|
Tüm Yazıları
ShareThis
|
TBMM çatısı altında hakemlik
02.04.2011 |
|
Okunma Sayısı : |
9219 |
|
|
Oy Sayısı : |
0 |
|
|
Değerlendirme : |
0 |
|
|
Popülarite : |
|
|
|
Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
TBMM çatısı altında hakemlik Uğur Dündar
İşte Hayatım-Nedim Şener
Üst üste yaşanan sıkıntılar arasında bir gazeteci için gurur duyulacak en önemli olaylardan birisi yine Uğur Dündar'ın başına gelir.
Bu aslında Dündar için en zorlu mesleki sınavlarından biridir. Sınavını yüzlerce gazeteci, onlarca kamera ve milyonlarca izleyicinin önünde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin çatısı altında ggerçekleşen bir açık oturumda verir. Adalet ve Kalkınma Partili Dengir Mir Mehmet Fırat ile Cumhuriyet Halk Partili Kemal Kılıçdaroğlu arasında, 27 eylül 2008 günü saat 14:30' da başlayan tartışmayı Uğur Dündar yönetir. Televizyonların canlı yayınında "Büyük Düello" ya da "Meclis'te Bir ilk" başlıklarıyla duyurduğu açık oturum milyonlarca seyirciyi ekran başına toplar.
"Büyük Düello" 3 Kasım 2002 seçimleri öncesi Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal arasındaki ilk ve son açık oturumu da yönetmiş olan Uğur Dündar'a duyulan güveni zirveye çıkarır.
Düellonun niçin gerçekleştiğine gelince…Milletvekili seçilmeden önce ortağı olduğu şirket hakkında yolsuzluk ve hayali ihracat suçlaması yapılan AKP'li Dengir Mir Mehmet Fırat ile bu iddaları sürekli gündemde tutan CHP'li Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki gerilim, bir düelloyu kaçınılmaz hale getirir.
Çünkü Kılıçdaroğlu sık sık yaptığı basın toplantılarıyla belgeler açıklar, Fırat da bunları hep yalanlar. Sonuçta öyle bir noktadaya gelinir ki, Kılıçdaroğlu "Eğer Sayın Fırat kabul ederse ben kendisiyle Sayın Uğur Dündar'ın yöneteceği bir açık oturumda tartışmaya hazırım" der.
Dengir Mir Mehmet Fırat, Kılıçdaroğlu'nun önerisini kabul eder. Taraflar tartışmayı 25 Eylülde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yapmak üzere sözleşirler. Dengir Mir Mehmet Fırat'ın Uğur Dündar'ın yönetimine hiçbir itirazı yoktur. Dündar her iki siyasetçinin adı üzerinde görüş birliğine varmalarının kendisi için "ödül " anlamına geldiğini söylüyor:
Bu teklif benim için büyük bir ödüldür. İnsanlar benim adalet duyguma güveniyor ve kendilerini bana teslim ediyorlarsa, 40 yıllık meslek hayatımı boşuna geçirmemişim demektir. Bu konuda mütevazı olmayacağım; ben adil bir insanım, ekrandan en ağır sözleri kendi kan bağım olan biri için söyledim. Kısacası mezardan babam çıksa, eğer haksızsa , onun da karşısında dururum.
Yayıncılık hayatına başladığı TRT yıllarından beri işini, profesyonel disiplin içinde yapan Uğur Dündar, milyonların merakla beklediği bu tür canlı yayınlara da adeta kamp yapar gibi hazırlanır. Tarafsızlık duygusu, onu öylesine büyük baskı altına alır ki, yayın öncesinde uykuları kaçar, hatta kabus gördüğü bile olur. . Örneğin 2002 genel seçimleri öncesinde gördüğü kabusta olduğu gib..
Tayyip Erdoğan ve Deniz Baykal'ı ilk ve son kez olmak üzere bir araya getirdiğim "Büyük Buluşma" programına hazırlanırken büyük stres yaşadım. Zira önce Erdoğan'la aramızda bir yanlış anlaşılma nedeniyle tartışma yaşanmıştı. Seyretmediği ve çevresinde yanlış bilgilendirildiği bir haber nedeniyle canlı yayında aramızda çok sert bir tartışma geçmişti. Sonradan benim kötü bir niyetimin olmadığını, hatta yardımcı olmak için gayret sergilediğimi o da anladı. Bu nedenle Deniz Baykal ile açık oturum önerisini götürdüğümde, hiç tereddüt etmeden kabul etti ve tarafsız bir yönetim sergileyeceğimden kuşku duymadığını söyledi. Yayından önceki gün başıma çok komik bir olay geldi. Rahat uyuyamayacağımı bildiğim için her zamankinden daha erken yattım. Rüyamda iki lideri açık oturumda tartışırken görüyordum. Çok sert ifadelerle birbirlerini suçluyorlardı. Bir ara Tayyip Bey bana dönüp, "Uğur bey biz sizin dürüstlüğünüze inandık ve buraya geldik ama, beklediğimiz tarafsız yönetimi göremiyoruz!" diyordu. Şıçrayarak uyandım. Kan ter içinde kalmıştım. "Oh , çok şükür ki rüyaymış!" dedim ve bir daha uyuyamadım. Ertesi akşam programın bitiş anansunu yaptıktan sonra her iki liderin gözlerinin içine baktım. Oradaki memnuniyet ifadesini görünce, sırtımdan tonlarca yük gitmiş gibi hissettim!
Siyasetçilerin tartışmalarını yönetmek kolay bir iş değildir. Üstelik bu tartışma Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında gerçekleşecek ve birçok yönden bir "ilk" olacaksa, çok daha zordur…Uğur Dündar, Kılıçdaroğlu'nun iddialarına kaynaklık eden tüm haberleri bildiği gibi, Fırat'ın şirketleriyle ilgili bilgileri içeren 8 klasör dolusu belgeyi okuyarak da hazırlığını tamamlar.
Büyük gün geldiğinde, sinirler gerilmiş, tüm dikkatler Meclis'te tartışmanın yapılacağı salona çevrilmiştir…
Uğur Dündar salona geldiğinde kameralar çalışmaya flaşlar patlamaya başlar…Yandaşı, yandaş olmayanı, kısacası tüm basın oradadır. Ancak Uğur Dündar, taraf tutacağından emin olan yandaşları hayal kırıklığına uğratan ve tüm kamuoyunca alkışlanan dürüst ve adil bir yönetim sergiler…O tarihi günü kendisinden dinliyoruz:
"Bulunduğumuz oda çok küçüktü ve sadece iki kilima vardı. İçeride çok sayıda muhabir, kameraman , foto muhabiri ve millletvekili olduğundan, odanın sıcaklığı artmaya başladı. Klimaların kameramanların sırtına vuracağını ve ter içinde kalan meslektaşlarıın hastalanacağını düşünerek önce açtırmadım. Ancak bizim terleyeceğimizi gören Meclis görevlileri tabaklar dolusu kağıt medil getirip önlerimize koydular…O sırada aklıma, eğer taraflardan biri terler ve mendile teri silerken fotoğrafı çekilirse altına "Kılıçdaroğlu Fırat'ı terlett" ya da "Fırat Kılıçdaroğlu'nu terletti" yazabileceği geldi. Heman kameraman arkadaşlarımdan özür dileyerek klimaları açtırdım. Kağıt mendil dolu tabakları da kaldırttım. Kısacası tartışmayı yöneten kişinin görev, yanlış anlaşılmaya yol açabilecek durumların önüne geçmek ve bir anlmada gerçeğin tam analmıyla yansımasını sağlamaktır.
Meclis Basın Bürosu'nda 1 saat 35 dakika süren "Fırat – Kılıçdaroğlu Düellosu'nu 16 TV canlı yayın aracı , 52 kamera, 150'yi aşan muhabir ve onlarca milletvekili izledi. Bu toplantıyı izleyen gazetecilerin sayısı, cumhurbakanlığı seçimi öncesi 367 sayısının bulunamaması endeniyle yaşanan "367 krizi" nin sonrasında cumhurbaşkanı seçilemeyen Abdullah Gül'ün basın toplantısının bile iki katından fazlaydı.
Uğur Dündar, yaptığı açılış konuşmasında, toplantı öncesindeki süreçte iki siyasetçi arasında çok ağır tartışmalar yaşandığına dikkat çekerek "her iki değerli siyasetçinin bugüne kadar kendilerine yakışmayan bir üslup kullandığını" söyledi. Dündar "Açık oturumun amacı, iddiaların belgelerle netleşmesi, kamuoyunun bilgilendirilmesi ve soru işaretlerinin kaldırılmasıdır. Ben her iki değerli siyasetçinin bu tartışmada siyasi etik sınırlarını zorlamayacaklarına inanıyorum. Açık oturumun demokrasimize yararlar getirmesini diliyorum" diyerek tartışmayı başlatır.
1 saat 35 dakika sonunda herkesin ortak kanısı şöyledir: "Uğur Dündar, kendisinden beklenen performansı yerine getirdi. Düellonun kazananı ne Kılıçdaroğlu ne de Fırat'tı. Tek kazanan Uğur Dündar ve onun mensubu olduğu gazetecilik mesleğiydi. Çünkü iki siyasetçi, aralarındaki sorunu çözmek için bir gazeteciyi, Uğur Dündar'ı seçmiş ve ona güvenmişti.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları |
ShareThis
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|