Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Basın Bülteni: TBMM - Prof.Dr.Yaşar Nuri Öztürk23.03.2006
28.03.2006
Okunma Sayısı : 9587
Oy Sayısı : 6
Değerlendirme : 3
Popülarite : 2,33
Verdiğiniz Puan :
 

 

Batı'nın Türkiye'yi Tahripte İki Ana Hedefi ve 'Ilımlı İslam'a Karşı Yeni bir Proje

     
Değerli basın mensupları,

BOP ve benzeri işgal projelerinin hayata geçmesi için iki mirasın yani iki büyük engelin tahrip edilmesi gerektiğinde Hıristiyan Batı’nın ittifakı vardır. Birinci miras, İslam dünyası genelindeki Muhammed mirasıdır. İkincisi ise Türkiye özelindeki Mustafa mirasıdır.

Bu iki engel devrilmeden küresel Hıristiyan sömürünün Müslüman coğrafyaları ele geçirip  kaynakların üstüne oturması mümkün değildir.

Irak işgaline gerekçe olarak demokrasi, özgürlük, kitlesel imha silahlarından arındırma, terörü durdurma gösterilmiştir. Bugüne değin ölen sivil sayısı 80 bin küsur. İç savaş başlamış durumda. Terörü önleme bu mu? Süper güçlerin dünyaya yalan söyledikleri kısa sürede anlaşıldı. Şimdi ise gerçek sebep bizzat işgalcilerin ağzından ifade ediliyor. İşgalci güçlerin ikincisi olan İngiltere'nin Başbakanı Tony Blair, Irak'ı işgalin arkasında Hıristiyanlık bilinç ve inancının yer aldığını, böyle bir icraata imza atmanın Tanrı'nın emrini yerine getirmek olduğunu, kendisini Tanrı'dan başka kimsenin yargılayamayacağını dünyaya ilan etti. (5 Şubat 2006 tarihli gazeteler)

Türk Dışişleri Bakanı, bu ABD'nin Irak işgaliyle başlayan BOP projesinin içinde olduklarını, bu projede ABD ile birlikte hareket edeceklerini açıkladı. İnsanlık adına da Türkiye adına da büyük talihsizlik.

İslam mirasını çökertmek için Muhammed'e hakaret ve Muhammed'in devrinin bittiğine ilişkin kampanyalar açıldı. İki strateji belirlendi:

1.Muhammed'e hakaret,
2.İsa'yı tek kurtarıcı olarak geri getirmek.

Birinci strateji, Müslüman düşmanı Batılılara yazdırılıp çizdirilen hakaretlerle yürütülürken ikinci strateji, Türkiye'deki dinci cemaatlerin İsa methiyeleriyle kotarıldı.

BOP Projesi'ne bir peygamber lazımdı, o 'yeniden gelecek İsa' olarak belirlendi. Bir kitap lazımdı, o, İncilleştirilmiş Kur’an olacaktı. Bir de güç kadrosu lazımdı, o da siyasal İslamcılar.

İslam mirasının tahribi sadedinde 'dinler arası diyalog, karma namaz, Kalvenist ve Protestan İslam' denemelerinden sonra Kur’an’ın İncilleştirilmesi  süreci açıldı. Atatürk mirasından rahatsız olan unsurlar, Kelimei Şehadet’in bin küsur yıllık düşmanlarıyla hiçbir beis görmeden işbirliğine girebilmiş, Muhammed'i unutarak, 'İsa’nın etrafında birleşme' çağrısı yapabilmiş, Kur'an'ın İncilleştirilmesine yönelik faaliyetlerin öncülüğünü üstlenebilmişlerdir.

Kur'an'ın İncilleştirilmesine öylesine kilitlenmişlerdir ki, Kur'an ayetleri içine sokulan İnciller arasına, Hz. Muhammed'in geleceğinden bahseden Barnabas İncili konmamıştır. İsa'dan yarım asır sonra ortaya çıkmış olan Pavlus'un mektupları Kur'an ayetleri içine konmuştur ama İsa'nın havarilerinden biri olan Barnabas'ın İncili konmamıştır. Çünkü o İncil'in ayetleri konursa "İsa gelecek, insanlığı kurtaracak" diyemezsiniz.

İslam mirasının Türkiye özelinde iyice etkisizleştirilmesi için bir yozlaştırmanın daha gerçekleştirilmesi gerekiyordu: Önemli bir kesimin İslam adına sevip saydığı Said Nursî’nin mirası, Hıristiyanlarla işbirliğini Müslümanlara benimsetmede ve dinler arası diyalog tuzağını İslamîleştirmede kullanılıyor.

Nurcu bir gazeteci-yazar, Mustafa Kaplan, dinler arası diyalog tuzağının Müslüman kitlelere yutturulması için Said Nursî ve eserlerinin nasıl tahrif ve istismar edildiğini, 27 Şubat 2006 tarihli mektubunda şöyle  açıklıyor:

"Dinler arası diyalog ve hoşgörü" hareketinin, Avrupalılar tarafından geçen asrın başında Sevr Muahedesi ile memleketimize ve milletimize çizilen kadere yaklaştırmakta olduğunu görüyoruz… Diyalogcuların Bediüzzaman ismini istismar ederek taraftar topladıkları unutulmamalıdır."

"Bugün artık herkes tarafından bilinen bir gerçektir ki; bütün dünya bir azınlık çetesinin kontrolü altına girmiştir. Daha geçen asrın başında bu tehlikeyi fark eden Said Nursî, o gizli çeteyi, "Otuz-kırk seneden beri ecnebi hesabına, küfür ve ilhâd nâmına bu milleti ifsat ve bu vatanı parçalamak fikriyle çok şekillere giren bir gizli ifsat komitesi" (Şuâlar, 12.Şuâ) tâbirini kullanmıştır.”

"Aynı komite, kendisini teşhis eden Said Nursî’yi affetmemiş, nüfuzlu adamları vasıtasıyla o zata dünyayı zindan etmiş, kendi adamlarını yanına yerleştirmek suretiyle eserleriyle oynamış, yine cemaat içine parmak sokmak suretiyle bugünkü 'diyalogcu' kitleleri elde etmiştir. 'Türkiye’nin fethedilmesi' gerektiğine inanan o gizli dünya çetesi, geçen asrın başında Sevr planı ile elde edemediği o fethe, başta "dinlerarası diyalog" masalı olmak üzere çeşitli oyunlarıyla bugün hayli yaklaşmış gözükmektedir. "Dahilî ve haricî bedhahlar" bu oyunu bilerek çabuklaştırmak isterken, kendi grup liderlerinin beyin yıkaması neticesinde gerçekleri göremeyen halk tabakası da aynı oyunda kullanılmaktadır."

"Gizli dünya çetesini vaktinden önce teşhis eden Bediüzzaman’ın eserleri üzerinde oynanarak hem o zattan intikam alınmakta, hem onun ekolüne mensup olanlar saflıklarından istifade edilerek kullanılmakta hem de uyanık vatanseverler nazarında Bediüzzaman ismi kötülenmiş olmaktadır."

"Bugünkü gelinen noktaya baktığımızda, ‘Bediüzzaman ayrı, Nurcu denilen kesimler
ayrı’ gerçeğini üzülerek görüyoruz. Çalışmaları artık o gizli ecnebi zındıka komitesinin nâmına geçen bir hareketin Bediüzzaman’la alakası olmamak gerektir. Şuurlu vatanseverlerin bu ayırıma dikkat etmeleri elzemdir."

Sömürgeci Batı’nın İslam dünyasını ele geçirmesine en büyük iki engelden biri de Atatürk miras ve bilincidir. Haçlı Batı, AB’si ve ABD’si ile bu mirasa yüklendi. İstenen çok açık ve tekti: Atatürk’ten vazgeçin.

Türkiye,  içteki siyasal hesapları uğruna dıştaki küresel Hıristiyan güçlerle işbirliğine hazır, ikide bir de 'Ankara’nın şerrinden Brüksel’in şefaatine sığındıklarını' söylemekten çekinmeyen ekiplere teslim edildi. Yani, bizzat kendilerinin ifadesiyle 'iç dinamiklerle dış dinamiklerin uyuşması' sağlandı. Uyuşum, Atatürk mirasını bir direnç gücü olmaktan çıkarıp Anadolu'da 1071'den beri sürdürülen Haçlı-Hilal kavgasının rövanşını almak noktasındaydı. Bu rövanşını alınışını önce Çanakkale'de, sonra da Kurtuluş Savaşı'nda engelleyen adamsa Atatürk’tü.

The Washington Times’ın 18 Mart tarihli bir haberinde şu satırları okuyoruz:

"Bir iyi haber var: Türkiye’deki İslamofaşist tehlikenin maskesi aklı başında insanlar tarafından düşürülmüştür. Ama bir de kötü haber var: Ne yazık ki, aklı başında insanların oranı, özellikle Türkiye'de çok azdır."

Aynı gazete, 16 Mart tarihli ve Frank J. Gaffney imzalı "Erdoğan İslamofaşist darbe istiyor" başlıklı makalede şu iddiaları da dünyanın önüne çıkarıyor:

"İSLAMOFAŞİSTLER ATATÜRK REJİMİNİ YIKMAK İSTİYOR"

Pentagon danışmanı Alex Alexiev ise şu açıklamayı yapıyor: "Mustafa Kemal tarafından kurulan Türk toplumunun laik geleneklerine karşı Erdoğan hükûmetinden saldırı var. Eğer Türkiye islamcılığa yenilirse bizim ulusal güvenliğimiz ciddî bir sorunla karşı kaşıya kalacak." (21 Mart tarihli gazeteler)

Batı, özellikle ABD, eğer Türkiye’deki bu korkutucu gidişten gerçekten rahatsız ise BOP meyanındaki 'Ilımlı İslam' projesinden vazgeçip insanlığın, Türkiye’nin ve sonuçta kendisinin de hayrına olacak yeni bir projeyi öne çıkarması lazımdır. Böyle bir proje, Batı tarafından üretilemez. Böyle bir projeyi, İslam mirasını ve Atatürk’ü aynı yetkinlikte bilen ve bu iki mirastan insanlık, Ortadoğu ve Türkiye için işe yarar reçeteler çıkaracak birikim ve dirayete sahip olan Türk aydınları ve siyasetçileri hazırlayabilir.

Değerli basın mensupları,

'Ilımlı İslam' adıyla küresel Hıristiyan odakların öne çıkardığı projenin yarattığı tahrip ve hayal kırıklığını durdurup Ortadoğu halkları, Türkiye ve dünya için barış, kaynaşma ve esenlik getirecek proje; kişi olarak bendenizin, kurum olarak da Halkın Yükselişi Partisi’nin oluşturduğu 'mukabil proje'dir. Bu projeyi şimdilik sadece duyurmakla yetiniyorum. Yakında ayrıntılı olarak sizlere ve tüm dünyaya açıklayacağım.

ATATÜRK MİRASI VE TÜRK ORDUSU

Washington Times, anılan makalede şunu da ilan ediyor:

"ERDOĞAN AB SÜRECİNİ ORDUYU DIŞLAMAK İÇİN KULLANIYOR, BÜYÜKANIT OLAYI BUNUN KANITI"

Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklamasıyla da anlaşılmıştır ki, Şemdinli olayları münasebetiyle gündeme gelen iddianame bir hukuk belgesi olmaktan çok bir siyasal-ideolojik manifesto niteliğindedir. Böyle bir metnin bir savcının elinden ve iradesinden çıktığı iddiası dünya ve Türkiye kamuoyunda kabul görmemiştir. Bu demektir ki, arkasında tertip ve siyasal maksat vardır.


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org