Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

ŞARIK TARA Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Ben 1942'de Türkiye'ye göçmen olarak geldim
27.05.2009
Okunma Sayısı : 13212
Oy Sayısı : 13
Değerlendirme : 5
Popülarite : 5,57
Verdiğiniz Puan :
 

 

Ben 1942'de Türkiye'ye göçmen olarak geldim
Şarık Tara
.
.

İzlemek için tıklayın.    
.
.

Ben 1942'de Türkiye'ye göçmen olarak geldim
Şarık Tara
EDUPLUS 6. Lderlik zirvesi
Deşifresi
.
.
.
.

Ben takdir etmesini Rusya'da öğrendim

ŞARIK TARA: Muhterem Beyefendiler, hanımefendiler , sevgili meslektaşlarım bir ödül almak dünyadaki zevklerin en iyilerindendir. Demek ki takdir ediliyorsunuz.

Ayrıca şunu söylemek istiyorum, Türkiye'de biz maalesef takdir etmesini bilmiyoruz ve edemiyoruz.

Ben takdir etmeyi Türkiye'de öğrenmedim, Rusya'da öğrendim.

Mesela Ruslar bir şey yaptığınız zaman size o kadar iltifat ederler, acaba ben omuyum diye hayret edersiniz.

Sizin için yemek verirler, 30 kişilik masanın bir başkanı vardır, 3-4 dakika konuşur, nerden bu adam bunları biliyor diye hayret ederken ve ilk votkayı da sonuna kadar içmeniz lazım içmezseniz gocunuyorlar, sonrasını ister için ister içmeyin,  masada herkese söz veriyor ve herkes sizin hakkınızda bir şey söylüyor.

Bizde de ise size  Ahmet'i metheder , sonrada amma der , bütün iyiler sıfır olur ve orada iş biter.

Ben 1942'de Türkiye'ye göçmen olarak geldim.

Göçmenlerin , göç edenlerin çok çalışması icap ediyor ve çalıştıkları için görüyoruz ki göçmenlerin çoğu muvaffak oluyor.

Bunun en iyi misali de Amerika'dır. Amerika'da bir konuşmamda bunu söyledim çok hoşlarına gitti. Göçmen  çalışmak mecburiyetindedir.

Ben 15 yaşında çalışmak mecburiyetinde kaldım.

Nişantaşında oturuyorduk, Beşiktaş'da bir tekstil fabrikasında çalışıyordum  ama benim hep şansım iyiydi. Orada çalışırken bir Yugoslav  mühendis geldi orada  değişiklikler yapmak üzere , orada tercüman oldum, haftalığım 17,5 liradan  aylık 150 Liraya çıktı ve beyaz gömlek giydim. 

1957 de Enka'yı kurduk. Enka hakkında çok şey anlatmak istemiyorum ama  1-2 rakkam vereyim;

Biz  şuanda senede 7 milyar dolar ciro yapıyoruz  ve karlı bir şirketiz. Aşağı yukarı her sene  yüzde 10 civarında net kar yapıyoruz. Buda bazı yatırımlar yapmamıza yardımcı oluyor. Şimdiye kadar 28 ülkede çalıştık. Ben şununla iftihar ediyoru; bizde "Ciputi'de iş aldık,  sen oraya gideceksin" dediğimiz zaman  gönderdiğimiz kişiler memnuniyetle gidiyor. Veyahutta "Sahalin Adası'nda çalışacaksınız" severek gidiyor. Ve hiçbir problemimiz olmuyor. Şirketin anlayışı bu.

Enka'nın büyük şirketlerinden bir taneside bizim termik santrallerimizdir. Aşağı yukarı 4 bin megabayttır. Türkiye'nin en büyük grubudur bu hususta. Türkiye'nin en büyük santralı Adapazarı-Gebze santralıdır. Üretttiği elektrik Atatürk barajının ürettiği elektriğe 2,5 mislidir ve biz senede 32 milyar kilovat saat elektrik üretiyoruz , 5 milyar metreküp gaz kullanıyoruz,.

Türkiye'nin elektrik ihtiyacının yüzde 15'inin  biraz üstünde temin ediyoruz.

Bundan da çok iftihar  ediyoruz.
.
.

ENKA olarak yurt dışına 121.171 kişi göndermişiz.

Birçok şirket var Enka grubunda, onların hepsinden bahsetmeyeceğim yalnız bir tanesinden bahsedeceğim  o da  Çimtaş geçenlerde bir tazzikli kap yaptı Angola'ya göndermek üzere  tek parça 1050 ton ağırlığında. Yalnız hesapları 4 bin sayfa tuttu.

Enka'nın beni en çok memnun eden bir başka hadisesi var, bu da yurtdışına çalışmak için gönderdiğimiz işçi, mühendis, personelimiz. Bizim yaptığımız araştırmaya göre gidenler yurtdışında 2-3 sene kalıyorlar , ondan sonra dönüyorlar. 1000 kişi üzerinde araştırma yaptık bunların yüzde 80'ni kendi işini kuruyor.

Ayrıca bir okul gibi, ilk defa uçağa biniyorlar, İspir'in  köyündeki Ahmet Moskova 'da bale seyrediyor, veyahutta arkadaşıyla bir lokantada şampanya içiyor. Eğitilmiş oluyor.

Gönderdiğimiz işçi adedi şuana kadar  121.171 kişi göndermişiz.

Ben bu rakkkama zor inanıyorum, demek ki 200 bin kişi kendi işini kurmuş. Bütün bu kişiler çok az şirkete  nasip olan biz Fenerbahçeliyiz, Galatasaraylıyız dediğimiz gibi "Biz Enkacıyız" diyorlar.

Emin olun ki bir daha çağırsanız işini kurmasına rağmen yine Enka'ya gelirler, çalışırlar. Enka'da mesut çalışanlar ordusu var. Bugün çalışan 34 bin kişi mefkalade mesuttur. Onlar için Batman'da çalışmak, Adapazarı'nda çalışmak, Cibuti'de çalışmak  hiç farketmiyor.

Bugün bir işadamının en büyük ödevi kendi şirketini IT ile entegre etmektir.

İkincisi sosyal mesuliyetlerini hissetmektir.

Biz Enka olarak zannedersem  bunu epeyce iyi yapıyoruz, çok iyi ve vakti hali iyi bir vakfımız var. Bu vakıfın görevi; eğitimi , sporu, kültürü ve sanatı entegre etmektir. Birkaç tane okulumuz var ve bu okullar çok muvaffak oluyor . 1500 kişinin üstünde de kişi  Enka'dan  burs alıyor.

Bugün ben size dünya krizinden bahsedecek değilim, çok konuşulacak. Herkes birşeyler konuşacak bende bir şeyler söyleyeceğim bu hususta ama hiç kimse kendi söylediğinin zannetmiyorum ki doğru olduğuna emindir. Biliyoruz dünya ekonomisi bir balon gibi şişti ve patladı. Japonya'da başladı , sonra diğer ülkelere gitti. Buralara geldi. Şimdi duamız bu balonu yamayıp, tekrar şişirme imkanı bulmak.

Bir şirketim muvakffak olması için, devamlı olabilmesi için çok dikkat edeceği hususları tavsiye edeceğim, söyleyeceğim ve zannedersem sizde tatbik etmeye gayret edeceksiniz.

Şirkette çalışan herkesi seveceksiniz ve biraz evvel dediğim gibi takdir edeceksiniz.

Gençlere görev vereceksiniz ve göreceksiniz ki sizden daha iyi yapıyorlar.

Ben 56 yaşındayken şirketi oğlum Sinan Tara'ya devrettim, benden daha iyi yaptı. İcap ettiği zaman benden yardım istedi bende severek yaptım. Hiç pişman olmadım, ayrıca çok mennunum.

Şimdi torunum Mehmet Tara 25 yaşında Enka'da genel müdür yardımcısı oldu, o da mühendis ve Moskova'da ikinci adam olarak çalışıyor. Gittiğim zamanda yanında çalışanlar, şoförü, kahvecisi, mühendisi hepsi iyi konuşuyorlar hakkında buda beni memnun ediyor.

Siz mutlu olacaksınız, herkesinde mutlu olmasını temin edeceksiniz şirkette.

Rahmetli annem derdi ki: "Bak adama doğduğuna pişman" Bu dünyaya gelmişsiniz , niye doğduğunuza pişman olacaksınız. Karar vereceksiniz mutlu olacağım diye, eminim mutlu olursunuz.

Şunuda bilin tek başına bir iş yapılmaz muhakkak bir takıma ihtiyaç vardır.

Tecrübeye saygı göstereceksiniz ama ben tecrübeye inanmıyorum.

Ne zaman inanmıyorum?

Bunu Amerika'da bir toplantıda konuştuğum zaman mırıldanmalar başladı.

Şunun için inanmıyorum; son 10 sene içinde olan değişikliklerin toplamı , son 2000 sene içinde olan değişikliklerin toplamından daha fazla. Teknoloji ilerlemiş, vasıtalar değişmiş, haberleşme değişmiş, herşey değişmiş . Bunu takip edemeyen ve benim tecrübem var diyen o zaman şirketler için  problem oluyor.

Nitekim ben bunu Avrupa şirketlerinden biliyorum. Almanların benim tecrübem var diye diye Almanya'daki o fevkalade inşaat şirketleri zor duruma geldiler. Biz Enka olarak onları 15-20 sene evvel solladık. Kimin sayesinde tecrübesiz fakat bilgili , çalışkan gençler sayesinde.

Bizden genç olanlar muhakkak ki bizden daha iyidir, öyle olması da çok tabidir. Ben zorla 2-3 lisan öğrendim , benim çocuklarım ana lisanı gibi konuşuyorlar yabancı lisanları. Her türlü imkanları dahil oldu  , yalnız şımartmayacaksınız, seveceksiniz, aile birliğiniz çok kuvvetli olacak.

Şirketlerinizi uluslararası seviyelere çıkartacaksınız ve marka olacaksınız. Enka'nın dışarıda aldığı işleri biz Türkiye'de alsak ne dedikodu olur. Biz artık aşağı, yukarı yurtdışında ihaleye girmiyoruz, hatta 2-3 firmayı da çağırmıyorlar ki bunlar milyar dolarlık işlerdir . Çağırıyorlar, konuşuyoruz ve hallediyoruz ama bizde dikkat ediyoruz çok dürüst davranmaya.

Her halükarda dürüstlükten vazgeçmeyeceksiniz.

Bir işi çabuk kolay yoldan halledeceğim diye yapacağınız yan ödemeler sizin başınıza sonra dert olur ve bunu hiçbir zaman devam ettiremezsiniz.

Şirkette çalışanların yabancı dil bilmelerini isteyeceksiniz.

Bilmiyorlarsa öğrenmelerini temin edeceksiniz. Siz de bilmiyorsanız tavsiyem öğrenin. Ben İngilizceyi konferans verecek kadar 40 yaşından sonra öğrendim. Aksi takdirde uluslararası olmakta güçlük çekersiniz.

Dünyadaki bütün gelişmeleri takip edeceksiniz. 

Hatta Ar-Ge 'ye para ayıracaksınız, araştırma geliştirmeyi ilerleteceksiniz ki bu Türkiye'de çok az yapılmaktadır. İtiraf edeyim bizde, Enka'da da az yapılıyor, herkesi ikna etmeye çalışıyorum daha fazla yapılması için çünkü o da kolay bir iş değildir.

Şirketi bir aile şirketi gibi yapacaksınız.

Bizim şirketimiz aile şirketi ama öyle değil. Herkes Enka'yı bir aile gibi görür. Herkes ona sahip çıkmak ister , o zaman inanın ki başarınız daha çok olur. Sizde bütün çalışanları ailenin bir ferdi gibi göreceksiniz.

Üst, ast olmayacak.

Ben bir çadırda 6 tane amele ile yatmışımdır, oradaki ateşte pişirdikleri kuru fasulyeyi de hiç çekinmeden yemişimdir. Çünkü ne farkı var bizden, biz onlara nazaran daha şanslıyız. Onun için insanları öyle göreceksiniz.

Çok pozitif olacaksınız.

Biz Enka olarak doğrusunu söyleyeyim, bu krizde bir miktar rahatsız olduk ama çok rahatsız olmadık. Çünkü bizim işlerimizin büyük bir kısmı yurtdışında. Şunu tavsiye ediyorum hepinize;

İşlerinizn en az yüzde 30'u, en çok yüzde 70'i  yurtdışı ile alakalı olması lazım.

O zaman ekonomideki dalgalanmaları karşılarsınız. Japonya'da ki dalgalanma ile Amerikda'ki dalgalanma hep ayrı zamanlarda geliyor. Onun için buna dikkat ederseniz fazla bir sıkıntınız olmaz.

İşi seçerken çok iyi seçeceksiniz.

Bilmediğiniz işi katiyen yapmayacaksınız. Ben yaptım, 13 tane fabrika kapatmak mecburiyetinde kaldım. Neredeyse zor duruma giriyorduk. Bildiğiniz işi yapın, bilmediğiniz işi yapmayın. Şayet mecbursanız çok iyi bilenle yapın.

Hata yapabilirsiniz, hatadan korkmayın.

Ben derim ki "Karar verin, bütün doğru kararlar sizin, bütün yanlış kararlar benimdir" Çünkü karar vermemek kadar kötü bir şey olmaz.
.
.

Şirkette kimseyi cezalandırmayın.

Ceza güzel bir şey değil.

Bir adamı cezalandırdığınız zaman size küser. Hata yaptığı zaman konuşun hatta herkesin bu hatayı yapabileceğini ifade edin, insanları rahatlatın.

Niye kavga edeceksiniz? New York 'a her gittiğimde bir arkadaşımla kahvaltı ederiz,  geç kaldı 15 dakika "Senin yüzünden" dedi. Neden diye sordum, "Şimdi Abramoviç'e rastladım  o kadar seviyor ki sen, herkes seni niye seviyor? Nasıl oluyor bu? " dedi. Bunda hayret edilecek bir şey yok ki , ben herkesi seviyorum , niye herkes beni sevmesin? Onun için herkesi sevmek lazım.

Yurtdışında büyük dostluklarınız olması lazım.

Benim tanıştığım en az 100 tane başbakan  ile cumhurbaşkanı vardır. Bunlardan bazıları evimde kalmıştır, çoğuda evimde yemek yemiştir veyahutta onların evinde yedik ama hep arkadaşız ve bu arkadaşlığı hiçbir zaman süistimal etmedik.

Herkes bile bilse her işi bilir. Ne iş yapacaksın? "Her işi yaparım" Katiyen böyle bir şey olmaz.

Bildiğiniz işi iyi yapın yeter.

Doktor doktorluğunu yapsın, mühendis mühendisliğini. Herkes birbirinin işine karışırsa o zaman bilmeyen insanlar yapar. Mesela Balkanlarda, benim bağlılığım var Bosna'da , mümkün değil onlarla çalışmak. Çünkü onlar herşeyi biliyorlar ama hiçbir şey  yapmıyorlar maalesef.

Çok mühim bir şey daha, altınıza adam yetiştirin.

Şayet altınızda adam yetiştirmezseniz siz o pozisyonda kalırsınız. Altınıza adam yetiştirdiğiniz zaman o sizin pozisyonunuza geçer,  korkmayın sizde daha yukarı gideceksiniz. Yetişdirdiğiniz adam muhakkak ki sizden daha gençtir ve o işi de daha iyi yapacağına inanmanız gerekiyor.

İşe alırken dikkat edin.

"Bu adam çok biliyor, başımıza dert olur" yok böyle bir şey. Sizin seviyenizin üstünde de olsa  hiç çekinmeden işe alın ve onlar şirketin en büyük asetleri olacaktır.

Enka'nın başka bir özelliği vardır, bizde aşağıdan yukarı askerlikte gibi yetişir. Dışarıdan herhangi bir kişiyi alırsa ki çok meşhur kişileride aldık, bizim çocuklar onları yer.

Ben size sabaha kadar anlatırım ama bana ayrılan süreyide geçtim. Bütün  bu anlattıklarıma sizde çok şey ilave edebilirsiniz. İlave ettiğiniz zaman onlar tatbik edilirse, zannedersem muvaffak olursunuz.

Ben çok açık söyleyeyim biz bunların yüzde 90'nını takbik ediyoruz. 

Enka bugün hiçbir güçlüğü olmayan , dünyada bütün şirketlerle rekabet edebilecek . Çünkü 21. asırda rekabet edebilir olmak lazım, işi zamanında yapmak lazım, doğru ve kaliteli yapmak lazım.

Bunların hepsine Allah'a şükür eriştik

Biraz evvel bir misal söyledim; 1050 ton bir parçayı bir vasıtaya bindiriyoruz , gidiyoruz vapura yüklüyoruz.

Ne düşünürseniz, gatret ederseniz yaparsınız.

Enka daha çok şeyler yapacaktır ama ülkemizin imkanlarıda kolay kolay yetmiyor.  Yetsede bazı şeyleri yapmak çok zor oluyor. Türkiye büyük bir elektrik sıkıntısına girecek. İki tane 700 megabayt'lık santral yapalım dedik , bu ikisinin yatırımı  1,5- 2 milyar dolar , birbuçuk senedir uğraşıyoruz iznini alamadık. Şimdi karar verdim çağırıyorlar  giderim Arnavutluk'ta yaparım.

Düşünün Tokyo'nun ortasında aynı santral var, biz aynı santralı Türkiye'de yapamıyoruz çevreyi kirletiyor diye. Tokyo'nun ne kadar temiz olduğunu oraya gidenler bilir. Onun için  o zorluğumuz da var.

Beni dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.
.

Şarık Tara

.
.
.

.
.

Tüm Yazıları

.
.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org