Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

NASUH MAHRUKİ Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Everest Fatihi NASUH MAHRUKİ TV8
05.12.2010
Okunma Sayısı : 14115
Oy Sayısı : 4
Değerlendirme : 5
Popülarite : 3,01
Verdiğiniz Puan :
 

 

Everest Fatihi NASUH MAHRUKİ TV8
Nasuh Mahruki

.
.


TV8 kanalında benimle yapılan bir söyleşiyi sizlerle paylaşıyorum...

.
.

izlemek için tıklayın
.
.

Everest Fatihi NASUH MAHRUKİ

.


NASUH MAHRUKİ TV8 Söyleşi
Deşifresi
 
Nasuh Mahruki (NM)
 
 
TV8: Nasuh Mahruki hoşgeldiniz. İzlediğimiz görüntü hangi yıldı?

NM: 1995'de Everest'e ilk tırmandığımda.

TV8:Nasuh Mahruki'yi ben bugüne kadar hep ilginç tırmanışlar öncesi , sonrası öyküleri anlamında ya da malum sizin ikinci güçlü kimliğiniz AKUT ile ilgili konular , haberler nedeni ile konuk almıştık.

Bu akşam kitap nedeni ile konuk alıyoruz. "Kendi Everest'inize Tırmanın" "Herkes Everest'e tırmanamayabilir ama herkesin tırmanabileceği bir Everest'i vardır."

Kitabın arkasında Doğan Yüceloğlu'nun  önsözünden bir bölüm aktarılmış "Hiç dağa tırmanmadım, dağa tırmanmaklada hiç ilgilenmedim , sonra da ilgileneceğimi sanmıyorum. Nasıl oluyorda dağa tırmanmayı büyük bir başarı olarak gören yazdığı kitaptan yani  Nasuh Mahruki'den bu kadar etkileniyorum. Üniversite öğrencilerin, yöneticilerin, ana babaların okumasını niçin istiyorum ? Çünkü bu kitabı okumak benim için ulusal yolculuk oldu." Diyor.

Bu kitabın ayrıntılarını bize anlatır mısınız? Çok çarpıcı bir başlık, "Kendi Everest'inize Tırmanın" bizim Everest'imiz neresidir? Biz oraya nasıl tırmanacağız?

NM: Bu benim 7. kitabım. Kişisel görüşüm ile alakalı bir kitap. Ben 1995'de Everest'e ilk tırmandıktan sonra liderlik, takım çalışması, kişisel gelişim, motivasyon, hedef odaklılık , kararlılık gibi konularda seminerler vermeye başladım. 3 sene bu konuda Bahçeşehir Üniversite'sinde de ders verdim. Bütün bu 15 yıllık deneyimimi bir kitap haline dönüştürmeyi çok istiyordum. Ama ciddi bir odaklanmak ve çalışmak gerektiren bir proje bu.

 Benim bundan bir önceki kitabım 6. kitabım "Vatan lafla değil eylemle sevilir" 2007'de çıktı. 2007'de o kitabı çıkardıktan sonra biraz onun keyfini sürdüm, ondan sonra bu kitaba başladım. 2- 3 yıl sürdü. Son 1 yıl gece gündüz üzerindeydim. Bu kitabın temel hedefi şu; en başta da geçtiği gibi herkes Everest'e tırmanamayabilir, bu yetenek ile alakalı , imkanlarla alakalı bir konu ama herkesin tırmanabileceği bir Everest'i vardır. Herkesin bu hayatta ulaşabileceği üst limit, üst sınır vardır, bir doruk vardır. Önemli olan hepimizin kendi içine dönüp kendi potansiyelini keşfedip , onun doruğuna ulaşma yolunu bulabilmesi. Ben de burada nitekim bir yol haritasından bahsediyorum. Hatta bu yol haritasını grafik olarak burada da var. Kitabın içinden çıkıyor.

Bu sağ beyin ile  hayatı  algılayanlar, daha hayal gücü , daha kavramlar arası ilişkiler, daha yaratıcı gibi çalışan insanlar için. Herkes sağ ve sol beynini de kullanır ama bir kısmı sağ beynini daha etkili  kullanır. Öbür tarafı daha analitik, daha doğrusal ilerleyen bir taraf , satranç tahtası figürü gibi. 1 den 64 'e kadar başarı ve mutluluğun yol haritası bu. Önce hayatın içerisinde kendinizi arayın diye başlıyor, ilerlediğiniz zaman içinizdeki en iyi beni arayın diye devam ediyor. Sonuçta hayat bizim gibi yüksek organizma için baştan sona tercih seçim karar yapma süreci. Hep bu aldığımız tercihlerin, seçimlerin sonuçlarını yaşıyoruz. Buna göre bugünden itibaren geleceğe baktığımızda hepimizin geleceğinde sonsuz sayıda olacak gelecek var.

TV8:Birkaç adımı akoyayım buradan. Birinci adım "Hayatın içinde kendi yerinizi ayırın." "Kendi hayatınızın öncüsü olun"
"Yaşadıklarını paylaşın"
"Başarıyı isteyin"
"Çok yönlü olun"
 "Kendi yolunuzu izleyin"
 "Duygularınızın peşinden gidin, doğru adım atın."
 "İnsanın potansiyelini kavrayın"
 "İçinizdeki en iyi beni arayın"
 "Kendinizi tanıyın"
 "Zararlı ve faydasız alışkanlıklarınızdan uzaklaşın" diye gidiyor 64 adım. 64. adım ne?

NM: Sorumluluklarınızı unutmayın.

TV8: Sizin dağcılık ile ilgilide burada epeyi bir iz düşümü oldu.

NM: Çok. Normalde kişisel gelişim kitaplarında bu kitabın en büyük farkı diğerlerinden teorisi, kavramsal açıklamaları hakikaten çok iyidir. Ama ben pratik süreçlerden gelen birisiyim. Burada yazdığım 64 maddenin her birini kendi hayatımda birebir ya bir dağ'da, ya bir motosiklet seyahatinde, ya bir kurtarma operasyonunda, ya dünyanın herhangi bir yerinde yaptığım aktivitede birebir deneyimledim, yaşadım. O yüzden söylediğim her şeyin arkasında bir yaşanmışlık var.

TV8: Hayata dair bu genel anlayışınız, felsefeniz sizin o zirvelere tırmanmanıza yardımcı oldu , orada bunları uyguladınız, muhtemelen oradaki tecrübelerinizi buraya sentezleyerek yaşam felsefesini biraz daha gelitirmiş oldunuz. Nasuh Mahruki o zirveye giderken buradaki 64 adımı uyguluyor değil mi?

NM: Aynen öyle. Kendi hayatımda uyguladığım şeyler bunlar . Başkalarınında kendi Everestlerine tırmanabilmeleri için bir yol haritası koydum önlerine.

TV8: Peki bu şumudur; aldım ben bu kitabı 64 adımı uyguladım iş bitti.

NM: Eğer uygulayabilirseniz müthiş bir rekabet elde edersiniz. Çok ciddi bir disiplin gerektirir bu, kararlılık gerektirir, cesaret gerektirir, öz farkındalık gerektirir, öz güven gerektirir . Bütün bu kabiliyetleri eş güdümlü şekilde hayata içinde yansıtmak gerektiğini , bir taraftan da yine o maddelerde kendimizi geliştirecek, kendimizi kısacak şeyi en doğru şekilde yapmak gerekir.

TV8: Bu görüntüde  burnunuz değil, bıyığınız donmuş sizin.

NM: Burada çok zor bir tırmanış. Burada geri dönemeye karar verdik.

TV8: Burada neredesiniz?

NM: Manaslu'da ,bu görüntüden 2- 3 saat sonra ekip arkadaşımı kaybettim. Çok hırpalandığımız çok zor bir süreçti. Geri dönerken düştü ve hayatını kaybetti. O tırmanışta 2 kişi öldü zaten.

TV8: Kendi Everestimiz, okuyan için , okumayan için, özel sektörde olan çin, kamuda olan için, kariyerini geliştiren yönetici için, ya da ilk başlayan için böyle farklar vamı bu kitabın hedef kitlesinde?

NM: Bu kitap herkese fayda sağlayacaktır. Sonuçta hepimiz benzer şeyler yapmak istiyoruz, hep bir bahaneler buluyoruz.Bu kitap aslında biraz da hayatın hiçbirimizin bahanesi ile ilgilenmediğini , biz seçtiğimiz hayatı yaşıyoruz, yaptığımız eylemlerin sonuçlarını yaşıyoruz. Bunuda bir kez okuyucunun önüne koymak istediğim bir çalışma oldu.

Kendi Everest'imizi doğru seçebilirsek , hedefimizi doğru seçip ona odaklanabilirsek, ama bunun için de kendimizi tanımamız gerekiyor. Kendimizi tanıdıktan sonra düşüncelerimizi özgürleştirmemiz gerekiyor. Özgür  bir irade ile kendi ehdeflerimizin peşinden gidebilecek  yaşam kurgusu yapabilemmiz gerekiyor. Bunu başardığınız takdirde potansiyelinizin doruğuna ulaşma şansınız daha fazla.

TV8: Nasuh Bey bunca yıllık kariyerinizde , bunca yıllık tecrübenizde, bunca tırmanış, başınıza gelen olaylar, hedefler , ölümler böyle damıttığınız en değerli cevher ne oldu? İşte işin sırrı burada dediğiniz neyi paylaştınız bu kitapta?

NM: 64 maddenin her biri bir sır. Her biri tek tek kendi içerisinde bir açılım getiriyor ama hep şunu söylüyorun ben seminerlerimde de sağ duyulu olmak çok önemli. Hayata sağduyu ile yaklaşabilmek çok değerli. Sağduyu özet ile  doğru ile yanlışı ayırt edebilme kabiliyeti demek. Herşeyi öğrenmek, her hatayı yapıp ondan ders çıkartmak , her başarıyı yaşayıp onun üzerimizdeki etkilerini bilmek gibi bir lüksümüz yok. Ne zamanımız yeter, ne imkanlar yeter. Ama sağduyulu davranarak karşılaştığımız yeni bir olayda ve o olayın içindeki değişkenler arasındaki en optimum dengeyi bileşkeyi bulabiliriz.

Ben insanlara hep sağduyulu olmalarını ve sağduyularını geliştirmelerini öneriyorum. Sağduyu nasıl gelişir? Başarılı insanların başarılarını okuyarak , izleyerek. Başarılı insanların hatalarından nasıl dersler aldıklarını , başarısız olduklarında bunu nasıl yönettiklerini , buradan nasıl kendilerine geri dönüş sağladıklarını , nasıl disiplini, cesareti kararlılığı , takım çalışması becerilerini, liderilk vasıflarını , diğer insanlarla ilişkilerini, kendileri ile olan ilişkilerini nasıl yürüttüklerini okuyarak izleyerek de öğrenebiliriz.

TV8: Bunları uygulamak sizin için kolay, çünkü siz başardınız. Bunca sayfayı okurken bunun içinde kaybolmamak için ne önerirsiniz?

NM: İnsanı zirveye, başarıya, en doruklara doğru yönlendiren bir çalışma. Bunu önce istemesi lazım. Kitabı okumadan önce "O zaten Nasuh Mahruki , ben yapamam" diye başlarsa baştan kaybeder bu işi. Herkes kendi hayatının zirvesini keşfedecek, kendi Everest'ini bulacak ve onu hedefleyecek. İnsanın potansiyelini anlayıp, kendi gizli potansiyelini gerçek performansa dönüştürün diyorum bende burada.

TV8: Sizin bir yanınızda AKUT. Bir görüntümüz var izleyelim. Biz bunlara klip diyoruz çarpıcı görüntüleri peş peşe getiriyoruz, etkileyici bir müzik koyuyoruz . ama sizin çok alışık olduğunuz görüntüler bunlar. AKUT ne durumda? AKUT ile ilgili bizim bilmemiz gereken yeni bir şey var mı? Yoksa AKUT her zamanki gibi hazır ve nazır bir şekilde bekliyor mu?

NM: Aynen öyle. AKUT'u hatırlıyorsunuz biz 7 kişi kurduk 15 sene önce.

TV8: AKUT Everest'ine tırmandı mı?

NM: Sürekli tırmanıyor ama AKUT Everest'ten bile daha büyük bir zirvedir. Bugün 1200 gönüllümüz var. 24 saat göreve hazır arkadaşlarımız çalışıyor. 800 üzerinde arama kurtarma ekibine çıktık. 1164 insanın hayatına dokunduk. 200'e yakın hayvanın hayatını kurtardık. Yaptığımız toplum bilinçlendirme çalışmaları  toplantıları yaptım. Zaten 3 kere Türkiye'yi dolaştık seminer verdik. AKUT'un şuanda bir spor kulübü var. Kayak takımı var çocukların, olimpiyatlara hazırlanıyoruz şuanda. Atletizm takımımız var, dağcılık ile ilgili .12 tane çok değerli kitap çıkarttık, bilgi üreten ve yayan kurum olma hedefi ile. Onun dışında üniversitelerde öğrenci topluluklarımız var şuan . Toplumu bilinçlendirme çalışmaları.

TV8: AKUT, Everest'ten çok daha yüksek bir yerde , insan hayatı için çok fazla şey eden bir yere tırmanmış AKUT. Buna rağmen tırmanışınıda sürdürüyor. Ama yinede sizin aklınızdan geçiyor mu beklenen Marmara Depremi, İstanbul'un uğrayacağı felaket. Kabusunuz oluyor mu?

NM: Hayır olmuyor. Ben aklıma öyle kötü şey getirmem. Başa gelen çekilir. Başımıza ne gelirsen gelsin başa çıkacak irademiz var bizim. 17 Ağustos ile başa çıktıktan sonra, Kurtuluş Savaşı ile başa çıktıktan sonra bu ülkenin insanının başa çıkamayacağı zorluk yok. Buna öncelik ile inanmamız lazım ama tedbirlerimizi ve önlemlerimizi almamız gerekiyor. Türkiye'nin ne  yazık ki önmlem alama ve koruma kültüründe zayıflıkları var. O da problemi yanlış anladığı için ve yanlış yönettiği için. İstanbul için yapılacak şey aslında o kadar da zor değil ama bunu yapacak bir irade gerektirir . İstanbul'a yapılacak şey afete dayanıklı hale gelebilmesi için nüfusun azaltılması lazım. Bu nüfusla bu şehir afete dayanıklı hale dönüştürülemez. 3. köprü, 4. köprü ve 5. köğrüyü yapmış olmak bu işi çözmez.

İstanbul da belki 14 - 15 milyon insan yaşıyor. Kimse nüfusunu tam bilmiyor  Trafik içinden hiç çıkılamaz hale gelmeye başladı. Herkesi strese sokuyor, gergin hale getiriyor. Biz niye bu kadar insanı bu şehirde yaşatmak zorunda bırakıyoruz ki ? Niye bu kadar sağlıksız bina alt yapısı plansız olan hataları olan, bu kadar plansız kentte inşanları yaşatmak zorunda  bırakıyoruzki. Bu kadar ça olan ne işi var trfaiğin içinde. ;O yüzden orta vadeli 20 – 25 yıllık eylem planlarıyla İstanbul depreme dayanıklı hale gertirilir. Getirmek için gerçekten radikal kararlar gerekiyor.

TV8: Şimdi haksızlık daetmeyelim, hiç kimse hiçbir şey yapmıyormuş olmasın bu konuda ilgililer, yetkililer ,yerel  yöneticiler, belediyeler, herkes üzerine düşen bir şeyi yapıyor ama kamu oyunun çok geniş kesiminde uzmanların hem fikir olduğu konu asla ve asla yeterli değil . Şimdi deprem olsa sizi kim arayacak sizi , nasıl seferber olacaksınız?

NM: Bizim genel merkezimiz Esentepe'de. Kendi aramızda zaten iletişim sistemimiz var. Olay olduktan sonra ölçüsünü, boyutlarını, ne kadar alanı etkilediğini anlamamız lazım. Deprem olur ama bu deprem hiçbir etkide bırakmaya bilir. İstanbul'un belli bölgelerinde yıkıma yol açabilir. Belki bir tek yerde çok büyük yıkıma yol açabilir. Önce problemi doğru keşfetmeniz lazım ki ne tür insan kabiliyetli seferber edeceğimizi anlayalım.

Buda AKOM'lar kuruldu Afet Organize Merkezleri bunların kriz merkezleri oluşturuldu . O bilgiyi almak. Bir bölümümüzü AKOM'a yolluyoruz, orada oturuyor bizim adımıza .Zaten medya artık müthiş Helikopterler ile medyaya haber gidiyor. Artık bilgiden yana çok büyük bir sorun yok. Deprem olduktan sonra yapacaklarımız ile ilgili sorunumuz yok bizim. Başımıza ne gelirse gelsin, elimizden geleni yaparız, başa çıkarız, mücadele ederiz. Sorun depremden önce yapılması gereken dünyaca şey var.

TV8: Bunca yılın birikimi ile tecrübesi ile yine depremden sonra çağrıldığınız yere gideceksiniz.

NM: Sadece biz değil. Silahlı Kuvvetler var, başka bir sürü SGK var. Fabrikaların, belediyelerin kendi arama kurtarma ekipleri var. Nasıl 17 Ağustosta binlerce, onbinlerce gönüllü bölgeye akın akın gitti.

TV8: 17 Ağustos'daki seviyeden epeyi ilerideyiz değil mi arama kurtarma anlamında.

NM: Ama bu sorunu çözmekten yine de uzağa düşüyor. Burada bir algı değişimine ihtiyacımız var. Biz onu söyleymeye çalışıyoruz. İnsanbul'un nüfusunun azaltılması gerekiyor. Şuanda İstanbul'da gerçekten  çok fazla kalabalık bir nüfus var. Bu şekilde bu şehir afete dayanıklı hale dönüştürülemez. Bu anlaşılamadığı için tam olarak yetkililer tarafından 3. köprüyüde yapalım, onuda yapalım gibi bakış açıları ile yürüyor. Bu yanlış ben onu söylemeye çalışıyorum.

TV8: Nasuh bey, izleyenlerden  bazıları mutlaka hevesleniyordur "Bende AKUT'a katılmak isterim" diyordur. Yada başka kurtarma örgütlerine . Ne yapmalılar onlar? Ne tavsiye edersiniz onlara?

NM: Öncelikle bulundukları yörel bölgede olmak , mahalli bölgede var mı ? yok mu böyle bir şey. Artık mahalle gönüllüleri de var , belediye'nin gönüllüleride var. Bizden başka birçok SGK var. Onlardan varsa bulundukları yerde zaten onların içerisinde çalışabilirler. AKUT varsa, tabiki AKUT'tada çalışabilirler. Biraz araştırma yapacaklar internetten, bulundukları bölgeden. Çünkü arama kurtarma bir takım işidir, tek başına yapamazsınız. "Ben hayat kurtarmak istiyorum" dediğinizde, sizin gibi düşünen insanlarla yanyana gelmeniz lazım. Çünkü yalnız başına ne lojistik imkan yeter buna ne sizin fiziksel gücünüz, kabiliyetiniz yeter. Bu ekip işi ve ciddi planlama lojistik işi. Özel araştırma yapmaları lazım. Bulurlarsa bir ekip oraya dahil olmaları gerekir. Yoksa , o zaman kendileri gibi düşünen arkadaşları biraraya getirip biz bir oluşum yapıyoruz demeliler.

TV8: Gelen herkeside almıyorsunuz herhalde.

NM: Bizim  ön şartımız vatan millet sevgisi. Hiç kimseyi  arama kurtarmacı  beklemiyoruz ki ki zaten.

TV8: Yeterlilik aramıyormu sunuz?

NM: Biz ona yeterlilik kazandırıyoruz zaten. Hangi yeterlilik olabilirki  arama kurtarma konusunda sıradan bir vatandaşta. Bu bir niyet meselesi. Önce iyi niyetini göreceğiz biz onun. Hakikaten bu gönüllü  çalışmaya yüzde yüz o bu gayreti gösterecek mi? İçsel bir vatan sevgisi , ülke sevgisi var mı? Bunu gördükten sonra diğer kabiliyetleri kazanmak kolay zaten.

TV8: "Kendi Everest'inize tırmanın" Nasuh Mahrukinin bu kitabı da Nasuh Mahruki ile söyleşimize vesileydi

NM: İnternetten "kendieverestinizetirmanin.com" adresinden Doğan Yüceloğlu'nun yazdığı önsözü ve benim ilk sayfamı okuyabilirler.

TV8: Nasuh bey iyiki geldiniz. Sağolun.

.
.


Nasuh Mahruki

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org