Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

UĞUR DÜNDAR Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Çeçen teröristler: 'Uğur Abi, bir fotoğraf çektirebilir miyiz?"
14.01.2011
Okunma Sayısı : 12015
Oy Sayısı : 4
Değerlendirme : 4
Popülarite : 2,41
Verdiğiniz Puan :
 

 

Çeçen teröristler: 'Uğur Abi, bir fotoğraf çektirebilir miyiz?"
Uğur Dündar


İşte Hayatım - Nedim Şener

16 ocak 1996 tarihinde Trabzon'dan Rusya'nın Soçi Limanı'na hareket eden ve dokuz Çeçen terörist tarafından kaçırılan Avrasya feribotu her  yönüyle ilginç bir olaydır.

Feribot rehin alındığı sırada içinde 177 yolcu ve 55 mürettebat vardır. Eylemcilerin lideri olan Muhammed Tokcan, amaçlarının, Rus askerlerinin kuşatması altındaki 250 Çeçen savaşçıyı kurtarmak olduğunu söyler. Herkes gemiyle irtibat kurmanın yolunu arar. Gemi yönünü İstanbul'a çevirir. Karadeniz'de yoluna devamam eden Avrasya Feribotu'ndaki teröristler seslerini dünyaya duyurma derdindedir. Onların bu isteği Uğur Dündar'daki haber heyecanıyla birleşince her yönüyle yıllarca unutlmayacak bir haber ve hikayesi ortaya çıkar.

Türkiye'de herkesin kafasında  Uğur Dündar'la ilgili bir fotoğraf vardır. Bunlardan en ilginci ise helikopterden Çeçen teröristlerin kaçırdığı Avrasya feribotuna atlama görüntüsüdür. O tarihte beraber çalıştığı Haluk Şahin, o gün için "Haberim olsaydı Uğur gibi bir ismi elinde silahlar  bulunan teröristlerin bulunduğu bir yere gitmesine engel olurdum" diyor. Uğur Dündar, değil çalışma arkadaşından eşinden bile gizleyerek bu habere nasıl gittiğini, neye mal olduğunu ve nasıl sonuçlandığını şöyle anlatıyor.

Trabzon'dan Gürcistan'ın Soçi Limanı'na yolcu görütüp getiren, Avrasya Feribotu silahlı Çeçen teröristler tarafından kaçırıldı. O sırada Rusya – Çeçenistan  çatışmaları vardı. Orada hapis olan Çeçenleri kurtarabilmek için esir olanlar için  böyle bir eylem  yaptılar. İşin ilginci gemide Trabzon Emniyeti'nin bir üst düzey  görevlisi  de yolcular arasında . Ama anladığım kadarıyla  limanda durduğu saatlerde gemi  başka amaçlarla  kullanılıyormuş, çünkü içinde  Gürcü kadınlar da var.

Rehin alınanlar arasında o Emniyetçi de vardı. Gemi rotasını değiştirip Karadeniz'den İstanbul yönüne doğru ilerlemeye başladı. Çok büyük bir olay teröristler bir gemi kaçırdılar, bakalım bunun akıbeti ne olcak diye haber yapıyoruz.

O arada Cemalettin Özdoğan bir gece haberi sırasında bunlarla irtibat kurdu.

"Uğur Dündar gelse gemiye binmesine izin verir misiniz? Diye sormuş.

"Tabii gelsin Uğur Bey'e çok büyük saygımız vardır" diyorlar.

Tüm gazeteciler o gemide omak ister, kaçırılan bir gemide gazetecilik yapmak, çok büyük bir heyecan  verici bir şey elbette.

Ben de kendi kendime düşündüm. "Bu gemiye mutlaka bir gazeteci binecek bu kim olabilir, niçin ben olmayayım?"

O sırada bir gribal enfeksiyon geçiriyorum. Yürüyecek halim yok, 40 derece ateşliyim. Ama içindeki meslek ateşi daha yüksek. Atladık Kanal D'nin  patronu Ayhan Şahenk'in özel uçağıyla Samsun Havalimanı'na gittik, çünkü gemi o tarafa yaklaşmıştı.

Ve oradan Deniz Kuvvetleri  Komutanlığı'na ait bir güvenlik  botuyla açıldık. Bizimle beraber bir de TRT'yi aldılar bota.

Açıldık  Karadeniz'de müthiş bir fırtına var. Azgın dalgalarla boğuşan  Sahil Güvenlik  botu arızalandı. Sonra ikinci bir bot geldi, ona aktarma yaptık gittik. Ama yetişemedik. Çaresiz geriye döndük. Uçak bekliyor, Ayhan Bey de haber heyecanı içinde. Durumu anlattım, "Olsun evladım" dedi..

Atladık uçağa, İstanbul2a geldik.

Ben ateşler içinde kıvranıyorum. Gece yattım, ama uyku tutmuyor. Gemiye mutlaka girmek lazım.

Sabahleyin erkenden kalktım; eşim "Sen bugün işe gitme" dedi.
Olur mu ya işe gitme , gideceğim.

İlaçlarımı içtim, yanıam da aldım. Birde her ihtimale karşı cep  telefonunun  şarj aletini de  cebime koydum.

Tıraş olurken Uğur Cebeci'yi aradım. "Uğur Hürriyet'ten bana bir foto muhabiri ver, biz maliyeti paylaşalım. Hem Kanal D haber hem Hürriyet bu feribota beraber atlasın. Nasıl olsa birileri atlayacak. Biz atlamış olalım" dedim.

"Ne yapacaksın?" dedi.

"Sancak Air'den bir helikopter kiralarız. Helikopterle gitmeye çalışırız. Büyük helikopter olmasın, çünkü geminin güvertesi küçük, takılabilir" dedim.

Hanım da beni uyarıyor, "Sakın bir maceraya yönelme, biz seni kaybetmek istemiyoruz, çok hastasın" diyor.

Ben de ona gitmeme sözü verdim! Ama doğru havaalanına gittik. İstanbul'u geçer geçmez Şile'de kar yağışı bastırdı. Yükselemiyoruz. Karadeniz'in  kıyılarını görerek uçuyoruz.

Allah muhafaza, önümüze bir şey çıksa, örneğin kıyıya yakın bir adacık , vurabiliriz de. Karadeniz Ereğlisi'ne geldik. Varille yakıt ikmali yaptık. Geminin Karadeniz Ereğlisi'nin açığında olduğunu biliyoruz. Havalanıp fetibotun üstüne geldik, o anda fırtına bitti, sulu kar bitti, bulutlar dağıldı.

Aşağıda gemi bembeyaz bizi bekliyor. Avrasya Feribotu'na yaklaşık, pilot alçaldı alçaldı , önceKadir atladı, arkadan kameraman Şenol Çalabakan atladı, hemen çekime başladı. Ben de biraz daha alçalsın diye bekliyorum.

O sırada pilot benim indiğimi zanneti ve yükseldi. 100 metre kadar yükseldi, şöyle bir aşağıya baktım"Eyvah" dedim. "Şimdi buradan  demirlere düşersem  paramparça olacağım, denize düşersem beton etkisi yapacak" O sırada pilot kapıyı kapamak için uzandığında ellerimi görmüş.

Ve Şenol da korkudan kayıttan çıkıyor. İşaretler yapıyor, Uğur Abi sarkık kaldı gibilerinden. Durumu fark eden pilot taş gibi alçalıyor, eyvah dedim şimdi güevrteye çarpacağız, yaklaştı neyse ben atladım. Benim bir omurum o yüzden zedelidir.

Çeçenler hemen silahlarla üstümüzü aradılar. Ama yarım saat sonra, aynı teröristler teker teker gelip benimle hatıra fotoğrafı çektirmeye başladılar. Baktım aralarında  tekbir çekenler var. Bu arada biz ropörtaj yapıyoruz, yolcularla konuşuyoruz. O arada bir bot yanaştı, tahliye sandalına saklanan ve hafif yaralanan Emniyetçi indirildi.

Yolculuğumuza devam ediyoruz , fakat gece bizi kamaralara kilitlediler.

Gemide su sıkıntısı, yiyecek sıkıntısı baş gösterdi. Sabahleyin bize tekrar geldiler, kamarayı açtılar ve mükellef bir kahvaltı  sofrasına buyur ettiler.

Ben o arada bütün dünya basınıyla telefonda konuşuyorum. Telefonu şarj ediyorum. BBC'yle, Amerikan televizyonlarıyla canlı röportajlar yapıyorum. Haber geçiyorum. Teröristlerin gözünün önünde konuşuyorum, bana karşı bir şey yapmıyorlar. Zaten adamların amacı dünyaya mesaj vermek.

"Her tarafa patlayıcı döşedik, eğer bizi İstanbul Boğazı'na sokmazsanız infilak ettireceğiz" gibi tehditler savuruyorlar. Üstlerinde  patlayıcı  izlenimi yaratan  birtakım donanımlar var.

Derken MİT'ten birleri  gemiye geldi. Bunlarla bir şeyler konuşuldu,  bu arada İstanbul Boğazı'na yaklaşmaya başladık. İşte orada donanmayı gördüm.

Donanma İstanbul Boğazı'nın  girişini tutumuş. İnsanın  içi rahatlıyor, "Bu donanma varken bunlar hiçbir şey yapamaz" diye düşünüyorsunuz.

Eylemciler teslim olmayı kabul ettiler. O arada gelip bizden  bütün kasetleri almaya çalıştılar.

"Verin bakalım kasetleri" dediler. Eyvah bütün  haber gidecek. Ben hemen Şenol'a birkaç göz işareti yaptım. Bulunduğumuz  odada bir yatak vardı, bir kısmını yatağın  altına bir kısmını da gocuğunun altına sakladı. Üç dört tane kaset verdik, teslim eder gibi yaptık.

Kasetler boştu tabii. Hemen bir Sahil Güvenlik botuyla Büyükdere'den çıkış yaptık, oradan arabaya atladığımız gidip Kanal D'ye gittik.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org