Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Ahlak ve slogan
22.03.2009
Okunma Sayısı : 10447
Oy Sayısı : 9
Değerlendirme : 5
Popülarite : 4,77
Verdiğiniz Puan :
 

 

Ahlak ve slogan
Yaşar Nuri Öztürk
.
.

Rahmetli Ali İzzet Begoviç, eserinde, Kur'an'ın temel mesajlarından birini ifadeye koyarken şöyle diyor:


"Kur'an'da, imana gel ki, iyi insan olasın denmiyor; iyi insan ol ki, imana gelesin deniyor." (Begoviç; Doğu ile Batı Arasında  İslam, 158.)

Begoviç, bu sözüyle ahlakı slogan ve iddianın üstüne çıkaran Kur'ansal diyalektiğin ruhunu çok güzel bir biçimde dile getirmiştir. Kur'an o diyalektiği verirken şöyle diyor:

"Mutluluk, hayır ve başarı, yüzlerinizi doğu veya batı yönüne dönmeniz değildir; mutluluk, hayır ve başarı o kişinin tavrıdır ki Allah'a, âhiret gününe, meleklere, kitaba, peygamberlere inanır; malı, içinden gelerek yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, yardım dileyenlere, özgürlüğüne kavuşmak için didinenlere verir; namazı kılar, zekâtı öder. Böyleleri, ahitleştiklerinde sözlerine sadıktırlar. Ferahlık ve sıkıntı zamanlarında olduğu gibi, şiddet ve savaş zamanlarında da sabredenlerdir onlar. Özü-sözü bir olanlardır onlar. Sakınanlar da işte onlardır." (Bakara, 177)

Bu tanrısal açıklama iman ile iddia ve inadı birbirinden ayırırken ahlaksal üretime dönüştürülmemiş bir dinin gösterişten öteye geçemeyeceğini de gözler önüne koymaktadır.

Ahlak halinde yaşanmayan din, şekil ve slogana; şuur haline gelmeyen iman ise iddia ve inatçılığa mahkûm olur.

Slogan, değer üretmekle  övünme imkânı bulamayan benliklerin, değer üretenleri övme veya sövme hedefi yaparak tatmin bulmalarının aracıdır.

Slogancılığı, şekli ilahlaştırma tutkusu izler. Ve bu tutku yerleşince de din barış ve huzur olmaktan çıkar, nefsin iştah ve kinini tatmin aracı haline gelir.

O halde, imanın, daha geniş bir çerçevede dinin gerçek anlamda yaşanması nasıl olmalıdır?

İslam peygamberi bu sorunun cevabını, ölümsüz bir ifadeye büründürmüştür:

"Ben, ahlaksal güzellikleri tamamlamak için gönderildim."

Bunun bize aktardığı pratik mesaj şudur:

Din ve ona bağlı olarak Hz. Peygamber bir ahlak modelidir, bir fotoğraf modeli değil.

Eskilerin kullandıkları bir deyimle, Hz. Peygamber bir tahalluk (ahlaklanma) konusudur, bir teşekkül (şekillenme) konusu değil.

Şeklin, ahlaka bağlantısının olduğu noktalar elbette vardır. Bunlar vahyin tespitleriyle açıklanmıştır. Vahyin şekil belirlemediği hususlarda dini ve peygamberi bir ahlaksal nitelikler kaynağı olarak almak, dinden bereketlenmenin biricik yoludur.

Bu yol, peygamberin haliyle hallenme yoludur. Çile, aşk, ıstırap, tevazu, hizmet ve sabır gerektirir.

Peygamberi bir görüntü modeli yapmak kolaydır ama bu kolay yol, peygamberi zaman ve mekân üstü olmaktan çıkarıp belli bir çevre ve coğrafyanın temsilcisi haline getirir.

Belli bir coğrafyanın görüntülerini kutsallaştıran bir modelin evrensel mesajların taşıyıcısı olduğuna kimseyi inandıramazsınız.

Hem dine yazık olur hem insana...

Dine de bize de yazık olmaması için ne yapmak gerekiyor?

Bir peygamberi gösteri ve resim modeli olarak almanın ucuzluğundan kurtulup onu yeni bir dünyanın yapılandırılmasında bir iman ve eylem modeli haline getirmek için gelenekleri ilahlaştırmaktan vazgeçmek gerekiyor. Bu gerçeği çok iyi yakalamış olan Peygamber eşi Hz. Âişe, kendisine, "Peygamberimizin  ahlakını bize anlatır mısın?" diyenlere şu zamanüstü cevabı vermiştir:

"Gidin, Kur'an'ı okuyun!"

Bugünkü Müslüman dünyanın en büyük talihsizliklerinden biri, belki de en büyüğü, Hz. Peygamber'i bir ahlak ve eylem modeli olmaktan çok, bir şekil ve görüntü modeli halinde algılamasıdır. Bu yanlış algılama sadece bizi vahyin ruhundan uzaklaştırmakla kalmıyor, diğer kitlelerin Kur'an mesajından yararlanmasını da engelliyor.

Sonuç ne? Sonuç şu:

Bizler, ahlaksal zemini tahrip edilmiş, değerleri birkaç karelik görüntüden ibaret hale getirilmiş bir anlayışı insanlığın geleceğini kurmaya, hatta ona yarınların cennetini vermeye aday göstermek gibi bir tutarsızlığın temsilcileri durumuna düşürülüyoruz.

Ve insanlık, özellikle değer üretenler kervanının önüne geçmiş bulunan toplumlar ısrarlı ve haklı bir biçimde şunu soruyor:

"Bugünü cehenneme çevirenlerin yarınki cennet vaatlerine nasıl inanalım?"

Vahyin değerlerine bağlı insanlar sıfatıyla atacağımız ilk adım, 'âlemlere rahmet' olan Son Peygamber'in kimliğine egemen kıldığımız gelenek fotoğrafını kaldırmak ve Kur'an'ın Muhammed'ini insanlığın tanımasına ve yararlanmasına açmaktır.

Şöyle de söyleyebiliriz:

Geleneklerimizin ve sloganlarımızın kutsanması için paravan yaptığımız 'geleneğin Muhammed'inin inat, iddia ve şekil zemininden  'Kur'an'ın Muhammedi'nin, hizmet, sevgi ve ahlak iklimine geçişi sağlamak borcundayız. (Bu vesileyle sizlere, Mustafa İslamoğlu'nun 'Üç Muhammed' adlı eserini okumanızı öneririm)

Bizi kurtaracak olan, Arap örflerinin desenleriyle süslü fistan veya takke modeli değil, Kur'an ahlakıyla yüklü aşk ve iman modelidir. Bu modeli hayatımıza sokamadığımız sürece, ruhundan ışık yıllarıyla uzakta kaldığımız bir din adına bazı görüntüleri ihya etmek bize hiçbir eriş ve oluşun kapısını aralamayacaktır.

Nitekim aralamamaktadır.

İnsanın sokaklara fırlayıp bağırası geliyor:

"Ey ahali! Ona buna afra tafra yapıp aforoz yağdırmak yerine dönüp kendimize bakmanın zamanı gelmedi mi?"

.
.

Tüm Yazıları

.
.

Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org