Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

ŞARIK TARA Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Hayat Hikayem ŞARIK TARA
19.07.2010
Okunma Sayısı : 7951
Oy Sayısı : 11
Değerlendirme : 4,45
Popülarite : 4,64
Verdiğiniz Puan :
 

 

Hayat Hikayem ŞARIK TARA
ŞARIK TARA


.
.

izlemek için tıklayın.      

.
.

Hayat Hikayem ŞARIK TARA

MURAT KASAP:  Şarık Tara 1930 yılının 22 Nisan'ında Üsküp'de dünyaya gelir. 3-4 asır boyunca  Osmanlı'nın bir Türk şehri olarak yaşatıp imar ettiği ve tarihin akışı içinde daha dün diyebileceğimiz   bir zaman diliminde elimizden çıkıp gidiveren , hatıralarını hala yitirmediğimiz bir coğrafyanın adıdır Üsküp.

Şarık Tara Üsküp'ün en eski ailelerinden birine mensuptur.

Türk şiirinin büyük isimlerinden biri olan Yahya Kemal  ile Şarık Tara torun çocuklarıdır ve aynı toprakların insanıdır.

Tara Ailesi , çiftlikleri, hizmetçileri, mürebbiyeleri, ile refah ve bolluk içinde bir hayat sürmüşlerdir Üsküp'de.

Ancak 19. yüzyılda Balkan coğrafyasında  parçalanmalarla, bir anda yadellerde kalan her Türk gibi Tara Ailesi'de  artık  Türkiye'yi özleyecektir.

Çünkü Yahya Kemal'in "Firuze Kubbelerle yalnız bizim şehrimizdi o.

Yalnız bizimdi.Çehre ve ruhuyla bizdi o "  Mısraları ile tarif ettiği Üsküp'de  huzurlu ve mutlu günler artık çok gerilerde kalmıştır.

Avrupa'yı bir cehennem gibi saran  II. Dünya savaşı'nın patlak vermesiyle o zaman henüz 12 yaşında olan Şarık Tara, akıllı, okumuş  ve ileri görüşlü bir kadın olan annesinin de tavsiyesiyle  çok sevdiği bu topraklardan ayrılarak İstanbul'a gelir. Yıl 1942'dir.

ŞARIK TARA: Ben 1942'de Türkiye'ye geldim. 12 yaşım Üsküp'de geçti ve bir Sırp okulunda okuyordum. Bana yapmadıkları hakaret kalmadı.

Üsküp'ünde en muteber ailesine mensuptum.

Birçok hikayeler anlatıyorlardı ben utanıyordum Türk olmaktan,  eve gidiyordum  aynı hikayeyi  annem anlatıyordu iftihar ediyordum Türk olmaktan.

Türk olmanın hasretini çekiyordum.

Türkiye'ye Allah'a şükür daha 12 yaşındayken beynim fazla yıkanmadan Türkiye'ye geldim.

Ben Edirne'ye geldiğim zaman , Türk bayrağını  gördüğüm zamanki heyecanımı şuanda bile duyuyorum.

MURAT KASAP : Büyük heyecanla Türkiye'ye gelen 12 yaşındaki Şarık Tara'yı İstanbul'da da zor günler beklemektedir.  2 yıl gibi uzun bir süre anne ve babasından  ayrı kalmak o yaştaki bir çocuk için kolay katlanılan  bir durum değildir.

Zor geçen bu iki durum sonunda Babası Fevzi bey ve annesi Makbule hanım'da İstanbul'a gelir. Gelir gelmesine ama  Tara Ailesi bu sefer ekonomik sıkıntılarla yüzleşir.

ŞARIK TARA: Biz Üsküp'de bütün varlığımızı bırakarak  gelmişiz. 70 tane altın ile annemin mücevherlerinden  başka bir şey  yoktu.

Babam zor iş buldu Çorapçılar Kooperatifinde.

Zor geçiniyorduk, ayrıca belli de etmemek lazımdı zor geçiniyor diye.

15 yaşında çalışmaya başladım.

Gündüz okula gidiyordum 4 'den  sonrada Beşiktaş'da  bir tekstil fabrikasında , orada çalışmaya başladım.

İlk 1,5 sene altınlar  ve mücevharatlar biterken idare ediyorduk.

Hatta bir gün annem artık dayanamadı , büyük babam'dan son kalmış bir  ipek vardı, "Fevzi, halı çocuklardan kıymetli değil," dedi. Satıldı ve 15-20 gün  idare etik.

MURAT KASAP:  Sırp işgalindeki Üsküp'de ilkokulu okuyan Şarık Tara, İstanbulda önce Alman mektebine daha sonra  Kadıköy ortaokuluna ve  Şişli Terakki Lisesi'ne  gider. Çok başarılı bir öğrencidir ve sınıf birincilikleride vardır.

Liseden sonra 1949'da İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesine girer. 1954'de buradan mezun olur.

1955'de Türkiye'nin en genç proje müdürü olarak Haydarpaşa soğuk hava deposunun şantiye şefi olarak çalışır.

Bu iş ona dönemin başbakanı Adnan Menderes ile tanışma imkanı sağlayacaktır.

ŞARIK TARA: Bir sabah Adnan bey geldi  "Buranın Şantiye şefi  kimdir ?" dedi.

"Buyrun efendim, ben buranın şantiye şefiyim" dedim.

Baktı, baktı "Böyle şantiye şefinden böyle şantiye olur"  dedi.

Ben içerledim.

O anda cevap veririm isterse  başbakan olsun. "Efendim  şuradaki binaları ters çevirsek İstanbul'daki minareler kadar kazık çıkar , onlardan da daha yüksek" dedim. 

"Peki, peki . Ne zaman biter" dedi.

Ağzımdan çıktı ve  "6 haftada  biter"  dedim.

"Oğlum, sen söylediğinede inanmıyorsun, bak bu 45 gün eder, 46. gün ben buradayım. O zaman seninle görüşürüz" dedi ve gitti.

Hemen anneme telefon açtım, bana yatak yorgan gönder. "Ne yaptın" dedi.

Dedim böyle , böyle yaptım. "Oğlum, neden dikkatli konuşmuyorsun" dedi.

Biz 24 saat çalışarak  850  kişi , 45. gün binayı bitirdik. Bir iki eksiği vardı. 46. gün  Adnan Bey geldi , baktı. Adnan bey çok ciddi bir insandı .

"Evladım, teşekkür ederim" dedi ve iki yanağımdan öptü.

Ondan  sonra biz Adnan Bey ile çok yakın dost olduk.

MURAT KASAP:  1957'de üniversiteden yakın arkadaşı ve aynı zamanda eniştesi olan

Sadi Gülçelik ile  ENKA'yı kurarlar.

Enka , enişte kayıbirader ortaklığının şirketlerine isim olacak kadar güçlü bir dayanışma olduğunun da simgesidir.

İşlerini zamanında teslim etmesi ile tanınan genç müteahhit Tara, devlet ve özel sektör kurumlarından çok sayıda iş alır ve hızla büyür.

Bu dönemde iş adamı Şarık Tara'nın sadece işleri değil,  şöhretide büyümektedir artık.

Uluslararası birçok örgüt ve kongrede onun da adı geçecek ve ünlü Davos toplantılarının hepsinde Şarık Tara, farklı birçok misyonu üstlenmiş bir insan olarak yer alacaktır.

1970'lerde Enka, Türkiye'ye döviz getirecek yeni  pazarları  ilk defa keşfeden müteahhit firmalardan biri olur ve dışa açılır.

Libya, Suudi Arabistan, Irak, Ürdün ve Rusya onun inşaat alanlarıdır artık.

ŞARIK TARA: Yurtdışında çalışmamın  büyük bir menfaati var.

Dedikodu yok. Yurtdışında çalışıyoruz, Türkiye'den işçi, mühendis gönderiyoruz .

Bunlar eğitiliyorlar, para biriktiriyorlar. Biz tam 174 bin kişi gönderdik.

Bir istatistik yaptım ben  buna göre yüzde 80'ni kendi işini kurmuş.

MURAT KASAP:  Kurucusu olduğu Enka'nın bu kadar kısa sürede bir dünya devi olmasının altında belkide Şarık Tara'nın gençlere olan inancı ve güveni yatmaktadır.

ŞARIK TARA : Enka gençtir zaten. Enka'yı idare eden  46 yaşında bir adam.

Ben 56 yaşındayken  26 yaşındaki bir kişiye şirketi devrettim.

Gençler Türkiye'nin istikbalidir.

Ama dünyanın teknolojisine uyacaksınız, lisan bileceksiniz, gençlere itimat edeceksiniz, yanınızda çalışanlara büyük selayet vereceksiniz.

Hiç merak etmeyin yüzde 95 'i doğru karar verir.

Zaten ben diyorum ki karar verin, bütün doğru kararlar size aittir, bütün yanlış kararlarınız bana aittir. Çünkü karar vermemek, yanlış karardan daha  kötüdür.

Yanlış karar verirseniz onu düzeltirsiniz.

Karar vermediğiniz zaman ortada bir şey yok neyi, ne zaman düzelteceksiniz .

Onun için karar vereceksiniz.

MURAT KASAP:   Şarık Tara , bugün Enka'nın onursal başkanlığının  yanında Türk -  Japon ve Türk - Yunan İş Konseylerinin  de onursal başkanlığınıda yürütüyor.

Tara, TÜSİAD, TEGV, İTÜ Vakfı, Olimpiyat komitesi gibi Ulusal ve uluslararası ölçeklerde kurulmuş birçok kuruluşun yönetiminde de görev yapıyor.

"Bir toplum çalışkan insanlarla kalkınır, yükselir" Şarık Tara , çalışkan insanlarımızdan biridir.

Bir toplum özgüven ve cesaret sahibi işadamları sayesinde büyük işler başarır.

Şarık Tara ,  büyük işler başaran  işadamlarımızdan biridir.

Biz bu söyleşide onun işıtılı gözlerine bakarken , Osmanlı coğrafyasının  derinliklerine dal budak salmış ve suyun öte yakasında yeşerip , İstanbul'un imriğinden geçen,  yüksek kültürü  ve çağın temel dinamiklerine doğru okuyarak  Türkiye'nin nereye doğru   yöneldiğini farkeden ve Türkiye'yi tarihine  yaraşır bir gücün ve misyonun sahibi kılmak için kendine düşenden fazlasını yapmaya çalışan bir insan azmi gördük.

Şarık Bey'e her şey için teşekkürler.

                

.
.
.

Şarık Tara

.
.
.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org