Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Okuyabilmek
21.08.2008
Okunma Sayısı : 10128
Oy Sayısı : 4
Değerlendirme : 5
Popülarite : 3,01
Verdiğiniz Puan :
 

 

Okuyabilmek
Prof.Dr.Yaşar Nuri Öztürk
.
.
Yapılan tespitlere göre en az okuyan milletler arasındayız.

Ne acı ne düşündürücü ne ürpertici bir gerçek!

Hangi noktadan sonra ve ne ölçüde Batılı olduğumuz tartışılabilir. Fakat başlangıçtan beri ve büyük ölçüde Doğulu olduğumuz tartışma üstü bir gerçektir. Doğulu ve Müslüman Doğuluyuz. Bunu geregince bilsek ve baştan beri iyi değerlendirebilseydik, Batı lokomotifine yük vagonu olmanın acıları içinde kıvranma yerine, Doğu vagonlarına lokomotif olabilirdik.

Ne yazık ki, olmadı.  

Doğu toplumları; dini yanlış anlamayarak, din gerçeğini yozlaştırmayarak yürüdüklerinde yükselir ve mutlu olurlar. Çünkü Doğu insanı aşk ve gönül insanıdır. İç dünyası Iblis'e değil, Âdem'e dosttur. Üzerinde olduğumuz gerçek, özellikle Müslüman Doğu için bir matematik gerçek görünümü arz eder.

Müslüman dünya, din mirasının en mükemmel ve en son kaynağı Kur'an'ı, gereğince anladığı zamanlarda ilim, düşünce, estetik ve refahta bugün Batı ile arasında aleyhine belirginleşen tabloyu lehine belirginleştirmişti. İslam Doğu'nun başkenti Bağdat'ta Müslüman şehirliler çalar saatle uyanırken, Batılılar, yıkanmayı bilmiyor ve hayvanlar gibi topraktan kök söküp yiyorlardı.

Bugün Haçlı işgali altında bulunan Bağdat'a durum sadece bu da değildi. Batı'yı eski Yunan'la tanıştırıp rönesansın tohumlarını atan eski Yunan metinlerini Batılılara öğretenler, o günkü Müslüman başkenti Bağdad'da Müslüman yönetimince kurulan akademilerdeki edebiyat ve felsefecilerdi.

Daha sonra ne oldu? Tembellik, feragat ruhunun pörsümesi, Kur'an'ın egemen kılmak istediği aklın prangalanması, bilim ve düşünceyi boğan tarikatların İslam dünyasını bir ahtapot gibi kuşatması Doğu'yu kucağına aldı ve dünün mutluluk, yükseliş, öncülük gibi değerlerin ilham kaynağı olan din; sancıların, kavgaların, yerinde saymaların ve zavallılıkların telafisi için kalkan yapılan bir istismar kurumu haline geldi.

Sebep; bize göre, Kur'an'ın ilk emri, ilk kelimesi yani, bir tür yapı hücresi olan  "Oku" emrinin Müslüman'ın rüyalarını, dünyalarını, gönlünü, beynini ve günlük hayatını yönlendiren bir kutsal motor güç olmaktan çıkışıydı. Dünün; matematikten astronomiye, tıptan metafiziğe kadar bütün ilimlerinin kurucuları olan nesiller, başını çektikleri kervanın gerisinde kalmış, nal ve tezek toplamaya başlamışlardı.

Oku emrinin fitilini yaktığı ve parıltılarıın ufuklara yükselttiği yürüyüş aşkı sönmüştü.

21'inci yüzyıla girmiş bulunuyoruz. Otoritelere göre bu, sanayi toplumundan bilgi toplumuna giriş veya geçiş olarak değerlendiriliyor. Bunun bir anlamı da, bilginin yaygınlaştırılması olacaktır. O halde, önümüzdeki yıllar eğitimin, üniversitenin ön plana çıkması, insanın mutluluğu yolunda kültürel tatminin yeniden değerler listesinin başına oturması yılları olacaktır.

Kitap, yeniden en yüce değer olacaktır.

Bunun, daha kısa bir cümle ile ifadesi şudur, sevgili okuyucularım: "Oku" emri, yeniden öncelik kazanıyor.

Kur'an bağlıları için bu, hem bir bahtiyarlığın hem de bir ürperiş ve üzüntünün habercisidir. Bir bahtiyarlığın habercisidir; çünkü Tanrısal kitabın ilk emri çağın öne çıkan değeri olarak belirginleşmiştir. Bu olgu, bir ürperişin de habercisidir; çünkü bu, "Oku" emriyle bağlantısı asgariye inmiş bir İslam dünyasının kendi değerler kaynağına ne denli ters düştüğünün acı bir belgelenişidir...

Kur'an'la beyin ve gönül dostluğu olanlar bilirler ki, "Oku" emri, gazete okumaktan, göklerin sırrını okumaya kadar bütün bir ilim-fikir-hikmet-estetik dünyasını kaplar. Başka bir deyimle,"Oku" emriyle bize, insan, evren, vahiy kitaplarının okunması, yorumlanması, değerlendirilmesi, eşya ve olayların, tüm varlığın didik didik edilmesi görevi yüklenmiştir.

İslam-Doğu, artık öğrenmiş olmalı ki, zaman ona, bağlı olduğu Kitab'ın ölümsüz tespitlerinin, yaşanan bütün devirlerin üstünde ve önünde gittiğini göstermiştir. Öğrenmiş olmalı ki, "ilim Çin'de de olsa gidip alınız" diyen Peygamber'in buyruğuna ters düşerek, evinin içine, elinin altına girmiş ilimleri bile değerlendirememenin faturasını ödemek çok ağır istiraplara mâl olmaktadır. Amerikalı yazar Henry Clausen'in, esası bakımından Kur'an kaynaklı olan şu sözünün ölümsüzlügü, zaman tarafından bir kez daha doğrulanmıştır:

"Öğrenmek pahalıdır; ama cehalet çok daha pahalıdır."

İnsanin üstünlüğü, onuru evrensel olduğu için, onun cehalete yenik düşmesinin doğuracağı musibetler ve felaketler de evrensel olacaktır. Çünkü insanın onurunun da gücünün de zeminini bilgi oluşturuyor. Büyük Sokrat'ın büyük sözlerinden biri de, onun, "Bilen insanın bilgisiz insana üstünlüğü neye benzer?" sorusuna verdiği şu muhteşem cevaptır:

"Bilgi sahibi insanin cahil insana üstünlüğü, diri insanın ölü insana üstünlüğü kadardır."

İslam Doğu'nun insan, hayat ve evrene bakışını mutlu ve bereketli sonuçlara kaynaklık edecek duruma getirmenin yolu, ilkeleri, adresleri, kodları Kur'an'da verilmiştir. Bu kodları yakalamak için Kur'an'ı Kur'an'ın istediği gibi okumak lazımdır. Yani tedebbür (derin derin düşünmek) suretiyle okumak lazımdır. Yani herkesin kendi dilinde anlayarak okuması lazımdır.

Arap alfabesinin harflerini iyi telaffuz etme hüneri kazanmayı Kur'an okumak sanma gafletinin aşılması lazımdır.

Bütün bunların gerçekleşmesi için de Kur'an üzerindeki Arapçı hurafe tasallutuyla, Washingtoncu, Brükselci işbirliği tasallutunun kaldırılması kaçınılmazdır.

.
.
Tüm Yazıları

.
.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org