|
Tüm Yazıları
ShareThis
|
Kıbrıs Türk'ü rahat değildir
12.09.2011 |
|
Okunma Sayısı : |
5581 |
|
|
Oy Sayısı : |
1 |
|
|
Değerlendirme : |
5 |
|
|
Popülarite : |
0 |
|
|
Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Kıbrıs Türk'ü rahat değildir Rauf Denktaş . .
izlemek için
. .
Kıbrıs Türk'ü rahat değildir. Deşifresi Rauf Denktaş (RD)
RD: Önerilerini Rumların kabul edip etmeyeceği şekle sokmasını, Türkiye'nin Kıbrıs, Rum idaresini meşru Kıbrıs Hükümeti olarak tanımasını istemektedirler.
Avrupa Birliği aynı telden çalmaktadır. Kıbrıs Türk'ü yarının ne olacak sorusunu sormaya devam etmektedir.
Bu da bir topluluk için, bir insan için en büyük işkencedir. En büyük bir derttir. En büyük bir sorundur.
"Kıbrıs Türkleri rahattır, hayatlarından memnundur "diyenler bağımsızlığın kıymetini bilmeyenlerdir.
Kıbrıs'ta ki ıstıraplardan sonra gelmiş olduğumuz noktada kalıcı bir anlaşma yapılmadığı takdirde Türkleri başına gelecekleri düşünmeyenler veya umurlarında olmayanlardır.
Kıbrıs Türk'ü rahat değildir.
Kıbrıs Türk'ü bağımsızlığının kabul edilmesini istemektedir.
Rumların seçiminden sonra bütün dünya Kıbrıs Türkünü masaya oturtmak için kollarını sıvamıştır.
Ne maksatla?
Bağımsızlığımızı, egemenliğimizi , iki eşit halk olduğumuzu kabul etmek için değil, bunları inkar etmek için. Bunları bize de inkar ettirmek için.
Bunlar olmaksızın bir kağıt üzerine atacağımız bir imza ile Türkiye'ye "Güle güle, askerini al git garanti anlaşması geçersizdir" diyerek karanlığa gömülmek için. Bunları okuyoruz ve üzülüyoruz.
İstanbul'da 2008 'de Kıbrıs'ta neler olabilir konusunu biraz evvel işaret ettiğim Şubat ayında Rum tarafında yapılacak seçimlerden sonra başlatılması düşünülen görüşmeler üzerinde durdum. Burada bir hava vardır.
Rum'ları korkutalım.
Nasıl korkutalım?
"Yeniden uzlaşmazsanız tanınma olur." Diyerek korkutalımmış.
Bu yanlış bir siyasettir.
Çünkü biz tanınma istiyoruz.
Çünkü tanınma hakkımızdır.
Çünkü biz egemen bir devletiz.
Bunu kabul ettirmeliyiz.
Avrupa Birliğine girecek isek , devletlerin Avrupa Birliğine girdiğini bilelim , devlet olarak girmenin, kalıcı bir anlaşmanın temeli olacağını da bilerek hareket edelim.
Rum'u korkutmak için bizim devletimizi, egemenliğimizi kabul etmeyen bir anlaşmaya getirmek için "Tanınırız haa bu sefer gelmezsen" feryadı kendi kendimize saplayacağımız bir hançer olur.
Kendimize gelelim.
Ne istiyoruz? Açıkça bunu dünyaya duyuralım. Devletimizden vaz mı geçeceğiz? Vazgeçme hakkımız var mı başkaları tanımıyor, istemiyor diye?
Devletimizden vazgeçtiğimiz takdirde var olacak bir anlaşmanın ömrü kaç yıl olur?
Askerden arındırılmış bir Kıbrıs da yani Türkiye'nin de garantisi olmadığı veyahut kağıt üzerinde kalsa bile bu garantinin uygulanamayacağı bir ortamdan kaç yıl devam eder bu anlaşma.
Geçmişten ders almayanlar tabiatı ile mahkum olacaklardır. Ama bu halk geçmişten çok acı dersler almış bir halktır.
Bizi temsil edenler dolayısıyla bu derslere bakarak hareket etmelidirler.
En büyük eksikliğimiz 2008'de "Türkiye'nin Milli Kıbrıs Davası nedir?"
Sorusuna bazen yürekten sevinçle iki halk, iki demokrasi, iki devlet, iki egemenlik diyebiliyoruz ama hemen araksından "Acaba nedir? " Sorusunu sormak mecburiyetinde kalıyoruz. Çünkü başka başka sesler duyuyoruz.
2008'de Türkiye eğer kırmızı çizgisini bizi masaya oturtmadan önce dünyaya duyurmazsa ve bunu bizimle birlikte yapmazsa yani Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinden de "Ben iki halktan biriyim, ben egemenim, demokrasim var, devletim var, bunlardan ben vazgeçmem. Türkiye'nin garantisinden de ben vazgeçmeyeceğim" konusunda Türkiye ile birlikte masaya oturmadan önce kırmızı çizgimizi dünyaya duyurmazsak , Sayın Çiçek'in de dediği gibi 2008'de Türkiye çok ağır baskılar altında kalacaktır.
Baskı altında kalmamızın yolu nerede duracağımızı, hangi çizgiden daha aşağıya inmeyeceğimizi kati bir şekilde birlikte dünyaya duyurmaktır.
Aksi takdirde "Biz uzlaşmaya hazırız, biz barışçıyız, Siz Rum'a bakınız, Rum ne istiyorsa biz biraz daha verebiliriz." Tabirinden bir yaklaşım içinde olursak ki maalesef şimdiki durumumuz budur, o zaman baskılar hem bize hem Türkiye'ye gelecektir ve çok ağır olacaktır.
Bunları konuştuk Türkiye'de, Rum liderliğinin kırmızı çizgisini devamlı surette dünyaya duyurduğunu anlattım. Ne istiyor? " Ayrı devlet, ayrı bağımsızlık olmaz. Türk askeri adan çıkacak.
Garantiler olmayacak. Gereği yoktur. Türk azınlığı ambargoların kaldırılmasını istiyorsa o zaman hükümete yamalansın, biz yasalar altında kendilerine eşitlik veriyoruz, bu iş zaten orada biter. Ambargo diye bir şey yoktur. İşgal altında yaşadıkları için bazı zorlukları vardır. " Diyorlar. Meşru Kıbrıs Hükümeti ünvanından asla taviz vermeyeceklerini de dünyaya her vesile ile duyurmayı bir görev biliyorlar.
Biz de bazı kişilerin dost ve seçimlerde kazandığı takdirde barış yapacağına inandığı insanlar var. Hristofsyas , Katsuridis, v.s. Adını çok az duyduğumuz Katsuridis Almanya'ya gidiyor başbakan Merkel ile görüşüyor ve basında manşet. Ne görüşmüş biliyor musunuz? "Kıbrıs'ta
Türkiye'nin varlığından kurtulmamız için Avrupa Birliğinden destek alma yollarını görüştük."
Türkiye'nin varlığından kurtulmak ne demek?
1960 anlaşmalarında Türkiye'ye verilmiş olan hakların tümünü ortadan kaldırmak demektir. Çünkü uluslararası anlaşmalarla Türkiye'nin hakkı vardır, garantör olarak Kıbrıs'ta asker bulundursun. Ve Kıbrıs Türklerinin buna ihtiyacı vardır.
Rum'ların yüzyıla aşkın siyasetleri nedeni ile buna ihtiyaç vardır.
Bu nedenledir ki 1960'da anlaşma ne Taksim ne Enosis yolu ile ortaklık cumhuriyetinde karar kılınmıştı.
Şimdi bunların hepsini atıyorlar.
Niçin?
Meşru hükümetlermiş de onun için.
. .
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları |
ShareThis
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|