Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Güngör Kaymak Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Sabancı Topluluğu İçin IT'de kritik kelime ortak fayda ve sinerji
01.08.2012
Okunma Sayısı : 3661
Oy Sayısı : 4
Değerlendirme : 5
Popülarite : 3,01
Verdiğiniz Puan :
 

 

 Sabancı Topluluğu İçin IT'de kritik kelime ortak fayda ve sinerji

.
.


CIO dergisinin benimle yaptığı söyleşiyi paylaşıyorum...

.
.
 
Sabancı Topluluğu İçin IT'de kritik kelime ortak fayda ve sinerji

Güngör Kaymak Endüstri Mühendisi. 1984 ODTÜ mezunu.

Profesyonel iş hayatına ise IT dışı alanlarda başlamış.

Üretim sektöründe yatırım ve planlama proje mühendisi olarak başladığı iş hayatı 1989, IBM'de çalışmaya başlayınca değişmiş.

"IBM Türkiye'de uluslararası satın alma projelerini yönetmek üzere görev aldım.

Daha sonra, IBM'in OEM piyasasına girme kararını takiben, OEM pazarlama işini kurup yönettim.

Ardından IBM,'in SAP destek merkezinin kuruluşunda görev aldım" diyen Kaymak, 1977 yılının ortalarına kadar süren HP döneminde üretim ve kamu sektörlerinden sorumlu satış müdürlüğü görevini yürüten Kaymak, ilgilendiği projelerin o yıllarda finans sektörü dışındaki tüm sektörlere tekabül ettiğini belirtiyor.

Kısa süre SAP Türkiye'de satış ve pazarlama direktörlüğü görevi de yapan Kaymak, 2002 yılında I-Bimsa'ya katıldı. 2004 yılında Sabancı Topluluğu ve IBM ortaklığı sonlanınca Bimsa Genel Müdürü olarak görevine devam etti.

Bu görevi halen sürdüren Kaymak, 2005-2009 arasında Sabancı Topluluğunun Telekom operasyonunda da genel müdürlüğü üstlendi. Kaymak, son bir buçuk yıldır da Sabancı Topluluğu CIO'su olarak görev yapıyor.



SAPOINT


Sabancı Topluluğu CIO'luğu görevlerinden bahseden Kaymak, bankacılık dışındaki iş birimlerinin katılımıyla, faaliyet alanlarında ortak bir akıl oluşturmak üzere kurulan SAPOINT (Sabancı Platform of Info. Tech.)  platformundan bahsediliyor. "SAPOINT ismini verdiğimiz platformumuzda şirketlerimizdeki başarılı uygulamaların paylaşımı, standartların belirlenmesi, sinerji fırsatı gördüğümüz projelerin belirlenmesi ve saptanan konularda birlikte çalışılması gibi faaliyetleri koordine ediyoruz.

Ayrıca, bilgi güvenliği gibi önemli konular başta olmak üzere, bilişim alanında ortak standartları saptayıp bunları yine SAPOINT bünyesinde paylaşıyor ve şirketimizde uygulamaya alınmasına yardımcı oluyoruz."

Sabancı topluluğu içerisinde alınan IT kararlarındaki öncelikleri belirlemede sinerji kelimesinin öne çıktığını kaydeden Kaymak, bu süreci şöyle özetliyor; "Şirketlerimizin ortak veya benzer ihtiyaçlarının tespiti ve bu ihtiyaçların ortak bir platformda çözülüp çözülmeyeceğinin kararlaştırılması, çözülebiliyorsa oradaki sinerjiyi ortaya çıkarmak için birlikte hareket edilmesi yönünde önceliğimiz.

Ancak herhangi bir şirketimizin kendisine özgü, faaliyet gösterdiği sektöre özgü bir ihtiyacı söz konusu olduğunda kendi belirledikleri yöntem, çözüm ve kadrolarla işlerini yürütmeleri yönünde bir yaklaşımımız var."

Ortak platform


Topluluğa bağlı şirketlerin ortak platformlar üzerinden IT servisi alması konusunda da düşüncelerini paylaşan Kaymak, böyle bir zorunluluk olmadığını belirtiyor. "Sinerji yaratacak bir fırsat varsa, ortak bir platform oluşturmaya gayret ediyoruz.

Bunu becerebildiğimiz durumlarda, yine topluluk şirketlerimizden birisi olan Bimsa'nın kaynaklarını kullanarak platform oluşturuyoruz.

Örnek vereyim; devreye alınan yeni Türk Ticaret kanunu ile yapılması gereken bazı projeler var. E-fatura uygulaması, e-defter uygulaması gibi…

Bunları şirketlerimiz kendi kendilerine de yapabilirler; her biri bünyesinde bir platform kurup, kendi çözümlerini de oluşturabilirler.

Ama biz böyle ortak ihtiyaçlarda bir sinerji fırsatı görüyoruz ve Bimsa'nın  e-fatura için bir çözüm platformu kurmasına, tüm şirketlerimizin bu platform üzerinden  hizmet almasına yardımcı oluyoruz.

Bu tür projelerle topluluk şirketlerimize fayda yarattığımızı, tek tek yatırım yapılması durumunda daha yüksek maliyetlere çıkabilecek bir projeyi tek bir ortak platform üzerinden hizmet olarak sunarak önemli bir avantaj sağladığımızı düşünüyorum."

Bu tür projelere, her ay  düzenlenen  SAPOINT toplantılarında katılımcı şirketlerin CIO'ları ile birlikte değerlendirerek karar verildiğine dikkat çeken Kaymak, "Tüm şirketlerimizin IT'lerini yöneten arkadaşlarla toplanıp , ihtiyaçların analizini yapıyoruz.

Herkes için ortak bir fayda görüyorsak, gerekli noktalarda Holding ortak satın alma bölümümüzle de iş birliği yaparak, tek bir anlaşma sağlanmasında hizmetlerin sağlanması veya tek bir platform oluşturulup, bu platform üzerinden hizmetlerin sunulması türünden faaliyetleri koordine ediyoruz" diyor.



Sinerji yaratmak


Çok farklı sektörlerde faaliyet gösteren topluluk şirketleri açısından her ihtiyaca ortak bir çözüm bulmanın zorluğuna değinen Kaymak, böyle bir hedef koymadıklarını da belirtiyor.

Kaymak, bu konudaki sözlerini şu şekilde sürdürüyor: "Tüm şirketlerimizin kendi sektörel ihtiyaçlarına yönelik çözüm ve hizmetleri bulma, kurma, yaşatma gibi bir iddiamız yok.

Bunu zaten gerçekçi de görmüyoruz.

Her şirketimizin bünyesinde, IT'den sorumlu farklı kademelerde arkadaşlarımız var.

Dolayısıyla herhangi bir şirketimizin kendisine özgü ihtiyaçları o şirketin bünyesinde yürütülüyor.

Bizim topluluk CIO'su olarak buradaki temel rolümüz şirketlerimiz arasında sinerji yaratabilecek ortak fayda sağlayabilecek projeleri koordine etmek ve bu projelerin belli standartlarda gerçekleşmesini sağlamak.

Ayrıca standart yazılımlar ve donanım alımlarında, veri hatları alımlarında Topluluğun yararını maksimize edebilmek için ihtiyaçları konsolide ediyor, bunların satın almasını yapmak konusunda arkadaşlarımıza yardımcı oluyoruz.

Standart ürünlerin tedarikinde ortak satın almaya birlikte çalışarak standartları belirleyip, fiyat görüşmelerini yapıyor ve sözleşmeleri fınalize ediyoruz.

Sonra da şirketlerimize 'Bakın burada ölçek nedeniyle sağlanan bir fayda var.

Bu sözleşme üzerinden ilerleyin' şeklinde yardımcı oluyoruz.

Ancak spesifik olarak, o şirketimizin dinamikleri ile ilgili özel bir durum söz konusuysa burada şirketlerimiz süreci kendileri de yürütebilirler."

"IT harcamasını kısmak verimlilik değil"


Sabancı Topluluğu ölçeğinde bir büyüklükte IT verimliliğini ölçmek de oldukça kritik.

Bu konudaki çalışmalarından da bahseden Kaymak, şunları kaydetti:

"Verimliliği ölçmede tabii bir parametre var. Parametrelerin en önemlilerinden, bir tanesi, 'Biz hep beraber ne harcıyoruz?

Ne yapıyoruz?

Bunların tespiti.

Burada geçen yıl itibari ile muhasebe kodlarımızda bir standardizasyona gitmeye ihtiyaç duyduk.

Böylece şirketlerimizde IT harcamalarının benzer muhasebe kodlarıyla takip edilmesini sağladık.

Şimdi hangi şirketimiz hangi IT kalemine ne harcıyor bunu izleyebiliyoruz.

Bu bilgileri konsolide ederek Topluluk bazında toplam IT harcamamızı, bu harcamaları hangi alanlarda yaptığımızı izliyor ve Holding tepe yönetimimize raporluyoruz.

Paralelinde, şirketlerimizde yapılan toplam IT harcamalarımız nedir?

'Şirketlerimizde yapılan toplam IT harcamasının ne kadarı mevcut sistemi yürütmek, ne kadarı işi büyütmek için yapılıyor?' bunları görebiliyoruz.

Bundan sonra varmaya çalıştığımız nokta, tespit edilen iyileştirme alanlarında nasıl daha iyi çalışabileceğimizi belirlemek. İlla IT harcamasını kısmak verimlilik değil.

Faydayı azami yürütmek konusunda değil, işi büyütmek konusunda neler yapabiliriz?

Bunların üzerinde çalışmalarımızı genişleteceğiz.

Şu an yapmaya çalıştığımız önemli çalışmalardan bir diğeri ise, her şirket ile işbirliği içerisinde ve dışarıdan  da bir miktar danışmanlık desteği alarak, şirketlerimizin bir IT değerlendirmesini yapmak. 'Yönetişim modelimiz doğru mu?' 'stratejik uygulama portföyleri ne şekilde gelişmiş?' 'Rekabetle kıyaslandığı zaman IT'yi iyi kullanımımız bizim rekabetçi gücümüzü artırıyor mu?' 'Şirket stratejileriyle IT stratejilerimiz ne kadar paralel?' gibi hususlarda, bir kısmını kendimiz, bir kısmını da danışmanlık desteği alarak yaptığımız çalışmalar.

Bu çalışmadaki amacımız bütün şirketlerimizin aynı seviyeye çıkması değil.

Belirttiğimiz gibi çok farklı  sektörler olduğu için böyle bir şey zaten mümkün değil.

Ancak, IT'yi kendi işlerinde en verimli şekilde kullanabilmeleri için Holding bünyesinden onlara destek olmaya gayret ediyoruz."


Konsolidasyon


Topluluk bünyesinde tüm şirketlerde gerçekleştirilen bir IT yatırımı var ise, burada ölçeklenebilecek, konsolide edilebilecek konuları belirleyip, Topluluk için hem satın alma seviyesinde hem de kullanım seviyesinde fayda yaratmaya yönelik çalışmalar gerçekleştirdiklerini de söyleyen Kaymak, şirketlerin IT ihtiyaçlarını nasıl önceliklendirdiklerini ise şöyle açıklıyor:

"Tek bir şirketimizi ilgilendiren bir ihtiyaç varsa, genellikle bu ilk sırada yer almıyor.

Aynı anda bir çok şirketimizin gündeminde olan bir konu varsa, doğal konular belirliyor.

Bir örnek vermem gerekirse, benden önceki dönemde başlamış bir IT veri merkezi konsolidasyon projemiz vardı.

Bu konuda oldukça tecrübe kazandığımızı söyleyebilirim.

Proje yaklaşık olarak 2008 yılının sonlarında SAPOINT bünyesinde tetiklenen bir proje.

Şirketlerimizin veri merkezlerinin konsolide edilerek, mümkünse dış kaynak kullanılması üzerine bir proje. Proje ile tüm şirketlerimin dünya standartlarında bir veri merkezi altyapısını kullanması hedeflenmekteydi. Tabii burada başka kriterlerimiz de vardı.

Standartlara uyum, yeni teknolojileri anında takip  edebilmek, sistem yönetimi ile bilgi  güvenliği gibi konularda en son standartların bu veri merkezinde uygulanmasını sağlamak, bir yandan da maddi verimliliği artırmak amacıyla başlatılmış bir projeydi.

Bu proje kapsamında iki yıl boyunca önde gelen uluslararası şirketlerle çalışmalarımızı sürdürdük. Projenin  yönetimini de SAPOINT bünyesinden  seçilmiş bir proje ekibi yürüttü.

Çok detaylı bir şartname oluşturuldu.

Şirketlerimizin konsolide edilmiş bir veri merkezinden hizmet alması hedeflendi.

.



Ancak bu çalışmaların sonucunda gördük ki, özellikle farklı alanlarda çalışan şirketlerimizin hepsini aynı standartlara sığdırdığımızda ortaya çıkan mali tablo bazı kuruluşlarımız için  kabul edebilecekleri seviyenin üzerine çıkıyor.

Perakende sektöründeki bir şirketimizin ihtiyacı ile çimento üretimi yapan şirketimizin ihtiyaç duyduğu  hizmet seviyeleri paralel değil. İki yıllık bu çok değerli çalışmanın sonucunda, tüm şirketlerimizi bir potada eritmek yerine benzer ihtiyaçları olan şirketlerimiz için farklı çözümler oluşturmak daha makul geldi.

Seçim kararını şirketlerimize bıraktık. Sonuç olarak 7 şirketimiz, ağırlıklı olarak üretim sektöründe faaliyet gösteren şirketler, Bimsa'nın  verdiği veri merkezi desteği ile yollarına devam etme kararı aldılar.

Bir şirketimiz HP'den dış kaynak çözümü kullanmayı tercih etti. İki şirketimizde de IBM ile çalışıyor.

Sonuç olarak birden çok şirketimizin aynı anda gündeminde olan bir ihtiyaç varsa, bizim öncelikli projelerimizi bu ihtiyaçlar oluşturuyor.

Ayrıca, o anda gündemde olmasa bile, gerek yasal ihtiyaçlar nedeniyle, gerek teknolojik gelişmelerle ilgili şirketlerimize ortak fayda sağlayacak konuları da belirleyip projelendiriyoruz.

Sistem güvenliği, bilgi güvenliği, belli standart yazılım ve donanımların ortak satın alınması, şirketlerimizin hepsine uygulanabilecek KPI'ların tespiti, IT harcamalarımızı izleyebileceğimiz ortak muhasebe kodunun oluşturulabilmesi gibi konuları merkezi olarak tetikleyip, bunların şirketlerimizde yaygınlaştırılmasına çalışıyoruz.

Şirketlerimizin katılımcı destekleriyle bu konuların tümünde önemli mesafe kaydettik.

Özetle, bizim için kritik kelime ortak fayda ve sinerji.

Tek bir şirketin fayda sağlaması söz konusuysa, o zaman o şirketin kendi kararını alması en doğru seçenek.

Ancak şirketlerimizin çoğunun  faydalanabileceği bir ortam doğacağını öngörüyorsak, o zaman bu projeleri şirketlerimizin de desteğini alarak, beraber yürütüyoruz."

Bulut için daha erken


Bulut bilişim ile ilgili de topluluğun hedeflerini ve kendi düşüncelerini sorduğumuzda, Kaymak'ın  yanıtı da şu şekilde oldu:

"Genel anlamda buluta baktığımız zaman, son 2-3 yıldır yoğun olarak gündemimize gelen bir konu.

Geçmişte de benzer hizmetler sunuluyordu, ancak günümüzde uygulamaların da buluta daha uygun hale gelmeye başlamasıyla, hem şirketlerin hem de bireylerin hayatına daha fazla girmeye başladı.

Ama bulutun daha kat emesi gereken mesafe olduğunu düşünüyoruz.

Bunun önemli bir sebebi de güvenlik ile ilgili konular.

Özellikle kritik iş uygulamalarında açık bulutlara henüz yüzde 100 güvenme noktasında olmadığımızı düşünüyorum.

Bu sadece güvenlik kaygılarıyla ilgili değil, uygulamaların da buluta ne kadar müsait olduğu ile ilgili bir konu, bu tür konularda kontrolün grup bünyesinde kalmasını ve özel bulutlarla yürütülebileceğini düşünüyorum.

Bizim de yapmaya çalıştığımız, aslında özel bulutlar.

Bulut konusunda, kendileri büyük yatırım yapamayacak olan daha çok KOBİ ölçeğindeki kurumların, hazır kurulmuş platformlar üzerinden çok büyük fayda sağlayabileceklerine inanıyorum.

Ancak bizim boyutlarımızdaki gruplarda henüz bulutun alması gereken yol var.

Biz kendi özel bulutlarımızda ve grup bünyesindeki veri merkezlerimizde bu işleri sürdüreceğiz.

Zaten belli bir yapıyı oluşturmuş bizim gibi firmalarda özel bulutlar üzerinden  gidilmesi daha makul bir çözüm."

Analitik ve büyük veri


Son dönemin bir diğer önemli konu başlığı da analitik ve paralelinde büyük veri.

Sabancı Topluluğu bünyesinde bu teknolojilerin nasıl değerlendirildiğini Kaymak'tan öğreniyoruz:

"Topluluktaki uygulamalarımıza bakarsanız, altyapının  yenilenmesi, sistem güvenliği gibi konuların haricinde, CEO Dashboard uygulaması  geliştirdik.

İş zekası alanında önemli projelerden  birisiydi bu. 

Şirketlerimizden  gelen verileri  belli bir konsolidasyona tabii tutuyoruz.

Ama o  konsolidasyondan sonra yapılan raporlamaların üzerinde çalıştığı sunum katmanı kıyas yapmaya, istendiğinde belli  simülasyonları çalıştırmaya müsait değildi.

Bu uygulamayla konsolide edilmiş verilerimizi topluluk tepe yönetimine her yerden erişilebilir bir formatta açtık.

Yönetimin tüm verileri bir arada, grafik ortamda, mobil ortamda görebileceği ve gerektiği zaman kıyaslama yapabileceği, hem geçmiş verilerle hem de şirketlerimiz arasında kıyaslama yapabileceği bir ortam oluşturduk.

Bu uygulamayı daha da geliştirerek stratejilerin de aynı platform üzerinde yer alacağı, şirketlerimizin performanslarını, KPI'larını, risk indikatörlerinin de yine bu platform üzerinde izlenip, değişen verilere veya ana trendlere göre ne tür aksiyonlar alınması gerektiğinin analizine gidebilecek bir ortam oluşturmak için çalışıyoruz.

Büyük veri konusuna geldiğiniz zaman, bu konu şimdiden şirketlerimizin bazılarında çok önemli bir hale gelmiş durumda.

Eldeki verilerin çok az bir kısmı yapısal veri, geri kalanı ise yapısal olmayan ve çok farklı kaynaklardan gelen veriler.

Bir kısmı sosyal medyadan, bir kısmı kayıtlı, bir kısmı kayıtsız tüm bu verilerin belli yapılarda derlenip raporlanıp analiz edilebilmesi çok kritik bir hal alacak.

Biz bu konuda şirketlerimizin bazılarında çözümler geliştirmeye başladık.

Bunu bizim için topluluk genelinde bir çözüme taşımamız için biraz daha zaman olduğunu düşünüyorum.

Hem araçların gelişimi açısından hem de devam etmekte olduğumuz CEO Dashboard uygulamasının ihtiyaç duyacağı ek verilerin tespitinden sonra büyük veri projelerini devreye alma ihtiyacımız olabilir.

Ama özellikle müşteriye değen, son kullanıcıya çok fazla değen sektörlerde gündemdeki en önemli konulardan bir tanesi bu şu anda."

Mobilite


Son dönemin önemli konuları arasında yer alan mobilite ve bu alanda topluluk bünyesinde yapılanları da Kaymak'tan öğreniyoruz: "Bizim şirketlerimizin kendi bünyelerinde belli standartlar var.

Hangi kademeye veya pozisyona hangi cihazlar verilir, hangi kriterlere hazlar verilir, hangi kriterlere göre kullanılır, hangi uygulamalara erişilebilir türünden standartlarımız var.

Holding olarak baktığımız zaman mobil araçların, BlackBerry ve İPhone, yaygın olarak kullanımını görüyoruz.

Bunun yanında şimdi belirli kademelere kadar İPad'leri de kullanıyoruz.

Mobil cihaz çeşitliliği arttıkça bunların yönetimi, takibi ve güvenliği gibi konular da gündeme geliyor. Mobil cihaz yönetimi araçlarına ihtiyaç doğuyor.

Biz cihaz tipi konusunda tüm Holding çerçevesinde tek bir standart koymadık.

Tablet olarak bakıldığında Android kullanan şirketimiz de var iOS yani Apple ürünleri kullanan şirketlerimiz de var.

Burada önemli olan bunların  nasıl yönetileceği ve ne şekilde yaygınlaştırılacağı ve güvenliğinin sağlanması.

Özellikle mobilitede güvenliğe büyük önem veriyoruz ve bu da ortak fayda gördüğümüz bir konu olduğu için, mobil cihaz yönetimi yazılımlarını değerlendirmek üzere SAPOINT bünyesinden bir yönetici arkadaş atadık.

Hemen hemen bugünlerde kararımızı vermek üzereyiz. Temmuz ayı sonunda bir toplantımız var.

Orada hangi yönetim yazılımını seçeceğimizi  ve bunu  da merkezi olarak tüm  şirketlerimizde kullanacağımızı kararlaştıracağız.

Cihazların  seçimi ve hangi kademelere kadar yaygınlaştırılacağının kararı şirketlerimizin kendilerine ait.

Ama bu cihazların hangi araçlarla, hangi standartlara göre yönetilmesi, takip edilmesi gerektiği konusu da merkezi olarak almaya çalıştığımız kararlardan bir tanesi.

BYOD'de (kendi cihazını getir) şu anda konuştuğumuz bir konu…

Henüz o  noktada değiliz.

Belki bu mobil cihaz yönetimi yazılımımızı seçip, kurup, pratikte ne kadar işe yaradığını, ne kadar verimli kullanabildiğimizi gördükten sonra o aşamaya da geçme noktasına geliriz diye düşünüyorum ama bununla ilgili bir zamanlama söylemem çok zor.

Trend olarak baktığınızda da, çok uzun süre kaçabileceğimiz bir husus değil gibi görünüyor.

Kaçınmak yerine bunları kontrol etmek ve yönetmek ile ilgili mekanizmaları doğru kurabilirsek, belki verimliliği de artırabilecek hususlardan birisi olabilir.

İnsanların kendi alıştıkları, sevdikleri ortamlarda çalışması pratikte verimlilik artışı getirebilir.

Ama henüz bunları neyle nasıl hangi seviyede kontrol edebileceğimizi tespit etmeden de isteyenin istediği cihazdan şirket verilerine erişmesine şimdilik izin vermiyoruz."

.



Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org