|
Tüm Yazıları
ShareThis
|
Zihinlerdeki görünmez duvarları aşmak gerekiyor
11.06.2009 |
|
Okunma Sayısı : |
11793 |
|
|
Oy Sayısı : |
4 |
|
|
Değerlendirme : |
5 |
|
|
Popülarite : |
3,01 |
|
|
Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Zihinlerdeki görünmez duvarları aşmak gerekiyor Canan Ediboğlu . . .
NG dergisi'nin yaptığı söyleşimi sunuyorum. . .
"Zihinlerdeki görünmez duvarları aşmak gerekiyor"
Türkiye sizi özellikle akaryakıt sektöründe ilk kadın genel müdür olarak tanıdı. Böyle tanınmak ve anılmak sizin için ne ifade ediyor?
CE: 2003'te Shell Türkiye'nin Genel Müdürlüğüne getirildiğimde, ülkemiz gerçekten de akaryakıt sektöründe bir kadın genel müdür görmeye alışık değildi. Çok dikkat çekti, özellikle basının büyük ilgisini gördüm.
Elbette benim için çok gurur verici bir deneyim oldu bu büyük ilgi. Aslında ülkemdedeki bu öncü rolümü , Shell Grubu'na borçluyum. Shell'de kadın çalışanların önü her zaman açıktır ve kadın çalışanlara karşı ayrımcılık hiçbir şekilde kabul edilemez. Yalnızca cinsiyet ayrımcılığı değil, Shell'de dil, din, etnik köken, kültür temelinde hiçbir ayrımclığa izin verilmez.
Bu başarılı kariyerin altında ne ya da neler yatıyor?
CE: Başarı, bence birçok faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıkıyor. Burada kişisel özellikleriniz kadar çalıştığınız kurumun da çok önemli bir rolü var. Shell, dünyanın 140 ülkesinde faaliyet gösteren yüzyılı aşkın geçmişi olan bir dünya şirketi .
Dünyanın bir ucunda başarılı bir uygulama anında tüm Shell şirketlerinin bilgi ve deneyim zenginliğinin bir parçası haline geliyor. Yüksek bir kurumsallaşma, sürekli gelişen operasyonel süreçler, yenilikçi, değişime açık bir şirket kültürü, insanların başarılı olması için her türlü olanağı sağlıyor. Eğer bu yapıcı olumlu geliştirici iklim, kişinin kendi beceri, yetenek ve eğilimleriyle birleşirse, kimse sizi tutamaz.
Ben, yeni mezun olduğum günlerden bu yana, yaptığım işi, o iş her ne olursa olsun, dünyanın en önemli işi olarak gördüm ve hiçbir zaman performansımın mevcut düzeyiyle yetinmedim. Kendimi sürekli geliştirmeyi , öğrenmeye devam etmeyi, antenlerimi hep açık tutmayı ilke edindim. Başarının hiçbir zaman bireysel olmadığını, her zaman bir takım çalışmasının ürünü olduğunu hiç unutmadım.
Bu yüzden birlikte çalıştığım arkadaşlarımın da önlerini açmaya, gelişmeleri için her türlü olanağı sağlamaya önem verdim. Sanırım bütün bunlar , çalıştığınız kurumun özellikleriyle , sizin başarıyı algılayışınız ve onu elde etme yeteneğiniz bir araya geldiği zaman başarı ulaşılmaz bir şey olmaktan çıkıyor.
Eğitimi ve ilk iş deneyimini yurt dışında tamamlamış biri olarak 1980'de Türkiye'ye dönmeye karar verdiniz. Geriye baktığınızda "iyi ki Türkiye'ye dönmüşüm" diyor musunuz?
CE: Türkiye'ye dönme kararını vermede hiç zorlanmadım. Sanırım bütün o yıllar içinde öğrenimim bitince Türkiye'ye döneceğimi biliyordum. Şimdi sizin sorunuz üzerinde düşününce fark ediyorum ki, orada evlenmem ve orada bir aile kurmam çok mümkündü. Ama dediğim gibi bu benim için hiç söz konusu olmamış besbelli. Çünkü hiç tereddüt etmedim.
Evet, her zaman "iyi ki Türkiye'ye dönmüşüm" diyorum, çünkü ben yurduna bağlı bir insanım ve bağlılıkların benim hayatımda önmeli bir yeri var. Ben kopmaların , gitmelerin, bir şeyleri geride bırakmaların insanı değil; bağlılıkların, sadakatlerin insanıyım galiba…..
Yoğun iş temponuz aile yaşamınızı nasıl etkiliyor?
CE: Benim için en gerçek dinlenme, birincisi ailemle birlikte olduğum, ikincisi tenis oynadığım anlar. Aile yaşamının yoğun iş tempomdan hiç etkilenmediğini söylesem, bu hiç de gerçekçi olmaz. Çalışmayan bir ev hanımına kıyasla, üst düzey yönetici bir eşin ve annenin ailesine daha az zaman ayırması kaçınılmaz bir şey.
Ben mümkün olduğunca ailemle birlikte olduğum zamanın kalitesini yükseltmeye çalıştım. Yani nicelikçe daha az zaman ayırsam bile, birlikte olduğum anların niteliğini yükseltmeye dikkat ettim. Bundan kastım, ailenizle geçirdiğiniz tek bir saat, öyle yoğun ve öyle paylaşımcı olur ki, yüzeysel bir ilişkide beş saate bedeldir o bir saat. Ayrıca ailemin bana, yaptıklarıma, işime bakışının da burada büyük önemi var.
Burada sanırım kadınlar ve erkekler arasındaki rol dağılımının giderek değişmesi önemli bir rol oynuyor. Artık kadının toplumdaki rolü yalnızca iyi bir eş ve iyi bir anne olmakla sınırlı değil. Dolayısıyla birer baba olarak eşlerin ve çocukların kadından beklentileri de değişiyor. Anne de tıpkı baba gibi toplumsal yaşamda bir yeri olan, .alışan, üreten bir kişi olarak algılanıyor. Çocuklarım da eşim de beni çalışma yaşamımda bu nedenle çok destekledi ve her zaman tolerans gösterdi.
Eşiniz Fatih Ediboğlu sizden çok farklı bir sektörde çalışıyor. Medya dünyasından bir isimle evli olmanın avantaj ya da dezavantajları neler?
CE: Doğrusunu isterseniz ben eşimin medya dünyasında çalışmasının hiçbir dezavantajını görmedim. Tersine, dünya ve ülke olaylarının her an içinde olan bir kişiyle hayatı paylaşmam benim de ufkumu geliştirdi ve her zaman eşimin geniş perspektifinden yararlandım. Dünyaya böyle geniş açıdan bakan bir kişi olması eşimin de bana desteğini artırdı.
İki oğlunuz var. Onlarla ilişkileriniz nasıl?
CE: Üst düzey yönetici olup da çocuklarının yetişmesi sırasında zorluk çekmediğini söyleyen bir anne bence inandırıcı olamaz. Çocuk yetiştirmek, çalışmayan bir anne için bile son derece karmaşık, çok sorunlu bir iş. Bir de yoğun bir çalışma temponuz varsa, her an içinizde bir şeyleri kaçırıyorsunuz telaşını yaşıyorsunuz.
Belli bir yaşa gelinceye kadar çocuklar, annelerinin neden her an yanlarında olmadığını anlayamıyor ve ikna olamıyorlar. O dönemlerde işiniz daha zor.
Zaman açısından eksiğinizi gidermek için birlikte olduğunuz zamanlarda daha bilinçli, daha yoğun, daha ayrıntılı bir ilgi göstermek durumundasınız. Kendinizi her zaman açığı kapamaya çalışır durumda buluyorsunuz.
Oğullarım belirli bir yaşa geldikten sonra durumu kabullendiler, annelerinin farklı sorumlulukları da olsuğunu kaveadılar ve zorluklarım azaldı.
Türkiye'de çalışma hayatında kadının durumunu nasıl görüyorsunuz?
CE: Çalışma hayatında rolü giderek artıyor ve daha fazla kadını üst düzey pozisyonlarda görüyoruz. Bu çok mutluluk verici, gurur duyduğumuz bir gelişme. Ancak kadınların hala potansiyellerini tam olarak gerçekleştirmediklerine , kadınların hak ettikleri yere gelmeleri için daha yapılacak çok iş olduğuna inanıyorum. Düşünsenize, hala kadınların ve erkeklerin eşit işe eşit ücret almadıkları sektörler var.
Kariyerlerine yeni başlayan gençlere özellikle ne tavsiye ediyorsunuz?
CE: Öncelikle merak etmekten vazgeçmemelerini tavsiye ediyorum. Merak bittiği an, öğrenme potansiyeli de biter. Bu kariyer dünyası için de geçerli. Merak eden kişi, gelişmeye, kendini sürekli geliştirmeye açık kişidir.
Burada çelişkili gibi görünen bir durum var. Kendine güven kişinin gelişmesi için çok önemlidir ama kendine güven kişiye her an öğrenmesi gereken çok şey olduğunu unutturmamalıdır.
Gelişkin bir özgüven kendini sürekli geliştirmeye engel olmamalıdır. Özgüveni fazlasıyla gelişmiş kişi, merak duygusunu, öğrenmeye olan ihtiyacını da yitirir.
İkinci olarak, gençler, başarının hiçbir zaman bireysel olmayacağını, takım çalışmasının, birlikte üretmenin ve birlikte yaratmanın, başarıdaki rolünü hiç unutmamalılar.
. . Canan Ediboğlu
. . .
. .
Tüm Yazıları
. . .
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları |
ShareThis
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|