|
|
|
Tüm Yazıları
 ShareThis
|
Yapımcılar ve izleyici bana güveniyor
11.12.2011 |
|
|
| Okunma Sayısı : |
8800 |
|
|
| Oy Sayısı : |
2 |
|
|
| Değerlendirme : |
5 |
|
|
| Popülarite : |
1,51 |
|
|
| Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Yapımcılar ve izleyici bana güveniyor
Sayın Eda Solmaz Vatan gazetesi için benimle bir söyleşi yaptı.
Sizlerle paylaşıyorum...
.
.
.
Yapımcılar ve izleyici bana güveniyor
Sağtürk de oyunculuğu ile dikkat çekti.
Mavi Pansiyon filmi vizyondaki yerini almışken filmde naif bir adamı canlandıran Tan Sağtürk de oyunculuğu ile dikkat çekti. Film aşkın yalnız halini irdeliyor. Türkiye'nin en ünlü baletlerinden biri olan Sağtürk için dans yemek, içmek ve nefes almak gibi... Öyle ki işini anlatırken ilk sahneye çıktığı anı düşlüyor ve "10 yaşında buralara geleceğimi asla hayal etmezdim" diyor. Tan Sağtürk ile filmden yola çıkarak aşkları ve dansın ona kazandırdıklarını konuştuk...
Oyunculuk sizin için tam olarak ne ifade ediyor?
Dünyam monotonlaştıkça kendimi kurtardığım alan.
Çünkü bir süre sonra hayatta hep aynı şeyler olmaya başlıyor ve bir döngüye giriyor.
Nefes alma alanı sağlıyor oyunculuk. ,
Ne tarafa gitmek istediğinizi rahatlıkla seçebileceğiniz yer.
Mavi Pansiyon filminin senaryosu size geldiğinde nasıl bir karakter ile karşılaşmıştınız?
Senaryoyu okurken kafamda bir ritim tipi oluştu.
Sağlıklı ritimlerle giden ve rahatlatan bir senaryo.
Rol arkadaşım Yunus Güner'in karakteri depremleri ile meşhur.
Onu derleyip toparlayan ben yani Koray.
Arada kalmış insanların arayışları var.
Koray size neler öğretti?
Öğretmedi ama gösterdi.
Hayatın çok hızlı aktığını ve çabuk değiştirdiğini gösterdi.
Beklentiler ile bugün arasında farklılıklar var.
Bunun sonucunda da rahatsızlıklar çıkıyor.
Koray ve onun çevresi böyle.
Her şey çok hızlı akıyor ve insanların ilişki modelleri değişiyor.
Aslında yalnızlığa doğru sürükleniyorlar.
Aşkı bulamıyorlar.
Canlandırdığım Koray güvenli bir erkek.
Bugünün kadınları bu yapıdaki adamları çok da fazla tercih etmiyor diye düşünüyorum.
Kadınlar daha serseri tipleri mi seviyor?
Aynen öyle arıza tiplerden hoşlanıyorlar.
Korunmalı adamların da sırası gelecek.
Yaşadıkları ilişkinin ardından depresif bir hale geldikten sonra güvenli adamları arıyorlar.
Dans, sessiz, sözsüz, bir tiyatro aslında.
Çevrenizi izlemezseniz eksik kalırsanız.
İnişler ve çıkışlar var hayatta da.
Arıza, sizi zorlayan, açık kapılarınız direkt sanatınıza da
yansıyor.
Bale kendinizi beğenmek üzerine kuruludur
Ülkenin gelmiş geçmiş en tanınan baleti olduğunuzu söyleyebiliyor muyuz?
Çok değer verdiğim bir söylem olmadığı için söylemeyeceğim.
Peki sizin dansınızı anlayabildi mi insanlar?
Kendiliğinden çoğu şey değişti. Evet, insanlar o salonu doldurdu.
Kuğu Gölü'ne gittim değil de Tan Sağtürk'ün gösterisine gittim dediler.
Sanat böyle oldu artık. Eserler değil de oynayan şahsiyetler bazında insanlar anımsıyor, tercih ediyor ve gidiyor.
Dolayısıyla bundan mutluyuz.
10 yaşında ufacık bir bale sanatçısı adayıyken, buna ulaşabileceğimi kim hayal edebilirdi ki?
Hayal etseydim en büyük hatayı yapardım.
Sakatlanabilirsin.
İki dansçı gelip sizden rol çalar.
Büyük bir mücadele var; sahne üzerinde ve kuliste...
O bakımdan çok zor.
Akıllı dansçı dans eder.
Onu empoze ederiz yeni nesle.
O yüzden ben ünlüyüm cümlelerinden ziyade bir sonraki aşamaya bakmak lazım.
İnsanlar eser yerine sizin adınızı söylemesi sinirlendirdi mi?
Egoları durdurmak zordur bizde.
Çünkü 10 yaşından itibaren aynalar ile çalışırız.
Kendini beğenme üzerine kurulmuştur her şey.
Ama kendini beğenmeme üzerine bir hoca disiplini vardır.
Sizin özgüveninizin yittiği andan itibaren de yukarı çıkaracak olan ustalarımızdır.
Dolayısıyla egosu olan işlerin hepsinde şahsiyetlerin isimleri girmeye başladıkça kimse mutsuzluk duymaz.
Bir süre sonra buna alışıp, sindirmek lazım.
O mesele de zaman alır biraz.
Bol bol bunun üzerine düşünmelisiniz.
Evinizde de aynalar çok mu fazladır?
Fazlalar evet...
Çünkü her an her şeyi çalışmaya müsait olmanız lazım.
Aynasız çalışamazsınız.
Egosantrik bir durum değil ama kendinizi dışarıdan görmek önemlidir...
Çok uzun koreografileri evde çıkardığım olmuştur.
Gösteri programlarında çok teknik konuşursan sıkılırlar
nNeden dans yarışmalarındaki jüri koltuğunda hep siz varsınız?
Çünkü yapımcılar tanıştıktan sonra ve daha önceki deneyimlerden dolayı bana inanıyorlar.
Türkiye'nin Yıldızları programı da öyleydi. İyi oyuncular çıktı oradan, Beren Saat gibi...
Dikkat ediyorum, seyirciye yönelik şeyler söyleme derdinde olmayınca samimiyet doğuyor.
Jüride oturan insanların tam tersini halk oylar.
Ama Yok Böyle Dans'ta tam tersi var. Seyirci de güveniyor bize.
Jürilik vasfı tam olarak yerine geliyor.
Gösteri programlarında çok teknik konuşamıyorsunuz sadece.
Uzun sürerse seyirci sıkıcı bulur sizi.
Bir yorum yaptıktan sonra karşıdaki savunmaya geçince ne hissediyorsunuz?
O tarafı da bildiğim için anlıyorum.
Çalışıyorsa ve olmuyorsa mücadelesini veriyor. İnsanlar bazen eleştiriye açık
Kızıma Ada adını bağımsız olsun diye koydum
Baba olduktan sonra yaşlandığınızı hissettiniz mi?
Babam 1936 doğumlu.
"Çok fazla ömrüm kalmadı, daha fazla öğrenmem lazım" diyor.
Bu ne çelişki! Ben babamın kopyası olmuşum.
Bende de öyle...
Çocuk olduktan sonra daha fazla öğrenmem lazım peşine düştüm.
Türkiye imkanlı bir ülke her şeye ulaşabiliyorsunuz.
Bu yaşlanmakla mı ilgili bilmiyorum.
Hayal ettiklerinizi mi çocuğunuza yaşatmaya çalışıyorsunuz?
Kesinlikle hayır.
Adını Ada koydum.
Bağımsız, kendi içinde bir cumhuriyet, ulaşılamayan...
Çok büyük paralar kazanmadan da ona bir alan sağlayabilirim.
İnsan biraz yalpaladıkça öğrenir, öğütlerle pek öğrenemez.
Tabii ki yalnız bırakmaktan bahsetmiyorum.
Yeri geldiğinde yanında olmamız lazım.
Balede geriye düşersen ya gerilersin ya da "intihar" edersin
Balede bazen delirme safhaları vardır.
Ayaklarımız kanıyor ve tırnaklarımız düşüyor.
Siz buna rağmen geriye gitmeye başlıyor ve yapamıyor sanıyorsanız kendinizi iki seçenek var; ya geriye gidicekseniz ya da "intihar" edeceksiniz.
İntihar, bırakmak anlamındadır.
Fransa'dan ailemi arayıp ben bu işi bırakmak istediğimi söylemiştim.
O telefon konuşmaları tekrardan beni bağladı dansa.
Bale dersi sabah 9'da başlar akşam 11'de biter.
Terden 10 tişört değiştirirsin.
Estetik olmanız lazım.
Mantık ve matematik üzerine kurulmuş bir durum var.
O yüzden de işler kötü gidince Black Swan'deki psikolojik duygudan daha yoğununu çoğu zaman yaşarsın.
Sirk sanatları dersleri vermeye başladık
Tan Sağtürk Bale ve Dans Eğitim Merkezi'nde 16 akademi kurduk, her biri 350 öğrenci kapasiteli.
Drama bölümü vardı, şimdi çağdaş sirk sanatları bölümünü de ekledik.
Jonglörlük kuralları olmayan bir spor.
Orada akro balance, poi, top çevirme gibi şeyler öğreniyorlar.
Poi çevirmedim ama topları çevirmeye başladım.
Ormanın içinde, Çekmeköy'de güzel bir okul oldu.
.
Tan Sağtürk
.
Tan Sağtürk Öğrencileri ile
.
.
.
.
.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| Tüm yazıları |
|
ShareThis
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|