijli ödüllerinden, İnsan Hakları Edebiyat Ödülü'nü kazandı!



Çünkü o madenci, aslında, Alman gazeteci Günter Wallraff'tı.

Babaçko bıyık bırakmış, siyah peruğun üstüne kasket takmış, Ali Levent Sığırlıoğlu adıyla sahte kimlik çıkarmış, Türk kılığına girmiş, iki sene böyle çalışmış, 1985 yılında "En Alttakiler"i yazmıştı.



Bu belgesel kitap, hem Türkiye'yi, hem Almanya'yı derinden sarsmış, duygusal olarak silkelemişti.

Ekmek kavgası için acı vatan'ın yolunu tutan Türklerin neler çektiğini bütün çıplaklığıyla ortaya koymuştu.

Okurken kahrolmuştuk.

Tokat gibiydi.



Gel gör ki, Almanya o kitaptaki Almanya'ydı ama, madende çalışanlar Türklerden ibaret değildi, Almanlar da vardı.



Heinrich onlardan biriydi.

Özbeöz Alman'dı ama, o da Türkler gibi göçmendi.

1963 yılında Belçika'nın Almanca konuşan Valon bölgesinden Aachen'a taşınmış bir ailenin çocuğuydu.

Marcella'yla evlendi.

Oğulları oldu.

Armin ismini verdiler.



Armin hukuk okudu.

Gazetecilik yaptı.

Siyasete girdi.

Yıllar yılları kovaladı, Kuzey Ren Vestfalya eyalet başbakanı oldu.

Önceki gün itibariyle de, Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin genel başkanı seçildi, Angela Merkel'in halefi oldu.

Böylece, 26 Eylül 2021'de yapılacak olan genel seçimde Merkel'in yerine başbakan adayı olma hakkını kazandı.



En Alttakiler'in oğlu en üste çıktı.



Genel başkan seçildiği kurultayda, fotoğrafta gördüğünüz metal künyeyi gösterdi.

Babasının madende çalışırken taşıdığı işçi künyesiydi.

 

"Babam bana hep şu nasihatı verdi, gün ışığının olmadığı o karanlıkta, yerin bin metre altında çalışırken, kimin nereden geldiğinin, hangi dine mensup olduğunun hiçbir önemi yok, önemli olan yanındakine güvenmek… Ben bu nasihatı hiç unutmadım" dedi.



ABD'de yaşanan Kongre baskınını örnek verdi… "Toplumu kutuplaştırmak çok kolay, bakın ABD'de Trump yüzünden neler yaşanıyor, bir başkan çıktı, zehir ekti, nerelere vardığını görüyoruz, sakın bu sahneler bizde yaşanmaz sanmayın, toplumu kutuplaştırmak çok kolaydır, herkes yapar, önemli olan bütünleştirmek" dedi.



Bu duygusal konuşmayla, bu insani vizyonla kazandı.

Merkel'in halefi oldu.



Almanlarda pek alışık olmadığımız kadar güleryüzlü, sempatik, sıcak kanlı… "Türk Armin" lakabıyla tanınıyor.

Türklerle kurduğu samimi ve babacan diyaloglar nedeniyle, Türkler arasında da "Armin abi" olarak anılıyor.



"Türkleri Genç Ailesi'yle tanıdım" diyor.



1993 yılıydı…

Neonaziler, Solingen şehrinde bir Türk ailenin evini kundakladı.

Hatice, Hülya, Saime, Gürsün ve Gülistan hayatını kaybetti.

Genç Ailesi'nin fertleriydi.

Amasyalı'ydılar, Mercimek Köyü'nden, orada toprağa verildiler.

Armin, bu aileyi asla unutmadı.

Kuzey Ren Vestfalya Entegrasyon Bakanı olduğunda ilk iş, Amasya'nın Mercimek Köyü'ne gitti, üç gün kaldı, Solingen kurbanlarının kabirlerini ziyaret etti, mezarları yeniden yaptırdı.

Politik değil, insani dostluk kurdu.

Solingen katliamında iki kızını, iki torununu ve bir yeğenini kaybeden Mevlüde Genç mesela… Armin için "o bizim ailemizin ferdi" diyor, "o benim kardeşim" diyor.



Ve, 2018 yılında Almanya'da taşkömürü çağı sona erdi.

Son kömür ocağı törenle kapatıldı.

Armin, eyalet başbakanı olarak katıldığı kapanış törenine, babasıyla beraber geldi, babasıyla beraber 1.200 metre derine indi.

Orada yaptığı tarihi konuşmada, babası gibi kömür madenlerinde çalışan tüm işçilere, özellikle de Almanya'nın kalkınmasına büyük katkısı olan Türk maden işçilerine teşekkür etti.



En Alttakiler'in oğlu…

Babası gibi ekmek mücadelesi veren En Alttakiler'i unutmamıştı.



Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi, son kamuoyu anketlerine göre, Almanya'nın birinci partisi görünüyor.

Çok büyük sürpriz olmazsa, Armin'in sekiz ay sonra yapılacak genel seçimde başbakan olmasına kesin gözüyle bakılıyor.



Armin'in Türk dostu olması, Türkiye dostu olacak anlamına gelmiyor.

Şüphesiz, Almanya'nın çıkarları doğrultusunda hareket edecektir.

Ama, hem Almanya için hem Türkiye için, milattır.

"Eyy Almanya nazisiniz" laflarıyla, "Almanya bizi kıskanıyor" saçmalıklarıyla kopma noktasına gelen ilişkilerimizi onarmak için, fırsattır.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org