|
|
Sezen Cumhur Önal Gözüyle
|
|
|
|
Tüm Yazıları
ShareThis
|
Siz Olsaydınız Ne Yapardınız? SEZEN CUMHUR ÖNAL
10.01.2008 |
|
Okunma Sayısı : |
9602 |
|
|
Oy Sayısı : |
11 |
|
|
Değerlendirme : |
4,27 |
|
|
Popülarite : |
4,45 |
|
|
Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Siz Olsaydınız Ne Yapardınız? Sezen Cumhur Önal .
. Yorumunuzu yazmak için lütfen tıklayın . .
Türkiye Etik Değerler Merkezi kurucusu Bülent Şenver bey bana bir etik vaka sordu. Siz olsaydınız ne yapardınız dedi. Ben de cevapladım... . .
.
Siz Olsaydınız Ne Yapardınız? Deşifresi . .
Sezen Cumhur Önal (SCÖ) Bülent Şenver (BŞ) . .
BŞ: İki elin seside güzel ses olmalı değil mi? Bazen iki kişi bir araya geliyor, kavga etmeye başlıyorlar. Güzel ses çıkmalı. Değerlendirebilmeliyiz. Ben size etik sorusu hazırladım. Müsaade ederseniz o soruyu size sorayım . Bu bir vaka gibi bir şey. Bu vakayı size okuyacağum ondan sonra size soracağım. Diyeceğimki bu durumda siz olsaydınız ne yapardınız? Cemal Bey devlet bakanı. Ve Cemal Bey'in oğlu ise henüz yeni iş hayatına atılmış bir genç. Cemal Bey'in oğlu Hakan birgün babasını makamında ziyarete gidiyor. Cemal Bey o sırada önemli bir toplantıda. Sekreteri telefon ediyor, oğlunuz Hakan Bey geldi diyor. İçeriye alın diyor. Oğlu giriyor içeriye, bakıyor bir toplantı var. Köşede bir koltukta oturup beklemeye başlıyor. Kulağı konuşulanlara gidiyor. Dikkatini çeken sözler olmaya başlıyor. Bakanın bir tanesi diyor ki mısır ithalatına on gün sonra %20 mi fon koyacağız diyor. Türk çifçisini korumamız gerekiyor diyor. Toplantı bittikten sonra bakan oğlu ile eve gidiyorlar. Yemek yiyorlar, daha sonra televizyon seyrediliyor, yatma zamanı geliyor bakan yatmaya gitmeden önce oğlunun odasına gidip iyi geceler oğlum demek istiyor. Tam kapıya geldiğinde oğlunun telefonla konuşmakta olduğunu farkediyor. Kulak misafiri oluyor ve oğlu telefonda şöyle söylüyor. "Bugün babama gittim, odasında bakanlar konuşuyordu. Duydum ki mısıra %20 fon geliyor. On gün önce bir ithalat yapabilirsek ve yaklaşık 30 ton ithalat yaparsak köşeyi döneriz galiba. Tamam, oldu anlaştık. Yarın ben sana geliyorum." Diyor. Ve babası donup kalıyor. Oğluna iyi geceler demeden sessiz sedasız odasına çekiliyor. Yatıyor ve düşünmeye başlıyor. Sayın Sezen Cumhur Önal , bu bakanın yerinde siz olsaydınız bu durumda siz ne yapardınız?
SCÖ: Oğlumu sokağa atardım o gece. Ben babasının makam arabasına binememiş Vali çocuğuydum. Aynı şey benim başımada gelmiştir. Babama giderdim vilayette odasında beklerdim, işi bittiği zaman çıkardı ne istiyorsun derdi. Çok enteresan Rize'de yalnız Cumartesi, Pazar elektirk vardı gündüzleri. Hep gece olurdu. Geziler vardı ve benim haftada bir gün bir seyansa gitmeme izin vardı. Makam arabasına binemezdim, böyle bir şey yoktu. Bir sabah Rize'de hava çok karlı, baba dedim beni arabanla bırakır mısın? O oldu. Dediki; Bundan sonra 8:30'da değil, 8'de çıkacaksın evden ve okula ilk önce sen gidip en önde sen duracaksın dedi. Biz böyle bir yaşamdan, böyle bir hayattan geldik. Sayın Eski Genel Kurmay Başkanı Kıvrıkoğlu'nun bir lafı var bana; "Onlar Atatürk'ün bürokratlarıydı" demişti bana. Ben Akseki'de doğmuşum. Akseki'den Trabzon Maçka kazasına atla gitmişler. Altı ay ben kulak ağrısı çekmişim. Üşütmüşler. Dört günde gidiyorsunuz. Onlar çok özel zamanlardı. O yüzden ben hemen sokağa atardım.
BŞ: Oğlunuza böyle bir şeyi yaptırtmazdınız.
SCÖ: İmkan olabilir mi?
BŞ: Atmak yerine yaptırmayıp onu doğru yola getirip tekrar evde kalsa. Belki bir çocukluk etmiştir.
SCÖ: Duymak bile istemiyorum. Çok çirkin bir tablo. Ben çocukluğumdan beri dürüst olmanın, namuslu olmanın , aslında özel bir şey değil herkes düsürt olmak zorunda herkes namuslu olmak zorunda. Kimsenin kimseye tecavüz etmeye, hakkını yemeye hakkı yok. Ben iyi bir müslümanım. Kuran'ı Kerimi iyi okusunlar. Atatürk'ün gösterdiği yolda ilerlerken Kuran-ı Kerim'i de iyi yorumlasınlar. Din başka devlet başka. Allah'ın bize gösterdiği bir yol var. O yolda da dürüst ve namuslu olmak zorundasınız.
BŞ: Sizce şu anda Türkiye'de bu tür düşünenlerin sayısımı çok? Yoksa aferin oğlum 30 ton değil, 60 ton ithal edin diyenlerin mi çok?
SCÖ: Türkiye'de insanların bu dönemde kafası çok karışık. Paralı olmayı adam olmak zannediyoruz. Zengin olmayı, imkanlı olmayı bir iftihar vesilesi sayıyoruz. Ben hayatım boyunca çok şık yaşadım. Bu şık tabiri nasıl isterseniz öyle alın. Yapabileceğim işe soyundum, yapamayacağım işe soyunmadım. Ben gülüyorum onun bunun teşviki ile , onun bunun tabiri caizse bağışlayın bir yerlere gelmek çok ayıp bir şey. İnsanlık adına utanç verici bir şey. Başkasının ekmeğine talep açmak. Çok ayıp bir şey. Mesela ben ne yaparım? Benden ne olur? Ben şarkı sözü yazarım, benden müzik prodüktörü olur, benden televizyon programcısı olur. Ama çok şükür Allah'a ben bunun karşılığını aldım. Fransa Kültür Bakanı bana "Kültür Şövalyesi " ünvanını verdi. İtalya Cumhurbaşkanı bana "Dayanışma" nişanını verdi. Ne yaptım? Dünya'nın en ünlü şarkıcılarına Türkçe okuttum. Bir şey söyleyeyim mi; Ben şöyle düşünüyorum, Türk insanı çok temiz, çok saf, çok bakir ve saydam ve romantik. Çabuk kandırılıyor. Çabuk inandırılıyor. Bu benim içinde geçerli.
BŞ: Çabuk kanıyormu Türk insanı?
SCÖ: Bu benim içinde geçerli. Biz çok merhametliyiz. Ünlü Ahmet Haşim'in Frankfurt seyahatnamesinde bir adam dileniyor, kalkarlar Alman para verir. Ahmet Haşim şaşırır. Siz nasıl veriyorsunuz der. Siz der bir Almanın ihtiyacı olmadığı zaman bile el açabileceğini düşünebiliyor musunuz der. Bu çok büyük bir derstir. Ben çok romantik bir insanım. İnsan el açıyorsa mutlaka onun bir eksiği var diye düşünüyorum. Bu coğrafya da artık tadını kaçırdı. Biraz daha yemek, biraz daha imkanlı olmak. O ona destek çıkıyor, o ona destek çıkıyor. Yalnız bu coğrafya demiyeyim. Eurovizyon şarkı yarışmasına dikkat ettim Gazetelerde beyanatım çıktı yanlış anlaşılmış olabilir. Dedim ki; bu eurovizyon yüz karasıdır dedim. Yüz karasıdır çünkü dostluklarla paylaşıldı oylar. Hayır böyle bir şey olmaz. Orada bir insan var yüreğinde duyduğu acıyı, yüreğinde duyduğu saygıyı , sevgiyi müzik yapmış, bir eser ortaya koymuş. O eser bütün kalplerde aynı yankıyı bulmalı. Yanında komşusu olan Letonya 'ya veriyor, Danimarka Hollanda'ya veriyor. Çok çirkin. İnsan haysiyetine haykırı şeyler. İnsan hakkı olan şeye kavuşmalı. Bu ülkede de , memlekette de maalesef son dönemde benim için Türkiye'nin en büyük sorunu , en acı sorunu, en kötü sorunu kendi göreneklerimizi geleneklerimizi dinimizi unutup batıya dönmüşüz. Ben batılı olmak istiyorum. Ben batılı olmak istiyorum diye bir şey yok. Ben medeniyim çağdaş olmak istiyorum derseniz varım. Nedir o kanallardaki programlar. Madonna elli yaşında kadın vücudunu teşhir ediyor şarkısını satmak istiyor. Şarkı satar , şarkıcı satmaz. Michael Jackson gidiyor rengini beyazlatıyor. Bu post model dünyanın defoları bunlar. Bir yerlere geliyorlar , servet ve alkış sarhoş ediyor. İçkinin sarhoşluğu geçiyorda onun sarhoşluğu geçmiyor. Bizde de var bu. Açın televizyonu bakın. Akla yatkın, duygulara seslenen bir şey bulmakta ben zorlanıyorum. Yazık oluyor. Türk gençlerine bence daha güzel, daha anlamlı, daha duyarlı programlar yapılmalı. Dünya kültürüyle bütünleşen. Edebiyatı, şiiri, musiki,heykeli ile bütünleşen programlar olmalı.
. . Devlet Bakanı Cemal beyin yerinde siz olsaydınız bu durumda siz ne yapardınız? yazmak için lütfen tıklayın .
.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları |
ShareThis
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|