Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Serdar Bilgili Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Kıskanç bir milletiz
16.03.2009
Okunma Sayısı : 10028
Oy Sayısı : 6
Değerlendirme : 5
Popülarite : 3,89
Verdiğiniz Puan :
 

 

Kıskanç bir milletiz
Serdar Bilgili

.
.

Sayın Çağdaş Ertuna'nın benimle yaptığı ve Finans Cafe'de yayınlanan söyleşimi paylaşıyorum...
.
.
Kıskanç bir milleti  Uzun zamandır basına çıkmayan Serdar Bilgili ile Akaretler'deki ofisinde konuştuk. Tam da İzzet Çapa ile ortak olduğu söylentilerinden hemen sonra...      

36 yaşında Beşiktaş'ın başkanı olup da 100. yılda takımı şampiyon yapan, daha sonra da koltuğu kendi isteğiyle bırakan Serdar Bilgili, başarıya giden yol için "Ön planda olmayın" nasihatı veriyor

FOTOĞRAFA meraklı, eğlenmeyi bilen genç ve başarılı bir işadamı; Serdar Bilgili...

Beşiktaş başkanlığını bıraktığından beri ortalarda yok. Kendi fotoğraf stüdyosunu kurmayı hedefliyor.

2010'a yetiştirmeyi planladığı fotoğraf merkezi kurma projesi imkânsız hale getirildiği için üzgün: "Bu ülke için bir şeyler yapmak isteyen insanları korkutup kaçırıyoruz. Bana şu andaki hayat tecrübemin verdiği bir şey var; Türkiye'de ön planda olmamanız lazım."

BİLGİLİ şöyle devam ediyor: "Ön planda olacaksanız da basında olmamanız lazım. Kendinizi kıskandırmamak lazım. Çünkü kıskanç bir milletiz. İnsanlar hep onda var, bende niye yok, o bunu yaptıysa muhakkak arkasında bir şey vardır, diyor.

"Başkalarının başarılarından sevinmeyip rahatsız olan bir yapımız var. O yüzden Türkiye'de çok göz önünde olmamak lazım. Ben o hatayı çok genç yaşta yaptım. Şu anda da bedelini ödüyorum."  


Unutulmaya çalışıyorum

Bir süredir camiadan uzak durmasının nedenlerini anlatan eski BJK Başkanı Serdar Bilgili bugünkü durumu şöyle değerlendiriyor.

"Biz kulübün ofis kirasını kendi cebimizden ödedik, laf olmasın" diye. "Şimdi bakıyorum, milyonlarca dolar havada uçuşuyor"
 

Beşiktaş başkanlığını bıraktığından beri hiç ortalarda yok.

Bu kadar genç yaşta kulüp başkanı olup da 100. yılda takımı şampiyon yapıp, daha sonra da koltuğu kendi isteğiyle bırakan başka bir örnek daha yok. Biz kendisini tekstil geçmişiyle ekonomi sayfalarında tanıdık.

Beşiktaş'la spor, fotoğraflarıyla kültür- sanat, Akaretler'le emlak ve şimdi de W ile magazin sayfalarını fethetti. Serdar Bilgili uzun zamandan sonra ilk defa konuştu. 

Bu kadar genç yaşta birçok hayalinizi gerçekleştirdiniz. Kulüp başkanlığı, iş hayatı, baba olmak. Bundan sonrası için hayaliniz ne?

(Gülüyor) Ben 1992 yılında Beşiktaş yönetimine girdiğimde bir dönem Beşiktaş'ta başkanlık yapmayı tabii ki hayal ettim ama hiçbir zaman bunu 36 yaşında yapacağım aklıma gelmezdi.

Allah'a şükür iş hayatında da geldiğimiz nokta hep hayal ettiğimiz şeylerdi. Şansım yaver gitti. Doğru zamanda doğru yerde olduk diye düşünüyorum.

Bundan sonrası için ne diyorsanız zaten insanı hayatta tutan, yaşama sevincini veren heyecanlardır. O heyecanları kaybettiğiniz zaman hayatınız bitiyor.

Beni şu anda halen iş hayatımda çok heyecanlandıran bir sürü proje var. İnşallah onları yapacağım. Moralimi bozdun. Her şeyi yaptın bitti, gidebilirsin diyorsun. 

Bundan sonra yapmak istediğiniz bambaşka şeylere zaman ayırma lüksünüz var.

Kendi fotoğraf stüdyomu kuracağım. O da bir heyecan.

Biz eskiden, iş hayatına atıldığımız zaman her türlü sıkıntıya giriyorduk her şeye atlıyorduk.

Şimdi bana sıkıntı verecek ve çok yoracak hiçbir şeye bulaşmıyorum. 

Yeni hayaller...

 TOÇEV'le yaptığımız bir proje var. Doğuda kötü durumdaki okullarda okuyan çocukların fotoğraflarını çektik. Bunlar beni heyecanlandırıyor.

Bir fotoğraf merkezi projeniz vardı.

Onu öldürdüler. Öldürdüler demeyelim de şimdi imkânsız hale geldi.

Biz vakfı kurduk. Devletten beklediğimiz, bir arazi tahsis edecekti, geri kalan bütün finansmanı biz yapacaktık.

Bazı arsalar bulundu her seferinde Serdar Bilgili'ye peşkeş çekecekler diye olmadı. Yahu bu vakıf, kamu yararına, şahıs için değil. 

Maalesef bu bizim her olaya menfaat beklentisiyle yaklaşmamızdan kaynaklanıyor. 

Nasıl yani?

Bu ülke için bir şeyler yapmak isteyen insanları korkutup kaçırıyoruz. 

Türkiye'de ön planda olmamanız lazım.

Ön planda olacaksanız da basında olmamanız lazım.

Kendinizi kıskandırmamak lazım.

Çünkü kıskanç bir milletiz. En büyük özelliğimiz bu.

Başkalarının başarılarından sevinmeyip rahatsız olan bir yapımız var. O yüzden Türkiye'de çok göz önünde olmamak lazım.

Ben o hatayı çok genç yaşta yaptım. Şu anda da bedelini ödüyorum. 

Peki siz Beşiktaş başkanlığını bu yüzden mi bıraktınız?

Evet. Bırakma sebeplerinden bir tanesi belli, şampiyon olmuş bir takım, 11 puan önde giderken Fenerbahçe'ye bir yenilgiyle benim kızıma, aileme çok ağza alınmayacak ağır küfürler oldu en ön sıralardan.

Ben 28 yaşımla 40 yaşımı, hayatımın en önemli senelerini Beşiktaş'a verdim. Ne beklentim vardı? Maddi bir beklentim yoktu. Popülarite hedefim olsaydı işimle de olurdum. Halkla ilişkiler danışmanım beni popüler yapardı. Biz insanları çok rahatsız ettik herhalde o dönemde.  

Siz Beşiktaş'ın imajını değiştirdiniz.   

Bunu yapmak iyi bir şey değilmiş ama. Ben yanlış yapmışım. Biz bunu iyi niyetle yaptık, ben ve arkadaşlarım.

Ben çok iyi hatırlıyorum BJK Plaza'da yer tutmuştuk, ayda 10 bin dolar kirası vardı. Biz kulübün ofis kirasını kendi cebimizden ödedik, kulübe laf gelmesin diye.

Şimdi bakıyorum, milyonlarca dolar havada uçuşuyor.

Yapılan iyi şeylerin değeri anlaşılmıyor. Akıllarda kalan ne?

O dönem dedikodu çıktı, Serdar Bilgili'nin mafyayla ilişkisi var, şampiyonluğu sattı diye.

İnsanlar bunları seviyor.

Biz başkalarının başarısını duymak yerine insanların başına kötü ne gelmiş onu duymayı seviyoruz. O bizi rahatlatıyor. Çünkü kendi başarısızlıklarımızı hatırlatıyor başka insanların başarıları bize.

Ön planda olmak çok yanlış.

Hayatta başarılı olun, her şeyi yapın ama Türkiye'de ön plana çıkmayın diye gençlere tavsiyede bulunuyorum.

O yüzden çok uzun zamandır röportaj yapmıyorum, basının önüne çıkmıyorum.

Açıkçası unutulmaya çalışıyorum. Ama ben ne kadar uğraşsam onlar bir şeyler bulup yazıyor. Çok kötü.

Bugün Beşiktaş'ta Beşiktaş'ı çok iyi noktalara getirebilecek olanlar hepsi uzak duruyor. Niye?

Basından çekiniyorlar, toplumun önünde olmaktan çekiniyorlar, dedikodulardan korkuyorlar.

Ne oluyor? Bir arenanın ortasına atılıyorsunuz. Etrafınız kaplanlarla dolu. Onlarla savaşıyorsunuz.

Amacınız ne?

Arenada sizi seyredenlere hizmet etmek. Siz onlara hizmet etmeye çalışıyorsunuz  ama onlar sizi korumuyor.

Vizyon olmadığı, çok iyi eğitimli işadamlarını politikanın içine sokmadığınız sürece Türkiye çok zorlanacak. Eski dinazor politikacı mentalitesinden çıkıp çağdaş, vizyoner, eğitimli  politikacı oluşturmamız lazım. 

Playboy ya da serseri  formatına sokuyorlar
Mesela sizinle ilgili bir magazin haberi çıktığında geriliyor musunuz, yoksa gülüp geçiyor musunuz?

Genelde önemsemiyorum.

Ben onu çok yaptım yıllardır, artık daha rahat yapabiliyorum. Fakat önemsemeye başlayınca sinirlendikçe sinirleniyorsun, gerildikçe geriliyorsun.

Telefon aç. Yok avukata ver. Her kademesinde daha çok sinirleniyorum. Halbuki geçip gitsem bitecek. Ama o sırada iki kişi arıyor beni.

Ya hayırlı olsun diyor veya sana yakışıyor mu diye bir laf ediyor.

O zaman daha da çok doluyorsun.

Yine de önemsememeye çalışıyorum.

Zaten insanların 3 günlük hafızası var, 4. gün unutuyorlar. 

İyi olan şeyler kalıyor derler.

Yok çok enteresan, kötüler kalıyor aslında.

Bazı magazinciler yalan haber yazıyor gerçekmiş gibi. O haberin benim iş hayatımı, özel yaşantımı nasıl etkileyeceği hiç umrunda değil.

Son günlerde çıkan yalan haberlerden çok rahatsızım,  tazminat davası açıyorum. Yanlış imaj yaratılmasından da çok rahatsızım.

Ya playboy formatına sokuyorlar beni, ya serseri formatına sokuyorlar.

Vur patlasın çal oynasın bir imaj çiziyorlar benimle ilgili.

W Lounge'u sanki ben işletiyorum gibi yazıyorlar.

Serdar Bilgili'nin organize ettiği çarşamba partileri diyorlar.

Sırf o yüzden gitmiyorum artık, gitsem de duramıyorum.

Ben işadamıyım, işletmeci değilim ki.

Herkes rezervasyon için beni aramaya başladı.

Bu yüzden kendinizi kısıtlıyor musunuz?

Ben yıllardır kendimi kısıtlıyorum. Basına çıkmam. Gittiğim yerler kısıtlıdır. Herkesle görüşmem. Az sayıda insanla görüşürüm. Ben o hatayı çok önce yaptım, bedelini ödemeye devam ediyorum.

Beşiktaş'ın durumunu iyi bulmuyorum
Politikaya atılmayı ister miydiniz?

Şu anda ölsem, bana tabanca dayasalar girmem. Ama ben hizmet etmek isterdim. Bir birikimim var. Ama şu an mümkün değil, benden geçti. Ama benim birikimimde, hayat tecrübesi olan insanların her konuda değerlendirilmesi lazım.

Mesela Akaretler projesi bu bölgeyi değerlendiren, güzelleştiren bir proje.  Şu projeyi yaparken bile şikâyetler oldu. Pencereyi şöyle yapmış, katı yükseltmiş vs. diye. Halbuki tamamen milimetrik orijinaline uygun yaptık.

Niye yaptılar? Çünkü kıskandılar bunu yaparken. Yan tarafa geçiyorsun rezalet durumda. Kaçak yapılar var. Onlara kimse laf etmiyor. Bize ediyor. Neden? Çünkü Serdar buradan para kazanacak. Buraya 75 milyon dolar yatırım yaptık. Bedelini almam lazım. Binlerce insana ekmek kapısı açıyoruz ama bizde böyle şeyler var. 

Beşiktaş'ın şimdiki durumunu nasıl buluyorsunuz?

İyi bulmuyorum.

İyi bulmamamın sebebi sportif değil.

Beşiktaş'ta camiada birleşmeyi sağlamayı ve kulübün ileriye dönük mali yapısını önemsiyorum.
Şu anda negatif.

Yıldırım başkan birtakım çalışmalar yapıyor, camiayı tekrar bir araya getirmek için. Ama şampiyonluk bunu sağlamaz.

Kulübün yapısında ciddi bir erozyon oldu, onu tekrar toparlamaları lazım. Gerçekten iyi Beşiktaşlı, Beşiktaş'a iyi hizmet edebilecek herkes şu anda uzak duruyor kulüpten. 

Herkes böyle uzak duruyor, sonra kalitesizlik başlıyor.

Doğru insanların olmadığı yerde yanlış insanlar gelip her türlü yönetime talip oluyor.

Ne olacak bunun sonu?

Kafa yapımızı değiştirmemiz lazım Türkiye'de. Bence Türkiye'nin önünde çok büyük bir şans var. Ama bizim kendi kendimize çelme atmayı bırakmamız lazım.

Ben Kahramanmaraşlıyım. Bizim Kahramanmaraşlının ilk iş hayatı çırçırcılıkla başlamıştır. Yüzlerce çırçır fabrikası kuruldu. Herkes birbirini kopya etti, birden çırçırcılık öldü.

Bir dönem tarıma yönelik bir sanayi başladı sonra o da çok azaldı. 1980'lerin başında tekstil iplik başladı.

Şu anda Maraş'ta 200-250 tane iplik fabrikası var. Hepsi sıkışık durumda. İşin kötüsü herkes birbirinin fiyatını kırıyor, birbirini öldürüyor. Halbuki o onu yaptı, ben de buna destek olacak başka sektöre gireyim ya da yan sanayisine gireyim diyen yok.

Hep kopya ediyoruz. Devlet de buna müsaade ediyor.

Komşum apartman yaptı, para kazandı diye ben de yapayım diyorlar. O kazandı diye sende kazanacaksın diye bir şey yok. 

.
.


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org