Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK Gözüyle 



Tüm Yazıları
       ShareThis

 

Business Channel: En büyük bela, siyasal İslam'dır 26.09.2006
27.10.2006
Okunma Sayısı : 9303
Oy Sayısı : 1
Değerlendirme : 5
Popülarite : 0
Verdiğiniz Puan :
 

 

11 Eylül, İslam'ı ve Müslümanları sahnenin dışına atmanın ve onların elindeki yer altı ve yer üstü imkânları egemenlik altına almanın başlangıcıdır. Bu manada, Ortadoğu coğrafyalarında İsrail'den büyük devlet bırakmamanın da başlangıcıdır; BOP Projesi budur.

11 Eylül saldırısı olacaktı, olmasaydı bir başkası olacaktı. Çünkü 1940'lardan itibaren ünlü strateji adamı ama aynı zamanda İngiliz Gizli Servisi'nin bir numaralı pusula adamı adamı Toyenbee, ideolojilerin çökmek üzere olduğunu, İslam'ın diğer dinlerle birlikte sahneye gelip oturacağını ve o gün geldiğinde parsayı İslam'ın toplayacağını, Batı'nın hesabını-kitabını yapıp İslam'ı sahnede bırakma veya İslam'ı sahneden atma kararı almasını söylüyor. Toyenbee'yi çok ciddi okumak gerekiyor. Toyenbee, ilginçtir, mesela Ermeni soykırımını bizim başımıza bela eden satırların sahibidir: Blue Book, Mavi Kitap. Gizli Servis'i istedi o da yazdı. Toyenbee, hızlı bir Atatürk düşmanıdır.. Bir şey daha, şuna bakmamız lazım; Türkiye'nin başına Ermeni soykırım hezeyan ve belasını saranlar kimlerse, Atatürk'ü İslam dışı gösterenlerin sloganlarını atan ve stratejilerini de yapan onlardır. Bunu, bütün Türk milletinin ve Ortadoğu halklarının da bilmesi lazım. Bunu, İranlılara bile söyledim. Kitabımı tercüme edip çağırdıklarında, bunu yeniden değerlendirin dedim.

Şimdi, bu stratejiler oradan yapıldı. Bu stratejinin esası şudur: İdeolojiler çöküyor. Burada ideoloji derken, 1989 yani Berlin Duvarı'nın yıkılışı, komünizmin çöküşünden bahsediyorum. Komünizmi ne çökertti? Komünizm Marx'ın materyalizmi veya devrim teorileri çökertmedi. Onlar felsefe kitaplarında gayet rahat hazmedilebilirdi ve çok değerli şeyler de var içlerinde. Bu değil; komünizm felsefe kitaplarından çıkarıldı, ideolojileştirildi, onunla da yetinilmedi, kana bulaştırıldı. O çökertti. İslam'ın da böyle çökeceğinin hesabını yaptı adamlar. Dikkat edin: İslam önce ideolojileştirildi. Evrensel bir din ideolojileştirilebilir mi? Bir dinde ideolojileşme, ideolojileştirilme veya temayülü gördüğünüz anda, o din üzerinde operasyon yapıldığını ve o dinin çöküşe gittiğini görün. Siyaset karıştırıldı demek çok hafif kalır.

Batı, bin yıldır kavga ettiği İslam'ı sahneden kovmak istiyor. Batı'yı okumak, Andre Gide'in homoseksüel kitaplarını okumak değildir. Onları da okuduk. Ama Batı'yı okumak işte bunları okumaktır, yani Toyenbee'yi okuyacaksınız. Toyenbee'yi okumadan Huntington'u anlamazsınız. Onları anlamadan Amerikan siyasetlerini anlayamazsınız. Onları anlamadan Türkiye'yi nasıl yöneteceksiniz? Onları okumak yetmez, anlama kapasitenizin olması lazım. Yani sizin şimdi, yorum bile hafif, o dehaya sahip olacaksınız; yani yaratıcı devlet adamı vasfınız olacak ve Doğu'yu-Batı'yı aynı kalitede bileceksiniz. Özgün metinlerinden Doğu'yu ve Batı'yı takip edeceksiniz. Şimdi ben size söylüyorum: Bugün Türkiye'yi yönetenlerin ve özellikle Başbakan'ın bırakın bunları, bu konularla ilgili gazete haberlerini okuyup anlayacak kapasitesi var mı? Peki nasıl yapacak bu işi?! Nasıl yapacağı belli. Aklın yolu bir. Bunu birilerine yaptıracak. Kim o birileri? Dışarıdan Türkiye'yi yönetenler. İşte onun için Türkiye bugün dışarıdan yönetiliyor. Yani eğer Türk milleti AKP'yi bu seçimde tasfiye etmezse, Türkiye'yi Türkiye'nin düşmanları yönetir; ondan sonra da "dışarıdan yönetiliyor" demek yetmez. Bunun hesabını da yapmak lazım neyse şimdilik geçelim.

Batı'yı böyle okuduğunuzda, o 11 Eylül 'de kulelerin vuruluşunun arka planını 1940' larda Toyenbee'nin Batı'ya gösterdiği strateji istikametinde buluyorsunuz; İslam'ı şiddet ve kana bulaştır...

Siz bir operasyon yapıyorsunuz, o operasyondan zarar görecek olanların içinden birilerini bulmanız lazım. Haçlı, tarih boyunca ve bugün emperyalist Batı, sarıklı ve takkeli ihaneti yanına almadan hiçbir Müslüman coğrafyada başarılı olamamıştır, olamaz. Bugün takke, sarık yok da kravat var... Mutlaka içeriden hıyanet odaklarıyla birlikte çalışmalıdır. Siyasal İslam'ı Batı niye üretti? Siyasal İslam ne demektir? Kur'an'ın;  Allah'ı "âlemlerin Rabbi", Peygamber'i "âlemlerin rahmeti", İslam'ı da "âlemlerin dini" olarak tanıtan söylemlerine bakın, siyasal İslam'ın temsil ettiği dine bakın.

Siyasal İslam, İslam'ın Batı emperyalizmi tarafından ideolojileştirilmesini ifade ediyor. Garaudy müslüman bir Fransız, eski bir Marxist ama samimi bir müslüman, "İslam tarihi boyunca İslam'ın maruz kaldığı en büyük bela siyasal İslam'dır" diyor. Yerden göğe haklı.Ne dediğini gayet iyi biliyor.Siyasal İslam'la, İslam ideolojileştirildi. İdeolojileştirilmeyle de kana, şiddete bulaştırıldı. Bin ladin'i Taliban'ı yetiştiren kim? Taliban ABD'nin bir numaralı müttefikiydi. Afganistan üzerinde ve Irak'a hazırlık olan operasyonun günü geldiği ana kadar. Şunu tespit edelim, Batı'da özellikle Almanya'da verdiğim konferanslarda da söyledim, 11 Eylül bir "fenoman". 11 Eylül'ün ameleleri belli fakat 11 Eylül' ün işvereni kim? Onu kimse, dünya henüz telâffuz etmiyor. 11 Eylül'ün işvereni kim? Bir akıl sahibi, vicdan sahibi, mesela; İran, Irak, Suudi Arabistan diyebilir mi? 11 Eylül'ün işverenini bulduğumuz zaman bir yeni Milat daha olacak. O zaman dünyanın ayakları suya değecek. Bunu kimse kurcalamıyor.

Bin ladin, ABD'nin has adamıdır. El Kaide diye hayalî bir telâffuz var. Yani âdeta El Kaide, Soğuk Savaş dönemindeki Rusya'nın yerine konmuş. Terör diyor... İki kutuptur bugün dünya. Hayat tek kutupluluğa tahammül etmez; ikinci kutbu derhal yaratır, yaratmıştır. Terör, tamam da El Kaide diye bir kutup veya terör örgütü var mı? Acaba El Kaide, ABD'nin hakikaten hâlâ yakalayamadığı bir örgüt mü yoksa CİA' nın, daha geniş ifadeyle Hıristiyan emperyalist Batı' nın gizli servislerinin İslam dünyasına karşı yürüttüğü operasyonun KOD adı mı? Bunu da düşünmek lazım. Bana göre ikincisi.

İslam'ı çağ dışı göstermenin tek yolu kana bulaştırmaktır. Açık söyleyelim: Pavlus Hıristiyanlığı İslam karşısında mağlup olmuştur. Hâşâ Hz. İsa ve onun tebliğ ettiği din mağlup olmaz çünkü o da İslam'ın ta kendisidir. Burada bir ayrılık yok. Pavlus Hıristiyanlığı ki, Yunan ve Roma paganizmi ile Yahudi örflerini birleştirerek Hz. İsa'nın tevhit dininin üstünü örtmüştür, ben Pavlus teolojisinin İslam'ın önünde yenildiğini biliyorum. Bu yenilgiyi aşmak lazımdı. Bu da İslam'ı çağdışı göstermekle olabilecekti. Bunun yolu da kana bulaştırmaktı İslam'ı. İlginçtir, 11 Eylül'den haftalar sonra şöyle bir yazı görüyoruz: "Muhammed replaces Marx": Muhammed Marx'ın yerini alıyor. Onu okuduğunuz zaman nasıl bir dehşetle karşı karşıya olduğunuzu görüyorsunuz. Proje bu. Marx gitti, onun yerine bir dehşet peygamberi koymak lazımdı, yani Danimarka'nın "Karikatür Krizi" nin arka planını irdelemek lazım. İslam'ı ideolojileştirdiler, sonra kana, sonra teröre bulaştırdılar ve dediler ki, ey insanlık camiası: İşte İslam bu. Bununla kucaklaşır mısın yoksa başınını çaresine bak. Kucaklaşırsan, evet de, bilelim.. Hayır. O zaman başının çaresine bak ve hazırladılar dünya kamuoyunu ve Müslümanları içeriden hain ve gafillerle.

Atatürk'ün sözlerini hatırlayalım. O, bütün zamanlara şamil bir söz ve tespittir. Öyle sadece, Türkiye'ye, Türk gençliğine değil. İçerideki gaflet, dalâlet ve hıyanet erbabı... En basit perde gaflettir: Aymazlık. Aydınlar önce aymazlaştırıldı... İkincisi, dalâlet yani kararsızlığa gömülüp sersemleme, doğru ile eğriyi karıştırma, acabalar içinde boğulma. Dalâlet bu. Üçüncü ve nihayet hıyanet. Sizi dalâletin içine soktular mı, önce sersem tavuğa çevirdiler mi, takip ederler ve sizi alır boşaltılmış beyninizin içine, bilinçaltınıza istedikleri "çip" leri koyar, sizi hain durumuna getirirler. Sonuç hıyanettir. Hiçbir hıyanet taammüden hıyanet olmaz. Onu da geçelim.

Böylece İslam'ı, hurafe İslamını kullandılar sürekli.

Hurafe İslam'ı Taliban çıkarıyor. Türkiye'de Taliban mezhebi işlerliktedir. Nedir o ? Hanefîlik. Taliban Hanefî'dir. Taliban'ı eleştirenlerin Hanefîlik'ten vaz geçmeleri lazım. Bu nasıl iştir? Türkiye de Hanefî. Türkiye'de Taliban tipi bir din anlayışı var mı? Yok, neden?  Atatürk ışığıyla Türkiye'deki hanefîlik Talibanlaşmıyor. Onun için bakın, Türkiye'de iki mirasa yüklendiler. Biri Muhammed mirası ki ben bunu Meclis kürsüsüne taşıdım 23 Nisan'da ve bütün büyükelçiler oradaydılar, dinlediler. Ertesi gün de metni istediler, İngilizce olarak. İkinci miras da yüklendikleri, AB'siyle ABD'siyle - İlginçtir Ortadoğu coğrafyalarında, mesela İran'a karşı AB ve ABD'nin bütün düşünceleri, stratejileri aynı değildir. Ama Türkiye söz konusu olduğunda AB ve ABD hep aynı noktaya vururlar. Bunda hiçbir fikrî ayrılıkları yoktur - Türkiye'nin bölünmesi, Türkiye'nin parçalanması, Türkiye'nin sömürülmesi, Türkiye'de siyasal İslam'ın egemen kılınması, Türkiye'de Atatürk mirasının tasfiye ve tahribi... Oastlander ne diyorsa Huntington onu diyor, daha geriye gidin: Toyenbee ne diyorsa, Huntington onu diyor. Türk parlamentosunda bunların bilen % 10 adam yok. Siz bu coğrafyalarda nasıl siyaset yapacaksınız, AB ve ABD ekseninde?

Lübnan'ın temel üç hedefi var: Birisi, Hizbullah'ı orada İsrail için tehdit olmaktan çıkarmak. Bakın, İsrail hayatında ilk defa bir haftayı aşan bir harp yaptı; nasıl zorlandığının belgesi.

İki, BOP Projesi'nde temel ve büyük iki direniş noktası olan İran ve Türkiye'yi birbirinin ayağına dolandırmak istiyor, Hizbullah vasıtasıyla. Buraya asker gönderenlerin bu meseleleri anlamaları için dünyaya iki defa daha gelmeleri lazım. Onları bugün bir araya yığıp, eğiterek bunu öğretmezsin onlara. Çünkü o yapıları, o tabiatları yok , mümkün değil. Yeniden dünyaya gelmeleri lazım. Bunları, bir daha dünyaya gelme ihtiyacı duymadan bilen adamların Türkiye'nin kaderine el koyması lazım. Ben onlardan biriyim. Şu parti de onlardan birinin oluşturduğu kadroların partisidir. Bunu burda vermek istiyorum.

Üçüncü hedef Şiî - Sünnî çatışmasını körüklemektir. Dikkatinizi çekerim: Lübnan hadisesinden bir kaç gün önce 300 kişilik hizmetli ve uşak kadrosuyla Suud kralı denen sözde Müslüman adamın ne işi vardı ülkemizde? Ne için geldi? Bilmem ne tepesi için mi, hayır, değil. Şunun için geldi.Şimdi ABD ne yapmak istiyor? Çağdışı ve kendine sadık uşaklık yapan Ortadoğu'daki bazı Arap Müslüman çadır devletelerini himaye altına almak ve bunun için de bunlara hami bulmak istiyor. Türkiye'nin Lübnan'a asker göndermesinin arka planında bu himayeye Türkiye'yi hazırlamak ve sokmak da var. Yani Lübnan'dan devam edelim, kesin hüküm vermeyelim ama büyük ihtimalle bir Sünnî - Şiî çatışmasının da orada filizlendiğini göreceğiz.

11 Eylül'le başlayan sürecin temel hedefi Ortadoğu'da İsrail'den büyük devlet bırakmamaktır. Bunun için en büyük iki direnç noktası, biri İran'dır -İran  gerçi  Molla Rejimi'yle bizim başımıza da beladır ama- işin öbür tarafına şu anda bakıyorum ve Türkiye, esas odak nokta. Bunun için Türkiye'de başta Mustafa Kemal mirası olmak üzere gerçek İslam'ı, hani o bizim anlattığımız Kur'an'daki İslam'ı, bu iki mirası yıkmak lazım, buna uğraşıyorlar.

11 Eylül hadisesinin arka planını Müslümanlar açısından anlamak için Batı Sömürgeciliği ve İslam Dünyası adlı kitabımın okunmasını da buradan önermek istiyorum.

Business Channel: Profesyoneller - 11.09.2006
Sunan: Dr. Bülent Öner


Kötü         Çok İyi  Oyla  
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
 
Tüm yazıları
ShareThis

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org