Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Oktay Ekşi Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Medya imamlığı
12.06.2009
Okunma Sayısı : 3159
Oy Sayısı : 5
Değerlendirme : 5
Popülarite : 3,49
Verdiğiniz Puan :
 

 

Medya imamlığı
Oktay Ekşi
.
.

SANMAYIN ki âleme en çok medya akıl verir. Bir de "medyaya akıl verenler" kesimi vardır ki, kılıçları pek keskindir. Keskindir ama verdikleri akla en az kendileri itibar eder. Bab-ı Âli İmamlığı'dır bu... Şimdiki imam da Zaman Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'dır.


İsterseniz neden öyle dediğimizin hikáyesine gelelim:

Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un 14 Nisan 2009 günü Harp Akademileri'nde yaptığı 2.5 saatlik sunumu anımsarsınız. Ertesi gün yani 15 Nisan'da Zaman yazarı ve Cihan Haber Ajansı (CHA) Genel Müdürü Abdülhamit Bilici, "Dağda kalsam beni kurtarır mısın Paşam?" başlıklı yazısında bir olayı anlattı. Meğer CHA muhabiri Lütfi Aykurt, haber yapmak için Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterinin düştüğü yere gitmiş. İşini tamamlayıp döneceği sırada, oraya gelen askeri helikopterde Doğan Haber Ajansı (DHA) muhabirinin de bulunduğunu görmüş. Dönüşünde kendisini de helikoptere almalarını istemiş. Helikopterdeki yetkili (muhtemelen astsubay) "DHA muhabirinin izin alarak kendileriyle geldiğini" bildirdikten sonra CHA muhabirine, "Hangi kanaldan olduğunu" sormuş. "CHA"yı öğrenince Lütfi Aykurt'a, "Nasıl geldiysen öyle inersin" demiş.

Bilici yazısında ayrıca, arkadaşlarının "dağ başında bırakıldığını" söyledikten sonra konuya, "Kişisel bir hatadır, Mehmetçik bunu yapmaz" diye baktıklarını ve "sansasyon konusu yapmamaya" özen gösterdiklerini belirtiyordu.

Ama daha sonra kararlarını değiştirmiş olmalılar ki 16 veya 17 Nisan günü Zaman Gazetesi'nden bir gazeteci, Basın Konseyi'nin olay nedeniyle bir protesto metni yayımlamasını istedi.

Ancak Konsey konuyu araştırınca, "CHA muhabirine verilen yanıtın kaba olduğu ancak olayın bir protesto mesajı yayımlamayı gerektirmediği" sonucuna vardı. Nitekim CHA muhabirine verilen yanıt, Ekrem Dumanlı tarafından 24 Nisan günü haftalık "Vaaz" sütununda dile getirilince kendisine e-mail'le bilgi verildi.

Bunun üzerine Lütfi Aykurt'un "eksi 15 derece soğukta dağ başında bırakıldığı" yalanı uyduruldu. Oysa o gün oradaki hava sıcaklığının artı 13 santigrat olduğunu İlker Başbuğ 29 Nisan tarihli basın toplantısında açıkladı.

Olayın adı "ölümcül akreditasyon uygulaması" oldu. Başta Zaman Gazetesi ve ona "bağlı kuruluşlar ve kişiler" eliyle bir kampanya başlatıldı. "Kişisel bir hatadır, Mehmetçik bunu yapmaz"ın yerini "Genelkurmay bunu hep yapar, Basın Konseyi de onun dümen suyundan çıkmaz" kampanyası aldı. Nitekim Ekrem Dumanlı 4 Mayıs tarihli "Medya Vaazları" sütununda -kendisinin de Yüksek Kurul üyesi olduğu- Basın Konseyi'nin "meslek kuruluşu sayılıp sayılmayacağından duyduğu şüpheyi" dile getirdi.

En güzeli de 4 Mayıs günü Dumanlı'nın, "Bir önemli ayrıntıyı daha buraya yazmak boynumuzun borcu. Dağdaki akreditasyon haberlerini başta Doğan Grubu olmak üzere bazı medya grupları neredeyse görmedi. İşte bunu anlamak çok zor. (...)" demesiydi.

Oysa CHA Muhabiri Lütfi Aykurt'un yaşadığı olaya ilgi duymayan ne "bazı medya grupları" ne de "Doğan Medya Grubu" idi. Asıl ilgisiz ve duyarsız kalan Ekrem Dumanlı ve onun başında bulunduğu Zaman Gazetesi'ydi. Nitekim Lütfi Aykurt'un helikoptere alınmadığı tarih 31 Mart veya 1 Nisan tarihiydi.

Konu eğer önemli olsaydı CHA Genel Müdürü Abdülhamit Bilici bunu kamuoyuna duyurmak için 15 gün beklemezdi.

Sayalım ki olayı Ekrem Dumanlı zamanında duydu. O zaman sormaya değmez mi?

Ekrem Dumanlı biri 6, diğeri 13 Nisan tarihli olmak üzere 24 Nisan'a kadar iki "medya vaazı" daha yayımladı. Ama onlarda da tek kelimeyle olsun bu olaydan yani "ölümcül akreditasyon mağduru Lütfi Aykurt'un dondurucu soğukta ölüme terk edilmesinden" söz etmedi.

En güzeli de bütün bunları açıklayan bir mektup kendisine 5 Mayıs günü gönderildiği halde, kamuoyuna duyurmadığı gibi başka gazetelere ve gazetecilere "Yüzünüz kızardı mı?" diye sordu.

Kim kimi kandırıyor? Kim kime dürüst gazetecilik dersi veriyor?

Orada hiç ayna yok mu?

.
.

Tüm Yazıları

.
.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org